GÜNDEM - 01 Nisan 2025 Salı 10:57

Şırnaklı çift, inekleri satarak 16 yılda 6 kıtada 40 ülke gezdi

A
A
A

Şırnak’ın Balveren beldesinde yaşayan Taybet-Feyzullah Artuç çifti, hayvancılıktan sağladıkları gelirle 16 yılda 6 kıtada 40 ülke gezdi.

Şırnak’ta yaşayan Taybet ve Feyzullah Artuç çifti, gençlik yıllarında okudukları gazetenin ekinden etkilenerek dünyayı dolaşma kararı aldı. Minibüs şoförü olan Feyzullah ve hayvancılık yapan Taybet Artuç, birikimleriyle dünyayı geziyor. Gezgin çift, 16 yılda 6 kıtada 40 ülke gezdi. Artuç çifti, 208 ülkeyi gezmeyi hedefliyor. Feyzullah Artuç, İHA muhabirine, hikayelerinin Hürriyet Gazetesi’nin Kelebek ekiyle başladığını, o zamanlar eşiyle henüz evlenmediğini söyledi. 16-17 yaşlarında gazeteyi okurken İzmir’in Çeşme ilçesini gittiğini belirten Artuç, "Oraya gitme sebebimde orada yabancı turistlerin oraya gelmesiydi. O merakla yola çıktım. Taybet Hanımla evlendikten sonra biz Van’dan başladık, Van Kalesi, İshak Paşa Sarayı, Şanlıurfa Kalesi, Karadeniz bölgesine iki defa gittik. Çanakkale, İstanbul’un muhtelif yerleri. Türkiye’yi bitirdikten sonra hani derler ya insan kendi yöresini, kendi tarihini bilmeden başkalarının tarihini bilemez diye. Türkiye dolaştıktan sonra dış ülkelere açıldık. Daha doğrusu Türkiye bize dar geldi. İlk sene Suriye, Irak, İran’a gittik. İkinci yılımızda ise Gürcistan’dan başladık Rusya’ya kadar gittik. Japonya, Katar, Küba, Güney Amerika’ya gittik" dedi.

Şırnaklı çift, inekleri satarak 16 yılda 6 kıtada 40 ülke gezdi

"Bu kadar ülkeye gitmişken Avrupa’ya gitmesek olmazdı" diyen Artuç, "Daha önce turist olarak birçok ülkeye gittiğimiz için Schengen vizesi almamıza vesile oldu. Schengen vizesine başvuruda bulunduğumuzda daha önce nereye gittiğimize dair bir belge beyan edilmesi gerekiyor. Turistim, daha önce Japonya ve birçok ülkeye gittiğimi beyan ettim. Schengen vizesini daha kolay almama vesile oldu. Vizemizi aldıktan sonra Avrupa’nın 18-20 ülkesini gezdik. Yunanistan’dan giriş yaptık, Bulgaristan’dan çıkış yaptık. Avrupa’da Makedonya dahil 18-20 ülkeye gittik. Avrupa turunun ardından rotamızı Mısır’a çevirdik. Mısır tarihi eserler ile doludur. Piramitler olsun, Luksor’a gittik. Luksor zaten mücevher ile anılır. Ürdün’e gittik. Daha sonra ise Tayland’a gittik. Oraya gitmemizin amacı da, Tayland’a komşu ülkelere daha kolay bir şekilde gidebilmekti. Tayland’a komşu Lahos, Kamboçya, Vietnam’a hem kolay hem de rahat bir şekilde gidebildik. Vietnam özellikle merak ettiğim ülkelerin arasında yer alıyordu. Ancak Tayland’da kalırken Golan diye adlandırılan bir adaya feribotla gidip oradan da Vietnam’a gitmemiz gerekiyordu. Taybet Hanım orada rahatsızlandı. Onu tek başına bırakıp Vietnam’a gitmek içime sinmedi. Bende yalnız bırakamadım. Ama sağlığımız el verirse onu da tamamlayacağız. Tayland turumuz biraz yarıda kaldı. Bu durum bizi biraz üzdü. Ama olsun orayı da mutlaka görmemiz gerekiyor. Önümüzdeki sene de Fas’a gitmeyi düşünüyoruz. Oradan da Tunus’a gitmeyi planlıyoruz. Her iki ülke de Türk vatandaşlarından vize istemeyen ülkeler. Hayatımız gezmektir. Onu amaç edinmişiz, ona inanmışız" dedi.

Şırnaklı çift, inekleri satarak 16 yılda 6 kıtada 40 ülke gezdi

Gezi masrafları ineklerden

Gezi masraflarını evlerinin alt katında besledikleri inekleri satarak karşıladıklarını kaydeden Artuç, "Maddi kısmını, ben ticari minibüs hem sahibiyim hem de şoförüyüm. Taybet Hanım da ek olarak hayvancılıkla uğraşıyor. Ana kaynağımız hayvancılıktır. Ben minibüs işletmeciliği ile evimizin temel ihtiyaçlarını karşılıyorum. Taybet Hanım da hayvancılık yaparak gezi masraflarımızı karşılıyor. Bu şekilde birbirimizi tamamlıyoruz. Taybet Hanımın sayesinde geziyoruz diyebiliriz. Son yıllarda ulaşımda çok fazla bir gelirimiz olmadı. Ama yılda bir inek veya bir dana satarsak gezi masraflarımız çıkıyor. Örneğin geçtiğimiz sene bir kurbanlık inek sattık. Tayland’a ortalama 20 gün kaldık ve sattığımız ineğin parası tatilimizi karşıladı. 50 bin ulaşım, 50 binde konaklama ve diğer masraflarımıza gitti. Ortalama 100 bin ile tatilimizi yaptık" diye konuştu.

Şırnaklı çift, inekleri satarak 16 yılda 6 kıtada 40 ülke gezdi

6 kıta 40 ülkeyi dolaştılar

6 kıta, 40 ülke dolaştıklarını ve sağlıkları el verdikçe yeni yerler keşfetmek istediklerini söyleyen Artuç, "Şu anda 40 ülkeye gittik. Kıta olarak da sadece Avusturalya kıtasına gitmedik. Diğer bütün kıtalara gittik. Ama daha gidecek birçok ülke var. Dünyada 208 ülke var. Bu ülkelerin 192 ülke Birleşmiş Milletler tarafından tanınan ülke. Mevcut haritası çizilen 208 ülke var. Bu ülkelerin 40’ına gittik. Bundan sonra da sağlığımız el verdiği müddetçe gezmeye devam edeceğiz. Nereye kadar gidebileceğiz ben de bilmiyorum" ifadelerini kullandı.

Şırnaklı çift, inekleri satarak 16 yılda 6 kıtada 40 ülke gezdi

"Altın ve lüks araba almak yerine kocamla dünyayı dolaşıyoruz"

Eşi ile iki arkadaş gibi dünyanın her yerine gittiğini ve bu durumdan oldukça mutluluk duyduğunu belirten Taybet Artuç ise, altın ve lüks araba almak yerine eşiyle ile birlikte dünyayı dolaştıklarını söyledi. Artuç, "Benim kocam gezmeyi seviyor. O istiyor, ben de onunla beraber gidiyorum. Ben onu hiçbir zaman kırmadım. Daha önce çocuklarımız küçük diye bırakmak istemiyordum. Daha sonra alıştık ve beraber gidiyor, beraber geliyorum. O da bu şekilde daha rahat daha güzel hareket edebiliyor. İki arkadaş gibi beraber her yere gidiyoruz. Mutluyum, dünyayı geziyoruz. Kocam seviyor, ben de yavaş yavaş alıştım. Birlikte dolaşmayı seviyorum, çok güzel oluyor. İnşallah herkese nasip olur öyle beraber gidip gezmek. Gezmeye gidiyoruz. Altın birikimi yapmadık. Bazen kadınlar bana diyorlar, keşke ben de gezmeye gitseydim. Ben de onlara diyorum altın almayın, lüks arabalar almayın, gezmeye gidin" şeklinde konuştu.

Şırnaklı çift, inekleri satarak 16 yılda 6 kıtada 40 ülke gezdi

Melih Yiğit - Mikail Şan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Talas Belediyesi’nden geleceğe suyla yazılan vizyon Talas Belediyesi’nin çevre, sıfır atık ve sürdürülebilirlik alanındaki vizyoner yaklaşımı, uluslararası bir başarıyla taçlandı. Osman-Neyire Akgöz İmam Hatip Ortaokulu (İHO), Avrupa Birliği’nin en prestijli programlarından biri olan Horizon Europe kapsamında finanse edilen ProBleu çağrısında yüzlerce başvuru arasından sıyrılarak önemli bir başarıya imza attı. Okul, Türkiye’yi temsil eden iki eğitim kurumundan biri olarak seçilirken, ‘Aqua Detectives: Tracking Lost Drops in Our School (AQUA-DROP)’ projesiyle su okuryazarlığında örnek bir model ortaya koyuyor. Bilimsel rehberlikte Talas Belediyesi ön planda Beş ay sürecek proje kapsamında, Kayserili ortaokul öğrencilerinin su okuryazarlığının artırılması, su tasarrufu bilincinin kalıcı hale getirilmesi ve tek kullanımlık plastik tüketiminin azaltılması hedefleniyor. Bu süreçte Talas Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü, projenin en güçlü paydaşlarından biri olarak öne çıkıyor. Talas Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü’nde görev yapan Çevre Yüksek Mühendisi Muhammed Arslantaş, öğrencilere ve velilere bilimsel rehberlik sunarak teorik bilgiyi uygulamaya dönüştürüyor. Arslantaş, suyun hayati önemi ve yerel su kaynakları hakkında kapsamlı bilgiler verirken, Talas Belediyesi’nin Su Ayak İzi Programı üzerinden ölçüm yöntemlerini anlatarak öğrencilerin kendi tüketim alışkanlıklarını analiz etmelerine rehberlik ediyor. Ayrıca tek kullanımlık plastiklerin azaltılması konusunda da farkındalık çalışmaları yürütülüyor. Somut hedef: Okulda en az yüzde 15 su tasarrufu Proje kapsamında okulda 6 hafta boyunca haftalık sayaç ölçümleri yapılırken, 8 hafta süresince Google Forms üzerinden detaylı tüketim analizleri titizlikle sürdürülüyor. Bu bilimsel ve veri temelli çalışmalarla okul genelinde en az yüzde 15 oranında su tüketiminde azalma sağlanması hedefleniyor. Eğitim sınıfla sınırlı kalmıyor AQUA-DROP projesi, öğrencilerin suyla olan bağını güçlendiren çok yönlü etkinliklerle dikkat çekiyor. Öğrenciler, Su Medeniyetleri Müzesi ve Çanakkale Müzesi ziyaretleriyle suyun tarihi, kültürel ve stratejik önemini yerinde öğrenme fırsatı buldu. Önümüzdeki haftalarda planlanan gezilerle ise Kayseri’yi besleyen doğal su kaynakları, akarsu yataklarındaki biyoçeşitlilik ve barajlar gözlemlenerek yerel su varlıklarına yönelik güçlü bir koruma bilinci oluşturulacak. Bunun yanı sıra ÇEDEST çalışmaları ile kimya ve sanatı buluşturan ‘Su Korozyon Sanatı’ atölyeleri gibi yenilikçi ve disiplinler arası etkinliklerle bilimin sanatsal yönü de öğrencilere aktarılıyor. Geleceğin çevre elçileri Talas’ta yetişiyor Osman-Neyire Akgöz İHO, bu uluslararası başarıda Talas Belediyesi’nin verdiği güçlü destekten ve projeye ortak vizyonla sahip çıkmasından duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. Talas Belediyesi’nin çevreyi merkeze alan belediyecilik anlayışıyla eğitim kurumları arasında kurulan bu örnek iş birliği, sadece bugüne değil, geleceğe yatırım yapan sürdürülebilir bir çevre modeli sunuyor. Talas Belediyesi, sıfır atık ve su okuryazarlığı vizyonuyla çocukları ve gençleri merkeze alan projelerle, çevreye duyarlı bir neslin yetişmesine öncülük etmeye devam ediyor.
Muğla MSKÜ Öğrencileri Türkiye 3.’sü: ‘Akıllı Şehirler’ alanında önemli başarı MSKÜ Teknoloji Fakültesi öğrencileri, Yapay Zekâ ile Akıllı Şehir Çözümleri Hackathonu’nda önemli bir başarıya imza atarak, üçüncü oldu. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Teknoloji Fakültesi Bilişim Sistemleri Mühendisliği Bölümü öğrencilerinden oluşan Bros Takımı, İBB Akıllı Şehir Şube Müdürlüğü ve Tech İstanbul organizasyonuyla düzenlenen Yapay Zekâ ile Akıllı Şehir Çözümleri Hackathonu’nda önemli bir başarıya imza attı. Şehir yaşamını daha verimli, güvenli ve sürdürülebilir hâle getirmeyi amaçlayan hackathon kapsamında; akıllı ulaşım, akıllı enerji, akıllı çevre, akıllı yaşam ve yeni nesil teknolojilerin kamu hizmetlerine entegrasyonu gibi temalar çerçevesinde yapay zekâ tabanlı yenilikçi çözümler geliştirildi. Katılımcılar, gerçek yaşam problemlerine yönelik teknolojik ve uygulanabilir projeler üretme fırsatı buldu. Hackathonun Tech İstanbul Başakşehir yerleşkesinde gerçekleştirilen final aşamasında, Bros Takımı adıyla yarışmaya katılan MSKÜ öğrencileri Nazmi Girgin, Baran Kaya ve Mert Ali Karacaoğlu, geliştirdikleri projeyi jüri üyelerine başarıyla sundu. Yapılan değerlendirmeler sonucunda Bros Takımı, yarışmayı üçüncülük derecesiyle tamamlayarak MSKÜ’nün gururu oldu. Elde edilen bu derece, öğrencilerin yapay zekâ, akıllı şehirler ve dijital kamu hizmetleri alanlarındaki teknik yetkinliklerini, problem çözme becerilerini ve takım çalışmasına dayalı proje geliştirme kapasitelerini ortaya koyması açısından büyük önem taşıyor. Aynı zamanda, Bilişim Sistemleri Mühendisliği Bölümünde verilen uygulama odaklı eğitimin somut çıktılarından biri olarak değerlendiriliyor. Hackathon nedir? Hackathon, belirlenmiş bir konuda yenilikçi fikri olan takımların; kısıtlı süre ve sabit bir ortam içerisinde iş geliştirme, tasarım ve kodlama yeteneklerini kullanarak projelerini geliştirdikleri yarışmadır.
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "İşsizlik oranının kademeli olarak gerileyerek 2028 yılında yüzde 7,8 seviyesine ulaşmasını öngörüyoruz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "2026-2028 dönemini Orta Vadeli Programımızda istihdamın yıllık ortalama 842 bin kişi artmasını, işsizlik oranının ise kademeli olarak gerileyerek 2028 yılında yüzde 7,8 seviyesine ulaşmasını öngörüyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından kasım ayı iş gücü istatistiklerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yılmaz, işsizlik oranının 31 aydır tek haneli seviyelerde seyrettiğini belirterek, kasım ayında mevsim etkisinden arındırılmış verilere göre işsizlik oranının yüzde 8,6 seviyesinde gerçekleştiğini söyledi. İstihdam edilen kişi sayısının bir önceki aya göre 75 bin kişi arttığını dile getiren Yılmaz, bu rakamın 32,7 milyon kişiyi aştığını ifade etti. Yılmaz, şu ifadelere yer verdi: "Başta gençler, kadınlar ve nitelikli işgücü olmak üzere işgücüne katılımı artıran ve beşerî sermayenin niteliğini yükselten aktif işgücü programlarını, mesleki eğitimi, girişimcilik desteklerini ve stratejik sektörlerde ihtiyaç duyulan becerilerin geliştirilmesini önceliklerimiz arasına aldık. Ayrıca, emek yoğun sektörlerde istihdamı daha yoğun şekilde desteklemeyi sürdürüyoruz. İşgücü piyasasına yönelik hayata geçirilecek yapısal reformlarla birlikte bir yandan istihdam artışını daha da güçlendirmeyi hedeflerken, diğer yandan atıl işgücünü azaltıcı politikaları da çok boyutlu bir şekilde ele alıyoruz. Bu doğrultuda 2026-2028 dönemini içeren Orta Vadeli Programımızda istihdamın yıllık ortalama 842 bin kişi artmasını, işgücüne katılım oranlarındaki artışa rağmen işsizlik oranının kademeli olarak gerileyerek 2028 yılında yüzde 7,8 seviyesine ulaşmasını öngörüyoruz." Yılmaz, gelecek dönemde dezenflasyonla uyumlu, istihdamı destekleyen sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme çerçevesinde vatandaşların alım gücünü artırmayı ve gelir dağılımını iyileştirmeyi amaçladıklarını da sözlerine ekledi.
Kütahya Kütahya’da potanın kraliçeleri Moymul Spor oldu Kütahya basketbol altyapısının heyecan dolu müsabakalarına sahne olan U-18 Kızlar Ligi’nde sezonun şampiyonu Moymul Spor oldu. Kütahya Yeni Spor Salonu’nda oynanan final maçlarının ardından rakiplerine üstünlük sağlayan Moymul Spor’un genç kızları, şampiyonluk coşkusunu doyasıya yaşadı. Antrenörler Kerem Sab ve Alperen Aydın yönetiminde sezona sıkı bir hazırlık süreciyle giren Moymul Spor U-18 Kız Takımı, sahada gösterdiği disiplinli oyun ve mücadeleci ruhuyla izleyenlerden tam not aldı. Teknik heyetin stratejik hamleleri ve oyuncuların saha içi koordinasyonu, galibiyeti getiren ana unsurlar oldu. Şampiyonluk sonrası açıklamalarda bulunan Moymul Spor Kulüp Başkanı Ahmet Karabıyık, kulüp olarak her branşta başarıyı hedeflediklerini belirtti. Karabıyık, "Moymul Spor ailesi olarak bugün bir gurur günü daha yaşıyoruz. U-18 Kız takımımız, zorlu geçen turnuvada Kütahya şampiyonu olarak bizleri onurlandırdı. Güzel bir başarı elde ettik; her bir sporcumun emeğine, yüreğine sağlık. Onlarla gurur duyuyorum. Bu başarıda büyük pay sahibi olan Kerem Sab ve Alperen Aydın hocalarımızı da tebrik ediyorum" dedi. Kütahya Yeni Spor Salonu’nda gerçekleştirilen kupa töreninde, şampiyon sporcular madalyalarını ve kupalarını yetkililerin elinden aldı. Tören, sporcuların teknik heyet ve yönetimle birlikte çektirdiği hatıra fotoğrafıyla sona erdi. Moymul Spor, bu sonuçla Kütahya’yı bölge şampiyonalarında temsil etme hakkı kazandı.
Manisa Başkan Yılmaz bazı sektörlerdeki daralmaya dikkat çekti Manisa Ticaret ve Sanayi Odası’nın yılın son meclis toplantısında 2025 ekonomisi masaya yatırıldı. Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Yılmaz, tarım, tekstil ve inşaatta yaşanan daralmaya dikkat çekerek 2026 için finansman sorununun çözülmesi çağrısında bulundu. Manisa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (Manisa TSO) Aralık Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Ümit Türek başkanlığında, meclis üyelerinin yoğun katılımıyla gerçekleştirildi. Yılın son meclis toplantısında 2025 yılının genel değerlendirmesi yapılırken, ülke ve dünya ekonomisindeki gelişmeler, Manisa iş dünyasının mevcut durumu, Odanın yıl boyunca yürüttüğü faaliyetler ile 2026 yılına ilişkin hedefler ele alındı. Toplantıda konuşan Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, 2025 yılının ekonomik göstergeler açısından bir önceki yıla göre daha olumlu geçtiğini ancak yapısal sorunların devam ettiğini söyledi. "Bazı sektörlerimiz 2025 yılında ciddi sıkıntılar yaşadı" Sektörel değerlendirmelerde bulunan Başkan Yılmaz, tarım, sanayi ve inşaat sektörlerinde yaşanan sorunlara dikkat çekti. Tarım sektöründeki küçülmenin tarımsal ve hayvansal üretimde kayıplara yol açtığını belirten Yılmaz, sanayi sektöründe özellikle tekstil alanında ciddi daralmalar yaşandığını ifade etti. İnşaat sektöründe konut fiyatları ve kira bedellerindeki artışların maliyetleri yükseltirken sosyal sorunları da beraberinde getirdiğini dile getiren Yılmaz, Euro/Dolar paritesindeki artışın ise ihracatçılar ve turizmciler üzerinde baskı oluşturduğunu kaydetti. "Türkiye’nin itici gücü tüketim değil, üretim ve yatırımdır" Türkiye ekonomisinin temel itici gücünün tüketim değil, üretim ve yatırım olması gerektiğini vurgulayan Başkan Yılmaz, tüketim kaynaklı geçici canlanmalar yerine katma değerli üretimi ve kalıcı yatırımları önceleyen bir büyüme modelinin benimsenmesi gerektiğini söyledi. Yılmaz, "Ülkemize yeni yatırımlar çekebilmek için yatırım ortamını iyileştirmeliyiz. Sanayicimizin ve tüccarımızın en büyük beklentisi, 2026 yılında finansman sorununun hafiflemesi ve kredi kısıtlarının kaldırılmasıdır" dedi. SEGE-2025 verilerine göre Manisa güçlü konumunu koruyor Konuşmasında T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan SEGE-2025 verilerine de değinen Başkan Yılmaz, Manisa’nın sosyo-ekonomik gelişmişlik açısından üst sıralarda yer aldığını belirtti. SEGE-2025 verilerine göre Manisa; 81 il arasında 20’nci sırada, teşvik belgeli yatırımların toplam tutarında yüzde 5,3 pay ile 4’üncü sırada, istihdam oranında 13’üncü sırada, yüksek ve orta-yüksek teknolojili sektörlerde çalışan oranında 8’inci sırada ve kişi başına düşen ihracatta 14’üncü sırada yer aldı. Yılmaz, bu verilerin Manisa’nın güçlü sanayi altyapısını ve rekabetçi yapısını ortaya koyduğunu ifade etti. 2025 yılı faaliyetleri paylaşıldı Toplantıda Manisa TSO’nun 2025 yılı boyunca gerçekleştirdiği faaliyetler de meclis üyeleriyle paylaşıldı. İhracat, yeşil dönüşüm, dijitalleşme, enerji verimliliği, e-ticaret, kurumsal yönetim ve devlet destekleri başta olmak üzere birçok alanda seminer ve paneller düzenlendiği belirtildi. Ulusal ve uluslararası projeler, iş ve inceleme gezileri, eğitim programları ve genç istihdamına yönelik çalışmalarla Manisa iş dünyasına katkı sunulduğu vurgulandı. 2026 yılı bütçesi oy birliğiyle kabul edildi Meclis toplantısında Manisa Ticaret ve Sanayi Odası’nın 2026 Yılı Bütçesi de görüşülerek oy birliğiyle kabul edildi. Kabul edilen bütçenin, Odanın hizmet kapasitesinin artırılması ve Manisa iş dünyasının rekabet gücünün desteklenmesi amacıyla kullanılacağı ifade edildi. Toplantının sonunda yeni yıl mesajı veren Başkan Yılmaz, "2026 yılının iş dünyamıza, şehrimize ve ülkemize sağlık, huzur, bereket ve başarı getirmesini diliyorum. Manisa Ticaret ve Sanayi Odası olarak üretim, yatırım ve istihdam odaklı çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz" diye konuştu.