EĞİTİM - 13 Aralık 2025 Cumartesi 13:19

Öğrenciler atıktan enerjiye dönü

A
A
A
Öğrenciler atıktan enerjiye dönü

Sakarya Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı, çevresel sürdürülebilirlik bilincini artırmak amacıyla SAÜ’nün Çevre, Gıda ve Makine Mühendisliği bölümü öğrencileri için özel bir teknik gezi düzenledi.


SEKAY’da gerçekleşen teknik gezi ve ardından SAÇEM’de verilen eğitimlerde, genç mühendis adaylarına Sakarya’nın atık yönetiminde uyguladığı yenilikçi teknolojiler tanıtıldı. Öğrenciler; karışık atıkların ayrıştırılma süreçleri, geri kazanım yöntemleri, atıktan elektrik üretimi, tıbbi atık sterilizasyon süreçleri ve düzenli depolama sahalarının işletilmesine ilişkin kapsamlı teknik bilgiler alma fırsatı buldu.


Programda konuşan Çevre Yüksek Mühendisi Dr. Yasemin Çalışkan, Büyükşehir Belediyesi’nin sıfır atık alanındaki hizmetlerinin ardındaki güçlü mevzuat sistemine dikkat çekerek "Sürdürülebilir bir çevre için atılan her adımın arkasında güçlü bir mevzuat sistemi var. Bu sistem uluslararası ve ulusal stratejik planlarda önemli bir yol haritası olmakta ve çalışma hayatında fark oluşturan başarıları getirmektedir. Teknik gezi imkânı sağlayabildiğimiz bu örnek geri kazanım tesisi de mevzuat hükümlerinin doğurduğu başarılı bir sonuç örneğidir" dedi.


Çevre Yüksek Mühendisi Esra Demirhan ise iklim değişikliğiyle mücadelenin küresel ölçekte kritik bir gereklilik olduğunu belirterek, çevre sorumluluğu bilincini güçlendiren yaklaşımların doğa temelli çözümler geliştirmek için farkındalığı artırdığını ifade etti.



Öğrenciler atıktan enerjiye dönü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun Teknopark, Karadeniz’in teknoloji üretim merkezi olmayı sürdürüyor Karadeniz’in en büyük teknoloji geliştirme bölgesi alanına sahip olan Samsun Teknopark, bölgenin teknoloji üretim merkezi olmayı sürdürüyor. Kentin Ar-Ge, teknoloji, üretim ve inovasyon gücünü büyütmeye devam eden Samsun Teknopark; ana yerleşkesi ve 19 Mayıs yerleşkesiyle birlikte Karadeniz Bölgesi’nin en geniş fiziksel kapasitesine sahip Teknoparkı konumunda bulunuyor. Üniversite–sanayi iş birliğini güçlendiren bu iki yerleşke, toplam alan büyüklüğü, modern Ar-Ge ofisleri, girişimcilere ayrılmış özel çalışma alanları, toplantı ve eğitim altyapıları ile bölgenin teknoloji geliştirme kapasitesini önemli ölçüde artırıyor. 19 Mayıs yerleşkesi, Samsun Teknopark’ın büyüme vizyonunu destekleyen ve girişimcilere daha geniş bir çalışma ekosistemi sağlayan yeni nesil bir Ar-Ge merkezi niteliği taşırken, ana yerleşke ise yazılım, medikal, makine-teçhizat ve tarım teknolojileri başta olmak üzere çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren firmaların yoğunlaştığı bölgenin çekirdek teknoloji üssü olarak görevini sürdürüyor. Her iki yerleşkenin toplam alan kapasitesi; Samsun Teknopark’ın hem nitelikli istihdamı artırmasına hem de daha fazla firma ve girişimciye Ar-Ge faaliyetlerini yürütebilecekleri güçlü bir altyapı sunmasına imkan tanıyor. Böylece Teknopark, Samsun’un teknoloji ve inovasyon odaklı kalkınmasında öncü rolünü daha da pekiştiriyor. Samsun Valiliği, Samsun Teknopark’ın, genişleyen yerleşkeleri ve büyüyen ekosistemiyle, Karadeniz Bölgesi’nin teknoloji üretim merkezi olmayı sürdürerek Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda ulusal inovasyon kapasitesine değer katmaya devam edeceğini belirtti.
İstanbul Bakan Hakan Fidan: "Filistin, bizim için bir pusuladır" İstanbul’da düzenlenen "Al Sharq Youth 9. Uluslararası Konferansı"nda açıklamalarda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "İslam dünyamızda maneviyatımızı dahi tehdit eden bir olgu var. Filistin, bizim için bir pusuladır. Bizim için İslam dünyasının ana amacıdır. İsrail’in saldırganlığını püskürtmek ve yayılmacılık sorununu ele almak anlamında cesur adımlar atmamız gerekiyor" dedi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan İstanbul’da bir otelde düzenlenen "Al Sharq Youth 9. Uluslararası Konferansı"na katıldı. Konferansta konuşan Bakan Fidan, "Denge güçleri değişiyor. Krizlerin üst üste bindiği ve birbirini güçlendirdiği bir dönemdeyiz. Dünyanın çeşitli yerlerinde çatışmaların devam ettiği ve küresel stratejik rekabetin geniş yelpazeli etki alanlarının olduğu bir dönemden geçiyoruz" dedi. Bakan Hakan Fidan, "İslam dünyasının bölgesel ve ekonomik işbirliğinin yanı sıra ortak vizyonlar açısından güvenlik savunması ve kolektif çaba ortaya koyması gerekiyor. İslam dünyamızda maneviyatımızı dahi tehdit eden bir olgu var. Filistin, bizim için bir pusuladır. Bizim için İslam dünyasının ana amacıdır. İsrail’in saldırganlığını püskürtmek ve yayılmacılık sorununu ele almak anlamında cesur adımlar atmamız gerekiyor. Bu ilişkileri koordine etmemiz zayıflıktan esnekliğe dönüştürmemiz gerekiyor. Uzun vadeli bir stratejiye sahip olmamız gerekiyor. İslam dünyası, bu gibi dönüşüme ihtiyaç duyuyor ama bundan daha önemlisi birliğe ihtiyaç duyuyor. Saygıdeğer Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti, bu işbirliğinin devamlılığı konusunda çabalar ortaya koyuyor ve çokça çalışıyor. Bu şekilde Milli Güvenlik teminat altına alınıyor. Ortak sorumluluğun bilincinde çalışıyor. Bizim uluslararası etkinlikler açısından bir eksikliğimiz yok. Bizim cesaret ve sahiplenme konusunda eksikliğimiz var. Dış politika basit bir gerçek tarafından yönlendirilebilir. Bu yüzden bölgesel sahiplenmeye inanıyoruz" açıklamasında bulundu. İsrail’in Filistin ve Suriye’ye saldırılarının bölgenin istikrarını sarsan etkilere yol açtığını belirten Bakan Fidan, "Bu kriz karşısında uluslararası toplumu birleşik bir cephe olarak hareket ettirmeye çağırdık. Aynı zamanda İslam dünyasıyla iletişim halinde olduk ki İslam dünyası, tek bir sesle çağrıda bulunsun" ifadelerini kullandı. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda düzenlenen Gazze konulu toplantıya da değinen Bakan Fidan, "Biz, sadece öfkeli hitaplarla yetinmek istemedik. Biz, aynı zamanda barış planının tüm taraflarca kabul edilmesini istedik. Dolayısıyla Şarm El Şeyh Barış Zirvesi’ni düzenledik. Ateşkesin gerçekleşmesi için Türkiye, çok aktif bir rol aldı, Katar, Mısır ve ABD’nin ortaklığıyla. Ateşkes, bir barış değil çünkü barış adalet gerektirir ve adalet için egemen, özgür ve yaşanılabilir bir Filistin devletinin olması gerekir" diye konuştu. Suriye halkının yanında durduklarını ifade eden Bakan Fidan, "Yaşanan son olaylardan sonra biz, Suriye halkının yanında durduk ve onların özgürlük özlemine ortak olduk. Geçen sene 8 Aralık’ta Suriyeli kardeşlerimiz, yeni bir döneme yeni bir kapı açtılar. Terörden, işgalden arınmış istikrarlı bir birleşik Suriye’nin kurulması adına ABD yönetimiyle, oradaki yerel yönetimle ve uluslararası taraflarla işbirliği kurduk" dedi.