EKONOMİ - 05 Kasım 2025 Çarşamba 14:43

Bir zamanlar korkunun hakim olduğu Gabar’da şimdi umut ve üretim yükseliyor

A
A
A

Bir zamanlar terörle anılan Gabar Dağları, bugün Türkiye’nin enerji bağımsızlığına güç veren petrolün kalbi haline geldi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı video ile "Terörsüz Türkiye" idealinin Gabar’da gerçeğe dönüştüğünü belirtti.

Bakan Bayraktar paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

"Terörsüz Türkiye idealimizin en somut örneğidir Gabar. Bir zamanlar silah seslerinin yükseldiği dağlarda bugün üretimin sesi yankılanıyor. Ürettiğimiz her bir varil petrol, bağımsız Türkiye’nin gücünü simgeliyor. Terörün karanlığı değil, artık Gabar’da emeğin ve umudun ışığı parlıyor."

Bir zamanlar korkunun hakim olduğu Gabar’da şimdi umut ve üretim yükseliyor

Paylaşılan görüntülerde, yıllarca terörle anılan dağların eteklerinde şimdi sondaj kulelerinin ışıkları parlıyor. İş makinelerinin sesi, mühendislerin ve işçilerin alın teriyle birleşerek Türkiye’nin enerji geleceğini şekillendiriyor. Bakan Bayraktar’ın paylaşımı, kısa sürede sosyal medyada büyük yankı uyandırırken, "Terörün karanlığından emeğin aydınlığına" mesajı milyonlarca kullanıcı tarafından paylaşıldı.

Bir zamanlar korkunun hakim olduğu Gabar’da şimdi umut ve üretim yükseliyor

"O korkuyu Allah bir daha yaşatmasın"

Videoda ayrıca, şehit güvenlik korucusu İsmail Bilik’in kardeşi, TPİC operasyon işçisi Nadir Bilik’in sözleri yürekleri dağladı. Gabar’ın dününü ve bugününü aynı topraklarda yaşamış biri olarak anlattıkları, terörün karanlığından üretimin aydınlığına uzanan büyük dönüşümün sembolü oldu. Nadir Bilik, o günleri şöyle anlattı: "Şu an bulunduğumuz yer benim köyüm. Güleşli köyü. Çok iyi hatırlıyorum 9-10 yaşlarındaydım. Şu gördüğünüz evlerin ara sokaklarında çeşitli oyunlar oynuyorduk, çok güzeldi. Ama ne yazık ki çok iyi hatırlıyorum, 7 Mayıs 1994 yılında akşam yemeğinde sofrada babamla beraber oturuyorduk. Camide bizim evimize yakındı. Hoparlör sesi geldi. Bu akşam köyü boşaltmazsanız terör köyü yakıp yıkacak. Soframızı bıraktık, o gecenin karanlığında köyü boşalttık. Ağlama sesleri, bağırma sesleri. Hiçbir zaman unutmuyorum. O korkuyu, o çektiğimiz sefaleti Allah bir daha yaşatmasın."

Bir zamanlar korkunun hakim olduğu Gabar’da şimdi umut ve üretim yükseliyor

Şehit ağabeyinin hikayesini anlatırken duygulanan Bilik, sözlerine şöyle devam etti:

"Ağabeyim korucuydu burada. 1 Temmuz 1991 yılında 17 jandarma personeliyle beraber Güleşli köyünden Gabar’ın Yılan Tepe mevkiine operasyona çıktı. Pusuya düştüler. Ağabeyim şehit oldu. Ağabeyimin şehit olduğu Yılan Tepe mevkiinde Allah’a şükürler olsun ki Naim Süleymanoğlu kulesi sondaj yapıyor."

"Artık korku değil, üretim ve umut var"

Yıllar önce terk etmek zorunda kaldığı köyünde bugün ülkesine hizmet etmenin gururunu yaşadığını belirten Bilik, sözlerini şöyle tamamladı:

Bir zamanlar korkunun hakim olduğu Gabar’da şimdi umut ve üretim yükseliyor

"Şu an Gabar’da petrol sahalarında çalışıyorum. Allah’a şükürler olsun ki silah sesleri değil, çatışma sesleri değil, sondaj kulelerinin sesleri Gabar’da yükseliyor. Artık bu topraklarda korku yok, üretim var, umut var. Ben de bu üretimin tam ortasındayım. Benim bir hayalim vardı, Allah’a çok şükürler olsun ki bugün o hayalimi gerçekleştiriyorum. Devletime hizmet ediyorum, çalışıyorum, çok mutluyum, gururluyum."

Bir zamanlar korkunun hakim olduğu Gabar’da şimdi umut ve üretim yükseliyor

"Terörün karanlığından emeğin aydınlığına"

Gabar’da yaşanan değişim, yalnızca enerji üretimiyle değil, aynı zamanda terörün izlerini silip yerini huzura bırakmasıyla da Türkiye’nin yakın tarihindeki en çarpıcı dönüşümlerden biri olarak görülüyor. Bir zamanlar çatışmaların yaşandığı dağlarda şimdi mühendisler, teknisyenler, işçiler el ele vererek Türkiye’nin geleceğini inşa ediyor.

Bir zamanlar korkunun hakim olduğu Gabar’da şimdi umut ve üretim yükseliyor

Mikail Şan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Bakan Yardımcısı Eminoğlu, Muş’ta sporun geleceğini gençlerle konuştu Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, Muş Spor Lisesi’ndeki öğrencilerle bir araya geldi. Muş Spor Lisesi Öğrencileriyle Söyleşi programı kapsamında buluşan Eminoğlu, Sultan Alparslan’ın şehrinde olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın birkaç ay öncesinde Muş’ta milli sporcularla bir araya geldiğini söyleyen Eminoğlu, "Özellikle spor lisemizde genç arkadaşlarımızla buluşmak istedik. Dereceye giren arkadaşlarımıza yürekten tebrik ediyorum. Biz bu buluşmalarda sizleri dinlemek istiyoruz. Sizlerden gelen geri dönüşleri, sizlerin önerileri, katma değerleri, eleştirileri varsa onları dinlemek istiyoruz. Gerçekten spor anlamında Türkiye son 20 yılda, çok büyük şansımız var, Sayın Cumhurbaşkanımız sporu seviyor, futbolu seviyor, bütün branşları seviyor. Medyadan takip ederseniz her ay başarılı olan dünya şampiyonlarımızı külliyede misafir ediyor. Dünyada sporu böyle yakından takip eden ve seven belki nadir cumhurbaşkanlarından biri. Muş’ta, Bitlis’te, Van’da, 81’in tamamında sporda sessiz bir devrim yaşandı. Bugün baktığımızda spor tesisleri, yüzme havuzları, gençlik merkezlerimiz var" dedi. "Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı" Eminoğlu, "2002’de yurt kapasite sayısı 100 bindi, şimdi 1 milyonu geçti. Gençlik Merkezi sayısı 9’du, 600’e yaklaştı. Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere verdiği değerin en büyük karşılığıdır. Balkanlar, Avrupa, dünya ve olimpiyatlara katılacak arkadaşlarımız bu sıralardan çıkacak. Ülkemizi en güzel şekilde temsil edecekler ve bayrağımızı göndere çekeceksiniz. İstiklal Marşı’mızı bütün dünyaya okuyacaksınız. O yüzden yaptığınız iş çok önemli arkadaşlar. Diğer genç arkadaşlarımıza rol model oluyorsunuz. Bu büyük bir emek, büyük bir özveri. O yüzden her birinizi hayranlıkla tebrik ediyorum. İnşallah daha güzel başarılar da imza atacaksınız. Bu ülkede sporda sessiz bir devrim yaşandı. Hala da devam ediyor. Yatırımlar, tesisler her alana gittiğinizde Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın özellikle yatırımları görünüyor. Havuzlar, sentetik sahalar, basketbol salonları, atletizm pistleri, statlar vesaire baktığımızda doğusu, güneyi, batısı, kuzeyi tamamen tesislerle çevrilmiş vaziyette. Bu oranları da artırmamız lazım. Spor ile meşgul olan gençler, dijital, madde ve diğer bağımlılıkta önleyici faktör olarak bir rol oynuyorsunuz. Ben her birinizi tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. "Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular" Muş Valisi Avni Çakır da, Muş’un genç ve dinamik nüfus yapısının sporu doğal olarak ön plana çıkardığını belirterek, ilde sporun hem eğitimle hem de sosyal hayatla bütünleştiğini ifade etti. Vali Çakır, "Hem ilimizdeki gençlerimizin beklentileri, hayalleri, hem Muş’un spordaki konumu, durumu, hem ihtiyaçları çok güzel bir söyleşi olmuştu. Muş bir öğrenci şehri. Türkiye’nin en genç nüfuslarından birine sahip bir ilimiz. Nüfusumuz yaklaşık 400 bin. Bunun 200 bini 22 yaş altı diye söyleyebiliriz. Genç yoğun nüfusuna sahip olunca da bu da spor demek. Hem eğitimde hem de sporda çok güzel adımlar atıldı. Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular. Diğer branşlarda sporcu kardeşlerimiz var. Çok tercih edilen okulumuz. Sporla bütünleşmiş bir şehir. Spor yatırımları anlamında da çok iyi bir imkanlara sahibiz. Özellikle spor alanının güzel yatırılar yaptığı için teşekkür ediyoruz. Amacımız gençleri yarınlara çok daha güçlü bir şekilde hazırlamak" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından sporcuların talep ve önerileri dinlendi. Söyleşiye, Muş Gençlik ve Spor Müdürü Yusuf Kılıç, İl Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Altay ve sporcular katıldı.