GENEL - 13 Eylül 2019 Cuma 12:34

Şanlıurfa’da asayiş olayları 3 yılda yüzde 55 azaldı

A
A
A
Şanlıurfa’da asayiş olayları 3 yılda yüzde 55 azaldı

Şanlıurfa İl Emniyet Müdürü Veysel Tipioğlu, Şanlıurfa Çalışan Gazeteciler Derneği’ni ziyaret etti.

Şanlıurfa İl Emniyet Müdürü Veysel Tipioğlu, Şanlıurfa Çalışan Gazeteciler Derneği’ni ziyaret etti. Tipioğlu kentteki asayiş olaylarının 3 yılda yüzde 55 oranında azaldığını belirtti.


Şanlıurfa İl Emniyet Müdürü Veysel Tipioğlu, gazetecilerin sorunları dinlemek ve görüş alışverişinde bulunmak üzere Şanlıurfa Çalışan Gazeteciler Derneği’ne ziyarette bulundu. Çalışan Gazeteciler Dernek Başkanı Tahir Gülebak, Başbakanlık Basın-Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü Şanlıurfa İl Müdürü Erdoğan Güvel, Basın İlan Kurumu Şanlıurfa İl Müdürü Osman Bolluk ve derneğe üye gazeteciler görüşmeye katılım sağladı.


Şanlıurfa İl Emniyet Müdürü Veysel Tipioğlu’nun ziyaretinden dolayı memnun olduklarını belirten Çalışan Gazeteciler Dernek Başkanı Tahir Gülebak, “Şanlıurfa’mızda çok güzel emekleri olduğu Şanlıurfa Emniyeti gecesini gündüzünü demeden ekipleri ile birlikte eroin, esrar ile mücadelesi Şanlıurfa’mıza geldiği günden beri gecesini gündüzünü bir ettiği için Müdürümüze canı gönülden basın olarak teşekkür ediyoruz. Şanlıurfa basınıyla, emniyeti ile birlik ve beraberlik içerisinde olduğumuz zaman şehrimize ve ilimize daha önemli görevler yapmış oluruz ve bu yüzden Valimizle, Büyükşehir Belediyemizle, Savcımızla sıkı sıkı toplantılar yapıyoruz ve bu toplantılarda özelikle ilçeleri de topluyoruz ama bugün ilçelerimizde kimse yok ama bütün ilçelerin gazete sahiplerini de topluyoruz ve çok anlamlı oluyor. Müdürüme tekrar teşekkür ediyorum ve Şanlıurfa’da yaptığı emeklerinden dolayı da, Şanlıurfa’mıza hizmetlerinden dolayı da bizde basın olarak devamlı yanındayız” dedi.


“Basın mensuplarıyla iyi bir ilişki kurduk”


Şanlıurfa’da yaşanan birçok sorunun çözümü noktasında emniyet ile vatandaş arasında köprü görevi gören basına teşekkür eden Şanlıurfa İl Emniyet Müdürü Veysel Tipioğlu “Şanlıurfa’da göreve başladığımızdan beri gerçekten devletle millet arasında köprü olan kamuoyunun doğru bilgilendirme açısından çok önemli bir görev ifa eden saygı değer basın mensuplarıyla gerek yazılı gerek görsel ya da sosyal medya da vazife yapan bütün basın mensuplarıyla iyi bir ilişki kurduk. Onların da bir noktada kamu görevi ifa ettiklerini biliyoruz ve kamunun doğru bilgilendirmesi acısında önemli olduğunu bizim denetimiz açısında, bizi doğru yolda eleştirmesi acısında önemli bir görev idrak ettiklerini biliyoruz. Burada Şanlıurfalı tüm gazeteciler gerçekten sağduyu ile vatan, millet, bayrak noktasında haberler yaptıklarını memnuniyetle dile getirdim. 2016 yılının ilk 6 ayı ile 2019 yılının ilk 6 ayı mukaddesiyle edildiğinde özelikle mala karşı işlenen suçlardan 9 kalem suç dediğimiz temel mala karşı suç var bunlar, evden hırsızlık, işten hırsızlık, oto hırsızlığı, otodan hırsızlık, yan kesicilik, dolandırıcılık, gasp türü suçlarda 2016 yılı ile 2019 yılı arasında Şanlıurfa merkezde yüzde 60’ın üzerinde bir azalmanın olduğunu memnuniyetle ifade ediyorum. 3 yıl içerisinde de Şanlıurfa genelinde suç oranının yüzde 55 azalmanın olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Lösemiyi yendi mücadelesini ve başarı hikayesini arkadaşlarıyla paylaştı Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu’nda (MYO) Sosyal Sorumluluk Projeleri dersi kapsamında lösemi farkındalığı etkinliği gerçekleştirildi. Etkinlikte lösemiyle mücadelesini ve tedavi sürecini anlatan lösemiyi yenen Elif Naz Holoğlu’nun konuşması oldukça duygulandırdı. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu’nda (MYO) Sosyal Sorumluluk Projeleri dersi kapsamında düzenlenen lösemi farkındalığı etkinliğinde, daha önce lösemi hastalığına yakalanan ve tedavi olan MYO öğrencisi Elif Naz Holoğlu, lösemi ile mücadele ve tedavi süreci, ailenin desteği ve başarı hikayesini arkadaşlarıyla paylaştı. Öğr. Gör. Yasemin Durmaz’ın yürüttüğü Sosyal Sorumluluk Projeleri dersi kapsamında gerçekleştirilen etkinlikte lösemi ve onunla mücadele ve tedavi süreci konusunda sosyal güvenlik bölümü öğrencileri Esma İrem Temur, Senanur Kezban Balta, Elif Yıldız ve Ayşe Yakar tarafından öğrencilere bilgiler verildi. Daha önce lösemi hastalığına yakalanan ve tedavi olan MYO öğrencilerinden Elif Naz Holoğlu, Lösemi, tedavi süreçleri, tedavi süreçlerinde yaşadıkları, ailesinin destek ve ilgileri konusunda yaşadıklarını öğrenci arkadaşları ile paylaştı. Öğr.Gör. Yasemin Durmaz “Lösemi hastalığını tanıtmak, farkındalık oluşturarak bu hastalıkla ile mücadele yolları konusunda bilinç kazandırmak, lösemili çocukların ve ailelerinin sıkıntılarını topluma aktarmak ve toplumu bilinçlendirmek amacıyla lösemi konusunda çevremizde duyarlılık oluşturulmasına katkı sunmak istiyoruz” dedi. Lösemiyi yendi, okumayı kendi öğrendi Küçük yaşta lösemi teşhisi konulan Holoğlu, kemoterapi ve ışın tedavisi süreci ile iyileştiğini anlattı. Bu süreçte yaşadığı zorlukları ve doktorların kendisine okuyamayacağına dair söylediklerini paylaşan Holoğlu, "Ben ortaokula başladığımda okuma yazmayı kendim öğrendim. Bu süreçte çok zorlandım. Adalet lisesini kazandım. Çalışarak ve kendi çabamla. Anneannemle yaşıyorum ben, onlar dedi ki üniversiteye gerek yok. Zaten yeterince zorlandın lisede. Ama ben kendi çabamla üniversiteyi kazandım. Sonrasında da işte burada yaptığım bir çok etkinlik, çalışmalar var devam da ediyorum." dedi. Holoğlu, lösemi ile mücadelede pes etmenin ve hayallerinden vazgeçmenin asla bir çözüm olmadığını vurgulayarak, "Bu süreci çocukluğumdan beri yaşadım. Şimdi gördüğünüz gibi sağlıklıyım. Yaşadıklarımdan öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Sizlerde lütfen Lösemi ile ilgili burada öğrendiklerinizi cevrenizle paylaşarak Lösemi farkındalığı oluşturunuz, birlikte bunu oluşturalım" diyerek katılımcılara lösemi ile ilgili farkındalık çağrısı yaptı.
Ankara Bakan Bayraktar: “Türkiye, yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Bugün gelinen noktada Türkiye yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Tuz Gölü Yer Altı Doğal Gaz Depolama Tesisi’nde incelemelerde bulundu. Bayraktar, depolama tesisini gezdikten sonra yetkililerden bilgi aldı. Ardından tesiste çalışan işçilerin 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı’nı kutlayan ve onlarla sohbet eden Bayraktar, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Doğal gaz boru hatlarıyla, Türkiye’nin Rusya, Azerbaycan ve İran’dan uzun yıllar doğal gaz tedariki yaptığını hatırlatan Bayraktar, 2016 yılından sonra “Milli Enerji ve Maden Politikası” kapsamında doğal gazı sıvılaştırılmış şekilde alabilmek için altyapıyı şekillendirmeye başladıklarını ifade etti. Bu hedefleri doğrultusunda Türkiye’nin yaklaşık 30 milyon metreküp günlük sıvılaştırılmış LNG alabildiğini söyleyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bugün itibarıyla 160 milyon metreküp doğal gazı sıvı halde alabilecek hale geldik. Bu bir anlamda Türkiye’deki hane halkının kışın en soğuk zamanında ihtiyacı olan gazı, sıvı olarak gemilerle tedarik edebilecek altyapıya sahip olduğumuz anlamına geliyor. Hem boru hatları hem de LNG alabilecek altyapılarımızı gerçekleştirdik.” Tuz Gölü Yer Altı Doğal Gaz Depolama Projesi’nin çok önemli olduğunun altını çizen Bayraktar, “Burada da hem kapasite artışı, ikinci faz, üçüncü fazda da Türkiye’nin doğal gaz depolama kapasitesini artırmayı ve doğal gazdaki arz güvenliğimizi daha güçlü hale getirmeyi hedefliyoruz. Doğal gazda bir başka önemli hamlemiz, yeni boru hatları, depolama tesislerimiz” dedi. “1 milyon 800 bin hanenin doğal gazını kendi doğal gazımızdan karşılar hale geldik” Sıvı olarak doğal gazı almanın ötesinde Türkiye’nin şimdi de kendi doğal gazını üretir hale geldiğini vurgulayan Bayraktar, “Bugün itibarıyla üretimimiz yaklaşık 4,6 milyon metreküp günü buldu. 1 milyon 800 bin hanenin doğal gazını kendi doğal gazımızdan karşılar hale geldik. Bunu da artırmayı hedefliyoruz. İlk etapta, önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde 10 milyon metreküpe ulaşmış olacağız” diye konuştu. Son 8 yılda yaklaşık 4,3 milyar dolar altyapı yatırımlarına kaynak ayırdıklarını ve yatırım yaptıklarını belirten Bayraktar, depolamada ve tesislerin kapasitesinin artırılmasında yatırımların yaklaşık 4.3 milyar doları bulduğunu ifade etti. “Türkiye yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor” Özellikle Tuz Gölü’nde çok büyük bir depolama potansiyelinin var olduğunu aktaran Bayraktar, “Türkiye yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde yani 2028 yılına geldiğimizde Türkiye kullandığı yıllık doğal gazın yüzde 20’sini depolar hale gelecek. Türkiye’nin tüm ihtiyacının yüzde 50’sini depolayabilecek altyapıya sahip olabiliriz. Bu yatırımları hedefliyoruz. Hem bu bölgede hem de diğer bölgelerde hızlı bir şekilde bu yatırımlarla Türkiye’nin arz güvenliğini tamamen sağlamış olacağız. Onun ötesinde bütün bunlar kendi üretimimiz, farklı kaynaklardan doğal gazı almamızla beraber Türkiye’yi bir doğal gaz merkezi haline getirmiş olacağız. Bu proje bizim için çok önem arz ediyor. Onun için ara ara buraya geliyoruz” şeklinde konuştu. Bakan Bayraktar basın açıklamasının ardından yetkililerle ve işçiler ile yemek yedi.