SAĞLIK - 20 Kasım 2020 Cuma 13:49

Prof. Dr. Sayarlıoğlu: "Gut hastalığı tedavi ile kontrol altına alınabilir"

A
A
A
Prof. Dr. Sayarlıoğlu: "Gut hastalığı tedavi ile kontrol altına alınabilir"

Romatoloji Uzmanı Prof.

Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Sayarlıoğlu, "Gut hastalığı romatizmal bir hastalıktır. Bir romatoloji uzmanı tarafından takip edilmelidir. Bugün için düzenli takip ve tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalıktır" dedi.


Liv Hospital Samsun Romatoloji Kliniğinden Prof. Dr. Mehmet Sayarlıoğlu “gut hastalığı” hakkında bilgiler verdi. Gut hastalığının en sık ayak eklemlerini tutması nedeniyle atak sırasında hastanın basmakta, yürümekte ve ayakkabısını giymekte zorlandığını ifade eden Sayarlıoğlu, “En sık etkilediği eklem ayak başparmağının ayak ile birleştiği eklemdir. Bunun dışında ayak parmak eklemlerinde, ayak bileklerinde, diz eklemlerinde de atak görülebilir. Tipik bir atak yaklaşık 510 gün sürer. Tekrar etmeye eğilimlidir. Hastalık ilerledikçe el eklemleri gibi diğer eklemler de etkilenmeye başlar” diye konuştu.



"En önemli risk faktörü kandaki ürik asit düzeyinin yüksekliğidir"


Tanının nasıl konulabileceğini anlatan Sayarlıoğlu, “En sık 50 yaş civarı erkeklerde ve menopoz sonrasında kadınlarda görülür. Aile bireylerinde gut öyküsü olması hastalık riskini artırır. Gut hastalığı için en önemli risk faktörü kandaki ürik asit düzeyinin yüksekliğidir. Ürik asit yükselmesine sebep olan alkol tüketimi, şişmanlık, aşırı et tüketimi gibi durumlar gut hastalığı görülme riskini artırır. Eğer bir hasta kısa sürede başlayan şiddetli eklem ağrısı ile başvuruyor ise, eklemde belirgin ağrı ve kızarıklık var ise buna benzer yakınmaları daha önce de olmuş ve 510 gün içerisinde iyileşmiş ise gut hastalığı akla gelmelidir. Hastanın kilolu olması, aşırı et veya alkol alımının olması, ürik asit düzeyini yükselten bir ilaç (idrar söktürücüler gibi) kullanıyor olması, yukarıda bahsedilen yaş grupları içerisinde olması, yapılan testlerde ürik asit düzeyinin yüksek olması gut tanısını destekleyen bulgulardır. Tanıda arada kalınan vakalarda eklem alınan sıvının incelemesi ile tanıyı netleştirmek mümkündür” şeklinde konuştu.



"Böbrek ve idrar yolları gözden geçirilmelidir"


Hastaların takibinin yapılması gerektiğinin altını çizen Sayarlıoğlu, “Takip ve tedavisi yeterli olmayan hastalarda ataklar daha sık olmaya başlar ve başlangıçta etkilenmeyen diğer eklemlerde de ataklar görülmeye başlar. Kanda artan ürik asit eklem yapılarında, kemiklerde, tendonlarda, kulak kepçesi gibi bölgelerde birikmeye başlar, tofüs adı verilen sert şişliklere neden olur. Gut hastalığı eklemler dışında böbrekte de ürik asit kristallerinin etkisiyle hasara, taş oluşumuna neden olabilen bir hastalıktır. Bu nedenle gut tanısı konan hastaların böbrek ve idrar yolları gözden geçirilmelidir” bilgilerini verdi.



"Gut hastalığı romatizmal bir hastalıktır"


Gut hastalığının tedavisi hakkında bilgi veren Dr. Sayarlıoğlu, “Gut hastalığı atak sırasında genellikle çok şiddetli eklem ağrısı ile başvurur. Bu nedenle gut atağı ile gelen hastada ilk hedef ağrıyı azaltmak olmalıdır. Bu dönemde doktor kontrolünde ağrı kesici ve iltihap giderici ilaçlar kullanılmaktadır. Atak dindikten sonra diğer hedefimiz daha sonraki atakların gelişmesinin engellenmesi olmalıdır. Bunun için ürik asit düşürücü ilaçlar kullanılmaktadır. Diyet ve yeterli sıvı alımı tedavinin önemli bir parçasıdır. Hastanın diğer kullandığı ilaçlar (özellikle kalp ve tansiyon ilaçları) gut hastalığına göre yeniden düzenlenmelidir. Hedef ürik asit düzeyi 6 mg/dl altında tutmak olmalıdır. Tofüs olan hastalarda bu hedef 5mg/dl olarak belirlenmelidir. Sonuç olarak, gut hastalığı romatizmal bir hastalıktır. Bir romatoloji uzmanı tarafından takip edilmelidir. Bugün için düzenli takip ve tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalıktır” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yurtta hava durumu Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın kuzeyi, İç Anadolu’nun güney ve doğusu, Doğu Akdeniz, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Antalya’nın iç kesimlerinin sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Sinop, Sivas, Kahramanmaraş ve Osmaniye çevreleri ile Adana’nın kuzey kesimlerinde yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı yurt genelinde mevsim normalleri civarında seyredecek. Rüzgar, genellikle kuzeyli, güney ve doğu kesimlerde güneyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, kuvvetli yağış beklenen yerlerde yağış anında yer yer kuvvetli olarak esecek. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde kuzey ve doğu ilçeleri sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı 21 İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, yerel sağanak yağışlı 16 İzmir: Az bulutlu, yer yer parçalı bulutlu 24 Adana: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların kuzey kesimlerinde kuvvetli olması bekleniyor) 28 Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinde iç kesimleri yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 26 Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 17 Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 17 Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 16 Diyarbakır: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 23
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”