KÜLTÜR SANAT - 18 Şubat 2025 Salı 16:29

Hafızlık Yarışması 4’üncü Bölge Finali Sinop’ta yapıldı

A
A
A
Hafızlık Yarışması 4’üncü Bölge Finali Sinop’ta yapıldı

MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından Genç Muhafızlar Hafızlık Yarışması İHO / AİHL Erkek 4’üncü Bölge Finali Sinop’ta gerçekleştirildi.


Sinop’ta, Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Genç Muhafızlar Hafızlık Yarışması İHO/AİHL Erkek 4. Bölge Finali büyük bir coşku ile yapıldı. Sinop Kültür Merkezi’nde düzenlenen final etkinliğine Amasya, Bartın, Bolu, Çankırı, Çorum, Karabük, Kastamonu, Ordu, Samsun, Tokat ve Zonguldak’tan katılım sağlandı.


Sinop Şehit Ömer Can Açıkgöz Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Seyyit Bilal İmam Hatip Ortaokulu koordinatörlüğünde gerçekleştirilen yarışmada, bölgedeki ortaokul ve lise seviyesindeki hafızlar Kur’an-ı Kerim ziyafeti sundu.


Sinop Vali Yardımcısı Ali Osman Bulat, yarışma öncesi yaptığı konuşmada, "Bugün bu tablo karşısında büyük bir heyecan içerisinde olduğumu ifade etmek isterim. Heyecanlıyım çünkü genç kardeşlerimiz ve tecrübeli hocalarımız ile bir aradayız. Mutluyum çünkü kendimde din görevlisi ve hafız çocuğu olarak bugün burada hafız kardeşlerimize, onların ailelerine ve babamın meslektaşı diyebileceğimiz çok kıymetli büyüklerimize hitap ediyorum. Bu da mutluluğumun sebebi. Bu mutluluk neye dayanıyor? Bizler bundan 20-25 yıl gerilere gittiğimizde 28 Şubat döneminde babamız görevini ifa ediyor. O dönemler çocukluğumuzda adeta bir travma gibi halen hafızalarımızda yer ediniyor. O dönemde babanızın hafız olmasını bırakın, din görevlisi olduğunu söylemeye korktuğunuz bir dönemdi. Şimdi geri gelelim, bugünler de burada devletin kültür merkezinde, devletin görevlileri karşısında hafızlık töreni düzenlendiği, bunların kutlandığı dönemlere gelmişiz. Bundan büyük mutluluk olur mu?" dedi.


Din Öğretimi Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Mehmet Yarğın, hafızlık ve eğitimle ilgili duygusal bir konuşma yaptı. Yarğın; "Her anne, baba çocuklarını İslam ahlakı ile yetiştirmekte mesuldür. Bizlerin de en büyük vazifesi çocuklarımızı Kur’an iklimi içinde yetiştirebilmektir. Unutulmamalıdır ki, her zaman anne baba bu mirası evlatlarına bırakmak ister. Evlatlarımıza bırakılacak hakiki miras ebediyet zenginliğidir. Evlatlarımıza fani varlık ve hizmetleri değil, eskimeyen, solmayan, tükenmeyen bir saadeti miras bırakmamız gerekir. O manevi mirasla Hazreti Peygamber’in bize emanet olarak bıraktığı Kur’an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyyesidir. Ecdadımız Osmanlı, 620 yıl Kur’an’ın gösterdiği hürmet ile hüküm sürmüştür. Yavuz Sultan Selim, mukaddes emanetleri 40 hafız ile muhafaza ettirdi. Hazreti Peygamber (s.a.v.), 7 çocuğundan 6’sını kendisi defnetmiş, ancak ondan büyük üzüntüyü 70 hafızın şehit edilmesinde duymuştur. ‘Kişi sevdiği ile beraberdir’ hadis-i şerifinden yola çıkarak, hafızlarıma şunları söylemek istiyorum: Hazreti Peygamber’in (s.a.v.) üzerinde durduğu en kıymetli zümre, onun rahle-i tedrisinde yetişen Ashab-ı Suffey’di; yani seçkin Kur’an talebeleri. Bugün de aynı hissiyat içinde, peygamberi bir ahlak ve şuur ile, Kur’an talebelerine gösterilecek ihtimam, alaka ve hürmetler ile Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi vesellem) ile aynı muhabbeti paylaşmanın güzel bir halidir" diye konuştu.


Sinop İl Milli Eğitim Müdürü Osman Cebeci ise, hafızların önemine dikkat çekerek, "Şu an bu salonda, Kur’an-ı Kerim’i kendisine rehber edinmiş, o mukaddes sayfaları zihnine ve kalbine dokumuş onlarca kardeşimizin bizlere sunacağı çok özel ses ve sözler, yani ayetler karşısında heyecanlanmamak mümkün değil. Bu aşamaya gelene kadar diğer nice yetenekli hafızımızın arasından sıyrılıp gelen il birincisi genç hafızlar burada bölge yarışması için bulunuyorlar. Hepimiz biliyoruz ki, tarihteki ilk hafız, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sallallâhu aleyhi vesellem)’dir. O, Kur’an’ı ilk kez Cebrail (sallallâhu aleyhi vesellem)’dan aldığı andan itibaren ezberlemiş, onu bizzat yaşayarak ashabına öğretmiştir. Hz. Peygamber’in en büyük mucizesi olan Kur’an, nesilden nesile ezberlenerek günümüze kadar korunmuştur. İşte bugün burada bulunan genç hafızlarımız da bu kutlu mirası taşıyan neferlerdir. Yarışmamızın isminde geçen ’muhafız’ kelimesi, hafızlarımızın hafız şiarını taşımalarına temel olan eylem, muhafaza etmek anlamından çok öte bir misyon taşımaktadır. Hafızlar, Kur’an-ı Kerim’i ezberleyerek onu hem zihinde hem de kalpte muhafaza ederler ve hifzetmenin sadece ezberlemekten ibaret olmadığını bilirler; Kur’an’ın mesajını anlamak, yaşamak ve onu en güzel şekilde temsil etmek, adaleti, hakkı, öksüzü, yetimi, mazlumu, şehri, imarı, ekonomiyi, fıtratı, nesli ve daha fazlasını muhafaza etmek, Kur’ani çerçeveden görebilmektir hafızın sorumluluğu" ifadelerini kullandı.


Yarışmada dereceye giren öğrenciler, gösterdikleri üstün başarılarıyla dikkat çekti. İmam Hatip Ortaokulları kategorisinde birinci, Kastamonu Seydiler Seyit Zülfikar Vakfı M. Naim Karaman İmam Hatip Ortaokulu’ndan Furkan Çiftçi, ikinci, Fatsa İslamdağ İmam Hatip Ortaokulu’ndan Alperen Sevük, üçüncü ise İlkadım Şehit Burak Zor İmam Hatip Ortaokulu’ndan Ahmet Şefik Karamara oldu.


Anadolu İmam Hatip Liseleri kategorisinde ise, birinci sırayı Yusuf Bahri Anadolu İmam Hatip Lisesi Ünye’den Yunus Emre Biçer alırken, ikinci, i Gerze Adnan Menderes Anadolu İmam Hatip Lises Yunus Emre Arslan ve üçüncü, Atakum Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden Muhammed Enes Özen oldu.



Hafızlık Yarışması 4’üncü Bölge Finali Sinop’ta yapıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sinop Sinop’ta "Sivrisinekle Mücadele Eylem Planı" toplantısı Sinop’ta "Sivrisinekle Mücadele Eylem Planı" toplantısı yapıldı. Sinop İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu, Vali Mustafa Özarslan’ın başkanlığında "Sivrisinekle Mücadele Eylem Planı" konulu toplantısını gerçekleştirdi. Toplantı sonrası basın açıklaması yapan Vali Özarslan, sivrisinekle mücadelede hem bireysel hem de topluluk temelli bir yaklaşımın gerekliliğine değindi. Özarslan, sivrisinekle mücadelede halk eğitimine büyük önem verdiklerini belirterek, "Sivrisineklerin üremesi yalnızca büyük barajlarda ve su kanallarında değil, küçük su birikintilerinde de olmaktadır. Bu konuda halkımızın hassasiyet göstermesini istirham ediyoruz" dedi. Ayrıca, Sinop halkının hangi sulak alanlarda ve su birikintilerinde sivrisinek larvalarının ürediğini öğrenmesi gerektiğini vurgulayan Vali Özarslan, bilgilendirme yapacaklarını ve bu konuda kurumsal billboardlar, sosyal medya ve dijital medya platformları kullanacaklarını ifade etti. Okullarda yapılan eğitimin önemini de dile getiren Vali Özarslan, "Bu mücadele süreklilik arz eden bir mücadeledir. Yalnızca bu yıla özgü olmayıp, süreklilik sağlandığı takdirde başarılı olabiliriz" dedi. Sinop’un sivrisinek sorununu çözmek için tüm kurumsal yapılar ve vatandaşlar arasında güçlü bir işbirliği gerektiğine inandığını belirten Özarslan, "Kurumsal yapılarımız insan gücü ve bilgi yönünden güçlü. Yeterliliğimiz var. Bütçe yönünden de İl Özel İdaremiz ve belediyelerimiz bu konuda kaynak tahsis edeceklerdir. Hep birlikte bu sorunu aşacağımıza inanıyorum" diye konuştu. Sinop Valiliği toplantı salonunda, gerçekleştirilen toplantıya Sinop Vali Yardımcısı Taner Bolat, Belediye Başkan Yardımcısı Hikmet Karaduman, İl Milli Eğitim Müdürü Osman Cebeci, İl Sağlık Müdürü Metin Arslan, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Yahya Çınkıl ve ilgili kurum temsilcileri katıldı.
Ankara RTÜK Başkanı Şahin: "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından ve diğer resmi kaynaklardan gelen açıklamaların dikkate alınması, hukukun üstünlüğü ilkesinin bir gereğidir" Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, "Yaşanan gelişmeler ışığında, yayıncı kuruluşlarımızın haber içeriklerinde editoryal bağımsızlıklarını korurken, kamu yararını ve toplum huzurunu gözetmeleri gerektiğini bir kez daha vurgulamak isteriz. Özellikle, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan ve diğer resmi kaynaklardan gelen açıklamaların dikkate alınması, hukukun üstünlüğü ilkesinin bir gereğidir" dedi. RTÜK Başkanı Şahin, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımında, "Yaşanan gelişmeler ışığında, yayıncı kuruluşlarımızın haber içeriklerinde editoryal bağımsızlıklarını korurken, kamu yararını ve toplum huzurunu gözetmeleri gerektiğini bir kez daha vurgulamak isteriz. Özellikle, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan ve diğer resmi kaynaklardan gelen açıklamaların dikkate alınması, hukukun üstünlüğü ilkesinin bir gereğidir. Haber sunucuları ve program yorumcularının olayları kişisel siyasal görüşleriyle şekillendirmemesi, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve toplumdaki güven ortamını zedelememesi açısından büyük önem arz etmektedir" ifadelerini kullandı. Yayın kuruluşlarının hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı davranamayacaklarını ifade eden Şahin, "6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8’inci maddesinde açıkça belirtildiği üzere, ‘Yayın hizmetleri, hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamaz.’ Her yayıncı kuruluş bu kanunda belirtilen kurallara uymakla mükelleftir. Gerçekleştirilen soruşturmalar tamamen hukuk çerçevesinde olup, yapılan yayınlar izleme uzmanlarımız tarafından sürekli olarak incelenmektedir. Yasal mevzuata aykırı yayın yapan yayıncı kuruluşlara gerekli yaptırımların en üst sınırdan uygulanacağını hatırlatır, halkımızın doğru ve tarafsız haber almasını temin eden tüm medya kuruluşlarına teşekkür ederiz" dedi.
İstanbul Olaylı Galatasaray-Fenerbahçe derbisi davasında Ertuğrul Karanlık hakkında zorla getirilme kararı Galatasaray ve Fenerbahçe’nin 19 Mayıs 2024’teki derbinin ardından yaşanan olaylara ilişkin Jaden Quinn Oosterwolde ve Mert Hakan Yandaş’ın da bulunduğu 5 sanığın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme, sanık Ertuğrul Karanlık hakkında zorla getirilmesine ve tanık futbolcu Mert Müldür’ün gelecek celse hazır edilmesine hükmederek duruşmayı erteledi. Galatasaray ve Fenerbahçe’nin 19 Mayıs Pazar günü Rams Park stadyumunda oynadığı futbol müsabakası sonrasında yaşanan olaylara ilişkin aralarında futbolcular Jaden Quinn Oosterwolde ve Mert Hakan Yandaş’ın da bulunduğu 5 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Mert Hakan Yandaş, Emre Kartal ve Hulusi Belgü ile müşteki Ali Çelikkıran hazır bulunurken, tarafların avukatları da katıldı. "Refleks olarak ittim" Duruşmada aylık gelirinin 110 bin lira olduğunu söyleyerek savunma yapan tutuksuz sanık Mert Hakan Yandaş, "O gün maçtan anlımızın akıyla çıkmıştık. Karşı taraf her zamanki gibi yanlış algı yaptı. Ben ilk başta seyircimizi selamlamak için çıkmak istedim. İki üç kişi önüme geçip engel oldular. Tekrardan içeri girip polis eşliğinde sahaya çıkararak, sevincimizi yaşadık. Resim çektirirken stat müdürü engel olmaya çalıştı. Ben de refleks olarak ittim" şeklinde konuştu. "Galibiyet sevinci için sahaya gitmek en doğal hakkımız" Tutuksuz sanık olan İsmail Kartal’ın oğlu Emre Kartal ise savunmasında, "Maçta tansiyon çok yüksekti. Galibiyet sevinci için sahaya gitmek en doğal hakkımız. Bayrağımızla fotoğraf çekildik. Sonra sivil giyimli kişi üzerimize doğru gelerek bayrağımıza saldırdı. Trabzonspor maçından sonra hayatım çok değişmişti. Bize olan saldırıya karşı refleks olarak ittiğimi hatırlıyorum. Üzerinden çok zaman geçti her şeyi hatırlamıyorum" dedi. Ertuğrul Karanlık hakkında zorla getirme Alınan savunma ve beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Ertuğrul Karanlık hakkında zorla getirilmesine ve tanık Mert Müldür’ün gelecek celse hazır edilmesine hükmederek duruşmayı erteledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Ali Çelikkıran ’müşteki’ sıfatıyla, Jaden Quinn Oosterwolde, Mert Hakan Yandaş, Ertuğrul Karanlık, Hulusi Belgü ve Emre Kartal ’şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. Çelikkıran’ı tekme ve yumruk atarak darp ettikleri belirtildi Hazırlanan iddianamede, şüphelilerin müsabaka sonrası saha içinde gerçekleşen olaylar sırasında fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek Çelikkıran’ı tekme ve yumruk atarak darp ettikleri kaydedildi. Hazırlanan iddianamede Galatasaray Spor Kulübü, GS Başkanı Dursun Aydın Özbek, Metin Öztürk ve Erden Timur’un şikayetleri üzerine soruşturma başlatıldığı, stat müdürü Ali Çelikkıran’ın da şikayetçi olduğu ve Çelikkıran’ın sağlık raporuna göre boyun kırığı bulunduğunun tespit edildiği, ayrıca Adli Tıp Kurumu raporuna göre de kırığın basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı belirtildi. Ali Koç ve bazı futbolcular hakkında takipsizlik kararı Şüpheli Hulusi Belgü’nün arbede sonrası Çelikkıran’ın arkasından gelip saçını çekerek sırt kısmına vurduğunun da aktarıldı iddianamede, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, İdari Menajer Emir Yolaç, futbolcular Mert Müldür, Bright Osayi Samuel, İrfan Can Eğribayat ve Fenerbahçeli bazı yönetim kurulu üyelerinin de aralarında bulunduğu 17 kişi hakkında ’spor alanlarında taşkınlık yapılması ve tesislere zarar vermek’, ’hakaret içeren tezahürat’, ’iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme’, ’hakaret’, ’kasten yaralama’, ’kemiklerin kırılmasına sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamak’, ’suç işlemeye alenen tahrik etme’, ’halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ ve ’tehdit’ suçlarından takipsizlik kararı verildiği kaydedildi. 6’şar yıl 9’ar aya kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede şüpheliler Jaden Quinn Oosterwolde, Mert Hakan Yandaş, Ertuğrul Karanlık, Hulusi Belgü ve Emre Kartal’ın ’vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olacak şekilde kasten yaralama’ ve ’spor alanlarında taşkınlık yapılması ve tesislere zarar verilmesi’ suçlarından ayrı ayrı 2 yıl 3 aydan, 6 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.