GENEL - 19 Mart 2017 Pazar 11:24

(Özel Haber) Yorgancılık son demlerini yaşıyor

A
A
A
(Özel Haber) Yorgancılık son demlerini yaşıyor

Eskiden genç kızların çeyizlerini süsleyen geleneksel yün ve pamuk yorganların yerini fabrikaların sentetik malzemelerden ürettiği yorganların almasıyla yorgan ustalığı da unutulmaya yüz tutan mesleklerden biri haline geldi.

Eskiden genç kızların çeyizlerini süsleyen geleneksel yün ve pamuk yorganların yerini fabrikaların sentetik malzemelerden ürettiği yorganların almasıyla yorgan ustalığı da unutulmaya yüz tutan mesleklerden biri haline geldi. Yorgan ustası Hamit Bozkurt, mesleğin son temsilcileri olduklarını ve yeni usta yetişmediğini söyledi.


Genç kızların çeyizlerinin olmazsa olmazları el emeği yün yorganlar, geçmişte daha kızlar gelinlik çağa gelmeden hazırlanır, çeyiz sandığındaki yerlerini alırdı. Günümüzde ise sentetik malzemelerden üretilen yorgan ve yastıkların ucuz ve ulaşılabilir olmaları dolayısıyla yün yorganlar unutulmaya yüz tuttu. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde yorgan ustalığının son temsilcilerinden olan 62 yaşındaki Hamit Bozkurt, ilkokulu bitirdikten sonra iki yıl ortaokula gittiğini ve o günlerden beri yorgancılık yaptığını anlatarak, “Allah razı olsun ustalarım bu mesleği bana öğrettiler, yardımcı oldular. Çıraklık dönemi ve kalfalıktan sonra 1972 yılında kendi iş yerimi açtım. O yıldan beri 45 yıldır bu mesleği devam ettiriyorum” dedi.



“Bizler bu meslekte sonuz”


Bozkurt, eskiden bir aileye 8-10 adet yorgan, bir o kadar yatak ve yastık hazırladıklarını, ancak günümüzde rağbet görmediklerini belirterek, “Mesleğimiz biz başladığımız yıllarda çeyizlik yorganlarımız doğal, pamuk, yün olmak kaydıyla en modern şekilde, yatak örtülerimiz, çarşaf takımlarımız gençlerimize çeyizlik olarak tüm imkanları sunuyorduk. Fakat şu son zamanlarda mesleğimiz bitmek üzere ve bitti diyebiliriz. Bizlerde bu meslekte son olan kişileriz. Kalfa, çırak yetişmiyor. Hatta kalfalarımız bile mesleği terk ettiler. Çünkü karın doyurmuyor mesleğimiz. Adam bu mesleği yapacağıma gider herhangi bir yerde çalışırım, sigortam ödenir diyor. Biz şu anda eleman çalıştırmak için en azından devletin tanıdığı asgari ücreti yerine getirmemiz gerekiyor ama bunu yerine getirecek gücümüz yok, kazancımız da yok. Mesleğimizde bu yüzden çok zor durumdayız. Artık bizler bu meslekte sonuz, bizden sonra bu mesleği yapacak ne elemanımız var ne de çırağımız var. Bende zaman veremem ama Allah’ın verdiği ömrü tamamlayana kadar devam edeceğim” diye konuştu.


Yeni nesil ailelere çağrıda bulunan Bozkurt, “Bu konudaki istirhamım, şimdiki gençlere, ailelere. Bu mesleğin ayakta durması için çocuklarına suni değil, doğal olan yorgan, yatak, yastık yaptırmaya, almaya devam etsinler. Bu konuda bizlere yardımcı olsunlar, yoksa mesleğimiz bitti. Sokakta gezen çocukları bize çırak versinler, yetiştirelim. Gelecekte biz yetiştirmeye eleman bulamayacağız. Bizlerden sonra yetişecek kimse yok. Mesleğimiz iyi bir meslektir, el emeği göz nurudur, sanatımız da iyidir. Gelecekte belki de antika yerine geçecek bu meslek” ifadelerini kullandı.



“Eskiden kız beşiğe, çeyiz sandığa”


Bozkurt’un müşterilerinden Kadriye Sezgin, artık çeyizlerin fabrikasyon ürünlerden hazırlandığını aktararak, “Eskiden ‘kız beşiğe, çeyiz sandığa’ diye bir söylem vardı. Anneler doğar doğmaz kız çocuklarına çeyiz hazırlamaya başlıyorlardı. Dantel, havlu kenarı, yatak örtüsü, vitrin dantelleri gibi. Şimdi de hazırlanıyor ama maalesef ne kıymet biliniyor ne de sergileniyor evlerde. Her şey hazıra, kolaya kaçtı. Hepsinin yıkaması var, ütüsü var, kolası var. Dolayısıyla gençlere de mana bulmamak lazım. Çünkü hepsinin işi var gücü var. Eve geldiklerinde yemek hazırlayacak vakitleri olmuyor. O yüzden eskiden kullanılan birçok şey artık sandıkları bekliyor maalesef. Ama biz anneler, kızlarımız, oğlanlarımız için yaptıklarımızı gene de çocuklarımıza veriyoruz. Kıymet bilirler bilmezler, onların kendilerinin bilecekleri iş. İnşallah saklarlar, onlar da torunlarına kalır, her şey eskiye döndüğü gibi belki bunlarda eskiye dönecek” şeklinde konuştu.


Gelini için hazırladığı nevresim takımına yorgan diktirmek için Hamit ustaya geldiğini anlatan Sezgin, “Ben gelinim için 20 sene önce kasnak sallayarak yaptığım bir nevresim takımım var, ona yorgan diktirmiştim, onu almaya geldim. Ayriyeten dantelden ördüğüm bir pike takımı vardı, onun pikolarını yaptırmak ve hazırlanması için buraya getirdim. İnşallah kıymet bilirler. Çünkü bizim çok göz nurumuz var. Hatta eskiden ışık yoktu, büyüklerimiz bunları gaz lambalarının altında yapardı. Dediğim gibi inşallah kıymeti bilinir” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Gaziosmanpaşa Belediyesi’nde 1 Mayıs coşkuyla kutlandı 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, Gaziosmanpaşa’da halaylar ve oyunlarla kutlandı. Belediyede görev yapan işçilerle bir araya gelen Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, mangalın başına geçerek çalışanlara yemek ikramında bulundu. Gaziosmanpaşa Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü şantiyesinde düzenlenen programa, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, meclis üyeleri, belediye yetkilileri, sendika temsilcileri ve belediyede görev yapan işçiler katıldı. Halaylar, oyun havaları ve horonlar eşliğinde coşkulu bir atmosfere sahne olan programda Başkan Bahçetepe, çalışanların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik etti. "Sizlerle omuz omuza vererek, güzel yarınlar için hep birlikte çalışacağız" Programda konuşan Başkan Bahçetepe, “1 Mayıs, birliğin, beraberliğin, dayanışmanın, hukukun, demokrasinin, barışın, kardeşliğin, baharın günüdür. Gaziosmanpaşa’mızın gelişmesi, güzelleşmesi için canla başla çalışan siz değerli çalışma arkadaşlarımın emekleri, her türlü takdirin üzerindedir. Bugün, sizlerin hakkını savunmak, çalışma şartlarını iyileştirmek, daha adil bir çalışma hayatı için mücadele etmek, bizlerin en önemli sorumluluklarından bir tanesidir. Sizlerin de bildiği üzere geçtiğimiz günlerde banka promosyon tutarını, en maksimum düzeyde tutmak için mücadele ettik ve elde ettik. Emeğin en yüce değer olduğunu biliyoruz. İşçilerimiz, emekçilerimiz, hepimiz bir aileyiz. Sizlerle omuz omuza vererek, güzel yarınlar için hep birlikte çalışacağız. Her birinizin alın teri, Gaziosmanpaşa’nın bütün sokaklarında yaşam buluyor. Bu duygu ve düşüncelerle tüm işçi ve emekçi kardeşlerimin, 1 Mayıs’ını kutluyor, sağlık, mutluluk ve başarı dolu günler diliyorum” dedi.
Mersin Hakim ve savcı adaylarına “İş Hayatında İletişim ve Diksiyon” ile “Etkili ve Hızlı Okuma” kursu Silifke Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Silifke Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından Cumhuriyet Savcılarına, hâkimlere ve hâkim-savcı adaylarına yönelik düzenlenen ve "İş Hayatında İletişim ve Diksiyon" ile "Etkili ve Hızlı Okuma" kursları tamamlandı. Cumhuriyet Başsavcısı Selman Eskiler kursların kapanış konuşmasında, "Silifke Adliyesinde görevli Cumhuriyet Savcıları, hâkimlerimiz ve hâkim-savcı adaylarımızın gönüllülük esasına dayalı olarak mesleki ve kişisel gelişim alanlarında bilgi, beceri ve yetkinliklerini arttırmak gayesiyle çeşitli kurs planlamaları yaptık. Yargı camiasında görev yapan birçok meslektaşımız vermiş oldukları kararlar öncesi hem dijital hem de basılı materyaller ile uzun süreli ve yoğun bir şekilde okuma faaliyetinde bulunmaktadırlar. Bu nedenle okuma süreçlerinde okuma tekniklerini öğrenmeleri ve mesleki anlamda bir takım kolaylıklar edinmeleri adına planlamış olduğumuz ’Etkili ve hızlı okuma’ kursumuz ile iş hayatları boyunca protokol ilişkileri, söyleşi, konferans, ziyaret gibi sosyal ve kültürel etkinliklerine katkı sağlamasını umduğumuz ’İş hayatında iletişim ve diksiyon’ kursumuz tamamlanmıştır. Düzenlenen eğitimler sonucunda katılımcıların yeni bilgiler edinmesi ve bir takım becerilerinde belirgin bir şekilde artış gözlemlenmiş olması bizleri mutlu etmiştir. Bu vesileyle söz konusu eğitimleri veren eğitmenlerimize, eğitimleri başarıyla tamamlayan Cumhuriyet Savcısı, hâkim ve hâkim-savcı adaylarımıza, ayrıca eğitime katkıları sebebiyle Silifke Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü yetkililerine teşekkür ederim" dedi. Silifke Adalet Sarayında Esra Kara ve Serdar Türe tarafından pratik ve uygulamalı toplam 72 saat ders verildi.