EKONOMİ - 16 Eylül 2019 Pazartesi 16:13

Sütte yeni dönem başlıyor: Kaçaklar anlık olarak önlenecek

A
A
A
Sütte yeni dönem başlıyor: Kaçaklar anlık olarak önlenecek

Süt Ürünleri Sektörünün Geliştirilmesi Mali Destek Programı kapsamında destek almaya hak kazanan tek proje olan "Süt Birlikleri Dijital Rehabilİte" projesinin uygulama sözleşmesi Tekirdağ’da İmzalandı.

Süt Ürünleri Sektörünün Geliştirilmesi Mali Destek Programı kapsamında destek almaya hak kazanan tek proje olan "Süt Birlikleri Dijital Rehabilİte" projesinin uygulama sözleşmesi Tekirdağ’da İmzalandı. Proje kapsamında süt kaçakları önlenecek ve bu projenin tüm Türkiye’de uygulanması için çalışmalar yapılacak.


Hayrabolu Süt Üreticileri Birliği tarafından hazırlanan "Süt Birlikleri Dijital Rehabilite" projesinin uygulama süresi 15 ay, toplam bütçesi 383 bin 211 TL olacak ve bu bütçenin yaklaşık 345 bin TL’si Trakya Kalkınma Ajansı tarafından karşılanacak. Proje sayesinde dijital teknolojiye geçilerek; üretim, hizmet ve pazarlama süreçlerinde ileri teknolojik izlenebilirlik sağlanacak ve bu süreçlerde verimlilik artışı söz konusu olacak. Mevcut durumda sütü getiren çiftçi, sütü kantarlarda tartmakta ve kantarlarda yazan rakam manuel olarak ilgili kişiler tarafından kayda geçiriliyor. İlgili kişiler çiftçiye getirdiği sütün bedelini yansıtan makbuz/fiş veriyor ve sonrasında da o fişleri ödeme yapılması için listeleyerek elle giriyor. Bu hem işçilik olarak fazla zaman harcanmasına hem de elle girişlerde olası hatalara sebep oluyor. Projenin uygulanmasıyla izlenebilirliğin dijitalleşmesi kapsamında tüm bu sıkıntılar ortadan kalkacak. Proje kapsamında geliştirmesi hedeflenen yazılım ve entegrasyonu sayesinde; her çiftçiye özel tanımlanan bir RFID (radyo frekansı kullanarak nesneleri tekil ve otomatik olarak tanıma yöntemi) kart verilecek.



Akıllı kestirim algoritmaları oluşturması hedefleniyor


Çiftçi sisteme kartını okutup, sütünü süt toplama indikatörünün olduğu kazana boşaltacak ve çiftçi tarafından alman süt miktarı dijital ortamda otomatik olarak belirlenerek, çiftçinin sahip olduğu karta tanımlanacak. Çiftçi ekrana kartı okuttuğunda; çiftçi bilgileri, getirdiği lokasyon ve sütün miktarı vb. bilgiler anlık olarak kaydedilip, istenildiğinde excel ortamında çıktı alınabilecek. Bu sistemin aktif hale gelmesi sayesinde; manuel kayıt sistemindeki fazla ve hatalı işçiliklerin önüne geçilerek, anlık İzlenebilirlik hatasız ve kolay bir şekilde sağlanabilecek. Sistemde çiftçilerin profili, hayvanların sayısı, gelen süt miktarı vb. veriler kayıt altında olacağı için, bu veriler istatistik sunucu yazılımlarında işlenerek süt üretim verimliliğine yönelik akıllı kestirim algoritmaları oluşturması hedefleniyor.



“Herhangi bir kaçak olmayacak”


Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Keskin imza töreninde yaptığı açıklamasında, “Bizim buradaki amacımız sütü anlık olarak kayıt altına alınması. Anlık olarak ta üreticiye, birliğe, sanayiciye ve bakanlığa dolaştırılması. Bu sadece bir Hayrabolu meselesi değildir. Bunun ardından sıra Trakya ve Türkiye’de bu uygulamayı yapacağız. Bu uygulamayı bakan beye de anlattım genel müdürlüğe anlattım onlarında çok hoşuna gitti. Ülkenin menfaati olan bir şey. Üretici, sanayici, birlikler, devlet hepsi iç içe olacaklar ve burada herhangi bir kaçak olmayacak. Anlık olarak örneğin Ersin Bilmeç sütünü döktü sütünde ne var. Yani bir şey yoksa anlık olarak kabul edilecek. Anlık olarak ta Ersin Bilmeç’in cep telefonuna mesaj düşecek. Bu mesaj oraya düştüğü zaman birliğe de düşecek. Bakanlığa ver merkez birliğine de düşecek. Anlık olarak ta kayıt altına almış olacağız. Sütün kalitesiyle birlikte sanayicide bunu bilecek. Ürün kayıt altına alındıktan sonra bunun planlanması da olacak” dedi.



Türkiye’de uygulanabilecek modelin temeli atıldı


Trakya Kalkına Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin ise, “Mali Destek Hizmetleri kapsamında proje desteğine çıkmakta 2010 yılından yaklaşık işte bu sene 2019 yılındayız. 2019 yılına kadar her sene mali destek, hibe desteklerine çıktık. Trakya’nın büyümesi için kalkınması için tarımdan sanayiye, sanayiden sağlığa, bununla birlikte kamunun, özel sektörün, sivil toplum kuruluşlarının birlikle birlikte kalkına bilmesi için proje geliştirmede imkan sağlayacak. Mekanizmalar geliştirdik. Bugün burada bulunmamızın nedeni, Hayrabolu Süt Birliğimizin yapmış olduğu aslında Tevfik Başkanımızın da uzun zamandan beridir yapmaya çalıştığı, denediği nihayetinde bu iş daha kurumsal bir şekilde yapılırsa devlet tarafından da bu iş organize edilirse uzun vadede Hayrabolu’dan başlamak üzere Kırklareli, Tekirdağ, Edirne tüm Trakya’da sonrasında ise tüm Türkiye’de uygulanabilecek bir projenin modelinin temelini burada inşallah atacağız” dedi.



Amaç bu modeli Tüm Türkiye’de uygulamak


Şahin konuşmasının devamında, "Bu anlamda projede aslında bir dijital dönüşüm projesi aslında. Hayatın her alanında dijitalleşme oluyor. Eskiden ne yapardık sütlerimiz, herkes götürürdü. Teslim ederdi oda kaç kilo aldığını elden yazardı. Sonra süreç biraz değişti biraz dijital ortama geçildi. Amacımız bu yöntemle. Sürü üreten çiftçinin, sütü verdiği zaman verdiği ürünün kalitesini görmesi, bu kaliteye göre de fiyatlanmasının yapılması. Sonra hesabına paranın geçilmesi. Böylece elden alışverişin azalması. Bu noktada Hayrabolu’nun sütünü bilirsek, Tekirdağ’ın sütünü bilirsek ve Trakya’daki sütü bilirsek o zaman biz burada kaç hayvanımız var, kaç kilo süt üretiyoruz bunların kaliteleri nelerdir. Gerçekte kalitede bir sorun varsa, buna yönelik bölgelerimizde bulunan üniversitelerimiz var. Namık Kemal Üniversitesinde Ziraat Fakültesi bölümümüz var. Onlarla işbirliği içerisinde bu sütün kalitesinin artırılması ile ilgili çalışmalar yapabileceğiz. Eğer bu model tüm Türkiye’de uygulanabilirse buna göre ’Evet Türkiye’deki süt oranı bu kadardır. Şu kadar ton üretim yapılmaktadır. Bu ürünün kalite değerleri de bunlardır’ diye buna göre hükümetimize politikalar önermekte çok ciddi yardımcı olacak” diye konuştu.


Konuşmalardan sonra projeye ilişkin Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Keskin ile Trakya Kalkına Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin arasında imzalar atıldı.


Toplantıda projeyi hazırlayan Hayrabolu Süt Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Balkan’da bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Seralarda sıcak havada zorlu hasat Mersin’de havaların ısınmasıyla zor şartlar altında biber hasadı yapan tarım işçileri, sıcak havayla da mücadele ediyor. Akdeniz ilçesine bağlı Adanalıoğlu beldesindeki seralarda biber hasadı zor şartlar altında sürüyor. Havaların ısınmasıyla şartları daha da ağırlaşan işçiler, günün 8 saatini seralarda geçirmek zorunda kalıyor. Son günlerde hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyrederken, oluşan nemle birlikte seralar adeta ’hamam gibi’ olmaya başladı. Sabah erken saatlerden itibaren hasada başlayan işçiler, sıcak hava ve nem altında saat 14.00’e kadar özveriyle biber toplama işini sürdürüyorlar. Sıcaklık ve nemin dayanılmaz hale geldiği durumlarda ise sera sahipleri naylon örtülerin bazı bölümlerini açarak, seranın içini serinletmeye çalışıyor. İşçiler sıcak havadan şikayetçi Yaşadıkları zorlu şartlara rağmen, üretimin devamlılığı için hasat ve budama yapan tarım işçilerinden Hafize Demircan, "Havalar bayağı sıcak oldu, çalışma şartlarımız da zorlaştı. Artık sıcak olduğu için seranın altında olmak daha da zorlaştı. Ama biz bu duruma alıştık. Saat 06.00 başlayıp 14.00’te bıraktığımız için dinleniyoruz. Ertesi gün yine aynı şekilde devam ediyor" dedi. Zehra Demircan da serada çalışmanın zaten zor olduğunu belirterek, "Kışın çalışma şartları biraz daha kolaydı. Son iki haftadır havanın ısınmasıyla birlikte çalışma şartlarımız biraz daha zorlaştı. Öğleye doğru sera bayağı bir ısınıyor" diye konuştu. Tarım işçilerinden Şadiye Bulak ise "Havalar sıcak, nasıl sıcak olmasın. Mikanın altında sabahtan akşama kadar çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. Bu arada, bölgedeki seralarda günlük yevmiyenin 530 ila 667 lira arasında değiştiği öğrenildi.
Rize Özel öğrencilerden kendilerine özel pizza Rize’de özel eğitim öğrencileri kendi pizzalarını yapıp yemenin mutluluğunu yaşadı. Rize’de bir pizzacı, Merkez Cumhuriyet Orta Okulu’nda öğrenim gören özel eğitim sınıfı öğrencilerini ağırladı. İşletmeye öğretmenleri ile gelen 12 kişilik öğrenci gurubu kendileri için özenle hazırlanan alanda pizzalarını yaptılar. İlk önce hamur açan özel çocuklar ardından pizzalarının malzemelerini ekledi. Ardından işletme çalışanlarının yardımıyla pişen pizzalar hep birlikte tüketildi. Pizza yapan 12 özel miniğin mutlulukları ise yüzlerinden okundu. Cumhuriyet Orta Okulu Özel Eğitim Öğretmeni Havvanur Avcı etkinlik ile ilgili yaptığı açıklamada “Çocuklarımız ilk defa pizza yapıyorlar. Onlar mutlu oldukça biz de çok mutlu oluyoruz. Çok eğlendik. Bugünü çok bekliyordular, çok mutlular. Onlar mutlu olunca bizde çok mutlu olduk. Her şey çok güzeldi. Bizi buraya davet ettikleri için çok teşekkür ederiz. Bizim için en önemli olan dış etkinlikler. Bizim için daha çok güzel oluyor. Bizde çocuklarımız için daha çok etkinlikler düzenleyeceğiz” dedi. Cumhuriyet Orta Okulu Özel Eğitim Öğretmeni Elif Sarı, özel öğrencelerin temel yaşam becerilerini geliştirmeleri için bu tip etkinliklerin önemli olduğunun altını çizerek “12 öğrencimizle bugün bu etkinliğimizi gerçekleştirdik. Kendi yaptıkları pizzaları yiyecekler. Hayatlarında ilk defa pizza yaptılar. Çok mutlular ve heyecanlı bir şekilde geldiler. Burada öğrencilerimizin temel yaşam becerilerini, mutfak becerilerini geliştirmeyi amaçladık. Özel eğitim öğrencilerimiz için bunlar çok önemli şeyler. Bunu hayatlarına yaymaları, özellikle temel yaşam becerilerini geliştirmeleri çok önemli. Özellikle havalar ısındığı zaman öğrencilerimizi o okul ortamından çıkararak biraz daha hayata karıştırmayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı. İşletme çalışanı Elif Özcan Mahmut ise işletmelerinde sadece kadınların çalıştığını hatırlatarak bu tip etkinliklerle çocukların hayatında önemli ve olumlu izler bırakmayı hedeflediklerini ifade ederek “Bizim için önemli olan çocukları gülümsetebilmek, çocukların mutlu olduğunu görebilmek. Çocuklar burada bize katılıp etkinlik yapıyorlarsa, biz gelişimlerine, o anki mutluluklarına şahit olabiliyorsak bizim için bu yeterli zaten. Burada hep kadınlar çalışıyor. Biz bir projede bir başarılı olmak istiyoruz. Özel çocuklarımız için hatta bütün çocuklar için öncü olmak istiyoruz. Sadece biz değil herkesin bu yolda yürümesini de isteriz. Bu konuda destek de istiyoruz. Diğer işletmeler neden yapmasın? Sadece biz değil. Bütün Türkiye özel çocukların yanında olabilir. Biz çocukların potansiyelini keşfetmelerini istiyoruz. Daha çok böyle kendilerini keşfetsinler. Buraya gelip bir şeyleri deneyip özgüvenlerini kazansınlar istiyoruz. İnşallah başarabilmişizdir diye düşünüyorum. Bu tip etkinlikleri daha çok yapacağız” şeklinde konuştu.