EKONOMİ - 02 Ağustos 2025 Cumartesi 16:37

Destici: "Terörden daha tehlikelisi siyasi bölücülüktür"

A
A
A
Destici: "Terörden daha tehlikelisi siyasi bölücülüktür"

Sivas Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Tohumluk Buğday Dağıtım Töreni’ gerçekleştirildi. Törene katılan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Terörsüz Türkiye sürecine dair açıklamalarda bulundu. Destici, "Sadece Türkiye’deki PKK değil, Suriye’deki de, Irak’taki de hepsi silah bırakacak. Suriye’deki yapı silah bırakmadan biz PKK silah bıraktı diyemeyiz" dedi.


Sivas Belediyesi ve Bilim ve Teknoloji Üniversitesi iş birliğiyle geliştirilen yerli sertifikalı buğdayın dağıtım töreni gerçekleştirildi. Yaklaşık 10 yıllık çalışma sonucu ortaya çıkarılan ‘Kuantum’ adlı buğdayın dağıtım törenine BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Belediye Başkanı Adem Uzun, protokol üyeleri ve çok sayıda çiftçi katıldı. Törende konuşan Prof. Dr. Tolga Karaköy, "10 yıllık çalışmalar sayesinde belki de Sivas tarihinde bir ilk diyebileceğimiz 4 tane ekmeklik buğday çeşidini geliştirmiş durumdayız. Geliştirdiğimiz buğdayların hayırlı uğurlu ve bereketli olmasını diliyorum" dedi.


10 ton buğdayın 100 çiftçiye dağıtılacağını ifade eden Belediye Başkanı Dr. Adem Uzun, "Sivas Belediyesi ile üniversitemiz iş birliği ile ekmeklik buğday dağıtımını gerçekleştireceğiz. İlk gördüğümde ben de çok şaşırdım. Tanelerini çok iri gördüm ve bir başakta yaklaşık 30 tane vardı. Bu beni gerçekten çok mutlu etti. Çiftçilerimiz üretmesi çok kıymetli. Sivas bir tarım ve hayvancılık kenti. Biz Sivas Belediyesi olarak SBTÜ’nün geliştirdiği bu çeşidi çiftçilerimize dağıtmak istedik" dedi.


Törende konuşan Mustafa Destici ise tohum dağıtılan tohumların bereketli olmasını diledi. Konuşmaların ardından çiftçilere tohumlar dağıtıldı.


"Hepimiz terörsüz bir Türkiye istiyoruz"


Törenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, "Öncelikle hepimiz terörsüz bir Türkiye istiyoruz. Zaten şu anda Türkiye’de terör yok. Yani Türkiye’de devletimiz, kahraman ordumuz, güvenlik güçlerimiz terörü bitirdiler. Bugün Hakkari’de de terör yok. Van’da da terör yok. Diyarbakır’da da terör yok. Cudi’de de yok. Yani Siirt’te de yok. Bingöl’de de yok. Mesele Irak’taki terör yapılanması ve daha da önemlisi Suriye’nin kuzeyindeki terör yapılanması. Yani PYD, YPG ve şirin adıyla TDG. Dolayısıyla da bunlar devam ettiği sürece terör örgütü silah bıraktı da diyemeyiz. Kendini feshetti de diyemeyiz. Biz Büyük Birlik Partisi olarak ilkesel bir duruş ortaya koyuyoruz. Biz kesinlikle terör örgütü mensuplarına, onların elebaşlarına ve onları destekleyen emperyalistlere güvenmiyoruz. Çünkü bu daha önce defalarca test edilmiş. Neticede aynı sonuç yaşanmış. Yani olumsuz neticelenmiş. Ve bugün Amerika Birleşik Devletleri’nin İsrail’i destekleyerek, İsrail eliyle Gazze’de yaptığı soykırım, Irak’ta yaptıkları, Afganistan’da yaptıkları, bugün Suriye’de yapılanlara Libya’da yapılanlara baktığımızda güvenilmeyeceğini çok net ve çok açık bir şekilde görüyoruz" dedi.


"Terörden daha tehlikelisi siyasi bölücülüktür"


Süreci takip ederek gözlemlediklerini ifade eden Destici, "Uyarılarımızı da yapmaya, kendi düşüncelerimizi de söylemeye devam edeceğiz. Zaten mecliste komisyon kurulmasının belki de tek iyi yanı şudur. Akkoyun, karakoyun ortaya çıkacaktır. Bu terör örgütü uzantıları işte bu demokratik değişimden, demokratikleşmeden kastettikleri neymiş? Talepleri neymiş? Bunu şimdi göreceğiz. Çünkü bizim kendi konuşmalarının satır aralarından anladığımız bir kere Türkiye Cumhuriyet Devleti’nin isminden rahatsızlar. Terörsüz Türkiye sözünden rahatsızlar. Efendim Türk Milleti kavramından rahatsızlar. Bu milletin bir adı var. Türk bayrağından rahatsızlar. Yani milletin adının değiştirilmesini istiyorlar. Efendim bayrağımızın yanına bir bayrak koymak istiyorlar. İstiklal Marşı’mızın değişmesini istiyorlar. Dolayısıyla da siyasi bölücülüğe devam ediyorlar. Terörden daha tehlikelisi siyasi bölücülüktür. Onun için siyasi bölücülüğe devam ettikleri sürece asla güvenmiyoruz. İnşallah geçmişte yaşananlardan ders almışlardır. Artık Türkiye’nin partisi olurlar. Türk milletinin bir parçası olduklarını kabul ederler. Teröre mesafe koyarlar. Terörü lanetlerler dedi. Ama maalesef öyle olmadı. Onlar yine terör örgütünün bir uzantısı olarak siyasi yapısı olarak devam ettiler. Terör örgütünün mecliste sözcüsü oldular. Ve terörü desteklemeye devam ettiler. Emirlerini Kandil’den aldılar. İmralı’dan aldılar. Milletvekili listelerini belediye başkan listelerini öyle oluşturdular. Bugün hala aralarındaki o ilişki tüm hızıyla devam ediyor. Samimilerse önce terörle aralarına mesafe koyacaklar. Terör örgütü kendini feshedecek. Sadece Türkiye’deki PKK değil, Suriye’deki de, Irak’taki de hepsi silah bırakacak. Suriye’deki yapı silah bırakmadan biz PKK silah bıraktı diyemeyiz" şeklinde konuştu.



Destici: "Terörden daha tehlikelisi siyasi bölücülüktür"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.