GENEL - 20 Nisan 2012 Cuma 16:16

HİKMET SAMİ TÜRK`TEN `ANAYASA` KONFERANSI

A
A
A
HİKMET SAMİ TÜRK`TEN `ANAYASA` KONFERANSI

Adalet eski Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, "Eğer şimdi bu yıl 6. yeni anayasa yapılırsa, o takdirde her 22.5 yılda anayasa yapmış olacağız" dedi.
Adalet eski Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Sinop Ticaret ve Sanayi Odası`nın (STSO) düzenlediği "Nasıl Bir Yeni Anayasa" konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. STSO çok amaçlı salonunda gerçekleştirilen programa Vali Dr. Ahmet Cengiz, eski Sinop Milletvekili Prof. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Orhan Alpay, CHP Sinop İl Başkanı Mustafa Acun ile STK temsilcileri ile vatandaşlar katıldı. STSO Başkanı Erol Derici`nin açılış konuşmasıyla başlayan programda eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, 1876 yılında çıkan ilk anayasa Kanu-i Esasi`den yürürlükte olan 1982 anayasasına kadar geçen süreci anlattı. Hikmet Sami Türk, "Türkiye şimdiye kadar 5 yazılı anayasaya sahip olmuş bir ülkedir. Daha öncede Türkiye`de anayasal belgeler var. Bunlar 1808 tarihili senedi ittifak, 1839 tarihli Tanzimat Fermanı, 1856 tarihli Islahat Fermanı, 1875 tarihli Ferman-ı Adalet. Bunlar ikinci Mahmut, Abdülmecit, Abdülaziz tarafından çıkartılan fermanlar. Ama çağdaş anlamda ilk anayasamız 1876`da çıkartılan Kanu-i Esasi`dir. Yani temel kanun. Bu kanun Sultan İkinci Abdülhamit`in bir fermanı ile yürürlüğe konulmuştur. Dolayısıyla ilk yazılı anayasamızdır. Ancak bu bir yılı aşkın süre uygulandıktan sonra o sıralarda cereyan eden Türk-Rus Savaşı ve bir takım iç sorunlar nedeniyle yürürlüğü fiilen durduruldu. 1908`de ikince kez ilan edildi. İlk ilan edilişinde Türkiye mutlak monarşiden meşrutiyete geçti. İkincisinde ise ikinci meşrutiyet ilan edilmiş oldu. Birincisi 1876, ikinci meşrutiyet ise 1908" diye konuştu.
1982 Anayasası`nın 30 yıldır yürürlükte olduğunu hatırlatan Hikmet Sami Türk, yeni anayasanın 2012 yılı sonuna kadar tamamlanacağını belirterek, "Geçmişe bakıp toparlayacak olursak, 1876`dan bu yana 136 yıl geçmiş. Yani bu 136 yıllık süre içerisinde 5 yazılı anayasa yapmışız. Bu durumda Türkiye ortalama her 27.2 yılda bir yeni bir anayasa yapmış oluyor. Eğer şimdi bu yıl 6. yeni anayasa yapılırsa, o takdirde her 22.5 yılda anayasa yapmış olacağız. Şimdi bu anayasa gelenekleri bakımından, anayasa birikimi bakımından oldukça zengin bir geçmişe sahip olduğumuzu gösterir. Başka ülkelerde bu yok. Örneğin dünyanın en eski yazılı anayasalarından kabul edilen ABD anayasası şimdi 222 yılı aşkın süredir yürürlükte. Anayasalar toplumların gelişmesi ile bağlantılıdır. Dolayısı ile anayasalar ilk yapıldıkları gibi kalmaz. Ama her anayasanın değiştirilemez hükümleri vardır. Bizim anayasamızın da var. 1982 Anayasası 1987`den itibaren değişikliklere uğramaya başladı. O zamandan bu zamana kadar 18 kez değişikliğe uğradı" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Rizeliler açıklanan çay taban fiyatını az buldu Rizeli çay müstahsilleri, geçtiğimiz gün açıklanan çay taban fiyatını yeterli bulmayarak, en az 20 TL bandında olması gerektiğini savundu. 4 Mayıs itibarıyla açılan çay sezonunda üreticiler bahçelerine girerek hasada başladı. Müstahsiller tarafından beklenen 2024 yaş çay taban fiyatı ise 11 Mayıs Cumartesi günü Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sosyal medya hesaplarından duyuruldu. 2023 yılı yaş çay taban fiyatı 11 TL iken, 2024 yılında yüzde 54,54 zam yapılarak yaş çay taban fiyatı 17 TL’ye yükseltildi. 30 kuruşluk destekleme ise 2 TL’ye çıkartıldı. Rizeli üreticilerin bir kısmı belirlenen zammı beğenmezken, bir kısmı ise fiyattan memnun olduğunu dile getirdi. “Biz devletimizin her zaman yanındayız” Açıklanan destekleme ile birlikte 19 TL’nin en az 22 TL olması gerektiğini savunan Tevfik Çil isimli çay müstahsili, “Yaş çay taban fiyatı hiç vermediler. Köyleri mecbur ilk zamanlarda organik çaya, ondan sonra herkes yan çizdi. Bilhassa ÇAYKUR Genel Müdürü hiçbir zaman çay konusuna çıkıp bir açıklama yapmadı. Müstahsilin yanında hiçbir zaman yer almadı. Yani yalandan tutturmuşlar bir devlet işi. Herkes Devletini seviyor. Hiç yalandan o yana bu yana vurmasınlar. Vatandaşı biraz dinlesinler. 22 TL’den aşağıya düştü mü hepten zarar. STK’ların istediği 25 TL ama 25 verme 22 TL ver hiç olmazsa. Böyle bir dünya var mı ya? Hiç para verdikleri yok. Hiç vermeseydin daha iyiydi. Eğer bu devlet eğer zarardaysa zaten hiç vermesinler. Çay parası da vermesinler. Biz devletimizin her zaman yanındayız” ifadelerini kullandı. “20, 22 TL olması lazım” İşçi maliyetlerinin ve gübre maliyetlerinin yüksek olduğuna değinen Ayhan Karafazlı ise, “Ben fiyatı az buldum. En az 20 lira olması lazımdı. Desteklemesiz düz 20 lira. Destekleme bir sene sonra alacaksın. Bence azdır. Yani 20, 22 TL olması lazım. Gübrenin fiyatı kaç para? 16 bin lira gübrenin tonu. Bunun toplaması var, maliyeti var. Zaten 16, 17 bin lira bir işçinin maliyeti geliyor. Bence azdır yani” şeklinde konuştu. Açıklanan çay fiyatının güzel olduğunu dile getiren Hüseyin Güney isimli çay müstahsili de, “Çok iyi oldu ya. İyi, normaldi yani. Millet ne istese diyor yani. Millete 50 de versen gene az buluyor. Şimdi normal bir fiyat verdiler” diye konuştu. Çay fiyatının normal olduğunu ifade eden çay üreticisi İrfan Uzun da, “Çay taban fiyatı normal. Kim kime veriyor? Buğdaya ne veriyor? Bundan 3-4 defa ürün alıyorsun. Bu millet böyle ister. Ver, ver. 100 TL de versen yine ver der. Şimdi bende çay toplamaya gideceğim” dedi.
Aydın Aydın Ticaret Borsası’nda “Yeşil Dönüşüm ile Aydınlık İşletmeler” konulu seminer düzenlendi Aydın Ticaret Borsası’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Yeşil Dönüşüm ile Aydınlık İşletmeler” konulu seminerde, Aydın’daki döngüsel ekonomi ile ilgili mevcut eylem planı hazırlandı. Aydın Ticaret Borsası, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın Türkiye’deki tarımsal üretime etkilerini bütüncül bir yaklaşımla ele almak amacıyla, Güney Ege Kalkınma Ajansı’nın 2023 yılı Teknik Desteği ile Yeşil Dönüşüm ile Aydınlık İşletmeler Projesi’ni hayata geçirdi. Hayata geçirilen proje çerçevesinde Aydın Ticaret Borsası’nda “Yeşil Dönüşüm ile Aydınlık İşletmeler” konulu seminer düzenlendi. Eğitmenler Başak Demir ve Gülcan Ergün tarafından seminerde, atık ve kaynak yönetimine yönelik ulusal stratejiler ve eylem planı geliştirmede AB tecrübeleri, sınırda karbon düzenleme mekanizması, döngüsel ekonomi iş modelleri ve stratejileri, gıda ve tarımda sürdürülebilir kaynak kullanımı ve dijitalleşme ile tarım ve tarıma dayalı sanayi sektörü gelişimleri hususunda Aydın Ticaret Borsası üyelerini bilgilendirdi. Gerçekleşen eğitim ile gıda güvenliğinin sağlanması, doğal kaynakların sürdürülebilir şekilde yönetilmesi, yenilenebilir ve sürdürülebilir olmayan kaynaklara bağımlılığın azaltılması, iklim değişikliğine yönelik tedbirlerin alınması amaçlandı. Türkiye’nin Avrupa Birliği ticaretinde zorluklarla karşılaşmaması için Türk sanayisinin bu güncellemeleri yakından takip etmesi yalnızca sanayi sektörüne değil, tüm sektörlere getireceği düzenlemeler ve teşviklerle net sıfır karbon emisyonu hedeflenen bu projede, Aydın’daki döngüsel ekonomi ile ilgili mevcut eylem planı hazırlandı. Döngüsel ekonomiye geçiş süreci ile ilgili firmaların ihtiyaçları, piyasadaki etkileri ve fırsatları değerlendirildi. “Yeşil Dönüşüm ile Aydınlık İşletmeler” eğitimine yönelik açıklamalarda bulunan Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur; “Borsamız, üyelerimize ve ilimizin ekonomik sosyal kalkınmasına fayda sağlamak adına projeler geliştirmeye devam etmektedir. Bu doğrultuda Borsamız, gelişen ve değişen dünyada yeni ekonomik ve sosyal dönüşüm sürecini başlatan Yeşil Mutabakat Eylem Planı ile farkındalığın oluşturulması, Borsamız üyelerinin bu alanda sürdürülebilir üretim yöntemlerini benimsemesi amacıyla Yeşil Dönüşüm ile Aydınlık İşletmeler Projesi’ni hayata geçirmiştir. Sektör temsilcilerine yönelik gerçekleştirilen bu eğitimin katılımcılarımıza oldukça fayda sağlayacağı kanaatindeyiz. Eğitime katılım sağlayan firma temsilcilerimize, eğitimi gerçekleştiren eğitmenlerimize ve GEKA’ya teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.