EKONOMİ - 01 Temmuz 2022 Cuma 12:30

Türkiye’nin yerli sermayeli ilk meye suyu markası dünya pazarında

A
A
A
Türkiye’nin yerli sermayeli ilk meye suyu markası dünya pazarında

Türkiye’nin yerli sermayeli ilk meyve suyu fabrikası DİMES, 100’ün üzerinde ülkeye yaptığı ihracatın yanı sıra yenilikçi ürünleriyle dünya pazarında fark oluşturdu.

Türkiye’nin yerli sermayeli ilk meyve suyu fabrikası DİMES, 100’ün üzerinde ülkeye yaptığı ihracatın yanı sıra yenilikçi ürünleriyle dünya pazarında fark oluşturdu.


Türkiye’nin ilk yerli sermayeli meyve suyu markası olan DİMES, bugün soğuk kahve, milkshake, smoothie gibi farklı kategorilerde yenilikçi ürünleriyle Türkiye’nin önde gelen içecek firmaları arasında büyümesini sürdürüyor. Türkiye pazarında güçlü bir konuma sahip olmanın yanı sıra 100’ün üzerinde ülkeye markalı ihracat gerçekleştiren DİMES, 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 100’ün üzerinde artışla 170 milyon TRY düzeyinde ihracat geliri elde etmeyi hedefliyor. Şirketin konsolide cirosunun da yüzde 100 artışla 2,2 milyar TRY düzeyinde gerçekleşmesi öngörülüyor. Bu yıl, ekosisteminde yer alan yaklaşık 65 bin meyve üreticisinden 220 milyon TRY düzeyinde meyve alımının yanı sıra, Ar-Ge, kalite, verimlilik, makine ve teknoloji alanlarında yaklaşık 100 milyon TRY düzeyinde yatırım gerçekleştirecek.



6 yılda yenilikçi ürünlerle içecek markasına dönüştü


Firma CEO’su Ozan Diren, yenilikçi ürünlerle ihracatta ve konsolide ciroda iki kat büyüme sağladığını söyledi. Firmanın 6 yıldır içecek şirketi vizyonu ile hareket ettiğini ifade eden Ozan Diren, “Meyve suyu kategorilerinin tümünde farklı tüketici tercihlerine hitap eden ürünlerimiz var, ancak hem besleyici yönü hem de tarım ve ekonomi açısından katma değeri daha yüksek kategoriler, bizim için daha öncelikli. Öte yandan, bilinirlik oranımızın yüzde 99 olduğu meyve suyu, genç tüketiminin az, rekabetin yoğun olduğu bir pazar. Uzman olduğumuz alanda yeni bir açılımla büyümek için, 6 yıldır uyguladığımız ve kolektif inovasyon kültürümüzden güç alan ’İçecek Şirketi’ vizyonumuz, Ar-Ge gücümüz ve ürün portföyü stratejimizle, yenilikçi ürünlerimizle bir içecek markasına dönüşüyoruz. Dünyadaki bütün içecek kategorilerini inceliyoruz, hızlı büyüyen, geliştirilmesi, üretimi uzmanlık isteyen, katma değerli, ithal ürünlere yerli marka alternatifi oluşturabileceğimiz kategorileri belirliyoruz. Yenilikçi, tüm rakiplerden farklı ve tüketicilerimizin gerçekten hayatlarına değen ürünlerimiz, sürdürülebilir karlılığa da katkı sağlıyor. Rekabet gereği rakam verememekle birlikte, Türkiye’de bizim var ettiğimiz uzun ömürlü Sıkma kategorimizin ve son 3 yılda tüketicilerimize sunduğumuz yenilikçi ürünlerimizin karlılığımıza oldukça güçlü katkı sağladıklarını ifade edebilirim” dedi.



Pandemiden etkilenmedi


2022 yılında ihracatta yüzde 104’lük büyüme sağlamayı ve konsolide cirosunu da yüzde 100 artışla 2,2 milyar TRY düzeyine çekmeyi hedeflediklerini belirten Diren, 2021 yılında pandeminin neden olduğu belirsizliklere rağmen yatırımda hız kesmediğini söyledi. 2021 yılında 35 milyon TRY düzeyinde yatırım gerçekleştirdiklerini belirten Diren, “2022 yılında ise, Ar-Ge, kalite, verimlilik, makine ve teknoloji alanlarında yatırımlarımızı, 2021 yılı ciromuzun yaklaşık yüzde 10’u düzeyinde, 100 milyon TRY olarak planlıyoruz. Ar-Ge ve kalite, bu yatırımlar içerisinden yaklaşık yüzde 6’lık pay alacak. Ar-Ge çalışmalarımız, tüketiciyi merkeze alıp, onlara beklentilerini en iyi şekilde karşılayan ürünleri sunmamızı sağlıyor” diye konuştu.



İhracat rakamlarını ikiye katladı


Geçtiğimiz yıl 83 milyon TRY düzeyine ihracat gerçekleştiren DİMES’in, 2022 yılında ihracatını iki katın üzerinde büyüterek 170 milyon TRY düzeyine ihracat hedeflediğini vurgulayan Ozan Diren, “Uzak Doğu’da Güney Kore, Çin ve Japonya’dan, Amerika’da, ABD’nin yanı sıra, Karayipler’e, Afrika ülkeleri ve Maldiv Adalarından Avrupa’da Fransa, Almanya, Danimarka, İngiltere gibi tüketimin yüksek olduğu pazarlara, Ortadoğu’da İsrail ve Irak’a uzanan geniş bir coğrafyada 100’ün üzerinde ülkeye markamızla ihracat gerçekleştiriyoruz. Yerli bir marka olarak Türkiye pazarında olduğu gibi dünyanın farklı ülkelerinde de küresel markalarla başarılı bir şekilde rekabet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Kadın sağlığında kritik mesaj: Tek belirtiyle kanser kararı verilmez Kadınlarda görülebilen bazı jinekolojik kanserlerde erken farkındalığın önemine değinen Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı, tek bir belirtiyle kanser tanısı konulmasının doğru olmadığı, her bireyin durumu, tıbbi öyküsü ve muayene keşifleriyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Özel Adatıp Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hakan Camuzcuoğlu, kadınlarda görülebilen bazı jinekolojik kanserlerde erken farkındalığın önemine değindi. Camuzcuoğlu, bu hastalıkların her zaman belirgin bir şikayetle başlamayabileceğini belirterek, "Bazı kadınlarda hiçbir belirti olmazken, diğerlerinde çok hafif ve belirsiz şikayetler görülebilir. Bu sebeple kişinin kendi döngüsünü ve vücudunu takip etmesi önemlidir" dedi. "Tek bir belirtiyle kesin netice çıkarmak doğru değildir" Adet dışı kanama, cinsel ilişki sonrası kanama veya ağrı, pelvik bölgede uzun süreli rahatsızlık, karında şişlik veya baskı hissi, açıklanamayan kilo kaybı, gibi keşifler her zaman kanserle ilişkili olmadığını belirten Prof. Dr. Camuzcuoğlu, "Tek bir belirtiyle kesin netice çıkarmak doğru değildir. Her bireyin durumu, tıbbi öyküsü ve muayene keşifleriyle birlikte değerlendirilmelidir. Her kadının risk faktörü ve sağlık geçmişi farklıdır. Bu sebeple değerlendirme süreci kişiye özel yapılmalıdır" diye konuştu.
Konya Karısını 22 bıçak darbesiyle öldüren zanlı, "Kolumda Ebru yazıyor" diye kendini savundu Konya’da özel ders vermeye gittiği sitenin önünde boşanma aşamasındaki öğretmen karısını öldüren zanlı, indirimsiz ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Yargılandığı davada son sözü sorulan katil zanlısı, "Bana iftira atıyorlar hatta kolumda ’Ebru’ yazıyor. Başında ve sonunda sonsuzluk işareti var. Kayınvalidem yüzünden yuvamız bozuldu" diye kendini savundu. Olay, 25 Ekim saat 18.30 sıralarında merkez Meram ilçesi Havzan Mahallesi Ebussuud Efendi Caddesi’nde bulunan bir sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Abdullah Küçüktaşdemir (47), boşanma aşamasındaki eşi özel bir eğitim kurumunda öğretmen olan Ebru Küçüktaşdemir’i (45) özel ders vereceği site önüne kadar takip etti. Burada ikili arasında çıkan tartışmada Abdullah Küçüktaşdemir, yanında bulunan bıçakla Ebru Küçüktaşdemir’i vücudunun çeşitli yerlerinden 22 bıçak darbesiyle yaraladı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri şüpheliyi etkisiz hale getirirken, olayda ağır yaralanan kadın ilk müdahalenin ardından kaldırıldığı Meram Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Gözaltına alınan zanlı koca, ifadesinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Konya’yı terk et mesajı atmış Konya Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturmasını tamamlarken, tutuklu olan zanlı hakkında ’kadına karşı tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle dava açıldı. Hazırlanan iddianamede katil zanlısı kocanın eğitim fakültesindeki eğitimini yarıda bırakmasına rağmen, yıllardır özel dershanede Türkçe öğretmenliği yaptığı belirtildi. Zanlının telefonunda yapılan inceleme sonrası olay günü Ebru Küçüktaşdemir’e, "Cezaevinden başka yer mi var, bugün bu iş bitecek. Bende her şey bitti. Aklın varsa Konya’yı terk et" şeklinde tehdit mesajları attığı ortaya çıkarken, olaydan yaklaşık 6 saat önce "Av bıçağı Konya" gibi aramalar yaptığı da iddianamede yer aldı. "Bana iftira atıyorlar, kolumda ’Ebru’ yazıyor" Konya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’eşe karşı tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla dava açılan Abdullah Küçüktaşdemir’in yargılanmasında karar duruşması görüldü. Zanlı koca duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Mahkeme heyetince son olarak söylemek istedikleri sorulan katil zanlısı, "Ben para pul düşkünü değilim, bana iftira atıyorlar. Kolumda ’Ebru’ yazıyor başında ve sonunda sonsuzluk işareti var. Ben eşimi sonsuzluğa göndermedim. Eşimin annesi yüzünden, yuvamız yıkıldı" diye konuştu. Mahkeme heyeti, Abdullah Küçüktaşdemir’e ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verdi.