GÜNDEM - 08 Temmuz 2025 Salı 16:03

Orman yangınlarına karşı uyarı: Küçük bir ihmalle, büyük felaketler yaşatmamak için bunlara dikkat

A
A
A
Orman yangınlarına karşı uyarı: Küçük bir ihmalle, büyük felaketler yaşatmamak için bunlara dikkat

Sakarya Büyükşehir Belediyesi, yaz sıcaklarının etkisini artırdığı bu günlerde orman yangınlarına karşı kritik bir uyarı yayınladı. Açıklamada, orman yangınlarının yüzde 90’ının insan kaynaklı olduğuna dikkat çekilerek, "Küçük bir ihmal, geri dönülemez felaketlere yol açabilir" denildi.


Sakarya Büyükşehir Belediyesi, artan hava sıcaklıkları ve düşen nem oranlarının yangın riskini ciddi ölçüde artırdığına dikkat çekerek kamuoyu ile dikkat çeken bazı verileri paylaştı. Yapılan açıklamada orman yangınlarının yüzde 90’ına yakının insan kaynaklı olduğuna işaret edilerek, önümüzdeki kavurucu sıcaklarda çok dikkat edilmesi konusunda uyarı yapıldı. Yapılan açıklamada, özellikle önümüzdeki kavurucu sıcak günlerde piknik ateşi yakılmaması, anızların kesinlikle yapılmaması, sönmeyen sigaraların ormanlara atılmaması ve doğanın içinde cam kırıklarının yer aldığı atıkların bırakılmaması konusunda önemli bir uyarı yapıldı. Ayrıca mesajda, tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu yaz döneminde tarım araçlarının kıvılcımla yangına sebep olma riski bulunduğu için bakımının düzenli yapılması, her tarım aracında orman yangını ihtimali sebebiyle 12 kiloluk yangın söndürme tüpünün bulunması gerektiği belirtildi.



"Çöl sıcağı etkisinde geçecek olan önümüzdeki günlerde çok dikkatli davranmalıyız"


Yapılan açıklamada, "Orman yangınlarının yüzde 90’ına yakınının insan kaynaklıdır. Hava sıcaklığının yüksek ve nem oranının düşük olması sebebiyle yangın risklerini arttırmaktadır. Ormanlık alanlarında piknik ateşi yakılmamalıdır. Sönmemiş sigara izmaritleri ormanlık alanlara atılmamalıdır. Yangına sebebiyet verebilecek her türlü şişe, cam kırığı mercek görevi gördüğünden yol kenarları ile orman alanlarına atılmamalıdır. Kesinlikle anızlar yakılmamalıdır. Ayrıca tarım araçlarının mevsimsel döneminde kullanımının yoğun olduğundan, çıkabilecek muhtemel kıvılcımların kuru otları tutuşturmasının önüne geçebilmek için, araç bakımlarının yapılması ve yangın söndürme cihazı (en az 2 adet 12 kilogramlık yangın tüpü) bulunması gerekmektedir. Alınan tedbirlerle bölgelerde orman yangınlarının önüne geçilmesi mümkün olacaktır. Ormanlarımız, yalnızca yeşil alanlarımız değil, su kaynaklarımızın, oksijenimizin, biyolojik çeşitliliğimizin ve doğal yaşamın güvencesidir. Tüm vatandaşlarımızı, bu bilinçle hareket etmeye, küçük dikkatsizliklerin büyük felaketlere yol açabileceğini unutmadan hareket etmeye davet ediyoruz. Alınacak basit ama etkili tedbirlerle orman yangınlarını önlemek mümkündür. Tedbirimizi alalım, ormanlarımızı koruyalım. Özellikle çöl sıcağı etkisinde geçecek olan önümüzdeki günlerde çok dikkatli davranmalıyız" ifadeleri yer aldı. Öte yandan yetkililer, vatandaşların şüpheli bir duman ya da yangın fark etmeleri durumunda, zaman kaybetmeden 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aramaları gerektiğini de hatırlattı.



Orman yangınlarına karşı uyarı: Küçük bir ihmalle, büyük felaketler yaşatmamak için bunlara dikkat

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.