SAĞLIK - 04 Ağustos 2020 Salı 11:49

Dr. Hayati Akbaş: "Botoks ve dolgu bir tıbbi uygulamadır, güzellik salonlarında olmaz"

A
A
A
Dr. Hayati Akbaş: "Botoks ve dolgu bir tıbbi uygulamadır, güzellik salonlarında olmaz"

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç.

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hayati Akbaş, "İnsanların evlerinde botoks partileri düzenlediğini, birkaç kadın bir araya gelerek kendi kendilerine botoks yaptığını, güzellik salonlarına giderek botoks yaptıklarını duyuyoruz. Botoks ve dolgu bir tıbbi uygulamadır. Bu tıbbi uygulamayı mutlaka bu konuda uzmanlık sahibi doktorlar tarafında yapılmalıdır, aksi takdirde insan sıfatından çıkma riski ile herkes karşı karşıya olabilir" dedi.



Samsun FBM Tıp Merkezi sahibi, Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hayati Akbaş, botoks ve dolgu uygulamaları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Günümüzde birçok kadın ya da erkeğin daha güzel ve çekici gözükmek için yüzüne çeşitli işlemler yaptırdığını belirten Hayati Akbaş, "Bu işlemlerden bazıları ise yüze uygulanan botoks ve dolgu uygulamalarıdır. Yüze uygulanan botoks ve dolgu uygulamaları nerede yapılacağı konusu çok önemlidir. Zaman zaman görüyoruz ve duyuyoruz. İnsanların evlerinde botoks partileri düzenlediğini, birkaç kadın bir araya gelerek kendi kendilerine botoks yaptığını duyuyoruz. Güzellik salonlarına giderek botoks yaptıklarını duyuyoruz. Botoks ve dolgu bir tıbbi uygulamadır. Bu tıbbi uygulamayı mutlaka bu konuda uzmanlık sahibi doktorlar tarafında yapılmalıdır. Bu uygulamaları plastik cerrahlar yapabilir, dermatologlar yapabilir. Bunların dışından botoks ve dolgu uygulamaları yapılması asla doğru değildir" diye konuştu.



"Dudağına sanayi silikonu yaptırmış, yüzüne dolgunluk versin diye bebek yağı yaptırmış"


İnsanların işlemi yapan kişiyi ve yapılan dolgu malzemesini bilmesi gerektiğini ifade eden Akbaş, "Bana bazen hastalar geliyor. Yüzüne sanayi silikonu yaptırmış, yanağına bebek yağı koydurmuş. Bu öyle bir dolgu ki artık onun ucunun nereye gideceği, sonunun nereye gideceği, ne ile sonuçlanacağı asla bilinemez. Kanser oluşumlarına yol açabilir, yüzüne yapılan dolguda ve dudakta sürekli akıntılara, iltihaplara, yara izlerine, ızdırap verici sonuçlara yol açabilir. Yüzüne bebek yağı yapmışlar. Kim diyorum, kimin yaptığı belli değil. Doktor mu diyorum, doktor gibiydi diyor. Bakın doktora benziyordu, yeri çok güzeldi, plazanın içindeydi, lüks bir yerdeydi. Böyle bir şey söz konusu olamaz. Yapılacak yer mutlaka bir hastane estetik tıp merkezi veya bu alanda uzman olmuş kişilerin muayenelerinde olur" şeklinde konuştu.



"İnsan sıfatından çıkma riski ile herkes karşı karşıya olabilir"


Yapan kişinin ismini ve diplomasının bilinmesi gerektiğine dikkat çeken Akbaş, "İnsanın yüzümüzdeki o yağ erimelerinin yerine yapılan dolguların içeriğini ve kimin yaptığını bilmeliyiz. Aksi takdirde insan sıfatından çıkma riski ile herkes karşı karşıya olabilir. Birçok kadın ve erkek, özellikle çoğunlukla kadın, arkadaş tavsiyesi ile ben de gideyim mantığıyla sormadan sorgulamadan kim olduğunu anlamadan bunları yaptırıyorlar. Botoks yaptırdığımız kişinin mutlaka adını, soy adını ve diplomasını görmeniz lazımdır. Çok şüpheli kişiler kendilerini doktor diye tanıtarak estetik cerrah, doktor diye tanıtarak gayri meşru işler yapılabiliyor" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Eşini yormamak için otomobiliyle ot taşıyan yaşlı adam yürekleri ısıttı Hatay’da büyükbaş hayvanları için ot biçen yaşlı adam, eşini yormamak için otları aracıyla taşıdı. Otla kaplanan otomobil ortaya ilginç bir görüntü çıkarırken, Nihat Gülen’in “Hanımımı yormamak için biçtiğimiz otları bu şekilde arabanın üzerine atıp getiriyoruz” sözleri yürekleri ısıttı. Defne ilçesi Tavla Mahallesi’nde yaşayan 64 yaşındaki Nihat ve 63 yaşındaki Vecihe Gülen çifti, evlerinin yan tarafında bulunan ahırlarında inek ve iki yavrusunu besliyorlar. Emekli olan aileye ekonomik destek sağlayan inek ve yavruları, baharın gelmesiyle birlikte yeşeren otlarla besleniyorlar. Yaşlı çift, gündüz yaylıma çıkan hayvanların akşam yemi için de ot biçiyor. Biçilen otları yaklaşık 150 metre mesafedeki tarladan ahıra getirmek için traktörü olmayan Nihat Gülen, otları eşini yormamak için otomobiliyle taşıyor. Otlarla kaplanan otomobil ilginç bir görüntü oluştururken, Nihat Gülen’in “Hanımımı yormamak için biçtiğimiz otları bu şekilde arabanın üzerine atıp getiriyoruz” sözleri yürekleri ısıttı. Trafiği tehlikeye sokmadan ve aracına zarar vermeden 150 metre mesafedeki tarlasından otomobiliyle ahırına ot getirdiğini ifade eden Nihat Gülen, “Aracımla tarladan 150 metre mesafedeki evimize ot taşıyoruz. Bu işlem yılda birkaç sefer gerçekleşiyor. Hanımımı yormamak için bu şekilde arabanın üzerine atıp getiriyoruz. Arabaya ve trafiğe zarar vermeden yavaş yavaş getiriyoruz. Bir ineğimiz ve iki yavrusu var. Onlara ot getirdik, hanımım ve ablam biçti. Eşim düşer dedi ama ben yavaş yavaş giderim dedim” ifadelerini kullandı. Hayvanları için tarladan ot taşıdıklarını belirten Vecihe Gülen, “Üç tane hayvanımız var. Bir ineğimiz ve iki yavrusu var. Tarladan onlara ot getiriyoruz” dedi.
Hatay Depremzede vatandaşları tedirgin eden patlama kamerada Hatay’ın Defne ilçesinde taş ocağı kurulacak bölgede dinamitle gerçekleştirilen patlamalar vatandaşları tedirgin etti. Depremi yaşayan vatandaşlar, haber verilmeden gerçekleştirilen patlamalara tepki gösterdiler. Geçtiğimiz hafta sonunda Hatay’ın Defne ilçesi Dursunlu Mahallesi’ndeki dağlık alana kurulacak olan taş ocağı bölgesinde dinamitle patlatma gerçekleştirildi. Haber verilmeden gerçekleştirilen patlama, depremi yaşayan mahalle sakinleri arasında paniğe neden oldu. Patlamayı hisseden vatandaşlar, haber verilmeden gerçekleştirilen patlamalara tepki gösterdiler. “Depremi yaşadığımız için insanlar ürküyor” Patlamanın deprem etkisi oluşturduğunu belirten depremzede Yılmaz Kireçdağ, “Şu dağın arka tarafında patlama oldu. Buradan da hissedildi. Patlama deprem etkisi oluşturdu. Buradan 3 km uzaklıkta, bu dağın arka tarafında oldu. Korkma değil de depremi yaşadığımız için insan ürküyor” dedi. “O kadar şiddetli bir patlama ve sarsıntı oldu ki deprem olduğunu zannettik” Patlamanın etkisiyle sallandıklarını ifade eden Mehmet Bereketoğlu, “Patlamayı baya şiddetli hissettik. Bilinçsizce dinamit patlatılmış. Yıllardan beri burada taş ocağı var ama böyle bir patlama gördük. Patlama çok şiddetli oldu ve yer sallandı. Zaten deprem etkisini atlatmamışken o kadar şiddetli bir patlama ve sarsıntı oldu ki deprem olduğunu zannettik. Sesin sonra dağın arka tarafından geldiğini hissedince biraz rahatladık. Çok şiddetli bir patlamaydı. Burada çok patlamalar oldu ama bu öyle bir patlama değildi. Patlamanın; sesi, şiddeti ve sarsıntısı baya büyüktü ve tedirgin olduk” şeklinde konuştu.
Ankara Tarımsal üretimde kullandırılacak kredilere ilişkin esaslar belirlendi Resmi Gazete’de yayımlanan uygulama tebliğine göre, bitkisel veya hayvansal üretimde 300 bin TL’ye kadar yüzde 100 faiz indirimli kredinin yüzde 70’i ayni, yüzde 30’u da nakit olarak kullanılabilecek. “Tarımsal Üretime Dair Faiz/Kar Payı Destekli Yatırım ve İşletme Kredisi/Finansmanı Kullandırılmasına İlişkin Uygulama Esasları Tebliği” Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tebliğe göre üreticiler, temel bitkisel ve hayvansal üretim konularında 300 bin TL’ye kadar (bu tutar dahil) yüzde 100 faiz indirimli kredinin yüzde 70’ini akaryakıt, veterinerlik hizmeti, yem, ilaç, aşı, gübre, tohum, fide ve benzeri tarımsal girdiler için ayni, yüzde 30’unu da nakit olarak kullanabilecek. Üretim planlaması kapsamında üretim yapan üreticiler yüzde 20, Tarım ve Orman Bakanlığınca yayımlanan “Tip Sözleşmeler” ile sözleşmeli üretim yapan gerçek ve tüzel kişiler ise yüzde 15 ilave faiz/ kar payı indiriminden yararlanabilecek. Hastalıktan ari işletmeler için, sağlık sertifikasına sahip bulunan ve bu sertifikayı alacak hayvancılık işletmelerine de yüzde 70-100 oranlarında faiz/ kar payı indirimi sağlanacak. Yeni kurulacak seralar, kapalı bitkisel üretim üniteleri ve mantar üretim tesisleri ile meyve bahçeleri için Bakanlık birimlerince onaylanan uygunluk belgeleri ile kredi kullanımı sağlanacak. Araştırma ve Geliştirme Destek Programı kapsamında, Bakanlık tarafından desteklenen proje sahibi, tarımsal Ar-Ge firmaları ile 5746, 5553 ve 4691 sayılı Kanunlar kapsamındaki girişimciler yüzde 50 oranında faiz/ kar payı indirimli yatırım ve işletme kredi/finansmanı kullanabilecek. Biyolojik ve/veya biyoteknik mücadelede kullanılan, mikrobiyal gübre, aminoasit içeren organik gübre, organik ve organomineral gübre, biyogaz atığından üretilen fermente gübre üretim tesis ve yatırımları biyo-tarım yatırımları konusunda kredi/finansmanından yararlanabilecek. Yeni yatırımlar için kullandırılacak kredi/finansmanlarda, 5403 sayılı Kanun kapsamında tarım dışı ve/veya tarımsal yapı izinlerinin alınmış olması şartı aranacak. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, tarımsal üretimin devamlılığı ve özellikle stratejik ürünlerde gıda arz güvenliğinin sağlanmasına yönelik üreticilere desteklemelerde bulunduklarını hatırlattı. Bu desteklerin yerinde, anlamlı ve üreticiler tarafından ciddi anlamda hissedilebilir olmasının büyük önem taşıdığına dikkati çeken Yumaklı, şu değerlendirmede bulundu: “Tarımsal üretimde dünyada söz sahibi ülkelerden biri olarak, bu niteliğimizi sürdürmek adına bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çiftçilerimizin ve üreticilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Bu minvalde Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğ ile 29.12.2023 tarihli 8038 ve 8039 sayılı Cumhurbaşkanı Kararları kapsamında, 1 Ocak 2024-31 Aralık 2026 döneminde Ziraat Katılım Bankası A.Ş., T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve Tarım Kredi Kooperatiflerince kullandırılacak yatırım ve işletme kredisi/finansmanı ile ilgili teknik esaslar belirlendi. Üreticilerimize hayırlı ve bereketli olsun.” Bakan Yumaklı, planlı üretimin sağlam bir zemine oturtulmasında tarımsal desteklerin önemli bir yere sahip olduğuna işaret ederek, “Tarımsal üretimde desteklerin yönlendirici rollerinin ve etkinliğinin artırılmasına yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Bu çalışmalarımızla bir yandan üretimde yeni rekorlar kırarak gıda arz güvenliğimizin devamını sağlamayı diğer yandan da daha kaliteli ve verimli bir üretim yaparak tarımsal ihracatımızı daha üst seviyelere taşımayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.