GENEL - 07 Mart 2017 Salı 12:14

Haşimoğlu ailesinden ‘Evet’ açıklaması

A
A
A
Haşimoğlu ailesinden ‘Evet’ açıklaması

Şırnak’ın Silopi ilçesinde Haşimoğlu ailesi, referandumda “Evet” oyu vereceklerini açıkladı.

Şırnak’ın Silopi ilçesinde Haşimoğlu ailesi, referandumda “Evet” oyu vereceklerini açıkladı.
Silopili Haşimoğlu ailesi, referandum kararını açıkladı. Bir araya gelen ailenin önde gelenleri, basın açıklaması yaptı. Ailesi adına açıklamayı okuyan Heşar Haşimoğlu, 2008 yılında aktif siyaset hayatlarını AK Parti’de sürdürme kararı aldıklarını anımsatarak, “AK Parti’ye geçtiğimiz ilk günden bu yana hiçbir güç ve tehdit bizleri partimizin ve sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yolundan çevirememiştir. İlk gün olduğu gibi bugün de ailemiz ve bizimle beraber hareket eden Silopili hemşehrilerimizle birlikte Cumhurbaşkanımızın yanında ve yolunda olduğumuzu beyan etmek üzere bir araya gelmiş bulunmaktayız. Ülkemizin geleceği için belirleyici özellikteki 16 Nisan’da oyumuzun rengi ‘Evet’ olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti ve özellikle bölgemiz 2002 yılından sonra Recep Tayyip Erdoğan ile beraber hizmet gördü, özgürlükler gördü, insan hakları gördü. Ülkemizin kalkınması ve sayın Cumhurbaşkanımızın gerek ülke içerisindeki gerek Ortadoğu’daki hakimiyeti gerekse Avrupa’ya olan tutumuna tahammül edemeyen dış güçler yolunu kesmek için her yolu denediler. Ama Allah’ın izni ile başaramadılar ve inanıyoruz ki bölge halkı ve Türkiye milleti bir daha böyle çirkin oyunların oynanmaması için referandumda ‘evet’ diyecektir. Referandumda çıkacak evet oylarıyla Cumhurbaşkanımızın ülkemizin için koymuş olduğu hedefleri ve ülkemizin daha güçlü olarak 2023 ve 2071’e ulaşacak yolun tıkanmasına herhangi bir engel kalmayacaktır. Ayrıca bu anayasa maddelerin değişmesi daha sivil ve daha demokratik bir anayasanın hazırlanmasına yol açacaktır” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Vali Çiftçi’den 1 Mayıs mesajı Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, 1 Mayıs Emek Ve Dayanışma Günü vesilesiyle bir mesaj yayınladı. Vali Çiftçi, mesajında emeğiyle varlık bulan, maddi ve manevi değer üreten, alın teri döken ve helal kazanç peşinde koşan tüm çalışanların "1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü"nü kutladığını ifade ederek, “Hayatın dengesi olarak sayabileceğimiz emek; alın teri döken, helal kazanç ile hem kendi geçimini sağlayan hem de milletimizin kalkınması ve refahı için çalışan emekçi kardeşlerimizin temel hayat prensibini oluşturmaktadır. Çünkü bizim inancımızda ve medeniyetimizde çalışmak; bir işe emek vermek, müstesna bir yere sahiptir. Zahmet çekmenin rahmete işaret olduğuna inanılarak, "Emek olmadan yemek olmaz." anlayışıyla hareket edilir. Nitekim Peygamber Efendimiz (S.A.S.) "Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir kazanç yememiştir." buyurmaktadır. Bu anlayışla bizler de çalışanlarımızın mutluluğunu, ülkemizin müreffeh geleceğini aydınlatan bir meşale olarak görüyoruz. Devlet olarak çalışanlarımızın ve işçi kardeşlerimizin emeklerinin karşılığını tam almaları, çalışma şartlarının daha da iyileştirilmesi, hak ettikleri yaşam standardına kavuşmaları, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için var gücümüzle çalışıyoruz. Üreten elleri ve çalışkan yürekleriyle milletimiz ve devletimiz için çok büyük bir değere sahip olan emekçi kardeşlerimiz, dayanışmanın ve birlikte çalışmanın timsalidir. Çalışanlarımızın fedakârlıklarıyla maden ocaklarından atölyelere, tarlalardan fabrikalara, kooperatiflere kadar icra edilen her faaliyette el emeği, göz nuru, alın teri ile hizmet ederek Türkiye’mizin ekonomik alanda büyümesine katkı sağlamaktadır. Daha müreffeh bir ülke olma yolunda işçinin alın teri kurumadan hakkını veren, işçi kardeşlerimizin özverili çalışmalarını takdir eden, çalışanlarının sorunlarını dile getirmesini sağlayan ve bu sorunların çözümüne ışık tutarak İşçi-işveren kaynaşmasına vesile olan işverenlere de ihtiyacımız olduğunun bilincindeyiz. Hakkaniyetli bir çalışma ortamı sunarak çalışanlarının emeğini karşılıksız bırakmayan işverenlerimizin artması temennisiyle devletimiz, helal kazanç politikasıyla sermayesini yöneten işverenlerimizi de göz ardı etmemekte, çeşitli desteklerle onlara kol kanat germektedir. "Ekmeği, öğrendim, sonra ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini, sonra da ekmeği hakça bölüşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim." diyen Hz. Mevlana’nın anlayışıyla bir araya gelerek iş bölümüne bağlı olarak çalışıp, refah ve bolluğumuzun artmasına vesile olan tüm emekçi kardeşlerimiz, üretimin en önemli unsurudur. Tüm dünyada işçi ve emekçiler tarafından kutlanan 1 Mayıs’ın birlik ve beraberliğimizi pekiştirmesini, hakkaniyetli bir çalışma ortamına vesile olmasını ve kardeşçe uzak bir bayram havasında geçmesini temenni ediyorum. Bu vesileyle tüm emekçi kardeşlerimize aileleriyle birlikte sağlıklı, huzurlu, mutlu bir yaşam diliyor, çalışma hayatlarında başarılar niyaz ediyorum.” dedi.
Van Van’da 1 ton 800 kilo kaçak avlanılan inci kefali ele geçirildi Van’ın Muradiye ilçesinde jandarma ekiplerinin çalışması sonucu 1 ton 800 kilo inci kefali ele geçirildi. Van Gölü’nde yaşayan endemik tür olan ve üreme dönemine girmesi nedeniyle avlanması yasak olan inci kefali balığını korumak için çalışmalar devam ediyor. Kontrol çalışmaları çerçevesinde Muradiye İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, dün gece ilçenin Yalındüz bölgesinde yapılan çalışmalar sonucunda 1 tonu canlı, olmak üzere 10 çuval içine konulmuş yaklaşık 800 kilo ölü inci kefali balığı ele geçirildi. Canlı balıklar tekrar dereye bırakırken, el konulan ölü balıklar imha edilmek üzere Muradiye İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Olayla ilgili 1 kişiye 67 bin 558 TL para cezası uygulanırken, kaçakçılıkta kullanılan kamyonet ise 15 gün trafikten men edildi. "İnci kefallerinin tarihte olmadığı kadar bizim yardımımıza ihtiyacı var" Konuyla ilgili açıklamaya yapan Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, "İnci kefali Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı sularından üremek için tatlı sulara göç ediyor. Nu göç sırasında inci kefalleri, martılarla, yılanlarla ve bir çok canlıya mücadele ediyor. Akıntıyı yeniyor fakat, inci kefalleri yenemediği tek canlı oda insanoğlu. Üremek için derelere giren balıklar, maalesef kaçak avcıların hedefi oluyor. Bu sebepten dolayı Van İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, 7/24 dere kenarında üreme döneminde nöbet tutuyor. Jandarma ekipleri, bu akşam da yine kaçak avcılığı önlemiş oldu. Yaklaşık 1 ton canlı balığı kurtarıp tekrar suya bırakırken, kaçak avlanmış balıklar da el koydu. Bu aslında bize şunu gösteriyor. Koruma çalışmaları varsa balığın geleceği var. Şayet koruma çalışmaları sekteye uğrarsa maalesef inci kefalinin geleceğinden bahsetmemiz mümkün değil. Ümit ediyoruz ki bu koruma çalışmaları önümüzdeki günlerde de hız kesmeden devam eder. Çünkü inci kefallerinin tarihte olmadığı kadar bizim yardımımıza ihtiyacı var. Bu sebepten dolayı Muradiye İlçe Jandarma Komutanlığı ile Muradiye İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerine teşekkür ediyoruz" dedi.
Muğla Kuraklık il kriz merkezi toplandı Küresel iklim değişikliği ile birlikte kuraklık ihtimaline karşı durum değerlendirmesi yapılarak gerekli tedbirlerin alınması ve eylem planı oluşturulması amacıyla Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan başkanlığında, tarımsal kuraklık il kriz merkezi toplantısı yapıldı. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen toplantıya il komitesini oluşturan kurum temsilcilerinin yanı sıra İlçe ve şube müdürleri katılım sağladı. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Meteoroloji ve DSİ’den uzmanların sunum yaptığı toplantıda, Muğla il genelindeki su kaynaklarının durumu, kuraklığa yönelik çalışmalar ve öneriler ile meteorolojik veriler ele alındı. Toplantıda konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, sürdürülebilir tarımsal su kullanımının planlanması ile ilgili proje ve çalışmalar hakkında bilgi verdi. ‘Kırsal Kalkınma Ekonomik Yatırımlarının Desteklenmesi’ Projesi kapsamında Bakanlık tarafından üreticilere modern sulama, bireysel sulama ve yağmur hasadı için yüzde 50 hibe desteği sağlandığını hatırlatan Saylak, su konusunda herkesin duyarlı olması gerektiğini vurguladı. Tarımsal üretim planlamasını suyu merkeze alarak yapmak gerektiğini ve bunun milli bir duruş olduğunu kaydeden Barış Saylak, “Bu, hepimiz için tarihi bir sorumluluktur. Bugün en büyük zenginliğimiz olan yeşili ve maviyi çocuklarımıza ulaştırmak zorundayız. Biz üretim aşamasında bitkilerin su ihtiyacı durumunu değerlendirerek, üreticilerimize bu konuda bilgi veriyoruz. Tarımda su merkezli üretim planlamasının önemini anlatıyoruz” dedi. Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan da konuşmasında bir damla suyun ve bir karış toprağın bile önemli olduğuna vurgu yaparak, su kaynaklarının doğru ve etkin yönetimi konusunda herkesin üstüne düşen görevi yapmasının bugüne ve geleceğe hizmet olduğunu söyledi. Soykan, toplantının Muğla’ya ve ülkemize hayırlı olmasını diledi.