EKONOMİ - 06 Aralık 2024 Cuma 13:36

Tokat’ın somonları Karadeniz’de büyüyüp dünya sofralarına ulaşıyor

A
A
A

Denizi olmayan Tokat’tan Karadeniz’e gönderilen somonlar, büyütülerek Rusya, Çin, Japonya ve Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor.

Denize 210 kilometre uzakta bulunan Tokat’ın Almus ilçesinde yürütülen kafes balıkçılığı faaliyetleriyle bu yılın son hasat dönemi başladı. Almus Baraj Gölü’nde yetiştirilen somonlar, Karadeniz’e gönderilerek burada büyütüldükten sonra Rusya, Çin, Japonya ve Avrupa’nın birçok ülkesine ihraç ediliyor. Yıl sonuna kadar yaklaşık 40 tonluk somon ihracatı hedeflenirken, sevkiyatlar büyük bir titizlikle gerçekleştiriliyor. Tırlara yüklenen balıkların oksijen değerleri mühendisler tarafından anlık olarak kontrol edilirken, balıklar vinç yardımıyla sevkiyata hazırlanıyor. Tokat’tan yola çıkan somonlar Karadeniz üzerinden dünya pazarlarına açılarak kente balıkçılık alanında sağladığı katma değerle hem yerel ekonomiye hem de ülke ihracatına önemli bir katkı sunuyor.

Tokat’ın somonları Karadeniz’de büyüyüp dünya sofralarına ulaşıyor

“Balıklar Karadeniz’de büyüyecek ihraç olacak”

Almus barajında 6 yıldır kafes balıkçılığı yapan Sadullah Sezer, “Kafes balıkçılığıyla uğraşıyoruz. Bu yılki hasatlarımız başladı. Sinop ve Ordu’ya denize balık gönderiyoruz. Oradan da Rusya, Çin, Japonya olmak üzere birçok yere balıklarımız gidiyor. Yaklaşık 25 ton kapasitemiz var ama yıl sonuna kadar inşallah 40 ton balık vermeyi düşünüyoruz. Bu balıklar büyüyecek Karadeniz üzerinden Avrupa’ya ihracı olacak” dedi.

Tokat’ın somonları Karadeniz’de büyüyüp dünya sofralarına ulaşıyor

Yasin Kıras - Ahmet Demirağ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Başkan Çondur pamuk, incir ve su yönetimi için stratejik destek talep etti TOBB Müşterek Konsey Toplantısı’nda konuşan Aydın Ticaret Borsası Başkanı Fevzi Çondur, pamukta artan maliyetler karşısında üreticinin ciddi gelir kaybı yaşadığını vurgulayarak, Aydın’da derinleşen kuraklık nedeniyle acil ve bütüncül su yönetimi çağrısında bulundu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Müşterek Konsey Toplantısı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın teşrifleriyle TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun başkanlığında, konsey üyelerinin geniş katılımıyla Ankara’da gerçekleştirildi. Toplantıya katılan TOBB Ticaret Borsaları Konsey Başkan Yardımcısı ve Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, Aydın’ın ve Türkiye’nin önemli tarımsal ürünleri olan pamuk ve incirde yaşanan sorunlarla birlikte Aydın’ın tarımsal üretimini tehdit eden kuraklık krizi ve buna bağlı su arzı sorunlarını toplantı gündemine taşıdı. TOBB Ticaret Borsaları Konsey Başkan Yardımcısı ve Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, pamukta uygulanan yeni destekleme modelinde fiyatın bin 98 TL seviyesinde sabit tutulmasının üretici açısından sürdürülebilir olmadığını vurguladı. Borsaların ve ziraat odalarının ortak çalışmasıyla gerçekleştirdiği maliyet analizlerine göre pamuğun kilogram maliyetinin 35,63 TL seviyesinde olduğunu, buna karşın üreticinin pamuğu ortalama 26 TL’ye satabildiğini belirten Çondur, bu tablo karşısında üreticinin ayakta kalabilmesi için en az 9,63 TL prim desteğine ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Çondur, destekleme mekanizmasında gerekli iyileştirmeler yapılmadığı takdirde, 2007-2008 döneminde yaşanan üretimden çekilme sürecinin yeniden yaşanabileceğini ve üreticinin pamuk ekiminden vazgeçebileceğini söyledi. Bu durumun yalnızca tarım sektörü açısından değil, tekstil ve yağ sanayi başta olmak üzere pek çok sektörü doğrudan etkileyeceğini belirterek pamuk üretiminin stratejik önemine dikkat çekti. "İncir, ülkemizin tarımsal ihracat kimliğinin en güçlü simgelerinden biri" Konuşmasında kuru incir sektöründe yaşanan sorunlara da değinen Çondur, Aydın’ın yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın en büyük kuru incir üreticisi olduğunu dile getirdi. Ancak son yıllarda yaşanan aşırı sıcaklık ve şiddetli kuraklığın, incirde doğal olarak toksin seviyelerinin artmasına yol açtığını ifade etti. Çondur, Avrupa Birliği ülkelerinin Türkiye’den gönderilen incirlerde aşırı derecede sıkı analiz uyguladığını; buna karşın kendi iç pazarlarında benzer ürünlerde aynı seviyede inceleme yapılmadığını belirterek ciddi bir çifte standardın var olduğunun altını çizdi. Türkiye’den gönderilen ürünlerde kontrol sıklığının yüzde 80’lere kadar ulaştığını, ancak AB’nin kendi pazarında bu tür kontrollerin yok denilecek kadar az olduğunu ifade etti. Bu nedenle, AB Tarım Bakanlıkları nezdinde diplomatik girişimlerin başlatılması gerektiğini söyleyen Çondur, ihracattan geri dönen kuru incirlerin yeniden işlenmesi ve değerlendirilmesi konusunda ihracatçılara destek verilmesinin önemini vurguladı. Çondur, incirin Türkiye için yalnızca ekonomik bir ürün olmadığını; aynı zamanda ülkemizin tarımsal ihracat kimliğinin en güçlü simgelerinden biri olduğunu ifade etti. "Bölgenin su yönetimi konusu artık ertelenemez" Çondur, Aydın’ın son dört yılın üçünde ağır meteorolojik kuraklık yaşadığını belirterek bölgedeki tarımsal üretimin her geçen gün daha büyük risk altına girdiğini aktardı. Aydın’ın geniş baraj kapasitesine sahip olmasına rağmen, yağışlardaki ciddi azalmanın barajları dolduramadığını ve üreticinin su temininde güçlük yaşadığını vurguladı. Bu nedenle bölgenin su yönetimi konusunun artık ertelenemez bir zorunluluk haline geldiğini ifade etti. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Muğla Dalaman Çayı’nın Bozdoğan Kemer Barajı’na bağlanması projesinin, Aydın için son derece anlamlı ve stratejik bir adım olduğunu dile getiren Çondur, projenin hızlandırılarak faaliyete geçirilmesini talep etti. Bu projenin hayata geçmesiyle tarımsal sulama kapasitesinin artacağını, üretimin sürdürülebilirliğinin güçleneceğini ve bölgedeki kuraklık sorununun önemli ölçüde hafifleyeceğini belirtti. Üretim, ihracat ve sürdürülebilirlik için ortak çözüm çağrısı Toplantıda yaptığı konuşma boyunca tarımsal üretimden dış ticarete kadar geniş bir yelpazede değerlendirmelerde bulunan Fevzi Çondur, pamuk ve incir sektörlerinde yaşanan sorunların yalnızca üreticiye yüklenemeyecek kadar geniş etkileri olduğunu vurguladı. Artan maliyetler, iklim kaynaklı riskler, uluslararası pazar baskıları ve destekleme mekanizmalarındaki yetersizlikler birlikte ele alınmadığı sürece sektörlerde kalıcı iyileşme sağlanamayacağını ifade etti. Çondur, Türkiye’nin bu alanlarda dünya liderliğini pekiştirebilmesi için hem merkezi yönetimin hem sektör temsilcilerinin hem de ihracatçıların uyumlu bir şekilde hareket etmesi gerektiğini belirterek, üretim ve ihracatın sürdürülebilirliği adına kapsamlı çözüm paketlerinin hayata geçirilmesinin kritik önemde olduğunu söyledi.
Bursa Başkan Şadi Özdemir sanayi bölgeleri temsilcileriyle bir araya geldi Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, ilçede faaliyet gösteren organize sanayi bölgelerinin yöneticileriyle bir araya gelerek sanayi-kent ilişkisini, sürdürülebilir büyümeyi ve ortak çalışma alanlarını değerlendirdi. Toplantıda, güçlü ve dengeli bir Nilüfer için kurumsal iş birliğinin önemi vurgulandı. Nilüfer Belediyesi Halk Evi’nde gerçekleşen buluşmaya; Bursa Organize Sanayi Bölgesi (Bursa OSB), Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB), Hasanağa Organize Sanayi Bölgesi (HOSAB), Kayapa Organize Sanayi Bölgesi, Tekstil Boyahaneleri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TOSAB) ile Beşevler Sanayi Sitesi Kooperatifi yöneticileri katıldı. Başkan Şadi Özdemir’e toplantıda Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcıları Mahmut Demiröz, Serpil Altun ve Emre Karagöz de eşlik etti. Sanayi, kentin en önemli paydaşlarından biri Toplantıda konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, sanayi bölgelerinin kentin ekonomik ve toplumsal yapısındaki yerine dikkat çekerek, sanayi olmadan üretimin, istihdamın ve küresel rekabetin mümkün olamayacağını ifade etti. Nilüfer’in mevcut sanayi yapısını güçlendirmeyi önemsediklerini belirten Başkan Şadi Özdemir, enerji maliyetleri, girdi fiyatları ve insan kaynağına ilişkin sorunların sanayide sürdürülebilirliği zorladığını vurguladı. Ticaretin içinden gelen bir isim olduğunu ve geçmişte Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyeliği yaptığını hatırlatan Başkan Şadi Özdemir, sahadaki sorunları yakından bildiğini dile getirdi. Başkan Şadi Özdemir, Nilüfer Belediyesi’nin temel yaklaşımının, tüm paydaşlarıyla birlikte kente değer katan, eşit, erişilebilir ve sürdürülebilir bir yerel yönetim anlayışı olduğunu ifade etti. Nilüfer’in bugün sadece Bursa’nın değil, Türkiye’nin de cazip yaşam merkezlerinden biri haline geldiğini belirten Başkan Şadi Özdemir, bu durumun kente olan talebi artırdığını söyledi. Başkan Şadi Özdemir, yüksek yaşam kalitesini korurken, üretimi ve istihdamı sürdürülebilir biçimde desteklemenin öncelikleri arasında yer aldığını kaydetti. Kalıcı ve düzenli iletişim şart Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Emre Karagöz, OSB’lerle yürütülen ziyaretlerin sahadaki gerçek ihtiyaca dayanarak planlandığını belirtti. Karagöz, kurumsal iletişimin güçlendirilmesi ve istişare mekanizmasının düzenli hale getirilmesi için bu toplantıları periyodik olarak sürdürmek istediklerini ifade etti. Teknik başlıklar masaya yatırıldı Nilüfer Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürü Emine Aksoy da, OSB’lerle daha sağlıklı bir bilgi akışı kurulmasının önemine dikkat çekti. Ruhsat süreçleri, denetimler, kaçak yapılaşma, ilan ve reklam vergileri ile elektrik ve havagazı tüketim vergilerine ilişkin mevzuatın karşılıklı olarak değerlendirildiğini belirten Aksoy, bu görüşmelerin kurumsal farkındalığı artırmayı hedeflediğini söyledi. Toplantıda ayrıca, ortak proje alanları ve teknik süreçlerde yaşanan başlıkların birlikte ele alınması konusunda görüş birliğine varıldı. OSB Toplantıları iki ayda bir yapılacak Toplantı sonunda, sanayi bölgeleriyle yapılacak istişare toplantılarının iki ayda bir düzenli olarak gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı. Bu kapsamda bir sonraki toplantının 10 Şubat’ta Hasanağa OSB’de, ardından 11 Nisan’da NOSAB’ta yapılması planlandı.
Antalya Antalya’da yarım tondan fazla hayvansal ve bitkisel bozuk gıda maddesi ele geçirildi Kepez Belediyesi Zabıta Ekipleri, soğuk hava deposunda düzenledikleri baskında 61 kilo işlenmiş hayvansal gıda ürünü ve 513 kilo bitkisel ürün olmak üzere toplam 574 kilo bozuk gıda maddesini ele geçirip imha etti. Kepez Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, Fevzi Çakmak Mahallesi Eşref Bitlis Caddesi üzerinde bulunan bir soğuk hava deposunda mevzuat dahilinde kapsamlı denetim ve kontroller gerçekleştirdi. Denetimler sırasında, kullanım ömrünü tamamlamış ve bozulmuş olduğu belirlenen büyük miktarda gıda ürününe rastlandı. Ekiplerin detaylı incelemesi sonucu, 61 kilo işlenmiş hayvansal gıda ürünü ve 513 kilo bitkisel ürün olmak üzere toplam 574 kilo bozuk gıda maddesi tespit edildi. İdari yaptırım ve ruhsatsız işletmeye tespit tutanağı İnsan sağlığını hiçe sayarak bu ürünleri depolayan iş yeri yetkilisine, Kepez Belediyesi Zabıta ekipleri tarafından idari yaptırım karar tutanağı tanzim edildi. Ayrıca, depo yetkilisinin "İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı"nı ibraz edememesi üzerine, ruhsatsız faaliyet gösterdiği gerekçesiyle ayrı bir tespit tutanağı düzenlendi. "Halk sağlığını tehdit etmeyecek şekilde imha edilmesi sağlandı" Tüm bu işlemlerin ardından, tespit edilen bozuk gıda ürünlerinin imhası için harekete geçildi. Konuyla ilgili olarak Temizlik İşleri Müdürlüğü ile müştereken tutanak tanzim edilerek, toplam 574 kilo gıda maddesinin halk sağlığını tehdit etmeyecek şekilde imha edilmesi sağlandı. Kepez Belediyesi Zabıta ekipleri, insan sağlığını tehdit eden imalatçı ve depolama firmalarına yönelik yaptığı denetimler sonucunda, bozuk ve son kullanma tarihi geçmiş gıdaların tüketicilere ulaşmasını engelledi. Kepez Belediyesi Zabıta ekipleri, vatandaşların sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşma hakkını korumak adına denetimlerin kararlılıkla devam edeceğini bildirdi.
Aydın Nazilli Belediyesi Işıklar Mahallesi’nde 5 bin ağaç fidanı dağıttı Nazilli Belediyesi, "Yeşeren Topraklar" projesi kapsamında Işıklar Mahallesi’nde düzenlediği etkinlikte vatandaşlara toplam 5 bin adet ağaç fidanı dağıttı. Nazilli Belediyesi, doğaya sahip çıkmak, yeşil alanları çoğaltmak ve üretimi desteklemek amacıyla başlattığı Yeşeren Topraklar projesinin ilk etabını Işıklar Mahallesi’nde gerçekleştirdi. Nazilli Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü tarafından organize edilen etkinlikte vatandaşlara çoğu incir olmak üzere defne ve sığla türlerinden toplam 5 bin fidan dağıtıldı. Fidanların 3 bin 750’sini incir, 625’ini defne, 625’ini ise sığla oluşturdu. Başta Işıklar Mahallesi sakinleri olmak üzere çevredeki mahalle ve köylerden gelen vatandaşlar, fidan dağıtımına büyük ilgi gösterdi. Belediyenin fidan standı önünde uzun kuyruklar oluşurken, dağıtım süreci Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü ile Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekiplerinin koordinasyonuyla düzenli şekilde yürütüldü. Vatandaşlar, Nazilli Belediyesi’nin tarıma, üreticiye ve çevreye yönelik bu desteklerinden dolayı memnuniyetlerini dile getirirken, etkinlik mahallede sıcak bir dayanışma ortamı oluşturdu. Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, projenin Nazilli’nin geleceği için önemli bir adım olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "Nazillimizin bereketli topraklarını korumak, yeşili çoğaltmak ve tarımsal üretimi güçlendirmek amacıyla ‘Yeşeren Topraklar’ projemizi başlattık. İlk olarak Işıklar Mahallemizde 5 bin fidanı vatandaşlarımızla buluşturduk. Bu projeyi sadece bir mahalle ile sınırlı tutmuyoruz; önümüzdeki günlerde diğer mahallelerimizde de fidan dağıtımlarımızı sürdüreceğiz. Üretimi desteklemek, çiftçimizin yanında olmak ve doğamızı yaşatmak için çalışmaya devam edeceğiz. Emeği geçen tüm Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü ekiplerime teşekkür ediyorum." Nazilli Belediyesi, Yeşeren Topraklar projesi kapsamında ilçenin dört bir yanında fidan dağıtımlarını artırarak devam ettirecek.