TEKNOLOJİ
04 Aralık 2025 Perşembe - 14:36 Balıkesir Büyükşehir’e ulaşmak bir tık kadar kolay Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’ın Balıkesirli hemşehrileri için hayata geçirdiği ‘‘Balıkesir Yakınında’’ uygulamasıyla artık tüm belediye hizmetlerine ulaşım tek bir çatı altında toplanıyor. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, vatandaşların belediye hizmetlerinden hızlı bir şekilde yararlanabilmesi için ‘‘Balıkesir Yakınında’’ mobil uygulamasını hayata geçirdi. ‘‘Balıkesir Yakınında’’ uygulaması ile vatandaşlar belediyenin sunduğu hizmetlerin yanı sıra Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin yeme, içme ve konaklama noktalarına da ulaşım sağlayabilecek. Uygulamaya ulaşım oldukça kolay Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, belediye hizmetlerine herkesin kolaylıkla erişebilmesi için "Balıkesir Yakınında" mobil uygulamasını hayata geçirdi. Bu uygulama ile yeme içme ve konaklama noktalarından belediye hizmetleri ile ilgili her türlü bilgiye rahatlıkla ulaşılabilecek. "Balıkesir Yakınında" mobil uygulamasıyla tüm vatandaşlar, eğlenceden eğitime, ulaşımdan resmi hizmetlere kadar bilgi almak istedikleri her konuda cep telefonlarından işlemlerini rahatlıkla tek platform üzerinden yapabilecekler. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin erişilebilir mobil hizmeti olan "Balıkesir Yakınında" uygulaması linklerinden ve marketlerden yüklenebilecek. Ayrıca görseldeki QR kod okutularak da cep telefonlarına uygulamayı indirmek mümkün olabilecek. Tüm hizmetler bu uygulamada bir arada Uygulamayı cep telefonlarına yükleyen vatandaşlar Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu hizmetlere haberler sekmesinin altından ulaşabileceği gibi sosyal belediyecilik anlayışı çerçevesinde uygulamaya konan hizmetlere de bir tıkla erişebilecek. Yakın Kart, OnOn Kafe, Kent Lokantası, Fırıntaş, Yakın Mutfak ve Onhann Otel gibi hizmetlerin detaylarına da ‘‘Balıkesir Yakınında’’ uygulamasından erişilebilecek. Vatandaşlar diğer hizmet alanları olan; BAÇEM, BALMEK, Yakın Çözüm, BAPKA, BTT ve şehir kameraları uygulamalarına da rahatlıkla ulaşabilecek.
04 Aralık 2025 Perşembe - 14:12 ROKETSAN Yönetim Kurulu Başkanı İkinci: "ROKETSAN, savunma alanında ülkemizin en hızlı büyüyen ikinci şirketi" ROKETSAN Yönetim Kurulu Başkanı Murat İkinci, "Raporlara göre ROKETSAN, savunma alanında ülkemizin en hızlı büyüyen ikinci şirketi. Dünyanın da en hızlı büyüyen 11. savunma şirketi" dedi. Ankara Üniversitesi Gölbaşı Kampüsü’nde "2. Kamp’üss" programı düzenlendi. ROKETSAN Yönetim Kurulu Başkanı Murat İkinci, programda ROKETSAN ve savunma sanayiinin büyümesine hızla devam ettiğini belirterek, "Bu yıl hem ihracat konusunda hem de yeni imzaladığımız sözleşmelerle ROKETSAN’ın önümüzdeki dönemde de çok hızlı bir şekilde büyümeye devam edeceğini söylememiz mümkün. Zaten raporlara göre ROKETSAN, savunma alanında ülkemizin en hızlı büyüyen ikinci şirketi. Dünyanın da en hızlı büyüyen 11. savunma şirketi. 2026 ve sonrasında da bu konudaki büyümesine aynı ivmeyle devam edeceğini söylemek mümkün. Özellikle son dönemde ortaya çıkan maliyet etkin, ucuz ve ikili sistemler konusunda da ROKETSAN’ın çok ciddi çalışmaları var. Şu anda mevcuttaki ürünlerimizin üretilmesi, seri üretimlerin teslimatları hızlı şekilde devam ediyor" ifadelerini kullandı. "TAYFUN ailesi gelişmeye devam edecek" TAYFUN füzesinin farklı bloklarının hem teslim hem de test aşamasında olduğunu kaydeden İkinci, "Test aşamasındaki blokların çalışmasını bitirip, seri üretimde Silahlı Kuvvetlere teslimatına gayret gösteriyoruz. TAYFUN, çok farklı bloklardan oluşuyor. Birçok blok şu anda seri üretimde. Onların teslimatı devam ediyor ama önümüzdeki dönemde hem menzil olarak, hem harp başlığı olarak hem de hassasiyet olarak TAYFUN ailesi gelişmeye devam edecek" diye konuştu. "Güzel bir etkinlik oldu" AK Parti Ankara Milletvekili Zehranur Aydemir, Kamp’üss programını neden başlattıklarına değinerek, "Kendi alanımda üniversiteli arkadaşlarımıza nasıl faydalı olabiliriz diye çıktığımız yolda ikinci programımızı ROKETSAN ile Ankara Üniversitesinde yapmış olmak bizim için çok önemliydi. Genel müdürümüzün katılımıyla öğrenci arkadaşlarımızın sorularını cevaplandırdığımız güzel bir etkinlik oldu" dedi. "Üniversiteli öğrencilere faydalı olmaya yönelik çalışmalarımız devam ediyor" Programda hem öğrencileri kampüste yetkililer ile buluşturduklarını hem de ilerleyen süreçte öğrencilerin de savunma sanayii kampüslerini ziyaret edebileceklerini aktaran Aydemir, şöyle konuştu: "Arkadaşlarımızdan bazılarını ROKETSAN kampüsüne götürüp, orada bir teknik gezi düzenleyeceğiz. Programımızın ilk etkinliği bu ama daha sonra bunu ekosisteme dönüştürüp, öğrencilerimizin stajdan işe alımı, yabancı dilden daha farklı kendilerini geliştirecekleri alana kadar üniversiteli öğrencilere nasıl faydalı olabileceğimize yönelik çalışmalarımız devam ediyor." Program sonunda İkinci, öğrencilerin sorularını cevaplayarak, birlikte fotoğraf çektirdi. Programa ROKETSAN Yönetim Kurulu Başkanı Murat İkinci, AK Parti Ankara Milletvekili Zehranur Aydemir, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 12:23 Sosyal medya bağımlılığı beyni çürütüyor Prof. Dr. Tuncay Dilci, dijital çağın hızla ilerlemesiyle dijital uyaranlara maruz kalanların beyinlerde değişimler yaşandığını söyleyerek, beyinde daralma, tembelleşme ve beynin çürümeye benzer işlevsiz bir noktaya dönüşmesi ile karşı karşıya kalınabileceğini söyledi. Dijitalizm çağının hızla ilerlemesiyle birlikte, teknolojinin insan beyni üzerindeki etkileri daha çok tartışılmaya başlandı. Yapılan MR, bilgisayarlı tomografi ve EFMR ölçümleri, dijital uyaranlara maruz kalan beyinlerde belirli bölgelerde değişimler yaşandığını ortaya koyuyor. Bilimsel bulgulara göre dijital uyaran yoğunluğu, beynin gerçek hayat uyumunu zayıflatırken işlem hacminde daralma ve fikri tembelliğe yol açabiliyor. Dijital ortamların sunduğu hızlı beğeni ve onay mekanizmaları, beynin zamanlama ve karar mekanizmalarında sapmalara neden olabiliyor. Ayrıca gri madde miktarındaki azalma, duygusal kontrol merkezlerinden biri olan amigdalanın işlevlerinin zayıflamasına yol açarak öfke patlamaları ve agresif tutumları artırabiliyor. Dikkat eksikliği, odaklanma problemi ve kişiler arası iletişimde zayıflama, artık günlük hayatta daha görünür şekilde hissediliyor. Dijital bağımlılığın fiziksel etkilerinin trafikte, sosyal ilişkilerde ve iletişimde somut şekilde kendini gösterebiliyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Dijital Yaşam Enstitüsü Başkanı, Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci, dijital çağın beyin üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, "Beynimiz dijital uyaranlara maruz kaldıkça gerçek hayatla kurduğu doğal uyum zayıflıyor. Bu da işlem hacminde daralma ve tembelleşmeye yol açıyor. Buna bağlı olarak beynin çürümesine benzer işlevsiz olma durumu ile karşı karşıyayız. Özellikle beyninde bu tür tembelleşme ve dışarı ile uyumlu çalışma becerisinde zayıflama olmaktadır" dedi. "Beynin işlevsiz olması ile karşı karşıyayız" MR ve bilgisayarlı tomografi sistemleriyle beyinde davranışsal değişim yönünde bulgulara rastlanıldığını söyleyen Tuncay Dilci, "Dijitalizm çağı içerisindeyiz ve bilinen yönleri var bilinmeyen yönleri var. Dolayısıyla hayatımıza hızlı girişiyle beraber nerelerde ne derece etkileri olmakta henüz kestirilememekte. Bunula beraber MR ve bilgisayarlı tomografi sistemleriyle birlikte FMRI dediğimiz sistemlerle yapılan ölçümlerde beyin üzerinde birtakım değişimleri maruz kalan beynimizde sonuç olarak da bir davranışsal değişim döngüsü yaşadığı yönünde bulgulara rastlanmıştır. Buna bağlı olarak beynin çürümesi durumu ile karşı karşıyayız. Özellikle beyninde bu tür tembelleşme ve dışarı ile uyumlu çalışma becerisinde zayıflama olmaktadır. Çünkü beynin aktivasyonu gerçek hayata uyumu ve gerçek hayat üzerinden düşüncesi ile ilgili bir durumdur. Bu noktadan stabil ya da kendi kolaycılığa kaçan beyinde ciddi anlamda bir yavaşlama ve işlem hacminde giderek daralma görülmektedir. Bunlardan özellikle ödül sistemindeki bozukluğa bağlı olarak beynin dopamin dengesinde bir bozukluk, bu bozukluğa bağlı olarak da stres ve kaygı düzeyinde bir artış olmakta. Özellikle beynin sürekli beğeni butonu veya onaylanma ihtiyacı peşinde koşması ve bunun zamanının doğru tayin edilememesinden kaynaklıdır" dedi. "Sistemin bozulmasına sebebiyet veriyor" Duygusal kontrol becerilerini kontrol eden ve yönlendiren sistemin bozulmasına neden olduğunu belirten Dilci, "Yine prefrontal kortex dediğimiz beynin daha çok efektif bir şekilde düşünme becerilerine yönlendirildiği yerlerde erteleme, buna bağlı olarak stres düzeyinde artış, sosyal becerilerinde zayıflama ve dürtü bozukluğu ile beraber dikkat dağınıklığı gibi davranışsal bozulmalara doğru bir evrilme olduğunu söyleyebiliriz. Diğer yandan gri madde hacminde azalma ile beyinde bir nevi amigdala dediğimiz duygusal kontrol becerilerini kontrol eden ve yönlendiren sistemin bozulmasına sebebiyet vermektedir. Yani nerede, nasıl tepki vereceğimizi kestiremeden anlık öfke patlamalarına kadar beyin üzerinde agresif tutumlar sergilemesine etki edecek nöro-kimyasal değişiklikler olabilmektedir. Dikkat dağınıklığına bağlı olarak narşiszme evrilen kişilik ve üstünlük kompleksi ile yani sürekli ekrana hükmetme duygusu diğer taraftan bedenimizin veya beynimizin düşünce aktivasyonlarında ki zayıflıktan kaynaklı öfkelenme, sabırsızlık ve buna bağlı karşı tarafa şiddet söylem ve eylemler şeklinde kendini gösteren bir durum ile karşı karşıyayız" diye konuştu. "Fiziki olarak kendini göstermektedir" Dilci, bağımlılığın somut bir şekilde dürtü bozukluğuna dönüştüğünü ifade ederek, "Empati ve sosyal kaygı düzeyimizde olumsuz etkiler yapmaktadır. Empati becerisi duyarsızlaşma şeklinde, kişinin birden fazla olaylara maruz kalması ve bilgiyi kaçırma duygusu ile beraber sürekli bir şeyleri takip etmesi ve şiddet kültürü kayması dediğimiz olay kişide sürekli bir saldırganlık dürtüsüne erişmesine neden olmaktadır Bağımlılık tütün, alkol bağımlılığı gibi beynimizde amigdala dediğimiz ve dopamin dengesinin bozulmasına bağlı olarak ortaya çıkan bir sonuçtur. Dolayısıyla biz bunu psikolojik bir rahatsızlık olarak veriyoruz. Dünya Sağlık Örgütü de DSM- 5 bağımlılık kapsamında değerlendirmektedir. Bunun fiziksel yönden kendini göstermesi artık trafikte, ikili ilişkilerimizde somut bir şekilde dürtü bozukluğuna evrildi ve sürekli dışarda uyaran arama ihtiyacından kaynaklı odaklanma problemi, dikkat eksikliği ve kişiler arası iletişimde sürdürülebilir ve tatmin edici bir paylaşım yaşayamama şeklinde kendini somut ve fiziki olarak göstermektedir" şeklinde konuştu.
Eskişehir’den sonra gözler Malatya’daki NTE rezervine çevrildi
26 Kasım 2025 Çarşamba - 10:33 Eskişehir’den sonra gözler Malatya’daki NTE rezervine çevrildi Çin’den sonra dünyanın en büyük ikinci nadir toprak elementi rezervinin Eskişehir’de olduğunun açıklanmasının ardından gözler Malatya’ya çevrildi. Jeoloji Mühendisleri Odası Malatya İl Temsilcisi Mehmet Yunus Gülmez, Kuluncak ilçesinde önemli büyüklükte nadir toprak elementleri rezervinin bulunduğunu söyledi. Batarya üretiminden akıllı telefonlara, enerji sektöründen savunma sanayisine kadar birçok alanda hayati öneme sahip olan nadir toprak elementleri dünyanın dikkatini çekiyor. Çin’den sonra dünyanın en büyük ikinci nadir toprak elementlerine sahip Eskişehir’de çalışmalar sürerken benzerleri Malatya’nın Kuluncak ilçesinde yürütülüyor. Jeoloji Mühendisleri Odası Malatya İl Temsilcisi Mehmet Yunus Gülmez, konu hakkında yaptığı açıklamada Kuluncak’ta büyük bir nadir toprak elementi rezervinin olduğunu söyledi. Gülmez, "Nadir toprak elementleri son günlerde gündeme gelen ülkemiz ve dünya için önemli bir konu. Resmî açıklamalarda dünyanın en büyük ikinci büyük rezervinin Eskişehir’de olduğu belirtildi. Bunun haricinde şehrimizde Malatya’nın Kuluncak ilçesinde de yapılan çalışmalarda büyük bir rezerv keşfi söz konusu. Bununla ilgili net bir rezerv açıklaması yok ama yapılan çalışmalar aksinin söz konusu olmadığını gösteriyor. Bununla ilgili yapılan çalışmalar Enerji Bakanlığı bünyesinde Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından yapıldı" dedi. Kuluncak’tan alınan örnekler incelendi Kuluncak bölgesinde 2020 yılında çalışma yapıldığını belirten Gülmez, "Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulan Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu bünyesinde faaliyetler burada devam etti. 2020-21-22 yıllarında arazi çalışması yapıldı. Bu arazi çalışmalarında alınan örnekler incelemeye tabi tutuldu. Bu bölgede yeniden bir arazi çalışması başlayacak" şeklinde konuştu. Çalışmalar yeniden başlayacak Nadir toprak elementlerinin işletmesinin Malatya dışına kurulacağı yönünde açıklamada bulunan Gülmez, "Bu konuyu ilk haberleştirdiğimiz dönemde benim tek bir amacım vardı. Bir kamuoyu oluşturmak ve bu tesisi Malatya sınırları içinde yapılmasını sağlamaktı. Bürokratların, siyasilerin konuyla ilgili adım atmasını beklemekti. Ama duyumlarımız ve tahminimiz bu işletmenin Malatya sınırları içinde yapılmayacağı yönünde. Bu çalışmalar yeniden başlayacak. Kuluncak Malatya’nın bir ilçesi. Burada çok fazla yeraltı zenginliği söz konusu. Nadir toprak elementlerinin işletmesi riskli ve tabii biraz ayrıntılı. Bununla ilgili çok fazla bir teknolojiye sahip değiliz. O yüzden ilk pilot tesis Eskişehir’de kurulan tesis. Bununla ilgili ülkeler arası bakanlık seviyelerinde anlaşmalar var" dedi. MTA’nın 2019 faaliyet raporunda Malatya’nın Kuluncak ilçesinde yer alan madenlerin belirtildiğini ifade eden Gülmez, "Bunlar mahrem bilgiler değil. 7 tane nadir toprak elementi var. Hepsi birbirinden önemli değil. Bu arz-talep meselesi. Gelecekte hangi teknolojide hangileri işe yarayacak? Bunlar önemli. Bu cevherler enerji sektöründe savunma teknolojisine kadar kullanılabilecek nitelikte özelliğe sahip. Zamanla ilerleyen teknolojiyle de daha farklı alanlarda da kullanılma müsait elementler" diye konuştu.
Havalimanlarında kullanılan ilk üretken yapay zeka tabanlı dijital asistan SAVVy 1. yaşını kutladı
25 Kasım 2025 Salı - 17:16 Havalimanlarında kullanılan ilk üretken yapay zeka tabanlı dijital asistan SAVVy 1. yaşını kutladı İstanbul Sabiha Gökçen (ISG) Uluslararası Havalimanı’nda, çağrı merkezi iş yükünü önemli ölçüde hafifleten ve yolcu iletişiminde önemli bir dönüşüm gerçekleştiren yapay zeka destekli dijital asistan SAVVy’nin 1’inci yaşı terminaldeki yolcuların da katılımıyla kutlandı. Türkiye’nin yolcu sayısında en büyük 2’nci, Avrupa’nın ise en yoğun 9’uncu havalimanı olan İstanbul Sabiha Gökçen (ISG) Uluslararası Havalimanı, dijitalleşme alanında attığı sağlam adımlarla sürdürülebilir büyüme ve yolcu memnuniyetinde başarısını ortaya koyuyor. Avrupa Havalimanları Konseyi verilerine göre geçen yıla kıyasla yüzde 28,1’lik yolcu büyümesiyle Ekim ayında Avrupa’nın en hızlı büyüyen havalimanı olan ISG, 2026’da 47 milyon yolcuyu ağırlamayı hedefliyor. Art arda yolcu ve uçuş rekorları kıran İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nın bu başarısının ardında 2025 yılı hedeflerinin ilk sırasında yer alan dijitalleşme hedefleri yer aldı. Kasım 2024’te Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün (ICAO) "Gökyüzünde Yapay Zeka" etkinliğinde ilk kez tanıtılan SAVVy, havalimanlarında kullanılan ilk üretken yapay zeka tabanlı dijital asistan olarak zaman içinde gelişti ve ISG operasyonlarında çağrı merkezi yükünün önemli bölümünü üstlendi. "SAVVy gerçek bir ekip üyesi haline geldi" SAVVy’nin 1. yaş günü etkinliği için bir araya gelen ISG yönetimi ile çalışanlar, yapay zeka asistanının özellikle CRM faaliyetlerine yönelik faydasını Müşteri Deneyimi Şefi Özen Çakır Özel’den dinledi. SAVVy’nin yalnızca bir dijital asistan değil, Sabiha Gökçen Havalimanı’nın iletişim biçimini, hizmet anlayışını ve süreçlerini dönüştüren gerçek bir ekip üyesi haline geldiğini belirten Özel, "Üretken yapay zekayı hayata geçirirken en çok önemsediğimiz noktalardan biri, yolcularımıza ‘bir robotla konuşuyorum’ hissi vermeden, karşılarında sohbet eden, anlayan ve doğal bir dille yanıt veren bir yardımcı sunmaktı. İnsanların bir konuda destek alırken aslında birebir bir asistanla konuşmak istediğini biliyoruz. SAVVy, tam da bu ihtiyacı sıcak ve insana yakın bir yüzle karşılayarak yolcularımızın teknolojiyi sevmesini ve tekrar tekrar kullanmayı tercih etmesini sağladı." dedi. "Havalimanlarında kullanılan ilk üretken yapay zeka tabanlı dijital asistan" Törende konuşan IT Direktörü İsmihan Baysal Anderson ise konuyla ilgili olarak şu ifadelere yer verdi: "7/24 yaşayan ve yolcu yoğunluğu ile öne çıkan havalimanımızda, havacılık sektöründeki global eğilimlerle uyumlu olarak yolcu deneyimini daha akıllı, hızlı ve temassız hale getirmeye odaklanıyoruz. Yapay zeka teknolojilerinin gelişimiyle birlikte biz de bu alandaki gelişmeleri merkezimize aldık. Dijitalleşme vizyonumuz kapsamında yolcu memnuniyetini artırmak, daha hızlı, doğru bir kişisel deneyim sunmak hedefiyle hayat bulan SAVVy, havacılık sektörünün özgün projelerinden biri olarak Doğal Dil İşleme (NLP) teknolojisiyletasarlandı. SAVVy, misafirlerimizin soru ve taleplerine sohbet ortamında Türkçe ve İngilizcenin yanı sıra Almanca ve Fransızca olarak da gerçek bir kişiyle konuşuyormuş gibi anlık yanıt ve çözümler üretebiliyor. SAVVy, müşteri deneyimi noktasında havalimanlarında kullanılan ilk üretken yapay zeka tabanlı dijital asistan olarak kısa sürede beklenenin üzerinde bir etki oluşturdu. Yapay zekayı bugün pek çok şirket iş çözümlerine entegre etmek için çalışıyor ancak başarı oranının yüzde 4’lerde olduğunu öğrendik. SAVVy ile bu yüzde 4’lük başarı diliminin içerisinde yer almanın gurunu yaşıyoruz." Yolcu sayısında yüzde 19 artış - Çağrı yükünde dijital denge İsmihan Baysal Anderson, binlerce insanın aynı anda bulunduğu havalimanında yapay zekanın operasyonları destekleyici gücünü yansıtması için SAVVy’nin 6 aylık performans verilerini de paylaştı: "SAVVy’i aktif olarak sistemlerimize entegre ettiğimiz 2024 yılının 1 Nisan - 31 Ekim döneminde Sabiha Gökçen Havalimanı’nda 25 milyon yolcu ağırlanırken, 2025’in aynı döneminde bu sayı yaklaşık 29,7 milyona ulaştı. Yüzde 19’luk bu artış, operasyonel yoğunluk açısından önemli bir büyümeye işaret etti. Aynı dönemde çağrı merkezimiz 2024 yılında 48 bin 381, 2025 yılında 68 bin 690 çağrı karşıladı. Nisan ayından itibaren çağrıları karşılamaya başlayan SAVVy, yolculardan gelen 53 bin 736 mesajı dijital kanalda yanıtlayarak büyük bir yükü üstlendi. Toplamda 122 bin 426 yolcu etkileşiminin yaşandığı 2025 döneminde, bu temasların yüzde 56’sı çağrı merkezi, yüzde 44’ü SAVVy üzerinden gerçekleşti. Bu süreçte ekip sayımızı büyütmeden; yalnızca aynı kadroyla ve yanımıza +1 ekip arkadaşı olarak SAVVy’yi alarak bu yoğunluğu başarıyla yönettik. Bu da teknolojinin doğru kullanıldığında nasıl bir fark ortaya koyabileceğimizi en net şekilde gösteriyor" şeklinde konuştu. Yolcu etkileşimlerinin neredeyse yarısının artık dijital ortamda yönetildiğini belirten Anderson, "Bu etki, hem bekleme sürelerini kısaltarak yolcu memnuniyetine katkıda bulundu hem de çağrı merkezi kaynaklarının daha verimli kullanılmasına imkan tanıdı. Dijital etkileşim oranının büyüklüğü yolcuların hızlı, kolay ve dijital çözümleri benimsediğini açıkça gösteriyor" değerlendirmesinde bulundu. Havalimanında tebessüm ettiren etkinlik SAVVy’nin doğum günü kutlamaları kapsamında performans sanatçısı Serdar Atsak, kendi keşfi olan tekerlekli müzik aletiyle mini bir konser verdi. Şarkı söyleyerek terminali dolaşan Atsak’a SAVVy maskotu eşlik etti. Dikkat çeken etkinliğe yolcular da şarkı söyleyerek ve dans ederek katıldı. Misafirlere SAVVy konsepti ile hazırlanan doğa dostu bez çanta ve seyahat yastığı hediye edildi. SAVVy, danslarıyla ve sempatik tavırlarıyla özellikle çocukların ilgisini çekti. Yapay Zeka ile daha akıllı bir havalimanı deneyimi SAVVy, yolcuların uçuş, yönlendirme, ulaşım, hizmet noktaları ve sık sorulan sorularla ilgili taleplerine anlık yanıtlar veriyor. Geliştirilen altyapı sayesinde sistem, her geçen gün daha fazla konu başlığında daha doğru ve kişisel çözümler sunuyor. Bugün 54 ülkede 39 iç hat, 113 dış hat olmak üzere toplam 152 destinasyonu bağlayan Sabiha Gökçen Havalimanı, önümüzdeki dönemde SAVVy’nin yeteneklerini genişleterek, yolcu deneyiminin her aşamasında yapay zeka destekli dijital çözümleri entegre etmeyi hedefliyor.
Kanserli hücreler biyopsi olmadan tespit edilecek
25 Kasım 2025 Salı - 12:22 Kanserli hücreler biyopsi olmadan tespit edilecek Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden (SBTÜ) Doç. Dr. Timuçin Emre Tabaru ve ekibi, Bilkent UNAM ortaklığında yürüttükleri çalışma sonucunda damar ve doku içini 360 derece görüntüleyebilen, kanserli hücreleri yerinde tespit edebilen fiberoptik endoskopi sistemi geliştirdi. Çalışmanın patenti alınırken, geliştirilen sistem ile damar içindeki bozulmalar ve kanserli hücreler belirti vermeden çok daha önce tespit edilebiliyor. Dünya genelinde her yıl milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine yol açan kanser, erken teşhis edilmediği sürece tedavi şansını büyük ölçüde azaltıyor. Tıbbın en kritik mücadele alanlarından biri olan kanserle savaşta, hücreleri yıllar öncesinden tespit edebilecek teknolojiler ise sağlık alanında devrim niteliği taşıyor. Bu anlamda Sivas Bilim Teknik Üniversitesi’nden (SBTÜ) dikkat çekici bir bilimsel çalışma geldi. Üniversiteden bir araştırma ekibi, damar ve dokulardaki kötü huylu hücreleri henüz oluşum aşamasındayken görüntüleyebilen yeni bir fiberoptik fotoakustik sistem geliştirdi. Geliştirilen sistem saç teli inceliğinde olmaları sayesinde damarlarda zarar vermeden ilerleyebiliyor ve elektrik yerine ışık taşıdıkları için dokuda herhangi bir ısınma veya tahribata neden olmuyor. Ayrıca manyetik alanlardan etkilenmedikleri için MR gibi güçlü manyetik cihazlarla birlikte güvenle kullanılabiliyor. Lazer ışığını çok yönlü iletebildikleri için damar ve doku içi tamamen çevresel bir görüş sağlayabiliyor. Işığın dokuya çarpıp geri dönerken oluşturduğu akustik ve optik sinyaller analiz edilerek hücrelerin yapısı, sertliği, varsa tümörlerin iyi huylu mu kötü huylu mu olduğu ve gelecekte nasıl bir değişim göstereceği dahi anlaşılabiliyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Timuçin Emre Tabaru, bu yöntem ile damar ve dokunun 365 derece görüntülerinin alınabileceğini söyleyerek, "Yurt içinde ve yurt dışında bu alanda bir çalışma yok, biz de bu çalışmanın patentini aldık. İleriki dönemlerde de bu çalışmanın cihaz haline getirilmiş halini oluşturmaya çalışacağız" dedi. "Çağın en büyük sorunu" Sistemin içerisinde bulunan kabloların içerisinde 7 tane çekirdeği olan ve saç kılı boyutlarında kablolardan bulunduğunu söyleyen Timuçin Emre Tabaru, "Kalp ve damar hastalıkları çağımızın en büyük sorunlarından bir tanesi. Bu hastalıklar çevremizde de birçok insanda var. Bu alana da bir ilgim vardı ve çalışma alanım da fiberoptik sensörler olduğu için bu hastalıklara bir çare bulmak için bu işe girdik. Teknolojinin de ilerlemesi bizim önümüzü açtı ve biz bu yöntem sayesinde damarın ve dokunun 365 derece görüntülerini alabileceğiz. Yurt içinde ve yurt dışında bu alanda bir çalışma yok, biz de bu çalışmanın patentini aldık. İleriki dönemlerde de bu çalışmanın cihaz haline getirilmiş halini oluşturmaya çalışacağız. Çalışmamız aslında bir fiberoptik endoskopi sistemi. Bu kabloların içerisinde 7 tane çekirdeği olan ve saç kılı boyutlarında kablolardan bulunmakta. Bunların hepsi birleştirilmiş ve tek bir kablo haline getirilmiş olarak üretiliyor. Biz bu kabloları damar içerisinden vücuda yönlendirerek lazer ışınları gönderiyoruz. O ışınlar doku yüzeyinden yansıyarak akustik dalgalar üretiyorlar. Bu dalgalar bir insanın duyamayacağı ancak bir yarasanın işitebileceği bir frekans. Bizler bu frekansları alarak doku üzerinden yüksek çözünürlüklü görüntüler elde edebiliyoruz. Bu esnada vücut içerisindeki kanserli hücrelerin dışarı çıkarılmadan biyopsisini yapabiliyoruz" dedi. "Daha belirti vermeden tespit edilecek" Gönderilen ışın ve geri alınan dalganın verilerine göre doku hakkında bilgi edindiklerini belirten Tabaru, "Damar içerisinde ulaşılamayan noktaların deformasyonları belirlenebiliyor, kanserli hücre var mı yok mu tespit yapılabiliyor ve eğer varsa hangi evrede olduğunun da tespiti yapılabiliyor. Normalde bir dokunun kanserli olup olmadığının anlaşılması için o dokudan bir parça alınıp onun vücut dışında biyopsisinin yapılması gerekiyor. Ancak biz bunu optik olarak vücut içerisinde yapıyoruz. Gönderdiğimiz ışın ve geri aldığımız dalganın verilerine ve karakterizasyonuna bakarak o doku hakkında bilgi ediniyoruz. O veriler de bize kanserli doku olup olmadığını, iyi huylu veya kötü huylu olup olmadığını ya da yağ tabakası mı olduğunun tespitinde yardımcı oluyor. Bu sayede biz dokuyu erkenden tespit edip o yönde önlemini alıyoruz. Şu anda bu çalışmamız prototip halinde ve ileriki safhalarda ülkemize ve hastalarımıza çok faydalı olmasını ve şifa getirmesini umuyoruz. Ortaya koyacağımız görüntüleme sistemiyle damar içerisindeki herhangi bir kötü huylu hücreyi veya tıkanıklığa neden olacak dokuyu hiçbir belirti vermeden tespit edebilecek hale geleceğiz" diye konuştu.
Samsun TSO AB Bilgi Merkezi PROJEX Proje Pazarı’nda gençlerle buluştu
24 Kasım 2025 Pazartesi - 13:06 Samsun TSO AB Bilgi Merkezi PROJEX Proje Pazarı’nda gençlerle buluştu Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) çatısı altında faaliyetlerini sürdüren Samsun Avrupa Birliği Bilgi Merkezi, Samsun Üniversitesi Ballıca Kampüsü’nde düzenlenen ve ana teması "Yapay Zekâ ve Dijitalleşme" olan PROJEX 1. Ar-Ge ve İnovasyon Proje Pazarı Ödül Töreni etkinliğinde stant açarak gençler ve akademik çevreyle bir araya geldi. Samsun Üniversitesi tarafından, Samsun TSO çatısı altında faaliyetlerini sürdüren Samsun Avrupa İşletmeler Ağı paydaşlığında, Teknoloji Transfer Ofisi organizasyonunda, TÜBİTAK desteği ve TR83 Bölgesi’ndeki üniversitelerin katılımıyla düzenlenen, "PROJEX 1. Ar-Ge ve İnovasyon Proje Pazarı Ödül Töreni" yoğun bir katılımla gerçekleşti. Samsun TSO çatısı altında faaliyetlerini sürdüren Samsun Avrupa Birliği Bilgi Merkezi de ana teması "Yapay Zekâ ve Dijitalleşme" olan etkinlikte stant açarak gençler ve akademik çevreyle bir araya geldi. Etkinlikte, Avrupa Birliği Bilgi Merkezleri Ağı’nın amacı, Samsun AB Bilgi Merkezi’nin faaliyetleri ve Avrupa Birliği’nin sunduğu fırsatlar hakkında katılımcılara bilgi verildi. Samsun TSO AB Bilgi Merkezi uzmanları ayrıca, üniversite öğrencilerine gençlik fırsatları ve diğer AB destekli projeler hakkında bilgilendirmede bulundu. "AB Bilgi Merkezi, gençleri uluslararası fırsatlarla buluşturuyor" Etkinliğe katılan Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, öğrencilerin Samsun Avrupa Bilgi Merkezi’nin standına ilgisinden oldukça memnun kaldıklarını belirterek, "1997 yılından bu yana odamız bünyesinde faaliyet gösteren Samsun AB Bilgi Merkezi, kamuoyunun Avrupa Birliği ile ilgili konulardaki bilgi ihtiyacını karşılamayı ve doğru, objektif bilgi akışı sağlamayı hedefliyor. Burada, böylesine vizyoner ve geleceğe yön veren bir programın içinde olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Samsun AB Bilgi Merkezi, önümüzdeki dönemde de gençler, akademisyenler ve sivil toplumla iş birliği içinde bilgilendirme faaliyetlerini sürdürecek" dedi.
Vodafone, müşterilerine dijital ve kesintisiz deneyim sunuyor
24 Kasım 2025 Pazartesi - 11:49 Vodafone, müşterilerine dijital ve kesintisiz deneyim sunuyor Vodafone müşterileri, hat başvurusundan aktivasyona kadar tüm süreci hızlı, kolay ve temassız bir şekilde tamamlayabiliyor. Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, dijitalleşmeyi müşterilerinin günlük hayatına kolay ve doğal şekilde entegre ediyor. Yapılan açıklamaya göre, Vodafone’lu olmak için evrak toplamak, kurye beklemek ya da mağazaya gitmek gerekmiyor. Müşteriler, eSIM teknolojisiyle saniyeler içinde hatlarını aktive edebiliyor, e-Devlet üzerinden güvenli kimlik doğrulaması yapabiliyor ve WhatsApp’tan başvuru süreçlerini kolaylıkla başlatabiliyor, bilgi alabiliyor ve takip edebiliyor. Vodafone, tüm bu adımlarla iletişimi basitleştiriyor; müşterilerine tek dokunuşla başlayan, tamamen dijital ve kesintisiz bir deneyim sunuyor. Bu yeniliklerle operatör, hız, güvenlik, çevre duyarlılığı ve kullanıcı konforunu bir arada sunarak dijital müşteri deneyiminde yeni bir standart belirliyor. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, şunları söyledi: "Operatör olarak, müşterilerimizin dijital yol arkadaşı olmayı hedefliyoruz. Dijitalleşmenin hız kazanmasıyla müşteri davranışları da değişti. Dijital teknolojilere ve online platformlara ilgi arttı. Biz de uçtan uca dijital müşteri deneyimi hedefimiz doğrultusunda müşterilerimize hat başvurusundan numara taşımaya her işlemde kolaylık sağlıyoruz. Müşterilerimiz, SIM kartlarını 24 saatte kapıdan teslim alabiliyor. Kurye beklemeden, eSIM ile hemen Vodafone’lu olabiliyor. e-Devlet ile evraksız, çevreci ve güvenli hat aktivasyonu yapabiliyor. Operatör olarak, yenilikçi ürün ve hizmetlerimizle müşterilerimizin yanında olmaya, ihtiyaçlarına daha doğru karşılık vermeye devam edeceğiz." e-Devlet ile güvenli ve dijital başvuru Açıklamaya göre, operatörün e-Devlet entegrasyonu sayesinde müşteriler, yeni hat alımı veya numara taşıma işlemlerinde kimlik doğrulamasını ortalama 3 dakika içinde e-Devlet üzerinden tamamlayabiliyor. Bu dijital sistem, evrak gerektirmeden sürecin tamamen online şekilde gerçekleşmesini sağlıyor. Son 1 yıl içinde operatörün e-Devlet kimlik doğrulama entegrasyonu üzerinden yapılan işlem sayısı yüzde 130 artış gösterdi. Bu dijital dönüşüm sayesinde yaklaşık 9,5 ton kağıt tasarrufu sağlandı. Bu da 160 ağacın korunmasına ve 236 bin litreden fazla suyun boşa harcanmamasına eşdeğer. Operatör, dijitalleşme yoluyla müşterilerine hızlı, kolay ve güvenli bir deneyim sunarken, aynı zamanda daha sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlamayı sürdürüyor. eSIM ile SIM kart ve kurye beklemeden Vodafone’lu olma imkanı Operatörün Ağustos 2024’te devreye aldığı eSIM (Embedded SIM) teknolojisi, mobil iletişimde hız ve yenilik arayan müşteriler için yeni bir dönem başlattı. Bu teknoloji sayesinde kullanıcılar, hat aktivasyonunu tamamen kendi başlarına, birkaç adımda tamamlayabiliyor. Kurye beklemeye veya mağazaya gitmeye gerek kalmıyor. eSIM kullanıcıları arasında en yaygın tercih nedeni, fiziksel SIM kartın kaybolma veya zarar görme riskinin ortadan kalkması. İkinci en önemli neden ise yeni teknolojiyi deneyimleme isteği olarak öne çıkıyor. Bu dijital dönüşümle birlikte, son bir yılda dijital kanallardan eSIM ile Vodafone’lu olan müşteri sayısı 20 kat artış gösterdi. eSIM, Vodafone müşterilerine yalnızca hız değil, aynı zamanda anında bağlantı özgürlüğü ve kesintisiz bir dijital deneyim sunuyor. 24 saatte ücretsiz SIM kart teslimatı Operatör, müşterilerine uçtan uca dijital bir deneyim sunarken, fiziksel SIM kart tercih edenler için de aynı hız ve kolaylığı Türkiye genelinde sağlıyor. Online başvuru yapan müşteriler, "Adresime Gelsin" seçeneğiyle SIM kartlarını 24 saat içinde ücretsiz olarak teslim alabiliyor. Teslimat sırasında kimlik doğrulama işlemi, kurye tarafından taşınan özel kart okuma cihazı ile gerçekleştiriliyor. Müşteri, çipli kimlik kartı ve e-Devlet üzerinden alınan PIN kodu ile işlemi birkaç dakika içinde güvenli şekilde tamamlayabiliyor. WhatsApp üzerinden başvuru başlatma Vodafone’lu olmak isteyen müşteriler, operatörün resmi WhatsApp hattı üzerinden birkaç adımda başvuru yapabiliyor. Yeni hat almak ya da numarasını taşımak isteyen müşteriler, tüm süreci WhatsApp üzerinden dakikalar içinde tamamlayabiliyor. WhatsApp kanalı, yalnızca bir başvuru aracı olmanın ötesinde, müşterilerin başvuru süreçlerini anlık olarak takip edebildikleri bir bilgilendirme kanalı olarak konumlanıyor. Bu sayede, işlemlerinin her adımında bilgilendiriliyor ve süreci kolayca yönetebiliyor. Müşteri deneyimini kolaylaştıran bu yeni dijital kanal, özellikle genç kullanıcılar ve dijital kanalları aktif kullanan müşteriler tarafından tercih ediliyor. Operatör, bu yenilikle müşterilerine her an her yerden anında iletişim, kolay başvuru ve süreci yakından takip etme özgürlüğü sunarak, uçtan uca dijitalleşme vizyonunu güçlendiriyor.
Geleceğin bilim adamları ilk projelerini BARÜ’de sergiledi
23 Kasım 2025 Pazar - 17:34 Geleceğin bilim adamları ilk projelerini BARÜ’de sergiledi Bartın Üniversitesinin (BARÜ) "8. Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı" heyecanına bilim, teknoloji ve yenilik odaklı çalışmalarıyla geleceğin bilim adamları da ortak oldu. Bartın Üniversitesinin (BARÜ) "8. Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı"nda iki gün boyunca ilkokul ve ortaokul öğrencileri de projelerini sergiledi. Öğrenciler sergiledikleri 56 projeyle özgün fikirlerini ortaya koyma, bilimsel süreçleri deneyimleme ve çalışmalarını katılımcılara sunma fırsatı buldu. Dereceye giren projeleri Çocuk Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından organize edilen bir törenle açıklandı. Öğrencilerin bilime olan ilgisinin geleceğe dair umutları artırdığını vurgulayan BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, çocukların heyecanına ortak olarak ödüllerini takdim etti. İlkokul Kategorisinde Gözpınar İlkokulundan Fırat Sucu ve Asel Belis Payal, "Sesli Rehberim: Etkileşimli Psikososyal Destek Kutusu" projeleriyle "Geleceğe İlham Veren Proje Ödülü"nün sahibi oldu. Ağdacı İlkokulundan Mehmet Akif Seyhan ve Zeynep Sancar, "Dikkat Yaya Var" adlı projeyle "En Etkili Çözüm Ödülü"nü aldı. "Bilimsel Araştırma ve Sunum Ödülü"nün kazananı ise "Buzu Kim Kurtarır" projesiyle Kozcağız İlkokulundan Deniz Mila Göktepe oldu. Ortaokul Kategorisinde ise Fatih Ortaokulundan İnci Uğurtan ve Samet Küllü, "Biyoplastikler ile Geleceğimizi Koruyalım" adlı projeleriyle "Geleceğe İlham Veren Proje Ödülü"nü aldı. Bartın Bilim ve Sanat Merkezinden Okan Mert ile Hasan Alp Sırakaya, "Arduino Tabanlı Düşük Maliyetli Laboratuvar Etüvü Tasarımı" projeleriyle "En Etkili Çözüm Ödülü"nün sahibi oldu. Bu kategoride "Bilimsel Araştırma ve Sunum Ödülü"nü ise Bartın Bilim ve Sanat Merkezinden Adnan Ayaz Çınar ve İdil Azra Aydoğan aldı.
Yabancı heyet önünde MKE TOLGA’dan tam isabet şovu: Yüzde 100 başarı
23 Kasım 2025 Pazar - 16:03 Yabancı heyet önünde MKE TOLGA’dan tam isabet şovu: Yüzde 100 başarı Yerli ve milli MKE TOLGA Yakın Hava Savunma Sistemi, yabancı heyetler için sahneye çıktı ve yüzde 100 başarı sağladı. Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE), günümüz harp sahasında artan mini/mikro İHA ve taktik dron tehditlerine, akıllı mühimmat ve seyir füzelerine karşı yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği MKE TOLGA Yakın Hava Savunma Sistemi’ni, atışlı test gösterimi ile 14 ülkeye tanıttı. Milli Savunma Bakanlığı Karapınar Atış, Test ve Değerlendirme Merkezi’nde gerçekleşen faaliyete; ABD, Fransa ve Polonya’nın yanı sıra Avrupa, Asya-Pasifik, Orta Asya ve Afrika ülkelerinden askeri ve diplomatik misyon temsilcilerinin arasında yer aldığı 30 kişilik heyet katılım sağladı. MKE Genel Müdürü İlhami Keleş’in ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte, yabancı ülke temsilcilerine MKE TOLGA YHSS’nin teknik özelliklerine ilişkin yapılan sunumun ardından test atışlarına geçildi. MKE TOLGA, hedefleri yine yüzde 100 başarıyla vurdu Kara birliklerinin korunması, kritik tesis muhafazası, hareketli konvoy koruma görevleri, üs/yerleşke savunması ve deniz platformu korumasına yönelik ‘etkin-basit-ucuz’ yaklaşımıyla geliştirilen MKE TOLGA, ikinci test atış faaliyetinde 8 farklı senaryoda, saldırı gerçekleştiren düşman dronlarını bir kez daha yüzde 100 başarıyla imha etti. ‘Soft-kill’ senaryosuna göre, yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunan düşman dronu, mobil radar istasyonu ile tespit edildikten sonra ‘jammer’ vasıtasıyla sistemi karıştırılarak etkisiz hale getirildi. ‘Hard-kill’ senaryolarında ise sistemde yer alan iki sabit 12.7 mm, araç üzeri monte döner namlulu 12.7 mm ve 20 mm silah sistemleri ile belirlenen dron ve sabit kanatlı insansız hava araçları, yine MKE tarafından geliştirilen anti-dron mühimmatı ile tam isabetle vuruldu. Atış faaliyetinin başarıyla tamamlamasının ardından, yabancı ülke heyetleri MKE TOLGA’nın sistem bileşenlerini yakından inceledi. MKE Tolga YHSS’ne ilişkin Genel Müdür İlhami Keleş’e beğenilerini dile getiren heyet, sistemin faaliyetteki başarısından dolayı da tebriklerini iletti. MKE TOLGA ile mehmetçiğe tam koruma MKE TOLGA, yerli mühimmat ailesiyle operasyonel bağımsızlık konusunda ülkemize ve güvenlik güçlerimize önemli avantaj sağlayacak. Günümüz şartları düşünülerek MKE mühendisleri tarafından geliştirilen sistem, maliyet etkin özelliğiyle öne çıkıyor. MKE TOLGA, modüler tasarımı sayesinde sabit tesislere, mobil platformlara, zırhlı ya da zırhsız araçların yanı sıra deniz platformlarına da entegre edilebiliyor. Dünyada artan dron tehditlerine karşı komple bir sistem çözümü sunan MKE Tolga YHSS, komuta kontrol merkezi aracılığıyla manuel, yarı otonom ve otonom olmak üzere 3 farklı modda başarıyla görev icra edebiliyor. Hepsi yerli ve milli imkanlarla MKE tarafından geliştirilen jammer, elektro-optik ve radarın yanı sıra 35 mm, 20mm, iki tip 12.7 mm silah sistemi ve bu silahlar için özel olarak geliştirilen parçacıklı mühimmat ile de hedefler bertaraf ediliyor. MKE TOLGA komple bir sistem çözümü sunuyor Dünyada özellikle artan dron tehditlerine karşı komple bir sistem çözümü sunan MKE Tolga hepsi yerli ve milli imkanlarla MKE tarafından geliştirilen; radar, elektro-optik sistem, komuta kontrol merkezi, jammer (Soft-Kill: Uzaktan kontrol edilen kablosuz dronları, sinyal ve frekans karıştırma yöntemi ile düşürmeye yarayan sistem), 35mm, 20mm ve 2 tip 12.7mm silah sistemi (Hard-Kill: Özellikle jammer ile düşürülemeyen fiber optik kablolar ile kontrol edilen dronları vurarak düşüren sistem). Bu silah sistemleri için özel geliştirilmiş istenilen zaman ve mesafede parçacıklara ayrılarak bir bulut katmanı oluşturan anti-dron mühimmatından oluşmaktadır.
Yabancı heyet önünde MKE TOLGA’dan tam isabet şovu: Yüzde 100 başarı
23 Kasım 2025 Pazar - 15:55 Yabancı heyet önünde MKE TOLGA’dan tam isabet şovu: Yüzde 100 başarı Yerli ve milli MKE TOLGA Yakın Hava Savunma Sistemi, yabancı heyetler için sahneye çıktı ve yüzde 100 başarı sağladı. Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE), günümüz harp sahasında artan mini/mikro İHA ve taktik dron tehditlerine, akıllı mühimmat ve seyir füzelerine karşı yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği MKE TOLGA Yakın Hava Savunma Sistemi’ni, atışlı test gösterimi ile 14 ülkeye tanıttı. Milli Savunma Bakanlığı Karapınar Atış, Test ve Değerlendirme Merkezi’nde gerçekleşen faaliyete; ABD, Fransa ve Polonya’nın yanı sıra Avrupa, Asya-Pasifik, Orta Asya ve Afrika ülkelerinden askeri ve diplomatik misyon temsilcilerinin arasında yer aldığı 30 kişilik heyet katılım sağladı. MKE Genel Müdürü İlhami Keleş’in ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte, yabancı ülke temsilcilerine MKE TOLGA YHSS’nin teknik özelliklerine ilişkin yapılan sunumun ardından test atışlarına geçildi. MKE TOLGA, hedefleri yine yüzde 100 başarıyla vurdu Kara birliklerinin korunması, kritik tesis muhafazası, hareketli konvoy koruma görevleri, üs/yerleşke savunması ve deniz platformu korumasına yönelik ‘etkin-basit-ucuz’ yaklaşımıyla geliştirilen MKE TOLGA, ikinci test atış faaliyetinde 8 farklı senaryoda, saldırı gerçekleştiren düşman dronlarını bir kez daha yüzde 100 başarıyla imha etti. ‘Soft-kill’ senaryosuna göre, yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunan düşman dronu, mobil radar istasyonu ile tespit edildikten sonra ‘jammer’ vasıtasıyla sistemi karıştırılarak etkisiz hale getirildi. ‘Hard-kill’ senaryolarında ise sistemde yer alan iki sabit 12.7 mm, araç üzeri monte döner namlulu 12.7 mm ve 20 mm silah sistemleri ile belirlenen dron ve sabit kanatlı insansız hava araçları, yine MKE tarafından geliştirilen anti-dron mühimmatı ile tam isabetle vuruldu. Atış faaliyetinin başarıyla tamamlamasının ardından, yabancı ülke heyetleri MKE TOLGA’nın sistem bileşenlerini yakından inceledi. MKE Tolga YHSS’ne ilişkin Genel Müdür İlhami Keleş’e beğenilerini dile getiren heyet, sistemin faaliyetteki başarısından dolayı da tebriklerini iletti. MKE TOLGA ile mehmetçiğe tam koruma MKE TOLGA, yerli mühimmat ailesiyle operasyonel bağımsızlık konusunda ülkemize ve güvenlik güçlerimize önemli avantaj sağlayacak. Günümüz şartları düşünülerek MKE mühendisleri tarafından geliştirilen sistem, maliyet etkin özelliğiyle öne çıkıyor. MKE TOLGA, modüler tasarımı sayesinde sabit tesislere, mobil platformlara, zırhlı ya da zırhsız araçların yanı sıra deniz platformlarına da entegre edilebiliyor. Dünyada artan dron tehditlerine karşı komple bir sistem çözümü sunan MKE Tolga YHSS, komuta kontrol merkezi aracılığıyla manuel, yarı otonom ve otonom olmak üzere 3 farklı modda başarıyla görev icra edebiliyor. Hepsi yerli ve milli imkanlarla MKE tarafından geliştirilen jammer, elektro-optik ve radarın yanı sıra 35 mm, 20mm, iki tip 12.7 mm silah sistemi ve bu silahlar için özel olarak geliştirilen parçacıklı mühimmat ile de hedefler bertaraf ediliyor. MKE TOLGA komple bir sistem çözümü sunuyor Dünyada özellikle artan dron tehditlerine karşı komple bir sistem çözümü sunan MKE Tolga hepsi yerli ve milli imkanlarla MKE tarafından geliştirilen; radar, elektro-optik sistem, komuta kontrol merkezi, jammer (Soft-Kill: Uzaktan kontrol edilen kablosuz dronları, sinyal ve frekans karıştırma yöntemi ile düşürmeye yarayan sistem), 35mm, 20mm ve 2 tip 12.7mm silah sistemi (Hard-Kill: Özellikle jammer ile düşürülemeyen fiber optik kablolar ile kontrol edilen dronları vurarak düşüren sistem). Bu silah sistemleri için özel geliştirilmiş istenilen zaman ve mesafede parçacıklara ayrılarak bir bulut katmanı oluşturan anti-dron mühimmatından oluşmaktadır.
Malatya’da yerli savunma sistemleri tanıtıldı
23 Kasım 2025 Pazar - 00:26 Malatya’da yerli savunma sistemleri tanıtıldı Malatya’da açılan "Yerli ve Milli Sistemlerle Buluşuyor" sergisinde Türk mühendislerince geliştirilen yerli ve milli savunma sanayi ürünleri tanıtıldı. Tulga-1 Kışlası’nda açılan ‘Yerli ve Milli Sistemlerle Buluşuyor’ tanıtım sergisine Malatya Valisi Seddar Yavuz, 2.Ordu Komutanı Korgeneral Zorlu Topaloğlu, AK Parti Malatya Milletvekilleri Bülent Tüfenkci, İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, 2.Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümg. Aydın Kılıç, üniversite rektörleri, mülki idare amirleri, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri katıldı. ‘Malatya Yerli ve Milli Sistemlerle Buluşuyor’ sergisinde konuşan 2.Ordu Komutanı Korgeneral Zorlu Topaloğlu, "Bugün burada dünyanın son yıllarda ilgi odağı olan ve Türk ordusunun dünyanın sayılı gücü haline getiren Türk mühendis ve işçilerinin yerli ve milli imkânlarla üretmiş olduğu modern silah ve sistemlerinin bir kısmı sergilenmektedir. Diğerleri ise hala harekat alanında kullanılmaya devam etmektedir. Türk Silahlı kuvvetlerinin caydırıcılık kapasitesini, stratejik bağımsızlığını ve harekat etkinliğini daha da güçlendirecek yerli ve milli sistemlerimizi tanımak bağımsızlığımızın, kararlılığımızın ve geleceğe duyduğumuz güvenin yansımalarını görmek için burada toplandık. Bu sistemler ordumuzun modern harp şartlarında karşılaşabileceği her türlü tehditte karşı daha güçlü, daha çevik ve daha etkin olmasını sağlayacak önemli adımlardır. Günümüzde teknoloji orduların genel muharebelerini belirleyen unsurların başında gelmektedir. Bu ülkenin geleceğe güvenle bakabilmesi ancak kendi teknolojisini üretmesiyle mümkündür" dedi. Malatya Valisi Seddar Yavuz ise Türkiye’nin jeopolitik açıdan dünyada önemli bir noktada yer aldığını söyledi. Bu bağlamda savunma sistemlerinin önemine dikkat çeken Vali Yavuz, "Jeopolitik ve jeo stratejik olarak dünyanın merkezinde yer alan ve herkesin her daim plan içinde olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. O yüzden cennet vatan diye tabir ediyoruz. Cennet vatanın korunması, yaşatılması, bekasının sürdürülmesi elbette çok çalışmaktan geçiyor. Özellikle Sanayi Devrimi’nden başlayan ve dünyadaki bütün sistemleri alt üst eden, sömürgeciliği başlatan son dönemde de dijital çağla birlikte yeni bir sürece girdiğimizi hepimiz iliklerimize kadar hissediyoruz. Dikkat ederseniz dünyanın her bir bölgesinde krizlerle yüzleşiyor ve milyarlarca insan mülteci haline geliyor ya da katlediliyor. Nitekim son 20 yıl içinde 314 milyon insan maalesef göçe tabi olmuş, yaklaşık 120 milyon insan ise zorla vatanlarından kovulmuştur. Canları, malları ve namusları ayaklar altına alınmıştır. Maalesef yine modern dünyanın bakışı şaşı, zaman zaman kör ve kulakları sağır olmuştur. Böyle bir dünyada ayakta kalabilmek, bekamızı kaim hala getirebilmek bakımından Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde devletimiz ve hükümetimiz mili teknoloji hamlesi başlatmıştır. Milli teknoloji hamlesi, sadece söz değildir. Milli teknoloji hamlesi başta savunma sanayi olmak üzere her alanda ikame ürünler üretmek, AR-GE ve inovasyonla birlikte de yerli ve dünyada olmayan sitemleri ülkemize kazandırmaktır" diye konuştu. Programda, konuşmaların ardından 11 Kasım’da uçak kazasında hayatını kaybeden şehitler başta olmak üzere tüm şehitler için dua okundu. Komando andının okunmasının akabinde TSK tanıtım film gösterimi yapılıp sergi alanı gezildi. ATAK Helikopter gösterisinin ardından program sona erdi.