ÇEVRE - 22 Temmuz 2024 Pazartesi 10:45

Prof. Dr. Meltem Sarıoğlu Cebeci: "İklimsel tehlike çanları acı acı çalmaya başladı"

A
A
A

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Sarıoğlu Cebeci, iklim değişimleriyle birlikle mevsimsel değişikliklerin gözlendiğini belirtip, iklimsel tehlike çanlarının artık acı acı çaldığını söyledi.

Son zamanlarda gözlemlenen hızlı iklim değişiklikleri, mevsimler üzerinde de belirgin etkiler bırakıyor. Özellikle son yıllarda, mevsimler arasındaki geçişlerin normalden daha hızlı gerçekleştiği gözlemleniyor. Kış mevsiminden ilkbahara, ilkbahardan yaz mevsimine geçişlerde yaşanan ani sıcaklık değişiklikleri ve hava koşullarındaki belirsizlikler, bu durumu açıkça ortaya koyuyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Sarıoğlu Cebeci yaptığı açıklamada, “Artık herkesin çok daha duyarlı olması lazım. İklim değişikliklerinin etkilerini dünyada ve Türkiye’de yaşıyoruz. Bundan sonraki gelecek olan kuşaklar için sadece mevsimsel değişimi görmeyip aynı zamanda su kıtlıklarını da yaşayacağız” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Meltem Sarıoğlu Cebeci:

“Mevsimler kısalmıyor ara mevsimler hızlı geçiyor”

Türkiye’nin de içinde bulunduğu bazı bölgelerin yavaş yavaş subtropikal iklime doğru kaydığının düşünüldüğünü belirten Cebeci, “İklim değişikliklerinin etkilerini dünyada ve Türkiye’de yaşıyoruz. 1850 yıllarından itibaren yapılan araştırmalar neticesinde sıcaklık oranında 1.2’lik bir artış gözlemlenmiş. Bu artış özellikle 1999’dan sonra daha da hissedilebilir hale gelmiş. 2000 ve 2010 yıllarında yapılan araştırmalarda en sıcak geçen yıllar olarak kaydedilmiş. Yıllık ve mevsimlik ortalama sıcaklık olarak bakıldığında sıcaklıklarda artışlar var. Bu artışların yanı sıra yağışlarda da düzensizlikler var. Yağışların artışları ve azalmaları hakkında yorum yapamıyoruz fakat rejimlerde bir düzensizlik olduğunu görüyoruz. Mevsimler aslında azalmıyor ama ara mevsimlerde hızlı geçişler var. Örneğin bu sene Haziran ayını geçmiş yıllara göre oldukça sıcak geçirdik. Bizim ülkemiz Akdeniz kuşağında olan bir ülke. Ilıman iklim kuşağında. Ancak subtropikal iklim kuşağında olan Ekvator gibi yerlerde iki mevsimi görüyoruz. Türkiye’nin de içinde bulunduğu bazı bölgelerin yavaş yavaş subtropikale doğru kaydığı düşünülüyor. Yani iklimlerde değişiklik yaşanırken mevsimlerde de değişimlerin olduğunu gözlemleyebiliyoruz” dedi.

“Tehlike çanları çalmaya başladı”

Artık iklimsel tehlike çanlarının çaldığını belirten Cebeci, “İnsanoğlu kaynaklı olan iklim değişikliğinin yaşattığı etkileri bu şekilde gözlemliyoruz. İklim ve mevsimdeki değişimler gün veya hafta içerisinde de değişimlere neden oluyor. Ani olarak birden kısa süreli sel, havanın bir anda ısınması ve soğumasının nedeni iklim değişikliği ile iklim değişikliklerinin etkileri. Bu durumu artık bu şekilde de gözlemlemiyoruz. Dünyada ve ülkemizde çölleşme, su kaynaklarının azalması veya yok olması, iklim değişikliğine neden olan sera gazlarının atmosferde her geçen gün artması ve özellikle karbondioksit ve metan gazının emisyonunun artmasına dair önlemler alınsa da yeterli olmaması etkili. Bu konularla ilgili artık herkesin çok daha duyarlı olması lazım. Artık çanlar gerçekten çalıyor. Hem de kötü çalıyor. Bundan sonraki gelecek olan kuşaklar için sadece mevsimsel değişimi görmeyip aynı zamanda su kıtlıklarını da yaşayacağız. Bundan sonra ki zamanlarda belki de hep birlikte su savaşlarını göreceğiz” ifadelerine yer verdi.

Onur Erden-Fatmanur Akkişi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Ramazan’da çocuklar Büyükşehirle eğlenceye doydu Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından Ramazan ayı boyunca çocuklara yönelik düzenlenen etkinlikler minik kalplere mutluluk kattı. Sakarya Büyükşehir Belediyesi Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü tarafından Ramazan ayı boyunca çocuklara yönelik gerçekleştirilen etkinlikler, minik kalplerde tebessüm bıraktı. Ramazan ayının manevi coşkusunu çocuklarla buluşturmak amacıyla şehir genelinde gerçekleştirilen birbirinden özel etkinliklerde çocuklar eğlenirken öğrenmenin keyfini yaşadı. Şehrin farklı noktalarındaki camilerde düzenlenen Çocuklarla Ramazan’ın Neşesi programlarında teravih namazı ve sonrasında çeşitli etkinlikler miniklerle buluştu. Geleneksel Hacivat ve Karagöz gösterisi, halat çekme oyunu ve balon şelalesi gösterisi miniklere unutulmaz anlar yaşattı. Programda ayrıca camiden çıkan çocuklara hoş bir sürpriz yapılarak ayakkabılarının içine çikolatalar yerleştirildi. Cami avlusunda ise teravih namazı sonrası lokum, Osmanlı macunu ve çay ikramında bulunuldu. Ofis Sanat Merkezi’nde (OSM) gerçekleştirilen etkinliklerde, çocuklara oruç kavramı ve Ramazan ayının önemi hakkında bilgi verildi. Davulcu, maniler, sahur, hurma, zemzem, iftar, ezan, oruç kavramlarının renkli etkinliklerle işlendiği programlara 9 okuldan 300 kişi katıldı. "Gölgeden Gelen Neşe: Hacivat ve Karagöz Sahnede" programında ise Tiyatro Sanatçısı Seçkin Bayramoğlu 9 ilçede okullara giderek öğrencilerle buluştu. Geleneksel Türk kültürünün önemli bir parçası olan Hacivat-Karagöz, çocuklara neşe, eğlence oldu ve geleneksel kültürü renkli yöntemlerle aktardı.
İstanbul İstanbul Valiliği "Zimem defteri" geleneğini sürdürüyor İhtiyaç sahiplerinin borçlarının ödendiği Osmanlı döneminden gelen "Zimem defteri" geleneği, Ramazan Bayramı öncesi İstanbul Valiliği koordinasyonunda yaşatıldı. Megakentin 39 ilçesindeki birçok bakkalın tuttuğu veresiye defterlerindeki yaklaşık 2,5 milyon liralık borç kapatılırken İstanbul Valisi Davut Gül, "Zimem defteri Osmanlı’dan günümüze kadar gelen bir gelenek. Amacımız; geleneğin duyurulması, yaşatılması ve başka hayırseverlerin de bizim aracılığımızla bayram öncesinde ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunmaları. İnşallah fırsat buldukça bu projeleri yapmaya gayret edeceğiz" dedi. İhtiyaç sahiplerinin borçlarının ödendiği Osmanlı döneminden gelen "Zimem defteri" geleneği, Ramazan Bayramı öncesi İstanbul Valiliği koordinasyonunda yaşatıldı. Hayırseverlerin katkılarıyla İstanbul’un 39 ilçesinde birçok bakkalın tuttuğu veresiye defterlerindeki yaklaşık 2,5 milyon liralık borcun bayram öncesi kapatılması sağlandı. Kağıthane’de yapılan bakkal ziyaretlerine katılan Kağıthane Kaymakamı Niyazi Erten ise Osmanlı geleneğinin yaşatılmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti. Esnaftan Sibel Çakmak ise geleneğin hem vatandaşlara hem esnafa katkıları olduğunu ifade ederken dükkanların camına, borçların kapatıldığına dair broşür asıldı. "Amacımız, bu geleneğin duyurulması, yaşatılması" İstanbul Valisi Davut Gül konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Zimem defteri bilindiği gibi Osmanlı’dan günümüze kadar gelen, yer yer yaşatılan bir gelenek. Zimem defteri özetle hayırseverlerin, ihtiyaç sahiplerinin borçlarını bakkaldaki defteri satın alarak kapattıkları bir sistem. Bunu görev yaptığımız her yerde yapmaya gayret ediyoruz. İstanbul’da da Ramazan ayı boyunca birkaç yerde hayırseverlerimizle yaptık. Bugün de Rams Türkiye olarak 100 tane bakkalda yapıyoruz. Amacımız; bu geleneğin duyurulması, yaşatılması ve başka hayırseverlerin de hem bizim aracılığımızla hem bireysel olarak kendilerinin yaparak bayram öncesinde ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunmaları. İnşallah bizler de fırsat buldukça bu projeleri yapmaya gayret edeceğiz. Zimem defterinin yaşatılması ecdatla bağımızı kurmamızı sağlıyor" dedi. "Bir elin verdiğini diğer el görmemiş oluyor" Geleneğin yaşatılmasına destek veren herkese teşekkür ettiğini söyleyen Kağıthane Kaymakamı Niyazi Erten ise "Kağıthane ilçemizde 3 mahallemizde toplam 4 bakkal esnafımızı ziyaret ettik. Burada amacımız; zimem defteri geleneğini sürdürmek. Osmanlı’dan günümüze kadar gelen güzel bir gelenek, ilk adıyla veresiye defteri. Bu gelenekte hayırseverler bu defteri satın alarak ihtiyaç sahiplerinin borçlarını ödemiş oluyor. Böylece bir elin verdiğini diğer el görmemiş oluyor, bu gerçekten çok kıymetli. Biz tabi 4 bakkal ziyaret ettik, çok eski defterler de vardı. Bu hayrın yapılmasında Rams Türkiye vesile oldu. Ama bakkal esnafın da elbette bu borçların makul hale gelmesinde çok büyük emekleri olmuştur. Gerçekte geleneklerimizi yaşatmaya devam etmeliyiz" diye konuştu.
Bursa Bursa’da bayram boyunca ulaşım ücretsiz Bursa Büyükşehir Belediyesi, 30 Mart, 31 Mart ve 1 Nisan tarihlerini kapsayan Ramazan Bayramı boyunca kent içi toplu taşıma araçlarının ve Bursaray hatlarının ücretsiz olacağını açıkladı. Bursa Büyükşehir Belediyesi, Ramazan Bayramı’nda vatandaşların rahat ve huzurlu bir şekilde ziyaretlerini gerçekleştirebilmeleri amacıyla 30 Mart, 31 Mart ve 1 Nisan tarihlerinde kent içi ayakta yolcu taşıyan hatlardaki toplu taşıma araçlarının, Bursaray ve tramvay hatlarının ücretsiz olacağını açıkladı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, paylaşmanın ve dayanışmanın en güzel yaşandığı Ramazan ayının manevi ikliminin kent genelinde düzenledikleri programlarla tüm Bursalılar tarafından hissedildiğini söyledi. Ramazan Bayramı’na ulaşacak olmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, "Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak Ramazan Bayramı’nda hemşehrilerimizin bayram ziyaretlerini ve ulaşımlarını kolaylaştırmak amacıyla hazırlıklarımızı tamamladık. Bu kapsamda kent içinde ayakta yolcu taşıyan BursaRay, tramvay ve otobüs hatlarımız, Ramazan Bayramı süresince (30-31 Mart ve 1 Nisan 2025) BursaKart kullanmak suretiyle ücretsiz olarak hizmet verecek. Bursa Büyükşehir Belediyesi ekiplerimiz, yaşanabilecek tüm olumsuzluklara karşı görev başında olacak. Şimdiden tüm vatandaşlarımızın Ramazan Bayramı’nı kutluyorum" dedi.