YEREL HABERLER - 23 Temmuz 2016 Cumartesi 09:43

Samsun Türkiye’nin Lojistik Merkezi olmayı hedefliyor

A
A
A
Samsun Türkiye’nin Lojistik Merkezi olmayı hedefliyor

Samsun Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Sefer Arlı, 45 milyon avro bütçeli Lojistik Köy projesinin inşaatına devam edildiğini ve 2017 yılının son çeyreğinde projeyi tamamlamayı hedeflediklerini söyledi.
Türkiye’nin lojistik merkezi olma yolunda ilerleyen Samsun’un en önemli projesi olan Lojistik Köy projesi hakkında İl Koordinasyon Kurulu’nda sunum yapan Arlı, proje hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
“Projenin bütçesi 45 milyon avroya ulaştı”
Projenin AB desteği ile 45 milyon avroya ulaştığını belirten Genel Sekreter Yardımcısı Arlı, “Türkiye’nin lojistik merkezi olmayı hedefleyen Samsun’u, Orta Doğu, Orta Asya ve Kafkas ülkelerine açılan ithalat-ihracat kapısı haline getirecek Samsun Lojistik Köy Projesi, Samsun şehir merkezinin yaklaşık 15 km doğusunda, Tekkeköy ilçesinde Aşağıçinik bölgesinde yaklaşık 672 dönümlük alan üzerinde kurulacaktır. Samsunport Limanı’na (ana giriş) 20 km, Yeşilyurt Limanı’na 7 km, Toros Gübre Limanı’na 5,6 km, Çarşamba Havaalanı’na ise 10 km uzaklıktadır. Samsun-Ordu karayolu, Lojistik Köy’ün 1.8 km kuzeyinden geçmektedir. Samsun-Çarşamba demiryolu hattı Lojistik Köy’ün tam olarak yanından geçmektedir. Samsun Lojistik Köy Projesi Yürütme Kurulu’nu oluşturan kurumların hisseleri Samsun Büyükşehir Belediyesi yüzde 40, Tekkeköy Belediyesi yüzde 10, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası yüzde 25, Samsun Ticaret Borsası yüzde 15, Samsun Merkez Organize Sanayi Bölgesi yüzde 10, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı da doğal üye şeklindedir. Samsun Lojistik Köy projesi, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na 2011 yılında Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı, öncelik 1. iş çevresinin geliştirilmesi başlığı, endüstriyel alt yapının geliştirilmesi tedbiri kapsamında Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı adına sunulmuştur. Yapılan değerlendirme neticesinde; Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından, 26 Nisan 2012’de 11 proje ile Önceliklendirilmiş Projeler Listesi’ne girmeye hak kazanmıştır. Projemiz Türkiye’de tüm etaplarda programa sunulan en yüksek bütçeli tek majör proje olarak 25 milyon avro bütçesi ile büyük bir başarı göstermiştir. Avrupa Birliği Komisyonu, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile yapılan müzakere sürecinde proje bütçesini yaklaşık 45 milyon avroya ulaşmıştır” dedi.
“Projenin amacı bölgesel rekabeti geliştirmek”
Yapılan proje ile TR 83 Bölgesi içerisinde bulunan Amasya, Samsun, Çorum Tokat illerinin rekabetini geliştirmeyi amaçladıklarını planlayan Sefer Arlı, “Projemizin genel hedefi, TR 83 Bölgesi’nde yer alan firmalara lojistik depo imkanlarını sağlayarak, bölgesel rekabet edilebilirliği geliştirmektir. Özel hedefleri ise girişimciler için bölgesel ulaşım ve lojistik altyapısının geliştirilmesi, multi-model nakliyeye geçişin artmasıyla demiryolu nakliyeciliğin payının artırılması ve kargo depolama sorununun giderilmesidir. Hali hazırda projemizin, yapım ihalesi gerçekleştirilmiş olup ihale SERA Grup firması uhdesinde kalmıştır. Yüklenici ile sözleşme imzalanmış olup yer teslimi yapılarak çalışmalar başlatılmıştır. Teknik destek ihalesi gerçekleştirilmiştir. Mal alım ihalesi ihale aşamasındadır. Projemizin 2017 yılının son çeyreğinde tamamlanması hedeflenmektedir. Bu çalışmalara ilaveten Lojistik Köy’e giden demiryolu hattının alt yapı ve üstyapı çalışmalarına yönelik TCDD ile görüşmeler yapılarak yaklaşık 30 milyon TL tutarındaki yatırımında faaliyet takvimi belirlenmiştir ve çalışmalarda başlatılmıştır” diye konuştu.
“Kazı çalışmaları devam ediyor”
Projenin inşaat aşamasının devam ettiğini vurgulayan Arlı, “Projemizde, sosyal bina temeli komple bitmiş olup A1-A2-C3 blok bodrum kat kolon ve perdelerin betonu dökülmüştür. C2-C1-B1 blokta kolon ve perde demir donatı ve kalıp çalışmaları devam etmekte olup. A1-A2 Blok zemin kat demir donatı ve kalıp çalışmaları devam etmektedir. Type 1 Kazı çalışması bitmiş olup dolgu ve testleri yapıldıktan sonra grobeton dökülmüştür. Su yalıtımı başlamış olup devam etmektedir. Type 2 kazı çalışmasının yüzde 60’ı bitmiş olup kazı çalışması devam etmektedir. Type 3 kazı çalışmasının yüzde 30’u bitmiş olup kazı çalışması devam etmektedir” şeklinde konuştu.
“Projenin güney kısmına kanal yapılmalı”
Arazinin ve projenin korunması için güney kısmına kanal yapılması gerektiğinin altını çizen Arlı, “Söz konusu Lojistik Köy alanına sınır Yarılkaya Deresi ve D15-3 drenaj kanalı ıslah çalışmaları D.S.İ 7. Bölge Müdürlüğü tarafından devam etmektedir. Ancak proje alanına bitişik güney kısmında bulunan yaklaşık bin 100 dönümlük alanda bulunan çeşitli kanallar proje sahamıza kadar uzanmaktadır. Sahamız inşaat sahası içerisinde bulunan bu kanalların sahamıza girdiği noktalarda körlenerek kapatılması inşaat sahasında yapılan çalışmaların gerçekleşmesi için gereklidir. Bu nedenle, gerek Samsun Lojistik Köy projesi sahası ve yapılan imalatların, gerekse bahse konu bin 100 dönümlük arazilerin korunabilmesi için proje sahamızın güney kısmına kuşak kanal yapılarak yukarıdan gelen kanal ve suların toplanarak Yarılkaya ve/veya D15-3 kanallarına bağlanması sureti ile emniyete alınması önem arz etmektedir. Ayrıca yaklaşık 50 hektarlık alanda liman geri sahası oluşturularak bu alanda lojistik, soğuk hava deposu ve antrepo ihtiyaçlarımızı giderecek yeni depolama alanları oluşturulacak ve lojistik destekler sağlanacaktır. Burası aynı zamanda Lojistik Köy projesinin bağlantı noktası olacak olup ufak tonajlı gemilerin yanaşabileceği iskele de yapılacaktır” ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Topladıkları kozalakları kızgın ateşte saatlerce kaynatarak şifa deposuna dönüştürüyorlar Antalya’nın İbradı ilçesinde Toros Dağları’nda andız ağaçlarından toplanan kozalaklardan pekmez yapılıyor. Her derde deva olarak bilinen pekmezin kilogramı 500 TL’ye satılıyor. Antalya’nın İbradı ve Akseki ilçesinde bin-bin 500 rakımlı dağlardan toplanan andız kozalakları, özellikle civar mahallelerde yaşayanların geçim kapısı oluyor. Ürünlü Mahallesinde her yıl eylül ayında ilk haftalarında Toros Dağlarının yüksek kesimlerinde bolca bulunan ve olgunlaşmaya başlayıp yerlere dökülmeye başlayan Andız Ağacının kozalakları vatandaşlar tarafından toplanarak çuvallara katılıp evlerinde depoluyorlar. Toplama işlemleri bittikten sonra ise kasım ve aralık aylarında pekmez yapımına başlanıyor. Toros Dağları’nın sarp yamaçlarından büyük zahmetle toplanan ardıç kozalakları, köylülerin imece usulüyle yürüttüğü süreçten geçerek şifa deposu pekmeze dönüşüyor. Tamamen doğal yollarla yapılan andız pekmezi kilosu 500 TL’den satışa sunuluyor. Hiçbir katkı maddesi ve şeker eklenmeyen pekmez, şifa arayanlar tarafından yoğun talep görüyor. "Kozalakların kırılma aşaması ise tamamen el emeği" Köylüler çekiç ve keserle günlerce uğraşarak kozalakları kırıyor. Makineyle kırılan kozalakların daha fazla acı verdiğini ve pekmezin acı olduğunu belirten üreticiler, "Zahmetli de olsa kendimiz kırıyoruz. Elle kırılan Andız kozalaklarının pekmezi daha lezzetli oluyor" diyor. Acısını almak için kül ve hamur kullanılıyor Üretim, incir veya meşe külünün elenerek tencerede kaynatılmasıyla başlıyor. Kaynama işlemi tamamlandıktan sonra karışım yarım saat dinlendiriliyor ve kül dibe çöküyor. Üstte kalan su dikkatlice alınarak tavalara ikişer litre olacak şekilde dökülüyor ve tekrar kaynatılıyor. Bu işlem, andız kozalağının şırası bir saat kaynadıktan sonra uygulanıyor. Kül, kozalakların kekre ve acı tadını alırken pekmezin cam gibi berrak bir renk almasını sağlıyor ve kendine has aromasını ortaya çıkarıyor. İkinci aşamada, pişi hamuruna benzer bir hamur hazırlanıyor. Her tavaya dörder adet atılan bu hamurlar, kaynadıkça kozalaktaki kekre tadı içine çekiyor. Hamur, pekmez kıvam alana kadar kaynayan tavanın içinde kalıyor. Pekmez, ortalama 7-8 saat boyunca kızgın ateşte hiç durmadan kaynatılıyor. "20 yıldır geleneği yaşatıyorlar" Köyde bu işi sürdüren iki kardeş 70 yaşındaki Fatma Yamansoy ve 63 yaşındaki Sebahattin Özen, 20 yıldır geleneksel yöntemi yaşatıyor. Fatma Yamansoy, köyde andız pekmezi üretiminin yok olma noktasına geldiğini belirterek, "Bizden başka yapan kalmadı. Kimse dağlara çıkıp sırtında kozalak taşımıyor. Yol yok, patika yok. Ama biz ekmek davamız için zorda olsa devam ediyoruz. Yaklaşık 10 kilogram kozalaktan sadece 1 kilogram pekmez elde edilebiliyor. Müşteri sorunumuz yok, derman arayanlar bizi bekliyor" diye konuştu.
Bingöl Gençlerin fikirleri projeye dönüştü, 1 milyon 850 bin TL destek sağlandı Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (UNİDES) programı kapsamında 2025 yılı boyunca Bingöl’de faaliyet gösteren 16 üniversite öğrenci topluluğunun hazırladığı 15 yerel ve 11 ulusal proje destek almaya hak kazandı. Projeler için toplamda 1 milyon 850 bin TL hibe desteği sağlandı. Bingöl’de, Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (UNİDES) kapsamında hayata geçirilen projelerde yer alan üniversite öğrencileri için sertifika töreni düzenlendi. Bingöl Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü koordinasyonunda gerçekleştirilen törende, üniversite öğrenci topluluklarının aktif katkıları, akademisyenlerin rehberliği ve proje koordinatörlerinin özverisiyle yürütülen çalışmalarda görev alan öğrencilere sertifikaları takdim edildi. Törende sertifikalar; Bingöl Valisi Dr. Ahmet Hamdi Usta, Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Sabri Küyük ve kurum amirleri tarafından verildi. UNİDES programı kapsamında 2025 yılı boyunca 16 üniversite öğrenci topluluğunun hazırladığı 15 yerel ve 11 ulusal proje destek almaya hak kazandı. Projeler için toplamda 1 milyon 850 bin TL hibe desteği sağlandığı bildirildi. Yetkililer, programın gençlerin fikirlerini projeye dönüştürmelerine imkan sunduğunu, üniversite-şehir iş birliğini güçlendirdiğini ve gençlerin sosyal sorumluluk, üretkenlik ve toplumsal bilinç alanlarında gelişimlerine önemli katkı sağladığını ifade etti. Öte yandan, 2026 yılı UNİDES başvuruları için çağrıda bulunularak, yerel düzeyde 75 bin TL, ulusal düzeyde ise 125 bin TL destek sağlanacağı, başvuruların 11 şubat 2026 tarihinde sona ereceği bildirildi.
Tokat Tokat’ta motokuryeyi öldüren katil zanlısı arkadaşı çıktı Tokat’ın Erbaa ilçesinde motokurye Orhan Kocataş’ın evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili yürütülen soruşturmada katil zanlısı yakalandı. Cinayette kullanılan tabanca bir evin yakınındaki mazgalda bulunurken, zanlı ile maktulün olaydan önce birlikte alkol aldıkları ortaya çıktı. Olay, saat 04.30 sıralarında ilçe merkezi Ziya Gökalp Mahallesi Sipahi Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, silah sesleri üzerine dışarı çıkan yakınları, 41 yaşındaki motokurye Orhan Kocataş’ı kanlar içinde yerde bulmuş, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Kocataş tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Olayın ardından kaçan şüpheliyi yakalamak için Erbaa İlçe Emniyet Amirliği Asayiş Büro ekipleri geniş çaplı çalışma başlattı. Bölgedeki güvenlik kameralarını saniye saniye inceleyen ekipler, saldırıyı gerçekleştiren şahsın H.A. olduğunu tespit etti. Alkol masasındaki tartışma kanlı bitti Yapılan araştırmalar sonucunda kan donduran detaylar da gün yüzüne çıktı. Hayatını kaybeden Orhan Kocataş ile zanlı H.A.’nın olaydan kısa bir süre önce birlikte alkol aldıkları belirlendi. İkili arasında alkol masasında başlayan tartışmanın maktulün evinin önüne kadar taşındığı, burada kavgaya dönüşen olayda H.A.’nın yanındaki tabancayla Kocataş’a kurşun yağdırdığı öğrenildi. Tabanca mazgalda, zanlı evinde yakalandı Polis ekiplerinin gerçekleştirdiği operasyonla zanlı H.A. ikametinde kıskıvrak yakalanarak gözaltına alındı. Olayda kullanılan ve olay yerinde bulunamayan cinayet silahı ise zanlının evinin yakınındaki bir çöp mazgalına atılmış halde bulundu. Suç dosyası kabarık çıktı Gözaltına alınan H.A.’nın yapılan sorgulamasında, farklı suçlardan da aranma kaydı bulunduğu ortaya çıktı. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma sürüyor.
Bolu Bir ömürlük eğitimin son zili: 46 yıllık öğretmenlik yolculuğuna alkışlarla veda Bolu’da eğitime adadığı 46 yıllık öğretmenlik yolculuğunu tamamlayan Abdullah Aytar, son dersini verdikten sonra öğrencilerinin oluşturduğu alkış koridorundan geçerken duygu dolu anlar yaşadı, veda töreni okulda unutulmaz izler bıraktı. Bolu Sakarya İlkokulu’nda görev yapan ve meslek hayatını eğitime adamış sınıf öğretmeni Abdullah Aytar, 46 yıllık öğretmenlik serüvenini anlamlı ve duygusal bir veda programıyla noktaladı. Yıllar boyunca binlerce öğrencinin hayatına dokunan Aytar’ın emekliliği dolayısıyla okulda özel bir tören düzenlendi. Okul yönetimi ve öğrenciler tarafından gizlice hazırlanan sürpriz program, Abdullah Aytar’ın son dersine girmesiyle başladı. Son ders zilinin çalmasının ardından veda için okul müdürünün odasına giden Aytar, kısa süre sonra okul koridorunda kendisi için oluşturulan alkış koridoru ile karşılaştı. Öğrencilerin coşkulu alkışları ve sevgi gösterileri eşliğinde ilerleyen deneyimli öğretmen, bu anlamlı anlar karşısında duygularına hakim olmakta zorlandı. Veda programı sırasında duygusal anlar yaşanırken, hoparlörlerden çalınan "Hatıran Yeter" şarkısı törene ayrı bir anlam kattı. Öğrencilerin hep bir ağızdan attığı "Abdullah öğretmen" sloganları ise okulun koridorlarında yankılandı. Öğrenciler, öğretmenlerine duydukları sevgi ve minneti alkışlar ve tezahüratlarla dile getirdi.