YEREL HABERLER - 27 Nisan 2017 Perşembe 17:56

OMÜ kalite çıtasını yükseltme hedefinde

A
A
A
OMÜ kalite çıtasını yükseltme hedefinde

Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) kalite iyileştirme süreçleri kapsamında Kalite Komisyon Toplantısı gerçekleştirildi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) kalite iyileştirme süreçleri kapsamında Kalite Komisyon Toplantısı gerçekleştirildi.


Bu doğrultuda akreditasyon, kalite yönetimi, stratejik planlama, sürekli iyileştirme gibi kurumsal yetkinliğin arttırılmasına hizmet eden öge ve süreçler konusunda ön plana çıkan Sakarya Üniversitesinin (SAÜ) Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Ondokuz Mayıs Üniversitesinin konuğu oldu.


Toplantıya; OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Rektör Yardımcıları; Prof. Dr. Mehmet Kuran ve Prof. Dr. Vedat Ceyhan, Rektör Başdanışmanı Prof. Dr. Mehmet Ali Cengiz ile Rektör Danışmanları; Prof. Dr. Hüsnü Demirsoy ve Doç. Dr. Onur Bekiroğlu, Genel Sekreter Vekili Yılmaz Taşova, Dekanlar, Daire Başkanları, Bölüm Başkanları, Fakülte ve MYO yöneticiler ile ilgili kişiler katıldı.


Kalite Komisyon Raporu hazırlama sürecinden geçen OMÜ, bu doğrultuda çok ciddi ve yoğun bir çalışma temposu içinde. OMÜ’yü belli ölçütlere göre değerlendirebilmek ve alınan kararlar ile yapılan uygulamaların revize edilerek hizmetlerin değerlendirilmesi ve kalitesinin geliştirilmesi ile ilgili yapılan toplantıda, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas bu yöndeki düşünce ve tavsiyelerini paylaştı. Toplantıda OMÜ’nün kalite çıtasını daha da yükseltecek değerlendirmeler yapıldı.


Toplantının açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç “Benim için önemli bir gün; çünkü üniversitemizin içinde bulunduğu durumdan daha iyi noktaya taşınması adına gerekli adımları atabilmemiz için hummalı bir çalışma yürütüyoruz. Bu süreci geçmişinde yaşamış, deneyimlemiş ve Türkiye’de hakikaten katettikleri mesafe ile örnek hâle gelmiş bir üniversitemizin Sayın Rektörünün nezdinde tecrübe ve deneyimlerini paylaşması, bizim de bunu başarabileceğimize dair inanç, bu anı önemli kılmaktadır” dedi.



“Başarmaya mahkûmuz”


“Bizler bu anlamda üniversitemizi yaptıkları ve ürettikleri ile güvenilen, tercih edilen bir kurum hâline getirmek zorundayız” diyen Sait Bilgiç, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Kalite süreçlerini de şeklen yerine getiren bir üniversite olmanın ötesinde bütün bu süreci ancak sağlıklı bir şekilde götürmemiz koşuluyla tercih edilen ve güvenilir bir üniversite olacağımızın mümkün olacağı kanaatindeyiz. Bu bağlamda bütün akademik ve idari personelimizin de buna inanmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz; zira başarmaya mahkûmuz. Sadece üst yönetimin bu iradeyi göstermesi yeterli olmayacaktır. Bu sürecin bütün üniversite sathına yayılabilmesi, sizlerin inancı ve katılımıyla mümkün olacağından bugünkü toplantının çok verimli ve yararlı olacağına inanıyoruz. Biz bir takımız ve bu takım ruhunu harekete geçirmemiz lazım.”



“Bu bir paylaşım toplantısı”


“Her üniversitenin ön plana çıktığı alanlar vardır. Bütün bu birikim ve tecrübenin aktarılması ve paylaşılması gerekiyor. Zaten bu toplantı da bir paylaşım toplantısı esasında” diyerek konuşmasına başlayan Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas ise bir üniversiteyi yukarılara taşıyan kalite, akreditasyon, strateji ve benzeri süreçlerin merkezinde üniversitenin misyon, değer ve bunlara bağlı olarak mevcut kaynaklarının olduğunu vurguladı. Rektör Elmas akretidasyon sürecinin temel çıktısının da öğrenciler olduğuna işaret ederek “Eğitim- öğretimde, gelen öğrencilerin niteliğini dikkate almak zorundayız. Zira bütün her şey eğitim-öğretimin içinde yer alan program çıktıları, ders öğrenme çıktıları, aktif öğrenme etkinlikleri, ölçme ve değerlendirme, mezun anketleri vb. ögelerin üzerine bina ediliyor. Söz konusu kalite döngüsü bu saydığım eğitim-öğretim çıktıları ile tamamlanmış oluyor” dedi.



“Sade ve sonuç odaklı çalışmalarla bunu başardık”


Sunumunda kurumlardaki kalite yönetiminin sürdürülebilirliği konusuna da değinen Rektör Prof. Dr. Elmas şu bilgileri paylaştı: “Stratejik yönetim, eğitim-öğretim, misyon, değerler, kaynaklar, toplumsal hizmet, Ar-Ge (araştırma geliştirme), sürekli iyileştirme ve nihayetinde liderlik olgularının sürdürülebilirliği, kurumsal yeterlilik ve yetkinlik açısından çok çok önemli. Zaten YÖK’ün (Yükseköğretim Kurulu) de yapmış olduğu kurumsal değerlendirmenin mantalitesinde de bu mevzubahis olgular ön plana çıkıyor. Bu süreç aslında bir mantalite değişimine işaret ediyor. Ülke, belediye, şirket yönetimlerinde bu süreçler işliyor zaten. Yani hedeflerinizi belirleyecek, uygulayacak, gözden geçirecek ve gerekiyorsa revize edeceksiniz. Ayrıca bahsettiğimiz bu sistemin evrensel ölçütlere uygun olup olmadığını görme şansımız da var.”


Değerlendirme ve sunumunu “Bu süreci akademisyenler için bürokratik bir yük haline getirmeden nasıl dönüştürebiliriz?” şeklinde sürdüren Sakarya Üniversitesi Rektörü Elmas kendi süreçlerini yönetirken mümkün olduğu kadar sade olmaya ve sonuç odaklı çalışmaya gayret ettiklerini belirtti. Teknolojideki gelişmeler ışığında Sakarya Üniversitesi Bilgi Sistemi’ndeki modülleri görseller eşliğinde katılımcılarla paylaşan Rektör Elmas devamında şunları dile getirdi: “Bu yetkinliği ne kadar iyi ve sağlıklı ölçebiliyorsanız eğitimi nerede verdiğinizin bir önemi kalmıyor. Zira dünya da bu yetkinliği ölçüp sonuca odaklandı. OMÜ’de mazisi, birikimi ve kurumsallığıyla Türkiye’nin ilk 5 üniversitesi arasına girebilir. Yeter ki yol haritasını basit, sade ve açık olarak netleştirebilsin.”


Son olarak, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, adına düzenlenmiş fidan sertifikasını OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç’ten aldı.



“Elmas ve Aşçı adına fidan dikildi”


Toplantının ardından, Rektör Prof. Dr. Muzaffer Elmas ve yardımsever iş adamı Kaya Aşçı ve ailesi adına Rektörlük önünde oluşturulan alanda fidan dikimi yapıldı. Rektör Bilgiç daha sonra iş adamı Aşçı’ya fidan sertifikasını sundu.


OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç’i rektörlük makamında da ziyaret eden Prof. Dr. Elmas’a Rektör Bilgiç öğrencilerin yaptığı tabloyu hediye etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yurtta hava durumu Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın kuzeyi, İç Anadolu’nun güney ve doğusu, Doğu Akdeniz, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Antalya’nın iç kesimlerinin sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Sinop, Sivas, Kahramanmaraş ve Osmaniye çevreleri ile Adana’nın kuzey kesimlerinde yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı yurt genelinde mevsim normalleri civarında seyredecek. Rüzgar, genellikle kuzeyli, güney ve doğu kesimlerde güneyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, kuvvetli yağış beklenen yerlerde yağış anında yer yer kuvvetli olarak esecek. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde kuzey ve doğu ilçeleri sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı 21 İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, yerel sağanak yağışlı 16 İzmir: Az bulutlu, yer yer parçalı bulutlu 24 Adana: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların kuzey kesimlerinde kuvvetli olması bekleniyor) 28 Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinde iç kesimleri yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 26 Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 17 Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 17 Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 16 Diyarbakır: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 23
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”