KÜLTÜR SANAT - 06 Şubat 2025 Perşembe 10:23

Akademisyenden ’kaçak kazı’ uyarısı: "Emeksiz zenginleşme hayaliyle hayatlarını kaybediyorlar"

A
A
A
Akademisyenden ’kaçak kazı’ uyarısı: "Emeksiz zenginleşme hayaliyle hayatlarını kaybediyorlar"

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Okay Pekşen, kaçak kazı yapan insanların hayatlarını riske attığını belirterek, "Pek çok insanımız, ‘emeksiz zenginleşme’ hayaliyle kaçak kazı yaparken hayatını kaybetmektedir. İnsanlarımız boş umut peşinde koşmamalı, hayatlarından olmamalı" dedi.


Her yıl Türkiye’de kaçak kazı yapan birçok sayıda insan ya hayatını kaybediyor ya da yaralanıyor. Geçen yıl Samsun’da yapılan kaçak kazılarda 3 kişi hayatını kaybetti.



‘Emeksiz zenginleşme’ hayali


Kaçak kazıdaki tehlikeye dikkat çeken Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Okay Pekşen, "Türkiye’de 1 yıl içerisinde çok sayıda kaçak kazı tespit edilmekte ve kaçak kazı yapanlar yakalanmaktadır. Bunlarla ilgili hukuki süreçler yürütülmektedir. Burada yapılması gereken en önemli hususlardan bir tanesi, vatandaşlarımızın bu konuda bilgilendirilmesidir. ‘Emeksiz zenginleşme’ hayaliyle birlikte insanlarımız aslında maddi bir değeri olmayan ama tarihi ve kültürel büyük önem taşıyan kültür miraslarına zarar verdiklerini görüyoruz. Bunun hukuki açından bir suç olduğu bilinmelidir. İzinsiz sondaj ya da kaçak kazı yapılmasının 5 yıla kadar hapis cezası bulunduğunu biliyoruz. Bunlar tabii işin hukuki boyutudur. Tabii, bir de bunun insani boyutu var. Pek çok insanımız kaçak kazı yaparken hayatını kaybetmektedir" diye konuştu.



"Kaçak kazılar resmi kaynaklara ihbar edilmeli"


Doç. Dr. Okay Pekşen insanların kazı yaparken pek çok olumsuzlukla karşılaştığını söyleyerek, "Uzman kişiler tarafından resmi izinlerle yapılması gereken kazıların izinsiz bir biçimde yapılması, insanların hayatlarına mal olabiliyor. Çünkü buralarda metan gazı, ya da çöküntü alanları oluşabiliyor. Mağara içlerinde arama yaparken ıslak zeminde kaydıktan sonra kayma, çarpma ya da düşme eylemi ile birlikte hayatını kaybeden insanlarımız olabiliyor. İnsanlarımız boş umut peşinde koşmamalı. Define aramış oldukları ya da define olduğunu düşündüğü alanların hiçbir tanesinde bu tarz bir şey bulunmuyor. Sağlığını kaybeden insanlarımız oluyor. Define arayıcılığından hususla hareketle ciddi anlamda psikolojik problemler yaşayan insanlar var. Biz sadece şunu bilmeliyiz: Ülkemiz çok zengin bir ülke ama bu zenginlik defineyle birlikte parasal bir zenginlik olarak ölçülmemelidir. Ülkemizde tarihi kültür mirası, arkeolojik kültür mirası, bu ülkenin ülke ekonomisine turizm açısında katkısı olabildiği gibi stratejik açıdan da önemi var. Ülkemiz güncel politikalarına bile yön verebilme açısından büyük bir öneme sahiptir. Bilinçsiz kişilerin yapmış olduğu kaçak kazılar, define arama faaliyetleriyle birlikte tahrip etmiş oldukları alanlar ülkemizin milli menfaatlerine zarar veriyor. Genel itibarıyla bilinçsiz kişiler oldukları için karşılaştıkları arkeolojik ya da tarihi alanın taşımış olduğu önemin de bilgisinde değiller. Bu izinsiz yasa dışı faaliyette hızlı yoldan zenginleşme, altın bulma, ya da paraya dönüştürebilecekleri herhangi bir şey bulma gayretinde oldukları için aslında daha büyük önem taşıyan şeyleri de maddi değeri yok diye düşünerek tahrip veya yok ettiklerini görüyoruz. Ülkemiz bu konudan oldukça muzdarip. İnsanlar böyle bir kaçak kazı ile karşılaştıklarında resmi kaynaklara ihbarda bulunsunlar" şeklinde konuştu.



Akademisyenden ’kaçak kazı’ uyarısı: "Emeksiz zenginleşme hayaliyle hayatlarını kaybediyorlar"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.
Karabük Kar yağışını duyan soluğu burada aldı Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, Karabük’ün yüksek kesimlerine akın ederek ateş yakıp fotoğraf çektirirken karın keyfini doyasıya çıkardı. Karabük’ün yüksek kesimlerinde kar yağışı gecenin ilerleyen saatlerinde de etkisini sürdürdü. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uyarısının ardından özellikle yüksek rakımlı bölgelerde başlayan kar yağışı, Safranbolu-Bartın kara yolunu beyaza bürüdü. Karayolları ekipleri, daha önce yaptıkları hazırlıklar kapsamında bölgede kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, bin 30 rakımlı Ahmetusta Geçidi’ne akın etti. Bölgeye gelenler ateş yakarak ısınırken, bol bol fotoğraf çektirip karın keyfini çıkardı. İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube ekipleri de bölgede denetim yaptı. Ekipler, kış lastiği bulunmayan sürücüleri olası olumsuzluklara karşı uyararak, bölgeyi terk etmeleri gerektiğini bildirdi. Sürücülere kar yağışı ve buzlanmaya karşı uyarılarda bulunuldu. Ahmetusta mevkiinde kar yağışının fazla olduğunu öğrendikten sonra eşi ve arkadaşları ile bölgeye geldiklerini ifade eden Selver Yıldırım, araçta kış lastiği bulunmasına rağmen gelmekte zorlandıklarını belirtti. Yıldırım, kar yağışı sonradan bölgedeki atmosferi güzel bulduğunu aktararak çok eğlendiklerini söyledi. Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Perşembe beldesinden kar için Safranbolu’ya Doğan marka otomobille gelen Alperen Demirkul, "Çok mutluyuz. Aracımızla gelirken biraz zorlandık ama burası beklentimizi karşıladı. Bütün gençler burada. Ekipler de çalışmalarını sürdürüyor" diye konuştu.