ÇEVRE - 26 Mart 2025 Çarşamba 20:09

"Atık 360: Geri Kazan ve Dönüştür" projesi hayata geçti

A
A
A
"Atık 360: Geri Kazan ve Dönüştür" projesi hayata geçti

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ), Dünya Sıfır Atık Günü kapsamında çevre bilincini artırmaya yönelik "Atık 360: Geri Kazan ve Dönüştür" projesi hayata geçirildi. Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında desteklenen proje, üniversitenin Çevre Topluluğu’nun koordinasyonunda yürütüldü.


Daha önce "Kampüsten Kampüse İklim Hareketi" başlıklı projeyle ulusal düzeyde destek alan topluluk, bu kez "Atık 360" projesiyle ikinci kez ulusal proje statüsünde desteklenmeye hak kazandı. Proje, OMÜ Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇEVSAM), Samsun Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Daire Başkanlığı ile Samsun Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü iş birliğiyle gerçekleştirildi.



Geniş katılımlı panel ve teknik geziler düzenlendi


Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen programa; Vali Yardımcısı Kemal Yıldız, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çetin Kurnaz, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yıldıray Topcu, Samsun Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Tevfik Akçay, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Etkinlik, Çevre Topluluğu Başkanı Berfin Sever’in açılış konuşmasıyla başladı. Ardından Çevre Topluluğu Danışmanı, Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı ve ÇEVSAM Müdürü Prof. Dr. Nurdan Gamze Turan, üniversitede yürütülen atık yönetimi, sürdürülebilirlik ve sıfır atık çalışmaları hakkında bilgi verdi.



"Proje yerel ve ulusal olmak üzere iki kategoride değerlendiriliyor"


Törenin açışında konuşan ÇEVSAM Müdürü Prof. Dr. Nurdan Gamze Turan, "Üniversitemiz Çevre Topluluğu, "Kampüsten Kampüse İklim Hareketi" projesinin ardından, "Atık 360: Geri Kazan & Dönüştür" projesiyle ikinci kez ÜNİDES desteği almaya hak kazandı. Kendilerini çevreye duyarlılıkları ve başarıları nedeniyle bir kez daha tebrik ediyorum. ÜNİDES, üniversite öğrenci topluluklarının projelerini hayata geçirmelerini destekleyen bir programdır. Gençlerin ihtiyaçlarına yönelik sürdürülebilir projeleri destekleyerek, etkin ve verimli gençlik ofislerinin kullanımını amaçlamaktadır. Proje yerel ve ulusal olmak üzere iki kategoride değerlendiriliyor" dedi.



"Proje, sıfır atık bilincinin artırılmasını hedeflemektedir"


Konuşmalarına devam eden Prof. Dr. Turan, "Çevre Topluluğunun yürüttüğü bu ulusal projede, Samsun Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Samsun Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Daire Başkanlığı ve üniversitemiz Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi paydaş olarak yer almaktadır. Proje, sıfır atık bilincinin artırılmasını hedeflemektedir. Tarihsel olarak, insanlık uzun yıllar boyunca doğayla uyumlu ve az israfla yaşamışken, sanayi devrimi ve artan tüketim, doğal kaynakları hızla tüketmemize yol açmıştır. Bugün atık yönetimi küresel bir kriz halini almıştır. Ancak, sıfır atık bilinci her geçen gün yayılmaktadır" diye konuştu.



"Üniversitemiz yeşil ve sürdürülebilir bir üniversite olma yolunda hızla ilerliyor"


Üniversitemiz yeşil ve sürdürülebilir bir üniversite olma yolunda hızla ilerliyor diyen Prof. Dr. Gamze Turan, "Yerleşimden enerjiye, atık yönetiminden ulaşıma kadar sürdürülebilirlik alanında birçok önemli adım atılmaktadır. GreenMetric sıralamasında her geçen yıl sıralamasını yükselten üniversitemiz, 2024’te uluslararası sıralamada 281., ulusal sıralamada ise 25. sırada yer almıştır" şeklinde konuştu.



"Tek başına bir bakanlığın ya da bir kuruluşun başaracağı bir iş değil"


Programda konuşan Atakum Kaymakamı Kemal Yıldız, "Çevre kirlenmesini insanın doğaya verdiği zarar olarak da tanımlamak mümkün. Doğanın korunması ve tahribatın engellenmesi yaşamsal önem arz etmeye başlamıştır. Unutmayalım ki evlatlara bırakacağımız temiz bir dünyadan daha kıymetli bir miras bulunmamaktadır. Bu anlamda çevre bir eğitim meselesidir. Ancak tek başına bir bakanlığın ya da bir kuruluşun başaracağı bir iş değildir. çevre yönetimi tüm dünyada en büyük sorun haline gelmiştir. Bu anlamda verimliliğin arttırılması, israfın önüne geçilmesi, çevresel risklerin azaltılmasının sağlanması, çevre koruma bilincinin arttırılması, duyarlı tüketici bilincine sahip olunmasının sağlanması noktasında iki bin on yedi yılında Cumhurbaşkanımızın eşi Sayın Emine Erdoğan hanımefendinin himayesinde özünde tüketim alışkanlığını değiştirmeyi hedefleyen ve dünyada bir ilk olma niteliği taşıyan sıfır atık seferberliği başlatılmıştır. Bu projeyle atıklar kaynağında ayrıştırılarak geri dönüşümü sağlanırken çocuklarımıza, gençlerimize ve tüm bireylere verilen eğitimlerle de atık oluşumunun önüne geçilmesi hedeflenmekte ve çevreci bir yaşam kültürü hedeflenmektedir" ifadelerini kullandı.


Panel oturumunda, Samsun Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Şube Müdürü Çevre Mühendisi Elif Özcan, "Sıfır Atık Yönetimi ve Uygulamaları" başlıklı sunumuyla katılımcılara atık yönetiminin önemini anlattı. Ardından Samsun Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden Çevre Mühendisi Nadire Pelin Duru, "Sıfır Atık Yönetmeliği ve Yasal Çerçeve" konulu sunumuyla mevzuat ve uygulamalar hakkında bilgilendirme yaptı.


Etkinliğin ikinci gününde ise öğrenciler, Samsun Katı Atık Düzenli Depolama Alanı, Atık Ayrıştırma ve Geri Kazanım Tesisi ile Atık Biyogaz ve Enerji Üretim Tesisi’ni kapsayan teknik saha incelemelerine katıldı. Bu gezilerde, atıkların çevresel ve ekonomik değeri vurgulanırken, sürdürülebilir atık yönetiminin sıfır atık felsefesi ve uygulamalarıyla mümkün olduğu belirtildi.



"Atık 360: Geri Kazan ve Dönüştür" projesi hayata geçti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Kanser tedavisinde çığır açan hücreler Türkiye’de üretilecek Kök Hücre Uzmanı Prof. Dr. Erdal Karaöz, Türkiye’de kanser hücrelerini hedef alıp yok edebilen özel hücrelerin üretileceği bir laboratuvarın kuruluş aşamasında olduğunu müjdeledi. Liv Hospital Rejeneratif Tıp Kök Hücre Üretim Merkezi Direktörü ve İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdal Karaöz, Samsun’da düzenlenen bilgilendirme toplantısında Orta Karadeniz bölgesindeki hekimlere kök hücre tabanlı hücresel tedaviler ve gen tedavileri konusundaki son gelişmeleri aktardı. Prof. Dr. Karaöz, son yıllarda kök hücrelerin öneminin giderek arttığını belirterek, tıbbın mevcut şartlarda bazı hastalıkları yüzde 100 tedavi edemediğini ifade etti. Bu hastalıkların büyük bir kısmını nörodejeneratif hastalıklar olarak tanımlayan Karaöz, "Bu hastalıkların ortak karakteristiği ilgili oldukları organlardaki hücrelerin bir nedenden dolayı ölmesi ve bu ölen hücrelerin işlevini görmemesi sonucunda klinik sonuçlarla karşılaşılmaktadır. Örneğin Parkinson hastalığında dopamin üreten hücrelerin ölmesi neticesinde bu hastalığın klinik belirtilerini hastalar göstermeye başlamaktadır. Ya da tip 1 diyabet diye adlandırdığımız hastalıkta da pankreasta insülin üreten hücreler ölmektedir. İşte ne yazık ki hiçbir cerrahi bir yöntem hiçbir ilaç bu ölen hücrelerin yerine yenilerini koyamamaktadır" dedi. Bu nedenle, son 30 yılda dünya genelinde ve Türkiye’de bu alanda önemli araştırmalar ve çalışmalar yapıldığını dile getiren Prof. Dr. Karaöz, özellikle son 10 yılda Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın kontrolü altında onay alınarak hücresel tedaviler alanında hastalara yardımcı olunduğunu belirtti. Bu noktada dikkat edilmesi gereken bazı hususların ortaya çıktığını ifade eden Karaöz, "En önemli sorunlardan bir tanesi üretilen hücrelerin uygun standartlarda, uluslararası standartlarda bizim GMP yani iyi üretim şartlarında üretilen laboratuvarlarda üretiliyor olması gerekiyor. Dolayısıyla bu üretilen hücrelerin hemen siz hastanızda uygulayamazsanız Sağlık Bakanlığı’ndan onay almanız gerekiyor. Daha sonra uygulamanız gerekiyor. Bir de tabi çok daha önemlisi ki bu alan ne yazık ki her geçen gün gözlemliyoruz istismara açık bir alan olmaya başladı. Çünkü hastalara boş vaatler verip bu tedavileri uygulamak uygun değil. Bu tedaviyi aldıktan sonra iyileşme potansiyeli olan hastalara bu uygulamaların yapılması gerekiyor" diye konuştu. Kök hücrelerle ilgili sıkça sorulan "Kanser yapar mı?" sorusuna da açıklık getiren Prof. Dr. Karaöz, "Hayır yapmaz. Gerek bizim şu ana kadar ki klinik deneyimlerimiz gerekse dünyadaki klinik deneyimler bize bunu söylüyor. Bizim kullandığımız kök hücrelerden bahsediyoruz. Biz buna erişkin kök hücresi diyoruz. Biz klinikte yeni doğmuş bebeklerin göbek kordonundan dokusundan elde ettiğimiz kök hücreleri kullanmaktayız. Dolayısıyla bu hücreler bugüne kadar yapılan bilimsel çalışmalar göstermiştir ki asla herhangi bir ciddi yan etkiye sebebiyet vermemekte ve kanser gibi bir takım olaylara sebebiyet vermemektedir" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Karaöz, gündeme yavaş yavaş girmeye başlayan bir diğer önemli konunun ise hücresel immünoterapi olduğunu söyledi. Kanser tedavisinde radyoterapi, kemoterapi ve akıllı ilaçlar gibi seçenekler olmasına rağmen hala tedavi edilemeyen vakaların bulunduğunu belirten Karaöz, özellikle hematolojik malignanslar yani kan kökenli kanserlerin bazı tipleri için CAR T-cell olarak adlandırılan yeni bir teknolojinin ortaya çıktığını ve Amerika’da doğan bu teknolojinin yavaş yavaş tüm dünyaya yayıldığını aktardı. Karaöz, Türkiye olarak kendi hastanelerinde de bu güçlü hücreleri üretebilecek bir laboratuvarın kuruluş aşamasına başladıklarını müjdeleyerek, "Biz de Türkiye olarak bizim hastanemizde bu çok güçlü olan hücreleri yani hastaya enjekte ettiğiniz zaman kanser hücrelerini yakalayıp öldürebilme potansiyeline sahip olan bu hücreleri üretebilme kapasitesine sahip bir laboratuvarın kuruluş aşamasına başladık. Ümit ediyorum ki 6 ay ila 1 yıl içerisinde bu laboratuvarda üretilen CAR T-cell hücreleri inşallah Türk insanlarının da faydasına sunulacak. Bu konuda da buradaki hekim arkadaşları bilgilendireceğiz" ifadelerini kullandı. Kurulacak laboratuvardan söz eden Karaöz, "Liv Hospital Vadi İstanbul Şubesi’nde, çok büyük ve kompleks bir laboratuvar olacak. Bu laboratuvar çok özel bir laboratuvar. Bu laboratuvarda üretilecek olan hücrelere, sizin kanser hücrelerinizi tanıtıyor olacağız ve bu savaşçı hücreleri tekrar size enfüze edecek hematologlar ve sizin kanser hücrenizi yakalayıp öldürecek. Yani spesifik hedefe yönelik bir tedavi diye de adlandırabiliriz. Bu çok yeni bir teknoloji. Dünyada inanılmaz bir teknoloji ivme kazandı. Dediğim gibi Amerika’da doğdu. Avrupa’da yavaş yavaş yaygınlaşmaya başladı. İnşallah biz de Türkiye’de bu alanda faaliyet gösteren ilk merkezlerden biri olacağız. Gelecekte bu teknoloji ile solit organ tümörleriyle, otomin hastalıkların tedavisi söz konusu olabilecek" sözlerine yer verdi.
Kayseri Başkan Palancıoğlu’ndan tavsiyeler Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu; Mektep Melikgazi Sosyal Bilimler Okulu öğrencileri ile bir araya gelerek kariyer söyleşisi gerçekleştirdi. Melikgazi Belediyesi Meclis Salonu’nda samimi bir ortamda gerçekleşen buluşmada Başkan Palancıoğlu, hem tecrübelerini paylaştı hem de öğrencilerden gelen soruları yanıtladı. Eğitimler, atölyeler, etkinlikler ve birçok alanda düzenlenen söyleşiler ile eğitime destek olan Mektep Melikgazi’de söyleşilerin devam ettiğini söyleyen Başkan Mustafa Palancıoğlu; "Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin düşünceleri, bizim yol haritalarımız arasında. Sizler bizim geleceğimizsiniz. Fikirlerinizi dinlemek, hayallerinizi öğrenmek benim için çok kıymetli. Ülkenin geleceği için gençlerimize önemli görevler düşüyor. Ben üniversitede öğretim üyesi olarak 16 yıl görev yaptım. Amerika’da 5.5 yıl doktora eğitimi aldım. Avrupa’da Türkiye’yi temsil eden belediye başkanlarından biriyim. Dolayısıyla birçok şeye tanıklık ettim. Zaman çok hızlı geçiyor. Bu zamanı dolu dolu yaşamak ve donanımlı bireyler olarak yetişmek önemli. Kullanmış olduğunuz teknoloji şuan çok gelişmiş halde. Her şey sizin gelişmeniz için elinizin altında hazır bulunuyor. Bu açıdan siz çok şanslısınız. Sizlere tavsiyem her yılın başında kendinize bir mektup yazın. Orada hedeflerinizi yazın. Her ay nitelikli bir kitap okuyun. Kendinize temel prensipler koyun. Yabancı bir dil öğrenin. Ulaşılabilir hedefler koyun kendinize. Sizler farklı alanlarda söz sahibi olmalısınız. Ülkemizin gelişmesi için gençlerin gelişmesi lazım. Mektep Melikgazi de sizlerin daha donanımlı yetişmesine destek olmak ve ilgi alanlarınızda daha da iyi olmanızı sağlamak için var. Kendinizi geliştirmek için zaman ayırın. Hayatınızda işten daha da önemli olan şey, eştir, ailedir. Aile ve kültür çok önemli. Gençlerle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyduk. Gençler ile yerel yönetim arasındaki diyaloğun güçlenmesi açısından bu programlar önemli yer tutuyor. Bu programa katılan tüm gençlerimize ve hocalarımıza teşekkür ederim" dedi. Gençlerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Başkan Palancıoğlu, program sonunda soruları yanıtlayarak öğrencilerin fikirlerini de dinledi.