EKONOMİ - 30 Mayıs 2024 Perşembe 17:37

Kuzu etinin fiyatını düşürecek proje

A
A
A
Kuzu etinin fiyatını düşürecek proje

Samsun’da akademisyenler tarafından hazırlanan ’yapay mera’ projesi ile kuzu etinin fiyatının düşürülmesi hedefleniyor.


Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ve Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsünün(KTAE) katılımlarıyla oluşturulan "Yapay Meralarda Botanik ve Fitokimyasal Çeşitliliğin Ot Verimi, Toprak Özellikleri ve Kuzularda Canlı Ağırlık Artışı ile Antihelmintik Etkilerinin Belirlenmesi Projesi”nin Tarla Günü Etkinliği, KTAE Ambarköprü Deneme İstasyonu’nda yapıldı.



Prof. Dr. Ayan: “Yem vermeden beslediğimiz kuzuların canlı ağırlıkları oldukça iyi”


Proje kapsamında yem verilmeden yapay merada beslenen kuzuların durumu ve projenin gidişatı hakkında bilgi veren OMÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlknur Ayan, “Yapay meradan kastımız, bitkileri biz seçerek bu bitkileri farklı bitkiler ve farklı oranlarda ekerek oluşturduğumuz bir alan olduğu için yapay mera diyoruz. Aslında buradaki yapaylık o bizim bildiğimiz suni çim değil, tamamen biz oluşturduğumuz için yapay diyoruz. Seçtiğimiz bitkilere bakarsanız doğal meralarda bulunan bitkileri ve bu yöreye has bitkileri tercih etmeye çalıştık burada. Burada 2 tane amacımız vardı. Bunlardan bir tanesi kuzularda canlı ağırlık artışını sağlamak. Bu canlı ağırlık artışı sağlarken aynı zamanda kuzuların sağlığına bağırsaklarında bulunan helmint parazitleri de azaltıcı etkide bulunabilecek. Böylece sağlığı iyi olan kuzuların performansa da iyi olacak. Performansa iyi olan kuzulardan daha fazla hayvansal ürün elde edilecektir. Bu anlamda bitkilerimizi seçerek planladığımız, oluşturduğumuz bir çalışma. Klasik olarak kullanılan akıçgül, çim ve domuzayrığı, yani baklagil, buğday karışımı var. Sürekli Türkiye meralarında daha çok kullanılan. Biz buna kuzu besleme çalışması olduğu için ve kuzularda proteinin etkisi kuzu besisinde oldukça fazla olduğu için çayır üçgülü ve gazal boynuzu da katarak biraz daha protein ağırlıklı bir karışım hazırladık. Diğer bir karışımımız ise, 4 tane karışımız var. Diğer karışım, klasik karışıma sinirotu ve hindibayı ilave ederek, helmint yükünü ilave ederek, en son karışımda da dördüncü karışım dediğimiz bütün bitkileri bir araya getirerek, yedi artı tek yıllık Gelemen üçgülü sekiz tane bitkiyi bir araya getirerek oluşturduğumuz bir karışım. Bitkileri hangi bitkiyle yan yana getirdiğiniz, bitki kardeşliği dediğimiz bir kardeşlik burada söz konusu. Getirdiğiniz de çok önemli. Biz bunu karışımlarımızda da gördük. Bundan sonra burada en az iki karışım belirli ekolojik şartlara göre, belki de üç karışımı çiftçilere, çiftçi ekolojik koşullarına göre, toprak yapısına, iklimine, otlatacağı hayvan türüne göre önerileri çıkaracağız, öneriler yapacağız buradan. Ama şu anda hiç kesif yem ya da yoğun yem, fabrika yemi vermeden hayvanlarımızı beslediğimizde elde ettiğimiz canlı ağırlık artışları oldukça iyi. Hayvanların bağırsaklarındaki helmint parazit sayıları azalmış durumda. Projede beklediğimiz sonuçlar doğrultusunda devam ediyor. Kesin sonuçları proje tamamladıktan sonra sonuç raporu yazacağız. Sonuç raporunu teslim etmeden önce bir çalıştayımız olacak” dedi.



“Hedef, daha ucuza besleme yaparak kuzu etinin fiyatını düşürmek"


Merada kuzuların günlük 200-220 gram canlı ağırlık kazandığına değinen Prof. Dr. İlknur Ayan, “Bu bitkiler çok yıllık bitkiler olduğu için bitkilere performanslarla birinci yılı çok fazla gösteremiyorlar. 95 ile 118 gram birinci yıl. Bu yıl şu ana kadar daha denememiz bitmedi 200 ile 220 gram günlük canlı ağırlık kazancı var kuzularda. Burada hedefimiz doğal şartlarda daha ucuza yani kaba yem kullanarak yem girdisini azaltarak daha ucuza kuzu besleme yaparak kuzu etinin fiyatını düşürmek. Konuştuğumuz çiftçiler, yaptığımız araştırma sonuçlarına göre bizim burada günlük canlı ağırlık kazancımız kesif yem yoğun kesif yem yüksek girdili besleme bu tüketen kuzulara yakın durumda kuzularımız. Doğal bu ortamda onlara yakın durumda günlük canlı ağırlık kazancı sağladılar. Doğal meralarda özellikle de ilkbaharda doğal meralarımız da bugün Türkiye’de zayıf, vejetasyon yapıları zayıf. Anneleriyle birlikte doğal meraya çıkıyorlar ve orada bu kuzular doğal merada burada buldukları otu bulmaları mümkün değil. Buradaki kadar iyi beslenmeleri mümkün değil. Kıraç koşullar içinde bu karışımları kullanmak içinde değişik çalışmalar yapıyoruz ve önereceğimiz bitki türleri tabii daha değişik olacaktır kıraç koşulları için. Burada doğal meranın ıslah edilmesiyle burada yapılan çalışma tamamen farklı. Doğal mera üzerindeki baskıyı azaltıyorsunuz. Yani yetiştirici koyunları doğal meraya gönderiyor ama kuzuları böyle bir alanda besleyerek ve daha iyi bir beslemeyle ve daha ucuza girdi yem maliyetini azaltarak besleme yapabiliyorsunuz. İlk yıl tohum masrafınız var, ekim masrafınız var ama 4 yıl bu merayı kullanabileceksiniz. Sonraki 4 yıl boyunca da bu alandaki girdi masrafı oldukça az olduğu için kazanç elde edecek olan kazanç daha da fazla olacaktır, artacaktır” diye konuştu.



Rektör Ünal: “Proje ile üreticiler az bir topraktan kar elde edebilecek”


Az bir topraktan alınan verimin proje kapsamında oldukça yüksek olduğuna değinen OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Proje, üreticinin kazanacağı, daha küçük bir mekan da toprağı koruyarak daha fazla üretebileceği, kar elde edebileceği bir imkan olarak görülüyor. Gelecekte desteklenecek projeler arasında öncelikli alan olarak da görülecektir. Toprak, bunu bize dayatıyor. Artan nüfus bunu zorunlu hale getiriyor. Burada aslında gıda güvenliği de önemli. Daha fazla üretme önemli ama gıdanın sağlıklı olması, hayvanın sağlıklı bir şekilde geliştirilebilmesi, yetiştirilebilmesi dolayısıyla bu ürünün sağlıklı bir şekilde topluma arz edilebilmesi aslında geleceğimiz açısından hayati öneme sahip. Proje, böyle bir fırsat sunuyor. Projeyi yöneten ve yer alan tüm paydaşlara şükranlarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.


Kaba yem kullanımının bu proje ile azalacağını dile getiren Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, “İlimizde 250 bin adet küçükbaş var. Yılda 1 milyon 240 bin ton kaba yeme ihtiyacımız var. Samsun’da 162 bin dekardan yaklaşık 73 bin dekarını ıslah ettik, çalışmalar devam ediyor. Buradaki çalışmalar içerisinde önemli nokta bu karışımların küçükbaşta canlı ağırlığa ne kadar etkili olacak, çalışma bitince bakacağız. Araştırmalar sonucunda küçükbaş ağırlıklı olan yerlerde 6’lı karışıma kadar çıkıyoruz. O karışımlar içerisinde buradaki karışımlara da yer verebiliriz” ifadelerini kullandı.


Programda konuşan Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Betül Baraklı ise şunları söyledi:


“Bugün tanıttığımız çalışma, üniversite, kamu ve özel sektör ortaklığı ile yürütülen örnek bir çalışma olarak devam etmekte ve bu çalışmanın çıktılarının hem çiftçilerimize hem de sektörün paydaşlarına önemli katkılar sağlayacağını düşünüyoruz. Çalışma, son yıllarda en önemli sorunumuz olan gıda güvenliği açısında da bir farkındalık oluşturacak, iklim değişikliği ile gündeme gelen toprak kalitesi ve sürdürülebilir tarıma da önemli katkılar sağlayacaktır.”


OMÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü mezunu ve proje araştırmacısı Dr. Mehmet Can’ın da çalışmaları hakkında bilgiler verdiği etkinlik, konuşmaların ardından yapay meraların ve kuzuların incelenmesinin ardından sonra erdi.


Araştırmanın sonuç raporu, TUBİTAK’a gönderilecek.



Kuzu etinin fiyatını düşürecek proje

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.
Karabük Kar yağışını duyan soluğu burada aldı Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, Karabük’ün yüksek kesimlerine akın ederek ateş yakıp fotoğraf çektirirken karın keyfini doyasıya çıkardı. Karabük’ün yüksek kesimlerinde kar yağışı gecenin ilerleyen saatlerinde de etkisini sürdürdü. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uyarısının ardından özellikle yüksek rakımlı bölgelerde başlayan kar yağışı, Safranbolu-Bartın kara yolunu beyaza bürüdü. Karayolları ekipleri, daha önce yaptıkları hazırlıklar kapsamında bölgede kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, bin 30 rakımlı Ahmetusta Geçidi’ne akın etti. Bölgeye gelenler ateş yakarak ısınırken, bol bol fotoğraf çektirip karın keyfini çıkardı. İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube ekipleri de bölgede denetim yaptı. Ekipler, kış lastiği bulunmayan sürücüleri olası olumsuzluklara karşı uyararak, bölgeyi terk etmeleri gerektiğini bildirdi. Sürücülere kar yağışı ve buzlanmaya karşı uyarılarda bulunuldu. Ahmetusta mevkiinde kar yağışının fazla olduğunu öğrendikten sonra eşi ve arkadaşları ile bölgeye geldiklerini ifade eden Selver Yıldırım, araçta kış lastiği bulunmasına rağmen gelmekte zorlandıklarını belirtti. Yıldırım, kar yağışı sonradan bölgedeki atmosferi güzel bulduğunu aktararak çok eğlendiklerini söyledi. Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Perşembe beldesinden kar için Safranbolu’ya Doğan marka otomobille gelen Alperen Demirkul, "Çok mutluyuz. Aracımızla gelirken biraz zorlandık ama burası beklentimizi karşıladı. Bütün gençler burada. Ekipler de çalışmalarını sürdürüyor" diye konuştu.