POLİTİKA - 08 Eylül 2019 Pazar 16:17

AK Parti’li Karaaslan’dan muhalefete sert eleştiri

A
A
A
AK Parti’li Karaaslan’dan muhalefete sert eleştiri

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, “Diyarbakır’da HDP binası önünde anneler dağa kaçırılan evlatları için ağlarken annelere destek vermek şöyle dursun, Diyarbakır ziyaretinde HDP kadrolarıyla kol kola girip, halay çekenlere bu millet hak ettiğini verecektir diyorum” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, “Diyarbakır’da HDP binası önünde anneler dağa kaçırılan evlatları için ağlarken annelere destek vermek şöyle dursun, Diyarbakır ziyaretinde HDP kadrolarıyla kol kola girip, halay çekenlere bu millet hak ettiğini verecektir diyorum” dedi.


Milletvekili Çiğdem Karaaslan, AK Parti Samsun 81. İl Danışma Meclisi’ne katıldı. Toplantıda sert ve uzun bir konuşma yapan Karaaslan, muhalefet partilerini ve gündem değiştirmeye çalışmakla iddia ettiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Karaaslan, gündemin Diyarbakır’da evlatları için nöbet tutan anneler olduğunda, İmamoğlu’nun dikkatleri Yenikapı’daki otomobillere çektiğini vurguladı.



“Annelerin gözyaşlarını görmeyen, çığlıklarını duymayanlar var”


Diyarbakır’daki annelerin feryatlarına sessiz kalındığını ve gündemin değiştirilmeye çalışıldığını belirten Çiğdem Karaaslan, “Biz bugün birçok mücadele ediyoruz. Dış dünyayla, haksızlıklarla mücadele ediyoruz. Dünyada güçlünün haklı değil, haklının güçlü olduğunu bir Türkiye olarak dünyaya güçlü bir mesajı vermekle mükellef hissediyoruz kendimizi. Ama bir de kiminle mücadele ediyoruz? Bir muhalefet var ki başımızda düşman başına. Türkiye’nin bütün milli meselelerinde pozisyonunu tam olarak netleştiremeyen, çoğu zaman böyle bir mücadele veren Türkiye’yi yurt dışında şikayet eden, kapılar aşındıran, Türkiye’nin milli ve yerli duruşundan ödün vermeyen o tavrını anlamamakta ısrar eden bir muhalefet var karşımızda. Bugün Türkiye’de çok önemli bir mesele var. Diyarbakır’dan gelen bir ses var, gözyaşı var. Diyarbakır’da annelerin evlatlarını istediği bir haykırış var. Bugün terörle irtibatını hiçbir zaman reddetmeyen HDP’nin binasının önünde annelerin, babaların nöbeti var. Evlatlarını geri isteyen anneler, babalar onlar. ‘Evlatlarımızı siz dağa götürdünüz. Size verecek evladımız yok artık. Çocuklarımızı geri verin’ diyen anneler var. Bu annelerin çığlığı var, gözyaşı var. Bir tarafta da sessizlik, görmeyen gözler, dinlemeyi reddeden kulaklar var. Oysa ki onlar değil miydi insan hakları savunucuları? Onlar değil miydi kadın haklarından dem vuranlar? Onlar değil miydi çocuk hakları konusunda Türkiye’ye kafa tutanlar? Onlar değil miydi bu standartları demokrasi ve özgürlük bağlamında sürekli dikkate getirenler? Onlar değil miydi sürekli çığırtkanlık yapanlar? Şimdi neredeler? Bu annelerin haykırışlarına, gözyaşlarına duyarsız kalanların ikiyüzlülüğünü sormanın zamanı değil midir? Evet, sorguluyoruz ve sessizliklerinin de unutulmayacağını söylüyoruz. Buradan da bir çağrı yapmak istiyorum. Özellikle muhalefet partilerine, onlara gönül verenlere, sorduğunuzda kendilerini HDP’li ya da PKK sempatizanı olarak tanımlamayıp, bugün sessiz kalanlara sesleniyorum; ‘Korkmayın, Diyarbakır’da evlatları için nöbet tutan annelere destek verin. Çünkü bu annelerin haykırışları terörü kıracak, kepenk kapattıracak. O yüzden gelin, teröre karşı birlik olalım. Çünkü teröre karşı sessiz kalmak da terörü desteklemektir” diye konuştu.



“Kaz Dağları’nda konser verenlerin sesi, PKK’nın ‘Ormanları biz yaktık’ diyene kadar çıkmıştır”


Çevresel olaylara tepki verenlerin de Diyarbakır’daki olaylara sessiz kalmasını eleştiren Çiğdem Karaaslan, “Bugün küçücük yavrular can verdiğinde ‘tüp patlamıştır’ diyebilmek vicdansızlıktır. Bugün ben çevreciyim diye haykırırken, Kaz Dağları’nda konserler verirken, çevreyle alakalı konularda büyük hassasiyetleri olduğunu iddia edenlerin sesi maalesef, PKK ‘Ormanları biz yaktık’ diyene kadar çıkmıştır. Ne acı. Türkiye için ne acı. Bir terör örgütü ormanları yaktığını iddia ettiği an sesin kesilmesi ne acı. Türkiye’de hepimiz farklı kulvarlarda siyaset yapıyoruz. Dünyaya farklı pencerelerden bakıyoruz. Olayları yorumlayışımız da durduğumuz yerden gördüklerimiz de farklı olabilir. Ama bir geçek var ki o da hepimizin aynı gemide olduğu gerçeğidir. Bu geminin gitmek istediği istikamete gitmediğini iddia ederek gemiyi delmeye çalışmak, hakikaten en çok da o delmeye çalışanlara zarar verir” şeklinde konuştu.



“HDP kadrolarıyla kol kola girip, halay çekenlere bu millet hak ettiğini verecektir”


Ekrem İmamoğlu’nun Diyarbakır gezisini de eleştiren Karaaslan, şunları söyledi:


“Bir de ismini bile söylemeyeceğim. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın sergisine bir göz atalım. Yenikapı’ya hizmet araçlarını koymak suretiyle dedi ki ‘Bunlar bir lükstür.’ Biz de bir lüks bekledik, bir baktık ki hizmet aracı. Hepsinin üzerinde İstanbul ölçeğindeki bir şehirde hizmet etmek için gece gündüz çalışan araçları Yenikapı’ya çekti. Bunu normal bir belediye başkanının dikkat çekmek istediği bir husus gibi okuyan varsa, ona çok yanıldığını söylemek isterim. Sizi 31 Mart öncesine götürmek istiyorum. Seçimlerden önce HDP yetkilileri, ‘Bizim desteğimizle İstanbul’u kazanacağını sakın unutmasın. Biz bize rağmen siyaset yaptırmayacağımızı da unutmasın’ dediler. Biz de ‘Bu nasıl bir tehdit’ demiştik. Kurdukları ve bir türlü itiraf edemedikleri bu ittifak çerçevesinde ‘Bu nasıl bir tehdit’ demiştik. Bugüne bakarsak Türkiye’nin en önemli gündemi Diyarbakır’daki anneler. Evlatları kaçırılan ve HDP’nin önünde gece gündüz eylem yapan anneler. Peki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na ne düştü? Dikkatleri oradan (Diyarbakır’daki annelerden) buraya (Yenikapı’daki otomobiller) çekmek oldu. Çünkü ona, bize rağmen siyaset yaptırmayız diyen güç, demek ki bunu emretti. Bugün PKK’dan bir talimat geldiğinde ya da açıklama geldiğinde, hain terör örgütü tarafından bir itiraf geldiğinde, ‘Biz yaptık’ dediğinde sesini kesenlerle analar ağlarken annelere destek vermek şöyle dursun, Diyarbakır ziyaretinde HDP kadrolarıyla kol kola girip, halay çekenlere bu millet hak ettiğini verecektir diyorum."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya duyurdu: İzmir’de ’Mahzen-48’ operasyonunda organize suç örgütü çökertildi, 9 şüpheli yakalandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "İzmir’de düzenlenen ’Mahzen-48’ operasyonunda elebaşılığını ’Kertenkele’ lakaplı Batuhan Tok’un (Cezaevinde) yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı" dedi. İçişleri Bakanı Yerlikaya, İzmir’de düzenlenen "Mahzen-48" operasyonunda elebaşılığını "Kertenkele" lakaplı ve halen cezaevinde bulunan Batuhan Tok’un yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek, operasyonda suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Ülkemizi organize suç örgütlerinden, çetelerden temizlemeye kararlıyız. Hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip adalete teslim edeceğiz" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu ayrıntıları paylaştı: "Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu İzmir’de düzenlenen operasyonda organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak, Kasten Yaralama, 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet ve Silahla Tehdit suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 5 adet ruhsatsız tabanca, 6 adet ruhsatsız tüfek ve muhtelif miktarda uyuşturucu madde ele geçirildi. Operasyonu koordine eden Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonu gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Hatay Afetzede özel bireyler sevgi makasıyla tıraş oldular Hatay’ın İskenderun ilçesinde kuaför Emre Can Çelebi, engelli bireyleri hiçbir ücret almadan tıraş ederek gönülleri kazandı. Depremin vurduğu Hatay’da sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar arasında düzenlenen etkinlikle asrın felaketinin yaraları sarılmaya devam ediyor. İskenderun ilçesinde faaliyet gösteren ’Engelliyim Engel Tanımam Derneği’nin düzenlediği etkinlikte özel bireyler, kuaför Emre Can Çelebi tarafından ücretsiz tıraş edildi. Engelli bireylerin birlikte vakit geçirmesine vesile olan kuaför Çelebi, yaptığıyla gönülleri kazandı. Dörtyol ilçesinden İskenderun’a gelen Engelliyim Engel Tanımam Derneği’nde bulunan özel bireylerin çimenlik alanda saç, sakal ve bakımlarını yapan Çelebi, "Yapmış olduğumuz projeyle ilgili öncelikle bize bu fırsatı tanıyan herkese çok teşekkür ederiz. Burada özel bireylerin saçlarını kestik, bizim için çok güzel bir mola oldu. Yani çalışmak gibi değil, bizim için bir molaydı. Biz de onlarla beraber güldük eğlendik, güzel bir aktivite oldu. Hatay Dörtyol’dan İskenderun’a geldik burada deniz kenarında çimlerin üzerinde çok güzel bir ortamda saç kesimlerini gerçekleştirdik" ifadelerini kullandı. Engelliyim Engel Tanımam Derneği Başkanı Kamil Göçmen ise düzenlenen etkinlikle engelli bireylerin yaşadığı mutluluğu anlatarak, "Sabahtan o mutluluk yüzlerinde vardı. Biz bugün tıraş olacağız, işte kuaför abimiz gelip bizi tıraş edecek diyorlardı ve onların o mutluluğu zaten yüzlerinden belli olmuştu. Mutluluğu onlara verdiği için ben ayrıca Emre bey ve onun ekibine teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Tıraş olan özel birey 21 yaşındaki Abdulkadir Soydaş, teşekkürlerini belirterek, "Ben Emre Çelebi abiye çok teşekkürlerimi sunuyorum. Çok beğendim, berber abilerimi daha çok beğendim. Sohbetleri çok güzeldi çok iyiydi" şeklinde mutluluğunu dile getirdi.
Hatay Çadır kentin depremzede balerinleri Hatay’da depremde evleri yıkılan ve hayatlarını aileleriyle birlikte Kırgız çadırında sürdüren Zeynep Melek ve Ali Yusuf, asrın felaketinin yaşattığı stresi ve sıkıntıyı bale yaparak atlatıyorlar. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bin insan vefat etmişti. Deprem sonrası binlerce insan evsiz kalmış ve kurulan geçici yaşam alanlarında yaşamaya başlamıştılar. Asrın felaketinde evleri yıkılan Dikkaya ailesi de yaşamlarını Defne ilçesi Koçören Mahallesi’ne kurulan Kırgız çadır kentinde sürdürmeye başladılar. Dikkaya ailesinin evlatları, deprem öncesi aldıkları bale eğitimini deprem sonrası da devam ettirmeye başladılar. 13 yaşındaki Zeynep Melek ve 9 yaşındaki Ali Yusuf, asrın felaketinin yaşattığı stresi ve sıkıntıyı bale yaparak atlatıyorlar. "Biz depremden önce bale kursuna gidiyorduk, zor şartlara rağmen çocuklar bırakmadı" Deprem sonrası zor şartlara rağmen evlatlarının bale eğitimini bırakmadığını ifade eden anne Cihan Dikkaya, "Biz depremden önce bale kursuna gidiyorduk, zor şartlara rağmen çocuklar bırakmadı. Depremden sonra da gittiğimiz kurs yeri yaklaşık 9 ay kapalı kaldı ama tekrardan bir yerden başlamak gerekiyordu. Kurs yeri açılınca biz devam ettik. Biz orada bale ve piyano eğitimi alıyoruz. Çocuklarımızın ruhuna çok iyi geldi. Biz bu zor şartlara ve çadırda yaşamamıza rağmen çocukların eğitimi geri kalmasın diye devam ediyoruz. Çocukların eğitimi önce geliyor. Çocuklar psikolojik olarak da rahatlıyorlar. Şu an gezecek çıkacak hiçbir yerimiz kalmadı" dedi. "Bale yaparken mutluyum ve ruhuma iyi geliyor" Deprem psikolojisini bale sayesinde atlatmaya çalıştığını dile getiren Zeynep Melek Dikkaya, "Biz yaşanan her şeye rağmen ve çadırda yaşamamıza rağmen sanatı bırakmadık. Bale yapıyorum. Hem sanatı bırakmadık hem de deprem psikolojimizi kurs sayesinde attık. Bale yaparken mutluyum ve ruhuma iyi geliyor. Psikolojik olarak bizi tedavi ediyor" şeklinde konuştu. "Bale yaparken çok mutluyum" Bale yaparken mutlu olduğunu söyleyen Ali Yusuf Dikkaya da, "Kursta bale yapıyorum. Biraz zorlanıyorum ama hocamızla ve arkadaşlarımızla beraber bunun üstünden geliyoruz" ifadelerini kullandı.
Tokat Başkan Yazıcıoğlu: "Değişimle birlikte Tokat Belediyesi her yerde" Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, Örtmeliönü Mahallesi’nde ahşap bir evde meydana gelen yangın sonrası evi kullanılamaz hale gelen aileyi ziyaret etti. Tokat Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekipleri tarafından yangına ilk müdahalenin hızlı bir şekilde yapıldığını ve büyük bir felaketin önlendiğini belirten Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, mahallede yaşanan mağduriyetin kısa bir süre içerisinde giderileceğini söyledi. Örtmeliönü Mahallesi’nde gece saatlerinde meydana gelen içme suyu ana hattındaki arızanın da giderilmesi için çalışmaların sürdürüldüğünü belirten Başkan Yazıcıoğlu, Tokat Belediyesi olarak değişimle birlikte Tokat’ın tüm bölgelerinde hızlı bir şekilde yer aldıklarını belirtti. Başkan Yazıcıoğlu hem yangın hem de içme suyu ana hat arızasıyla ilgili basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Bu saat 09.00 - 09.30 arası Örtmeliönü Mahallesi’nde bir evde çıkan yangına İtfaiye Müdürlüğü ekiplerimiz hızlı bir şekilde müdahale ettiler. Daha büyük bir felaketin önüne geçen itfaiye ekiplerimizi kutluyorum. Mahalle sakinlerimiz biraz mağduriyet yaşadılar ama Tokat Belediyesi olarak bu mağduriyeti hızlı bir şekilde gidereceğiz. Tokat’ımız kadim ve eski bir şehir. Bu noktada hızlı hareket etmemiz gerekiyor. Seçim öncesinde de belirttiğimiz gibi her mahallemizde bu hızlı iradeyi ortaya koyacağımızı belirtmiştik. Yine aynı mahallemizde gece saatlerinde içme suyu ana şebeke hattında meydana gelen su arızasını hızlı bir şekilde gidermek için tüm altyapı ekiplerimizle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Örtmeliönü Mahallesi Muhtarımız Nurettin Çelik’le sürekli irtibat halinde olduk. Gece boyu çalışmaya devam eden bütün değerli ekip arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Tokat Belediyesi her yerde. Eksikliklerimizi de hızlı bir şekilde gidererek her konuda vatandaşlarımıza ulaşmaya, evlerine kadar tüm belediyecilik hizmetlerimizi götürmeye devam edeceğiz" dedi.