TEKNOLOJİ - 05 Mart 2025 Çarşamba 11:40

Yeni lazer teknolojisi savunmada ve tıpta çığır açacak

A
A
A
Yeni lazer teknolojisi savunmada ve tıpta çığır açacak

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Nanofotonik Uygulama ve Araştırma Merkezi (CÜNAM), savunma, sağlık ve çevre alanlarında devrim oluşturarak "Kuantum Çağlayan Lazer" teknolojisini geliştiriyor.


Teknolojinin hızla gelişmesi, savunma sanayisinden tıbba kadar birçok alanda yenilikçi çözümleri beraberinde getiriyor. Yeni nesil lazer sistemleri, hassas ölçüm kabiliyetleri ve kompakt yapılarıyla geleneksel teknolojilerin yerini almaya başlarken, Türkiye de bu çalışmaları yürütmeye devam ediyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Nanofotonik Uygulama ve Araştırma Merkezi ve proje ortaklarınca geliştirilen Kuantum Çağlayan Lazer Sistemi, savunma, sağlık ve çevre teknolojilerinde önemli bir yenilik olarak görülüyor. Kuantum Çağlayan Lazer Sistemi, kritik dalga boylarında çalışarak füze sistemlerinin körlenmesi, tehlikeli kimyasalların belirlenmesi ve tıbbi analizlerde yeni nesil bir çözüm sunuyor. Bu sistem, füzelere karşı önlemler için savunma sanayisinde de önemli bir rol üstlenecek. Kristal yapısı korunarak geliştirilen bu lazerler, ayrıca hedef şaşırtma teknolojileri, kandaki üre tayini ve sera gazı algılama gibi alanlarda da kullanılacak.



"Kritik alanlarda önemli"


CÜNAM Müdürü Doç. Dr. İlkay Demir, lazer sisteminin özellikle savunma sanayisinde kullanılacağını ifade ederek, "Kuantum Çağlayan Lazer Sistemi öncelikli olarak savunma alanında kullanılıyor. Kritik dalga boylarında çalıştıkları için füzelerin körlenmesi, kimyasal yapıları belli olmayan veya tehlikeli olabileceğini düşündüğümüz kimyasalların belirlenmesi ve tıp alanında kızılötesi spektrumda, hacimli ve hantal yapıda olan laboratuvar cihazlarının yerini alması planlanan küçük kompakt ve katma değeri yüksek sistemlerle kullanılması muhtemeldir. Bu proje kuantum çağlayan yapılarının büyütülmesi, karakterizasyonu ve daha sonra kritik alanlarda uygulanmasını içeriyor. Lazer yapıları kristal yapısını koruyarak, atomları üst üste dizip ürettiğimiz yapılardır. Biz CÜNAM bünyesinde bu malzemelerin hem tasarımı hem de büyütmesini aynı çatı altında gerçekleştirebiliyoruz" dedi.



"Füzelerde hedef şaşırtacak"


Lazerlerin birçok alanda kullanıldığını belirten Doç. Dr. İlkay Demir, "Kuantum Çağlayan Lazer projemiz birçok farklı alanda kullanılacaktır. Öncelikle tasarım aşamasının gerçekleştirilmesi, kristallerin çip kısımlarının üretilmesi ve son olarak uygulamasının gerçekleştirilmesi şeklinde ilerleyecektir. Füzelerde hedef şaşırtma alanında, kandaki üre tayinini yapan mevcut sistemlerdeki kaynakları yeni nesil Kuantum Çağlayan Lazer Sistemi ile değiştirme ile tıbbi alanda kullanılması ve sera gazı algılama alanında uygulaması mevcuttur" diye konuştu.



Yeni lazer teknolojisi savunmada ve tıpta çığır açacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Karabük’te 35 çocuk koruyucu aile yanında Karabük Üniversitesi (KBÜ) Personel Daire Başkanlığı ile Karabük Valiliği Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen "Gönül Elçileri: Koruyucu Aile Tanıtım Programı" gerçekleştirildi. KBÜ 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’ndaki programa, Karabük Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Abdurrahman Bilgiç, KBÜ Genel Sekreteri Lütfü Köm, Genel Sekreter Yardımcısı Ali Balkis, Personel Daire Başkanı Şaban Özkan ve Strateji Geliştirme Daire Başkanı Kemal Özeken ile akademik ve idari personel katıldı. Seminere Koruyucu Aile Biriminde görev yapan Psikolog Büşra Aydın Sarı ile bir çocuğa koruyucu ailelik yapan Olcay Börekçi konuşmacı olarak katıldı. Psikolog Büşra Aydın Sarı, yaptığı sunumda koruyucu aileliğin, çeşitli nedenlerle biyolojik ailesinden ayrı kalmak zorunda olan çocukların, devlet güvencesinde aile ortamında yetişmesini sağlayan bir koruma modeli olduğunu vurguladı. Sarı, Türkiye’de 2024 yılının Cumhurbaşkanı tarafından "Aile Yılı" ilan edildiğini hatırlatarak, "Çocukların sevgi dolu bir aile ortamında büyümesi gelişimsel açıdan hayati. Koruyucu aile olmak için evli olma şartı yok. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, 25-65 yaş aralığında ve düzenli gelire sahip herkes sisteme başvurabilir" dedi. Koruyucu aile modellerinin süreli, akraba veya yakın çevre, geçici ve uzmanlaşmış koruyucu aile olmak üzere dört başlıkta toplandığını aktaran Sarı, geçici koruyucu aile modelinin yalnızca pilot illerde uygulandığını belirtti. Psikolog Sarı, kentteki koruyucu aile dağılımına ilişkin güncel verileri paylaşarak, "Merkez ilçede 28 koruyucu ailenin yanında 35 çocuk bulunmaktadır. Safranbolu’da 5 koruyucu aile 7 çocuğa ev sahipliği yapmaktadır. Eflani, Ovacık ve Eskipazar ilçelerinde ise şu an koruyucu aile bulunmamaktadır" ifadelerini kullandı. Programın en dikkat çeken bölümü, koruyucu aile olarak deneyimlerini paylaşan Olcay Börekçi’nin konuşması oldu. Börekçi, uzun bir tedavi sürecinin ardından koruyucu aile olmaya karar verdiklerini belirterek, şunları kaydetti: "En büyük engel insanın kendi kaygıları. Çevrenin söylemleri ya da biyolojik ailenin ortaya çıkma ihtimali gibi konular, çoğu aileyi düşündürüyor. Ama süreç başladığında bu kaygıların hepsi yerini sevgiye bırakıyor."