- 26 Mart 2022 Cumartesi 10:43

Mezunlarının işsiz kalmadığı bölümdeki öğrenciler şaşırtıyor

A
A
A
Mezunlarının işsiz kalmadığı bölümdeki öğrenciler şaşırtıyor

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Yeşilyurt Demir Çelik Meslek Yüksekokulu (MYO) Endüstriyel Kalıpçılık Bölümü mezunları işsiz kalmazken, farklı profildeki öğrenciler ise bölüme renk katıyor.

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Yeşilyurt Demir Çelik Meslek Yüksekokulu (MYO) Endüstriyel Kalıpçılık Bölümü mezunları işsiz kalmazken, farklı profildeki öğrenciler ise bölüme renk katıyor. 24 yaşındaki Şeyda Nur Cihan, 30 kişilik 1. sınıfta öğrenim gören tek kız öğrenci olarak dikkat çekerken, 54 yaşındaki emekli öğrenci ise gençlerle aynı sıraları paylaşıyor.


Yeşilyurt Demir Çelik MYO Endüstriyel Kalıpçılık Bölümü, birçok lisans ve yüksek lisans bölümünden daha fazla iş bulma imkanını öğrencilerine sunuyor. Öğrenciler daha 1. sınıftayken sanayiden iş teklifleri almaya başlarken, Samsun’da mezun olduktan sonra en yüksek istihdam oranına sahip olan bölümde bu sene okulu kazanan bir de kız öğrenci kalıp ustası olmak için öğrenim görüyor. Bölümde ayrıca 54 yaşındaki emekli Bahri Aksöz de kendisinden 30 yaş küçük öğrencilerle kalıp ustası olmak için derslere giriyor.



“İmalatı bilen kadın çizim için de aranan eleman oluyor”


Bu bölümü seçen kadınların imalat aşamasını öğrenerek diğer çizimcilerden daha çok mesleki donanıma sahip olacağını ifade eden öğretim görevlisi Yusuf Yakut, “Sanayide kadın öğrenciye biraz garip bakılabilir ama şöyle düşünüldüğünde imalat bilgisi iyi olan kadın çizim içinde tercih edilen en önemli eleman haline geliyor. Çizimi bilen her eleman teknik ressam ve AR-GE elemanı olarak alınmıyor ama burada belirli oranda imalatı bilerek üstüne teknik resim ile bilgisayar destekli çizim derslerini eklerse o zaman bu kadın, firmaların hangisine giderse çok rahat iş buluyor. Bundan dolayı kadınların bu bölümü tercih etmesi aslında erkeklere göre daha iyidir. Yaşı ilerlemiş öğrencilerimiz de var. Kimisi emekli kimisi belirli bir yerde çalışıp usta statüsüne gelmiş fakat okul olmadığı için daha üst statüye geçmek için geliyor. Bazen de emekli olmuş gerçekten de hayatta bir şeyler üreterek mutlu olacağına inanan öğrencilerimiz var” dedi.



“İnsanlar yadırgıyorlar ama ben isteyerek geldim”


Kadın çizimcilerin üretimi bilirse daha iyi çizim yapabileceğini belirten öğrenci Şeyda Nur Cihan, “Lisede de bu bölümü okumuştum. Bildiğim bir bölümdü. O yüzden okumak istedim. Kendi bölümümü söylediğimde tabii insanlar yadırgıyorlar ama ben kendi bölümümü sevdiğim için isteyerek geldim. Gelecekte çizim olarak tasarım bölümünde çalışmak istiyorum. Mezun olunca da inşallah o alanı seçeceğim. Üretimde yer alıyorum. Üretimde ne görürsen çizimi daha iyi yapabilirsin. Parçaları bilmem ve tanımam açısından da çok daha iyi oluyor. Yaptığınız çizimin üretimde nasıl bir şekil alacağını bilmek gerektiği için üretimi bilmemiz gerekiyor. Sadece çizim odaklı yaparsak olmuyor. Bölümde tereddüt edilecek bir şey yok. Kadınlar için diğer bölümler nasılsa bu bölümde öyledir. İlerisi için önlerinin açık olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.



“Emekliyim, sınıftaki herkes kankam”


Emekli olmasına rağmen bu yıl endüstriyel kalıpçılık bölümü 1. sınıf öğrencisi olarak genç öğrencilerle birlikte kalıp dersleri alan 54 yaşındaki Bahri Aksöz, “Emekliliğimden sonra bir uğraşım olsun istedim. Kalıpçılık mesleği de dikkatimi çekti. Bir parça nasıl üretiliyor bunları öğrenmek için bu mesleği seçtim. Atölyede torna kullanmayı bu yaşıma kadar bilmiyordum. Bir yerde çalışır mıyım onu bilmiyorum ama bu meslekte bir şeyler öğreneceğiz. Sıhhi tesisatçı olarak 25 yıl kamuda çalıştım. Gençlerle çok iyi anlaşıyorum. Yaşın bir seviyesi var ama gönlünde bir seviyesi var. Sınıfta herkes kankam. Uğraş bulmak için yaşın bir önemi yok. Okumanın yaşı da yok. Herkes gelerek okuyabilir. Sabah geliyorum, akşam eve gidiyorum. En azından bir iş hayatı gibi sürekli sirkülasyon yapıyorum. Çevremdekiler ‘bu yaştan sonra okul mu olur’ diyorlar. Ben de okumanın yaşı olmaz diyorum. İnşallah buradan sonra da lisans, yüksek lisans ve doktora yaparım” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Bulgaristan’daki direnişin sembolü ’Türkan Bebek’ unutulmadı Bulgaristan’ın Kırcaali şehrinde 1984 yılındaki asimilasyon girişimi sırasında çıkan olaylarda 1 buçuk yaşındayken annesinin kucağında katledilen totaliter rejim döneminde direnişin sembolü haline gelip, ’Türkan bebek’ olarak anılan Türkan Feyzullah, vefatının 41. yılında Edirne’de düzenlenen törenle anıldı. Asimilasyonun 41’inci yıl dönümü dolayısıyla Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından Eski Göçmen Evleri olarak adlandırılan bölgede Türkan Feyzullah bebeğin adını taşıyan parkta düzenlenen anma töreni yoğun katılımla gerçekleşti. Anma töreninde, 75. Yıl İlköğretim Okulu öğrencilerinin ’Türkan Bebek’ anısına okuduğu şiirler duygu dolu anlar yaşattı. Katılımcılar, şiirlerin okunması sırasında duygu dolu anlar yaşadı ve gözyaşlarına hakim olamadı. Çelenk sunumu ile başlayan anma töreninde protokol üyeleri ve vatandaşlar, Türkan Feyzullah’ın anısına yaptırılan heykele karanfil bıraktı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından günün anlam ve önemini belirten konuşmalara geçildi. "İnsanlık olarak hepimizin utanç duyacağı bir olay" Törende konuşan Edirne Valisi Yunus Sezer, "Aslında insanlık olarak hepimizin utanç duyacağı bir olay. Biz bu çocuklarımızı her sene bir milletin isminin ve kimliğinin değişmemesi için vermiş olduğu mücadeleyi anlatıyoruz ve bu mücadelede de hayatını kaybeden bir bebeği anlatıyoruz. Bunu anlatmak insanlık adına utanç vericidir. Bu Bulgaristan’da ya da dünyanın herhangi bir yerinde yaşansın, hepimiz için utanç verici bir olaydır. Burada sadece Türkan bebeğimizi değil, onunla birlikte Türklüğün kimlik mücadelesinde kaybettiğimiz birçok soydaşımızı da anıyoruz; birçok soydaşımız işkenceler nedeniyle yıllarca hapishanelerde kaldı, yerlerinden ve yurtlarından oldular. Bu tür törenler ve anma etkinlikleri ibret almak içindir. Allah bir daha Türkan bebek gibi bebeklerimizin ve insanların kimlikleri ya da dinleri nedeniyle insanlık dışı muameleye maruz kalmasını kimseye nasip etmesin" ifadelerine yer verdi. Aradan geçen zamana rağmen bu zulmü yapanların cezalandırılmadığını belirten Balkan ve Rumeli Türkleri Konfederasyonu Başkanı Sayın Sabri Mutlu, her platformda hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini ve bu mücadeleden vazgeçmeyeceklerini ifade etti. Törende Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Cevat Güneş ve Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Gökçe Onur Öktem de birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından 75.Yıl İlkokulu öğrencileri şiirler okudu. Katılımcılar şiir okunması sırasında duygularına hakim olamadı. Düzenlenen tören Türkan Bebek ve şehitler için dua edilmesinin ardından sona erdi.
Antalya Antalya’da milyonluk dolandırıcılık operasyonu Antalya’da polisin yaptığı operasyonda kendisini polis olarak tanıtıp 3 ayrı kişiden milyonlarca lira değerinde para ve ziynet eşyası dolandıran 10 şüpheli yakalandı, 7’si tutuklandı. Olayda 800 bin TL değerindeki bir araca ve şüphelilerin banka hesaplarındaki 940 bin 782 liraya el konuldu. Antalya Emniyet müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne müracaat edip müracaatta bulunan M.A. ve eşi H.A. isimli müştekiler tanımadığı bir kişi tarafından arandığını, arayan kişinin telefonda kendisini polis olarak tanıttığını söyledi. Baskı altındaki yönlendirmelerle Kumluca ilçesinde sattırdıkları 2 dairenin parasını ve evde bulunan 235 gram külçe altın ile 8 adet çeyrek altın olmak üzere yaklaşık 10 Milyon TL paranın bir kısmını ikametine gelen şahsa elden teslim ettiğini söyleyen müştekiler bir kısmını ise şüphelilerin verdiği hesaplara gönderdiğini belirterek şikayetçi oldu. İhbarın ardından başlatılan projeli çalışmada Asayiş Şube Müdürlüğüne müracaatta bulunan A.B. isimli müştekinin de telefonda kendisini polis olarak tanıtan şahısların verdiği hesaplara 110 Bin TL para gönderdiğini beyan ederek şikayetçi olması üzerine, "Nitelikli Dolandırıcılık" olayını da aynı şüpheli şahısların gerçekleştirdiği tespit edildi. Şüphelilerin yakalanmasına yönelik Antalya merkezli 6 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda 10 şüpheli yakalandı. Yapılan aramalarda şüphelilerden 12 adet cep telefonu ve 12 adet sim kart ele geçirilirken, suça konu olduğu değerlendirilen yaklaşık 800 bin TL değerindeki bir araca ve banka hesaplarındaki 940 bin 782 TL paraya el konuldu. ‘Nitelikli Dolandırıcılık’ suçundan adli makamlara sevk edilen 10 şüpheliden 1’i Cumhuriyet Savcılığınca serbest bırakılırken, 2’si hakkında adli kontrol kararı uygulandı, 7’si tutuklanarak cezaevine gönderildi.