EKONOMİ - 20 Temmuz 2023 Perşembe 11:11

Yüksek Hızlı Tren ile Sivas’a insan akını yaşandı

A
A
A
Yüksek Hızlı Tren ile Sivas’a insan akını yaşandı

Cumhuriyet tarihinin en büyük kamu yatırımı olan Sivas Ankara Yüksek Hızlı Tren hattı ile birlikte Sivas’a gelen yolcu sayısı, giden yolcu sayısından fazla oldu. Yoğun talep gören hızlı trene ek sefer konuldu.

Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımı olarak nitelendirilen Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattı, Sivas’a olan ilgiyi artırdı. Saatte 250 kilometre hıza uygun olarak inşa edilen Ankara-Sivas hızlı tren hattı ile 12 saatlik seyahat süresi 2 saate düştü.

Ankara-Sivas arasındaki 603 km mesafeyi 405 km'ye düşüren Yüksek Hızlı Tren ile bugüne kadar 200 bin yolcu taşındı. Kente turistik ve ekonomik anlamda katma değer sağlayan mega projeye gösterilen yoğun ilgiden dolayı günlük 3 sefer yapan Yüksek Hızlı Tren; 11 Ağustos’tan itibaren Cuma, Cumartesi ve Pazar günlerinde 4 sefer yapacak. Eklenen bu sefer ile birlikte 966 kişilik kapasite artışı sağlanacak.

Yüksek Hızlı Tren ile Sivas’a insan akını yaşandı

Mega proje Yüksek Hızlı Tren ‘in Sivas için büyük bir şans olduğunu dile getiren Sivas Belediye Başkanı Av. Hilmi Bilgin, “Sivas’ın uzun yıllar beklediği ve Sivas’a değer katacak projesi olan Yüksek Hızlı Tren (YHT), Nisan ayı ortalarında hizmete açıldı.

Sayın Cumhurbaşkanımızın Sivaslılara hediyesi olarak Mayıs sonuna kadar ücretsiz yolcu taşımaya başlamış ve 1 Haziran’dan itibaren de ücretli olarak yolcu taşımaya başlamıştır. O günden bugüne kadar yaklaşık 100 bin kişi YHT kullanarak Sivas’a gelmiş, bir o kadar da Sivas’tan Ankara’ya gitmiştir. Bugüne kadar ücretli dönemde yaklaşık 200 bin kişi yolculuk yapmıştır. Yoğun bir talep vardır.” dedi.

Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri ek sefer yapacak

Yüksek Hızlı Tren’e olan ilginin bir hayli yoğun olduğunu ifade eden Başkan Bilgin, “Şu an itibarıyla tüm seferler dolu olarak gidip gelmektedir. Bundan dolayı da 11 Ağustos tarihinden itibaren Cuma, Cumartesi ve Pazar günlerine mahsus olmak üzere Sivas’a gelmek isteyenlerin mağdur olmaması adına ek sefer konulmuştur. Yüksek Hızlı Tren’in (YHT) Sivas’a gelmesiyle Sivas’ta farklı alanlarda beklentiler ve değişimler olmaktadır. Biz de bu noktada Valiliğimiz, Belediyemiz, Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf Odası ve diğer Sivil Toplum Örgütleri ile birlikte hem Sivas’ın tanıtımını yapmak hem Sivas’ın Ankara, İstanbul, Eskişehir, Konya gibi YHT ile bağlantılı olabilecek şehirlere tanıtımını yapmak hem de Sivas’a gelen kişilerin daha verimli bir şekilde Sivas’ı gezip görebilmeleri açısından birçok çalışmayı faaliyete geçireceğiz.” diye konuştu.

YHT, sadece Ankara’ya gitmek için kullanılmıyor”

Yüksek Hızlı Trenin Sivas’ın tanıtımı adına büyük şans olduğu dile getiren Başkan Bilgin, şu ifadelere yer verdi:

“Sivas, açık hava müzesi. Doğal güzellikleri, kültürel güzellikleri noktasında gelen kişilerin doğru bir şekilde faydalanabilmeleri, doğru bilgi ile Sivas’ı tanımaları açısından bizler paydaş kurumlarla birlikte ortak bir masada toplanarak Sivas’ın tanıtımı noktasında çalışmalara başladık. Sivas her açıdan farklı noktaya gidiyor, büyük hizmetler alıyor ama YHT bu hizmetlerin en önemlisi. Hizmete girdiği günden bugüne yoğun ilgiden dolayı da bunu net olarak görebiliyoruz.
Bundan sonra yerel yöneticiler olarak bizlere düşen görev; YHT ile Sivas’ı gezmeye, görmeye gelen kişileri Sivas’a ekonomik katkı sağlayacak şekilde bir yapılanma oluşturmak. Bu noktada şehri YHT ile gelen yoğunluğa hazırlamamız gerekiyor. Sivas bunun faydasını önümüzdeki dönem yaşamış ve görmüş olacak. Bu Yüksek Hızlı Tren sadece Ankara’ya gitmek için kullanılmıyor. Ankara’dan da yoğun bir şekilde Sivas’ı gezip görmek, akrabalarını ziyaret etmek, tarihi ve kültürel yerlerini görmek adına da yoğun bir şekilde talep var.” 

Mustafa Kurtulan - Mert Taha Varol

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: "Yılbaşında merdiven altı ürünlere dikkat" Yeni yıl öncesi merdiven altı üretimin yaygınlaştığına dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Bu nedenle bildiğiniz, tanıdığınız, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır" dedi. Yılbaşı alışverişlerinde merdiven altı ürünlere karşı vatandaşlara uyarıda bulunan Palandöken, "Bildiğiniz üzere zehirlenme olaylarının birçoğu maalesef bu gecelerde, bu özel günlerde yaşanıyor. Özellikle merdiven altı ürünlere, akşam karanlığında arabanın arkasında satılan kuru yemiş veya karışık kuru yemiş adı altında sunulan, nerede ve ne şekilde muhafaza edildiği bilinmeyen ürünlere karşı çok dikkatli olunmalı. O anda ısıtılmış, cazip gösterilen ve gerçek fiyatının çok altında sunulan bu ürünler ciddi risk taşıyor. Hele hele şarküteri ürünleri bu noktada çok daha önemli. Midye, ciğer, tavuk sote gibi ya da farklı malzemelerden yapılmış, içeriği belli olmayan ürünlere de özellikle dikkat etmek gerekiyor. Aksi halde hem kendinizin hem de misafirlerinizin, konuklarınızın sağlığını riske atmış olursunuz. Bunun için yapılması gereken tek şey; dikkatli olmak, kontrollü davranmak ve tanıdığınız, bildiğiniz, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır. Bilindiği üzere pastırma, sucuk gibi şarküteri ürünleri; balık, ciğer gibi çabuk bozulabilen gıdalar ve sütlü ürünler çok hassas ürünlerdir. Bu ürünlerde ekstra dikkatli olunması gerekir. Fiyat olarak ekonomik gibi görünebilir ama sağlığınızdan olabilirsiniz" diye konuştu. "Yılbaşı gecesi taksici esnafımız 24 saat hizmet verecek" Öte yandan yeni yılda sevdiklerine ulaşmak için yola çıkacak vatandaşlara da uyarıda bulunan Palandöken, "O gece dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu da trafiktir. İnsanlar alkol alabiliyor, alkollü sürücüler trafiğe çıkabiliyor. Yorgunluk ve yılbaşı gecesinin karmaşasıyla kaza riski de artıyor. Bu nedenle mümkünse toplu taşıma araçlarını kullanmak ya da 24 saat hizmet veren taksi duraklarımızdan faydalanmak en doğru tercih olacaktır. Aracınızı kullanmak yerine, güvenli bir şekilde bu hizmeti veren arkadaşlarımızla yolculuk yapabilirsiniz. Sizin sağlığınız, geleceğiniz ve ailenizle birlikte bulunduğunuz aracın içindeki huzurun bozulmasını kimse istemez. Ancak maalesef bu tür olumsuzluklarla sık sık karşılaşıyoruz. Bu nedenle yiyeceğimize, içeceğimize, alacağımız hediyelere ve bu hediyelerin niteliklerine dikkat etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. "2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum" Herkese huzurlu ve sağlıklı bir yıl dileyen Palandöken şu ifadelere yer verdi: "Bu ürünlerin insan sağlığına zararlı olup olmadığını kısa sürede anlamak her zaman mümkün olmayabilir. Günler azaldıkça korsan satıcıların, insan sağlığını hiçe sayan bu tür kişilerin sayısı da maalesef artıyor. Birincisi, trafik kurallarına mutlaka riayet edilmeli; mümkünse o gece araç kullanılmamalı, toplu taşıma ya da 24 saat nöbetçi olan taksi durakları tercih edilmelidir. Şimdiden 2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sağlıklı, huzurlu ve ailenizle birlikte arzu ettiğiniz şekilde bir yılbaşı geçirmenizi temenni ediyorum."
Tokat Orta Asya’dan Tokat’a uzanan üç etek geleneği sürdürülüyor Tokat’ın Zile ilçesinde yaşayan 64 yaşındaki Fındık Bebek, yaklaşık 40 yıldır Orta Asya’dan gelen ata mirası yöresel kıyafetleri dikerek gelenekleri sürdürüyor. Yaylakent köyünde dünyaya gelen Fındık Bebek, 20 yaşındayken evlenip iki çocuk sahibi olduktan sonra eşinden boşandı. Hayatının bu döneminde ne yapacağını bilemez haldeyken, ninelerinden miras kalan yöresel kıyafetlere ilgi duymaya başladı. Herhangi bir ustadan eğitim almadan, tamamen kendi merakı ve gözlemleriyle işe başlayan Fındık Bebek, yıllar içerisinde köyün ve çevre bölgelerin aranan isimlerinden biri oldu. Orta Asya’dan göç eden atalarından kalan kültürün en önemli simgelerinden biri olan ve yörede "3 etek" olarak bilinen kıyafetleri diken Fındık Bebek, bu geleneğin kendileri için kıymetli olduğunu ifade etti. Üç parçadan oluşan kıyafetin üst, fistan ve önlükten meydana geldiğini belirten Bebek, her gelinin sandığında mutlaka bu kıyafetin bulunması gerektiğini söyledi. "Kıyafetler bizim kutsalımızdır" Yöresel kıyafetlerin yaşa göre farklılık gösterdiğini dile getiren Fındık Bebek, yaşlıların daha sade ve düz modelleri tercih ettiğini, gençlerin ise süslü ve işlemeli kıyafetler giydiğini aktardı. Geleneklerin eğitim ya da makamla değişmediğini vurgulayan Bebek, "Bizde her gelin, okusa da okumasa da hatta başbakan bile olsa 3 eteğini giyer. Bu bizim töremiz, bizim kıymetlimizdir" dedi. Yıllardır el emeğiyle diktiği yöresel kıyafetlerle kültürel mirası gelecek nesillere aktarmaya çalışan Fındık Bebek, ata yadigârı geleneklerin yaşatılmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi.