ASAYİŞ - 10 Ekim 2024 Perşembe 09:39

Siirt’te 10 terör operasyonunda 24 sığınak ve barınak imha edildi

A
A
A
Siirt’te 10 terör operasyonunda 24 sığınak ve barınak imha edildi

Siirt Valisi Kemal Kızılkaya, asayiş ve güvenlik bilgilendirme toplantısında kentte Eylül ayında gerçekleştirilen operasyonlara ilişkin bilgi verdi.


Vali Kızılkaya, Siirt’te terör örgütlerine karşı yürütülen mücadelenin etkin bir şekilde sürdürüldüğünü belirtti. Vali Kızılkaya, "Eylül ayında, güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen 10 terörle mücadele operasyonu sonucunda, terör örgütlerine ait 24 sığınak ve barınak imha edilmiştir. İmha edilen bu sığınaklarda; çok sayıda mühimmat, el bombası, patlayıcı madde, tüp, örgütsel doküman ve çeşitli yaşam malzemeleri ele geçirilmiştir. Ayrıca operasyonlar kapsamında PKK/KCK, PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütlerine mensup 20 kişi yakalanarak adli makamlara sevk edilmiştir. Öte yandan, ikna çalışmaları neticesinde 2 terör örgütü mensubunun teslim olması sağlanmıştır" dedi.


Uyuşturucu ile mücadele konusunun, Siirt’in güvenlik gündemindeki önemli başlıklardan biri olduğunu vurgulayan Vali Kızılkaya, Eylül ayında gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonları hakkında da detaylı bilgiler verdi. Vali Kızılkaya, "Bu dönemde Siirt genelinde düzenlenen 85 operasyonda, 105 şüpheli yakalanarak adli mercilere sevk edilmiştir. Operasyonlar neticesinde; 40 kilo 85 gram kubar esrar, 737 gram toz esrar, 1 kilo 54 gram metamfetamin, 94 uyuşturucu hap ve diğer çeşitli uyuşturucu maddeler ele geçirilmiştir" diye konuştu.


Kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele kapsamında yapılan çalışmalara da değinen Vali Kızılkaya, "Eylül ayında gerçekleştirilen 28 operasyon sonucunda, 39 şüpheli hakkında adli işlem başlatılmıştır. Bu operasyonlarda; 16 bin 686 paket kaçak sigara, 413 kilogram tütün, 30 kaçak cep telefonu, 121 bin 700 adet makaron, 55 elektronik sigara ve çeşitli yasa dışı malzemeler ele geçirildi. Eylül ayı boyunca Siirt’te 72 siber suç vakası aydınlatıldı. Bu vakalar arasında terör örgütü propagandası yapan 68 kişi, suç ve suçluyu öven 1 kişi, sosyal medya üzerinden müstehcenlik suçu işleyen 3 kişi hakkında adli işlem başlatılmıştır. Ayrıca, yasa dışı bahis oynatan ve müstehcen içerik paylaşan toplam 488 internet sitesi kapatılmıştır. Siirt’te Eylül ayı içerisinde meydana gelen 590 asayiş olayının 560’ı aydınlatıldı. Asayiş olaylarının aydınlatılma oranı yüzde 94,24 olmuştur" şeklinde konuştu.


Toplantıya, İl Emniyet Müdürü Necmettin Öztürk, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Uğur Özmen katıldı. Toplantı, güvenlik ve asayiş konularında yapılan değerlendirmelerin ardından sona erdi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İranlı meme kanseri hastası İzmir’de sağlığına kavuştu İran’da meme kanseri teşhisi konan Fatemeh Ashrafı Najafabad, kuzeninin de tavsiyesiyle Türkiye’ye gelerek tedavisini İzmir’de sürdürdü. Akıllı ilaç tedavisiyle sağlığına kavuşan ve artık İzmir’de yaşamaya başlayan Najafabad, “Şifayı nerede bulursan orası senin vatanındır. Türkiye de bana ikinci vatan oldu” dedi. İran’ın Urmiye şehrinde yaşayan 49 yaşındaki Fatemeh Ashrafı Najafabad, 3 yıl önce kendisini elle muayene ederken göğsünde bir kitle hissetti. Bunun üzerine Tahran’da bir hastaneye başvuran Najafabad’a yapılan tetkiklerde, sağ memesinde kitle olduğu tespit edildi ve meme kanseri teşhisi konuldu. 3 çocuk annesi Najafabad o süreçte önce 1 yıl boyunca kemoterapi, ardından da ışın tedavisi gördü. Bir yıllık tedavi süreci sonrası talihsiz kadın, yapılan check up’ta bu sefer kanserin akciğer metastazı yaptığını öğrendi. Avrupa yerine Türkiye’yi tercih etti Metastaz fazlalaşınca pozitron emisyon tomografisi (PET-CT) çekilen ve kanserin beyin metastazı yaptığı tespit edilen Najafabad’ın 2 yılın sonunda gözleri görmemeye başladı. Hastalığına çare arayan kadına doktorlar tarafından akıllı ilaç tedavisi önerildi ve ‘ilaç tedavisine başladığı taktirde 4 ile 6 ay daha fazla yaşayabileceği’ söylendi. Tedavi süreci için çeşitli Avrupa ülkelerinde hastane aramaya başlayan Najafabad, kuzeni Morteza Jahanbakhsh Hesar’ın önerisi ve Türkiye’nin sağlık sistemine güvenmesi sonucu eşi Mohammed Najafabad ile birlikte 8 ay önce İzmir’e gelmeye karar verdi. Najafabad burada, Acıbadem Kent Onkoloji Merkezi’ne başvurdu ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Gürbüz Görümlü’nün takibine girdi. 14 seans ışık tedavisi ve ardından kemoterapi tedavisi aldı. Tedavisi başarıyla tamamlandıktan sonra İzmir’de yaşamaya başlayan ve kontrollerini aksatmadan sürdüren Fatemeh Ashrafı Najafabad, “Şifayı nerede bulursan orası senin vatanındır. Türkiye de bana ikinci vatan oldu” diye konuştu. “Çok zor günler geçirdim” Hastalık sürecini anlatan Fatemeh Ashrafı Najafabad, “Meme kanseri olduğumu öğrendim. Urmiye’den Tahrana gittim ve ameliyat oldum. Daha sonra 7 ay tedavi gördüm. Doktorlar, kanserin akciğerime sıçradığını söyledi. Onun için de tedavi gördüm. İlerleyen süreçte gözlerim görmemeye başladı. Tedavi için Türkiye’ye gelmeye karar verdik. Uçak bulamayınca bir taksi tuttuk ve yaklaşık 25 saatlik yolculuğun ardından İzmir’e ulaştık. Burada çok zor günler geçirdim. Tedavimi sürdürdüm ve sağlığıma kavuştum. Şu an daha iyiyim. Kuzenime ve doktoruma minnettarım. Bana çok yardımcı oldular” ifadelerini kullandı. “Türkiye’yi tavsiye ettim” Hollanda’da yaşayan kuzeni Morteza Jahanbakhsh Hesar ise ilacı tedarik etmek için Avrupa ülkelerinde araştırmalara başladığını belirtti. Sözlerini sürdüren Hesar, şunları kaydetti: “En son Türkiye’ye gelmeye karar verdik. Benim de İzmir’de sağlık alanında geçmişim var. O yüzden direkt Türkiye’yi tavsiye ettim. Kuzenim ve eşi taksiyle İran’dan İzmir’e geldi. Biz de annemle birlikte hastaneye giderek işlemleri başlattık. Gelir gelmez hemen hastaneye yatırdılar ve bir sürü tahlil yaptılar. Sonra akıllı ilaçlarla tedavi süreci başladı.” “Akıllı ilacın uygun olduğuna karar verdik” Tedavi sürecine dair bilgiler aktaran Doç. Dr. Gürbüz Görümlü de “Hastamız dördüncü evre beyin ve akciğer metastazlı bir hasta. Meme kanseri sonucu beyin ve akciğerlerinde yaygın hastalığıyla bize başvurdu. Yurt dışında tedavisi bugüne kadar devam etmiş. Orada tedavi seçeneklerinin tükendiği ile ilgili bilgi verilmesi ve ulaşamadıkları bir ilaçtan bahsedilmesi üzerine, ikinci görüş almak üzere bize başvurdular. Biz de tetkiklerini yaptık. Hastamızın meme kanserinin son derece agresif türüne sahip olduğunu, tedavi seçeneklerini birkaç basamak olarak kullandığını ve hastalığın son derece ileri bir aşamaya geldiğini gördük. Hasta, solunum yetmezliği tablosuna yakın bir tabloda gittiği akciğer şikayetleriyle bize başvurmuştu. Beyin metastazına bağlı görme problemleri ve ayakta duramaz bir pozisyondaydı. Yaptığımız genetik test ve incelemelerden sonra bu hastada, yakın dönemde kullanıma giren akıllı ilaç ve kemoterapinin bir araya getirilmesiyle oluşan yüksek teknoloji ürünü yeni bir ilacın uygun seçenek olduğuna karar verdik. İlacın getirtilmesini takiben tedaviye başladık ve hastamız şu an son derece iyi. İlk uygulamanın ardından üç hafta içerisinde klinik şikayetlerinde düzelmeyi gözlemledik. Şu anda aktif bir şekilde tedaviye devam ediyoruz. Son kontrollerinde akciğer, radyolojik ve klinik şikayetlerinde de belirgin rahatlama olduğunu gördük. Beyin metastazlarında da yapılmış bir tedaviyle gerileme olduğunu keşfettik” şeklinde konuştu. “Hastamız aktif hayatına devam edebilir” Bundan sonraki süreçte hastanın doktoru ile yakın ilişkisine devam etmesini, düzenli tedavi ve takiplerini sürdürmesini öneren Görümlü, “Bu tedaviler bazı hasta grubunda son derece etkili, uzun dönem faydalar sağlayabilmekte. Hastamız, aktif hayatına devam edebilir pozisyona geldi. Umarım bundan sonra bu tedaviyi güzel bir şekilde devam ettirebilecek” diye vurguladı.
Mersin Doğu Akdeniz’de balık popülasyonu azalıyor Doğu Akdeniz’e 321 kilometre kıyısı olan Mersin’de balıkçılar, iklim değişikliği ve çeşitli nedenlerle balık popülasyonun azaldığını belirterek birkaç çeşit balık görmeye başladıklarını, karides olmasa trol avcılığının tamamen biteceğini kaydetti. Birçok alanda olduğu gibi balıkçılıkta da önemli bir gelir kapısı olan Mersin’de sezonun açılmasının üzerinden 50 gün geçti. Sezon açılmasıyla ilk haftalarda bereketli geçen avların ardından balıkçılar son zamanlarda zor günler geçirmeye başladı. Ava çıkan balıkçılar denizde azalan balık popülasyonu nedeniyle masraflarını çıkaramayacak duruma geldiklerini belirtti. Akdeniz’in nadasa bırakılması ve teknelerinin 10 yıl önce olduğu gibi tekrar geri alım yapılarak avın azaltılmasını isteyen balıkçılar, iklim şartlarının da bu duruma etkili olduğunu kaydetti. "Şimdi birkaç çeşit balık görmeye başladık" 40 yıldır balıkçılıkla uğraştığını belirten Mersin Su Ürünleri Kooperatifi Bölge Birliği Başkan Yardımcısı Yalçın Sakın, sezon başında yaklaşık bir ay kadar balıkçılığın olduğunu söyledi. Akdeniz’in balıkçılık için gidişatının iyi olmadığına dikkat çeken Sakın, "Her sene bir sene önceden kötü geliyor. Akdeniz’in artık çölleştiğini görüyoruz. Eskiden bir trol ağını kaldırdığımız zaman 8-10 çeşit balık olurdu. Şimdi bir kaç çeşit balık görmeye başladık. Karides olmasa Doğu Akdeniz’de trol avcılığı tamamen bitik. Diğer balıklar bu bölgeyi terk ettiler. Küresel ısınmanın çok büyük zararları var. Gerçekten Akdeniz’i biran önce masaya yatırmamız gerekiyor" dedi. "Akdeniz’e hep birlikte sahip çıkalım" Akdeniz’ hep birlikte sahip çıkılmasının gerektiğinin altını çizen Sakın, "Bizler geldik geçtik. Geriden gelen gençlerimize çocuklarımıza istihdam oluşturacak hale denizi getirmemiz lazım. Denizde balığın çoğalması için Akdeniz’i nadasa bırakmamız lazım, yada bir kaç sene avcılığıma kapatacağız, filoyu mu azaltacağız. Devlet geçmiş zamanda tekne alımı yaptı filoyu azalttık. Yeniden bir alım yaparsa bir çok balıkçı teknesini vermek istiyor. Sürdürebilir balıkçılık için balıkçı kardeşlerimiz de elini taşın altına koymak istiyor. Gün günden kötü geliyor, masrafları çıkmıyor. El ele verip devletimizle beraber ne gerekiyorsa yapmak istiyoruz" diye konuştu. "15-20 gün balıkçılık oldu" 1984 yılında balıkçılığa başladığını aktaran balıkçılardan Musa Balkış, "Sezon açılmasıyla 15-20 gün gibi bir süre balıkçılık oldu. Ondan sonra geri geri gitmeye başladı. Hem çalışıyoruz hem de içeri gidiyoruz, yeri geliyor mazot parasını çıkaramadığımız günler oldu. Böyle giderse durumlar sürdürebilir balıkçılık ve balıkçı açısından iç açıcı değil. Şu an teknemizi satsak satamıyoruz, bağlasak bağlayamıyoruz. Çalışsak içeri gidiyoruz. Tekne alımları olsa çoğu arkadaşımızla tekneleri verip başka işlere yöneleceğiz" ifadelerini kullandı.