GENEL - 22 Eylül 2018 Cumartesi 09:03

Hollandalılar laleden sonra bu bitkinin peşinde

A
A
A
Hollandalılar laleden sonra bu bitkinin peşinde

Yetiştirmesi zor olan salep bitkisinden iki ve daha fazla yumru elde ederek bu alanda büyük bir başarıya imza atan Doç.

Yetiştirmesi zor olan salep bitkisinden iki ve daha fazla yumru elde ederek bu alanda büyük bir başarıya imza atan Doç. Dr. Ömer Çalışkan’ın araştırmaları hakkında bilgi almak için Samsun’a gelen Hollandalı bilim adamları; "Laleden sonra salebin de mi peşinde oldukları" sorusunu akla getirdi.


Orkide ailesinden olan salep bitkisinin yetiştirilmesi üzerinde önemli çalışmaları bulunan Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Bafra Meslek Yüksekokulu Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölüm Başkanı Tıbbi ve Aromatik Bitki Uzmanı Doç. Dr. Ömer Çalışkan, elde ettiği başarıyla Hollandalı bilim adamlarının dikkatini çekti. Salep üretimi konusunda Yeşilırmak Havzası Kalkınma Birliği (YHKB) ile yapılan ortak proje çalışmalarına katkı veren Doç. Dr. Ömer Çalışkan, bir salep bitkisinden 2 ve daha fazla yumru elde ederek bu alanda dünyada önemli bir başarı sağladı. Salep Orkideleri isimli kitabı yazan Çalışkan’ın salep üzerine çalışmalarını incelemek üzere Samsun’a gelen Hollandalı bilim adamları salep üzerine ortak proje yapma teklifinde bulundular.


Ekonomik değeri yüksek olan, ilaç ve gıda sanayisinde birçok ürünün yapımında kullanılan salebin doğadan kopartılmasının cezası ise 48 bin TL.



"Saray mutfağında kullanılırdı"


Salep bitkisinin insanların kullandığı önemli tıbbi bitkilerden bir tanesi olduğunu belirten Doç. Dr. Çalışkan, "Anadolu, salebin merkezi durumundadır. Ülkemiz salep türü bakımından oldukça zengin bir yapıya sahiptir. Yüzyıllardır en fazla salep Anadolu topraklarından toplanmıştır. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde 1600’lü yıllarda, Osmanlı Devleti’nin sadece Amasya Sancağı’ndan yıllık 13 ton yıllık salep topladığından bahsetmiştir. Geçmişte salep, Hipokrat’tan, İbn-i Sina’ya birçok tıp aliminin çeşitli macunlarda kullandığı, kuvvet verme özelliği ön plana çıkan bir bitkidir. Padişahların tükettiği bir üründür. Saray mutfağında kullanılırdı. Amasya, Çorum, Samsun ve Tokat illerini kapsayan Yeşilırmak Havzası Kalkınma Birliği ile bir proje geliştirdik. Projeyle, salep orkidelerini orman fidanlıklarına taşınması ve üretime uygun olan türlerin tespit edilerek yaygınlaştırılması amaçlanıyor. Projenin danışmanlığını ben yapıyorum" dedi.



"İthalatı-ihracatı yasak"


Salep bitkisinin üretiminin uzun yıllar aldığını belirten Doç. Dr. Çalışkan, "Yumru oluşturması ve tohumdan çoğaltılmasının hasat süresi uzun yıllar aldığı için toplanması yasaklanmıştır. Yumruları patates gibi şekle sahiptir. Bir salep tek bir yumru oluşturuyor. Tohumdan ve yumrudan üretilmesi önünde engeller var. Doku kültürü yöntemi ile tohumdan üretim bazı türlerde yapılıyor. Yine de üretilemeyen türler arasında bulunuyor. Dünyada yabani florayı koruma adına uluslararası bir sözleşme var. Salep orkidesinde 183 ülkenin koruma altına aldığı bir ürün. Her ülkede bu bitkiye dokunanlara çeşitli cezalar var. Ülkemizde de çevre kanunu içerisinde yer alan maddelerde doğadan bir salep orkidesinin koparılmasının büyük cezası var. 2017’de cezası 45 bin TL’ydi. 2018 yılında bu 48 bin TL’ye çıktı. Bir tane salep dahi sökseniz doğa Koruma ve Milli Parklardan alt rakamı 48 bin TL, üst rakamı 200 bin TL’ye kadar çıkabilen bir ceza. İthalatı-ihracatı yasaklanmış durumda" şeklinde konuştu.



"Tekrar gelecekler"


Salep orkidesinin Türkiye’de 200 civarında türünün olduğunu ifade eden Doç. Dr. Çalışkan, "Türkiye’de olmakla beraber Hollanda’da türleri var. Fakat orada da üretilemediği için bir grup Hollandalı bilim adamı laboratuvarlarda üretimi üzerinde çalışmalar yapıyor. Hollanda ve Belçika’dan araştırmacılar buraya geldi. Onların da amacı bunun üretilebilmesini sağlamak. Onlar daha çok doku kültürü ile tohumdan çoğalmaya yönelmişlerdi. Biz yumruyu ikinci bir yumru vermeye zorlayarak ilk kez üretmeyi başardığımız için buraya geldiler. Aynı zamanda ’ortak çalışabilir miyiz, proje geliştirebilir miyiz, buradaki türlerden oraya oradaki türlerden buraya takas yapabilir miyiz’ diye bize geldiler. Salep üzerine birlikte Avrupa Birliği projesi yapmayı teklif ettiler. Muhtemelen tekrar gelecekler" diye konuştu.



"Kilosu 50 TL"


Salep bitkisinin ekonomik ve turizm açısından getirisi yüksek bir ürün olduğunu dile getiren Doç. Dr. Çalışkan, şunları söyledi:


"Biz yaptığımız çalışmalarla sök-dik yöntemi dediğimiz bir yöntem geliştirdik. Bazı türlerde bir yerine iki yumru bazı türlerde de üç yumru oluşturmasını sağladık. 4-5 türümüzde bunu başardık. Bu başarıyla beraber yaptığımız proje ile Samsun’un 19 Mayıs ilçesinde bazı üreticilerimizle bunun üretimine başladık. Ekonomik getirisinin yanında bir amacımızda salep orkidelerinin arazide yetiştirip çiçekleri adına bir turizm oluşturmak. Orkide turları düzenlenerek çiçek açma döneminde turistler çiçekleri fotoğraflayabilir. Martın sonundan haziran sonuna kadar 3 aylık sürede fotoğraflanabilir. Salebin ekonomik değeri çok yüksek. Pazarlama sorunu hiç yok. İçecek ve dondurma sanayisinde vazgeçilmez bir ham maddedir. İçerisindeki maddelerden dolayı alternatifi olmayan bir bitki. Salep kaçak yollardan da toplandığı için üretim verileri doğru analiz edilemiyor. Tarlalarda yetiştiğini duyan bir sonraki senenin ürününü alıyor. 2018’de salebin kilosu 50 TL. Bir dönümde 50 bin TL yapıyor. Diğer ürünlerde olmayan bir getiri."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yurtta hava durumu Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın kuzeyi, İç Anadolu’nun güney ve doğusu, Doğu Akdeniz, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Antalya’nın iç kesimlerinin sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Sinop, Sivas, Kahramanmaraş ve Osmaniye çevreleri ile Adana’nın kuzey kesimlerinde yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı yurt genelinde mevsim normalleri civarında seyredecek. Rüzgar, genellikle kuzeyli, güney ve doğu kesimlerde güneyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, kuvvetli yağış beklenen yerlerde yağış anında yer yer kuvvetli olarak esecek. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde kuzey ve doğu ilçeleri sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı 21 İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, yerel sağanak yağışlı 16 İzmir: Az bulutlu, yer yer parçalı bulutlu 24 Adana: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların kuzey kesimlerinde kuvvetli olması bekleniyor) 28 Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinde iç kesimleri yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 26 Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 17 Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 17 Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 16 Diyarbakır: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 23
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”