EKONOMİ - 10 Şubat 2025 Pazartesi 17:18

Çarşamba Şeker Fabrikası MKE’ye devredildi: Dünyada tek olan savunma sanayi ürünü üretilecek

A
A
A
Çarşamba Şeker Fabrikası MKE’ye devredildi: Dünyada tek olan savunma sanayi ürünü üretilecek

Samsun Büyükşehir Belediye (SBB) Başkanı Halit Doğan, 14 yıldır atıl vaziyette duran 780 dönümlük Çarşamba Şeker Fabrikası’nın, Makine ve Kimya Endüstrisi’ne (MKE) devredildiğini ve imzaların atıldığını belirterek, "Dünyada sadece bir ülkede üretilen, Türkiye’nin dışarıdan satın aldığı, Türk mühendisler tarafından yerli ve millileştirilmiş bir ürün artık burada üretilecek" dedi.


SBB Meclisi Şubat Ayı 1. Birleşiminin 1. Oturumu, Başkan Halit Doğan’ın meclis başkanlığında Meclis Toplantı Salonu’nda yapıldı. 52 gündem maddesinin kabul edilerek ilgili komisyonlara havale edildiği toplantıda kendisine gelen soruları cevaplayan Başkan Doğan, 14 yıldır atıl duran ve Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile MKE’ye tahsis edilen Çarşamba Şeker Fabrikası ile ilgili gelişmeler hakkında bilgi verdi.



"Türkiye’nin dışarıdan satın aldığı savunma sanayi ürünü artık burada üretilecek"


Savunma sanayi ihtiyacı kapsamında dışa bağımlılığı ortadan kaldıracak üretimlerin Samsun’da yapılacağını ifade eden SBB Başkanı Halit Doğan, "Çarşamba Şeker Fabrikası 14 yıl boyunca atıl vaziyette orada durdu. Onlarca insan çalışmadığı halde yıllarca maaş aldı. 2019 yılında pandemi öncesinde ilçe belediye başkanıyken fabrikayı faaliyete geçirmek için pancar seferberliği başlattık. O yıl 100 bin ton ihtiyaca karşı tüm uğraşlara rağmen 50 bin ton pancar teslim edebildik. Sonuç itibarıyla pandemi sonrasında da bu fabrika çürümeye yüz tuttu. İçerisinde de 60’a yakın personel kaldı. Memur sayısı çok azaldı, işçiler kaldı. MKE ülke savunması için önemli bir kuruluş. MKE’nin, dünyada sadece 1 ülkede üretilen ve dışarıdan satın aldığımız, dışarıya bağımlı olduğumuz bir ürünü üretmekle alakalı Türkiye’de limana yakın bir bölgede en az 200 dönüm arazi arayışı içerisinde olduğu bize ifade edildi. Çarşamba Şeker Fabrikası arazisi bunun için uygun bir yer. Yan tarafı da OSB. Yanıyla birlikte bir Savunma Sanayi Kampüs Alanı oluşturabilir miyiz diye bir düşüncemiz oldu. MKE Genel Müdürü’ne konuyu arz ettik. Onlar ekibiyle gezdiler ve alanın elverişli olduğunu söylediler. Burada en az 5 üretim tesisi kurabileceklerini, önce bahsettiğim üretimden başlayacaklarını ifade ettiler. Ayrıca özel, yanmaz içerikleri olan savunma sanayinde kıyafet olarak zorunlu ihtiyaç olan üretimleri de burada yapacakları ve en az 2 bin kişi istihdamına kadar süreç içerisinde çıkabilecekleri bir fabrika alanını burada hayata geçirebileceklerini söylediler. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından medikal cerrahi, savunma sanayi gibi 5 farklı alanda Samsun özel teşvik kapsamına alınacak. Bununla ilgili çalışma devam ediyor. Eğer savunma sanayi ile ilgili böyle bir yatırımı Samsun’a kazandırabilirsek hem bununla alakalı alınacak işleri hızlandırma ve Allah nasip ederse başka büyük savunma sanayi firmalarının da şehrimizi tercih etmelerinde önemli imkan sağlayacağını düşündük. Samsun’a hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.



"MKE 5 üretim tesisi kuracak"


MKE tarafından kurulacak 5 üretim tesisi ile Samsun’un kapasitesinin de yukarıya çıkacağını ifade eden Başkan Doğan, "Şeker fabrikasını, bir şey olacak diye kaç yıl daha ne için bekletelim? Üreticiden bir aksiyon yok. Bugün geldiğimiz aşamada bir fabrikayı, çalışanlarıyla birlikte 700 küsur dönümlük alanı ama üretilmeyen bir yeri bekletmek midir önemli olan? Türkiye için önemli, dünyada dışa bağımlı olduğumuz ve Türk mühendisler tarafından yerli ve millileştirilmiş bir ürünü burada üreterek, kendi savunma sanayi ham maddemizi üreterek bu işe katkı sağlayacak bir fabrikaya dönüşmesi midir? Nihayetinde amacımız Samsun’un üretim kapasitesini yukarıya taşımak. Bu şehir 1 emeklisine 1 çalışan düşen bir şehir. Türkiye ortalaması 1,7 çalışan 1 emekli. 350 bin SGK’lı çalışanımız varsa 350 bin emeklimiz var. Yaş ortalamamız Türkiye ortalamasının 2 yaş üstünde. Çarşamba’daki üreticilerin çocukları başka yerlerde çalışıyor, üreticilerin çoğu emekli. Biz eğer orada şeker fabrikasına hammadde üretecek gençleri oluşturamazsak, bu genç nüfusun oluşmadığı yerde ne sanayi üretimi yapabiliriz ne şeker pancarı üretebiliriz. Çarşamba’da şu anda 5-10 bin ton pancar üretiliyor. Bunlar da Kastamonu Şeker Fabrikası’na üreticiye masraf çıkartmadan fabrika tarafından alınıyor, küspesi de gönderiliyor. Üretenler için mağdur olunacak bir durum yok. 15 yılda bir eyleme konu olan bir fabrikadan bugün gerçek manada içinde bir eylem olan, üretim olan ve Türkiye’nin önemli bir ihtiyacına da cevap verebilecek, Samsun’u MKE’nin savunma sanayi fabrikalarından birisinin olduğu bir şehir haline getirebilecek önemli bir iş oldu. Samsun’a hayırlı olsun. Bugün elimizde çalışmayan bir fabrika, çalışmasına dönük güzel bir uygulama fırsatı var" şeklinde konuştu.



"Alan, Cumhurbaşkanımızın imzasından çıkmış, MKE’ye tapusuyla her şeyiyle geçmiş bir alan"


Fabrikanın tam anlamıyla MKE’ye geçtiğinin altını çizen Doğan, "Yetkililer, söz konusu fabrikaya binaları için değil, limana yakınlığıyla alakalı geldiklerini ifade ettiler. Fabrika arazisi 780 dönüm, OSB ile birlikte toplam 1 milyon 800 bin dönüm. Ormanlık alana ise yapılaşma mümkün değil. MKE söz konusu yeni fabrika için ihaleye çıkmış ve alanın etrafını çeviriyor. Bir bakkal bile açılsa ruhsata tabi oluyor. Burada yapacakları üretim tesislerinin bir ÇED süreci olacaktır. Suya, toprağa, havaya ve çevreye zarar verecekleri bir şey içerisinde olmayacağımız gibi, bu yatırım devletimizin bir yatırımı olacak. Bu SBB Meclisi’nin karar verdiği bir uygulama değil. Kararı verilmiş, Cumhurbaşkanımızın imzasından çıkmış, MKE’ye tapusuyla her şeyiyle geçmiş bir alandan bahsediyoruz. Alanın tamamı sarılacak, güvenli bir bölge haline getirilerek üretime başlanacak. Burası Türkiye’nin savunma sanayi ile ilgili önemli bir firmasına ev sahipliği yapan önemli bir yer oldu. Allah yapanlardan, bugüne getirenlerden, razı olsun. 1974’te kurulan Çarşamba Şeker Fabrikası bugün önemli bir amaca hizmet eden bir fabrikaya dönüşmüştür. Süreç ilerledikçe, üretim arttıkça şehrimize faydası da olacaktır" ifadelerini kullandı.



Çarşamba Şeker Fabrikası MKE’ye devredildi: Dünyada tek olan savunma sanayi ürünü üretilecek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Türklerin tarih boyunca kullandığı alfabeler Denizli’de sergilendi DENİZLİ (İHA) – Denizli’de UNESCO’nun ilan etmiş olduğu Uluslararası Dünya Türk Dili Ailesi Günü kutlamaları kapsamında ‘Türklerin Tarih Boyunca Kullandığı Alfabeler’ sergisi düzenlendi. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu koordinasyonunda düzenlenen "Türklerin Tarih Boyunca Kullandığı Alfabeler" sergisinin açılışı, İnsan ve Toplum Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin Beyazıt ile Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nergis Biray tarafından gerçekleştirildi. Etkinlikte Türkler tarafından kullanılan ilk alfabe olan Köktürk alfabesinden günümüze kadar tarih boyunca kullanılan ve Türk devlet ve topluluklarının kullandıkları Latin ve Kiril alfabelerine kadar bütün alfabeler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün "Türk milleti demek, Türk dili demektir. Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin." sözünün yazıldığı poster eşliğinde sergilendi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programın açış konuşmasını Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nergis Biray gerçekleştirdi. Açış konuşmasının ardından İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları 3. sınıf öğrencisi Merve Aksakal "Türklerin Kullandığı Alfabeler" adlı sunumunu gerçekleştirdi. Sunumun ardından Türk dünyasının çeşitli bölgelerinden gelen öğrenciler ülkelerinin yöresel dans gösterilerini sergiledi. Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü öğrencisi Sholpan Bakhyt Kyzy Adilkhanova Özbekistan ve Karakalpakistan’ın, Danagul Khauyg Moğolistan’ın yöresel danslarını; Kazakistan Şakerim Üniversitesinden gelen Erasmus değişim programı öğrencileri Yenglik Mukhtar, Meruyert Altynbek, Dilnaz Sayatova, Arsen Serikuly, Shynggys Almat, Shakhnaz Kuanyshbayeva, Symbat Akataikyzy Kazakistan’ın geleneksel oyunu olan Kara Jorga’yı sergiledi. Serikbol Dolda tarafından ise Kazakistan’ın millî çalgısı olan dombıra ile müzik dinletisi gerçekleştirildi.
İstanbul Kağıthane’ye yeni sosyal ve sportif tesis kazandırılıyor Kağıthane Belediyesi, Yeşil Vadi Bisiklet ve Yürüyüş Yolu ile entegre şekilde planlanan yeni sosyal ve sportif tesisi ilçeye kazandırıyor. Yaklaşık 8 dönümlük alan üzerinde inşa edilen Yeşil Vadi 4. Etap projesiyle Kağıthane’ye yeni yeşil alanlar ve modern spor sahaları ekleniyor. Proje kapsamında basketbol sahası, voleybol sahaları ve padel sahasının yanı sıra yürüyüş yolları, sosyal tesis, çocuk oyun alanları ve 43 araç kapasiteli otopark yer alıyor. Tesisin, her yaştan vatandaşın spor yapabileceği ve sosyal yaşamını sürdürebileceği şekilde planlandığı belirtildi. Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, Yeşil Vadi’nin ilçenin önemli yaşam alanlarından biri haline geldiğini ifade ederek, yeni etapla birlikte spor ve dinlenme alanlarının artırıldığını kaydetti. Öztekin, vatandaşların modern tesislerde vakit geçirebileceğini, çocukların ise güvenli oyun alanlarında eğlenebileceğini belirtti. Projenin yakın zamanda tamamlanarak hizmete açılması hedefleniyor. Yeşil Vadi 4. Etap’ın tamamlanmasıyla birlikte bölge sakinleri; spor sahaları, yürüyüş alanları, çocuk oyun alanları ve sosyal donatılarıyla planlanan yeni bir sosyal ve sportif tesise kavuşmuş olacak. Kâğıthane Belediyesi, proje ile ilçenin yeşil alan kapasitesini artırmayı, vatandaşlara nitelikli spor ve dinlenme alanları sunmayı amaçlıyor.
İstanbul Türkiye e-ticarette seviye atladı: "Dijital dönüşüm, bizi bölgemizin lider ülkesi yapacak" Türkiye’de e-ticaret sektörü, dijital dönüşümle birlikte yalnızca büyüme değil, yönetim kalitesi odaklı yeni bir döneme giriyor. BirFatura CEO’su İbrahim Bayır, Türkiye’nin e-ticarette nicelikten çok nitelik kazandığını belirterek, "Türkiye e-ticarette sadece büyümüyor, olgunlaşıyor" dedi. Son 5 yılda Türkiye’de e-ticaret, satış hacminin ötesinde işletme yönetimi ve operasyonel kalite açısından önemli bir dönüşüm yaşadı. Sektörde rekabeti artık yalnızca satış adetleri değil; yönetim becerisi, müşteri deneyimi ve dijital altyapı belirliyor. BirFatura CEO’su İbrahim Bayır, Türkiye’nin e-ticareti doğru yöneten bir ülke olduğunu vurguladı. Pandemi döneminde hızla artan e-ticaret alışkanlıklarının, bugün işletmelerden daha profesyonel bir yönetim anlayışı talep ettiğini belirten Bayır, başarının yalnızca sipariş sayısıyla ölçülmediğine dikkat çekti. Bayır, "Hızlı teslimat, şeffaf müşteri hizmetleri, sorunsuz iade süreçleri ve dijital entegrasyon rekabetin ayrılmaz parçaları haline geldi. Hız başlangıçtı. Kalite ve yönetim becerisi artık oyunun kurallarıdır" dedi. 13 milyon e-fatura kesildi Kasım 2025 kampanya döneminde BirFatura üzerinden 13 milyonun üzerinde e-fatura kesildiğini açıklayan Bayır, geçen yıl aynı dönemde bu rakamın yaklaşık 10 milyon seviyesinde olduğunu ifade etti. Bu artışın e-ticaret hacmindeki büyümeyi gösterdiğini belirten Bayır, aynı zamanda işletmeler üzerindeki operasyonel yükün de ciddi şekilde arttığını vurgulayarak, "Kasım ayı adeta bir stres testidir. Dijital altyapısı sağlam olan işletmeler bu dönemde öne çıkıyor" diye konuştu. Müşteri deneyimi ve güven ön planda Türkiye’de e-ticaret tüketicisinin daha bilinçli ve seçici hale geldiğini ifade eden Bayır, müşterinin artık yalnızca ürünü değil, hizmeti ve güveni satın aldığını söyleyerek, "Markaya bağlanan müşteri, o markayı büyütür. Uzun vadeli başarı, sadakat oluşturan işletmelerin olacak" ifadelerini kullandı. "Dijital dönüşüm, bizi bölgemizin lider ülkesi yapacak" E-ticarette verinin en değerli unsur haline geldiğini kaydeden Bayır, doğru veri takibinin tedarik planlamasından nakit akışına, pazarlama verimliliğinden ürün stratejilerine kadar birçok alanı doğrudan etkilediğini ifade ederken veri odaklı yönetimin rekabet avantajı sağladığını da aktardı. Türkiye e-ticaretinin artık yalnızca iç pazara değil, bölgesel rekabete odaklandığını dile getiren Bayır, "Türkiye e-ticarette sadece büyümüyor; olgunlaşıyor. Bu dijital dönüşüm, bizi bölgemizin lider ülkesi yapacak" derken Türkiye’nin güçlü üretici altyapısı, genç nüfusu ve artan e-ticaret deneyiminin bu hedef için önemli avantajlar sunduğunu belirtti.