GENEL - 21 Kasım 2019 Perşembe 10:21

Girişimcilik Haftası tango ile başladı

A
A
A
Girişimcilik Haftası tango ile başladı

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı himayelerinde Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansının desteği ile sekiz üniversitede eş zamanlı düzenlenen Girişimcilik Haftası etkinlikleri, Trabzon’da da Avrasya Üniversitesinde başladı.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı himayelerinde Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansının desteği ile sekiz üniversitede eş zamanlı düzenlenen Girişimcilik Haftası etkinlikleri, Trabzon’da da Avrasya Üniversitesinde başladı.


Avrasya Üniversitesi Ömer Yıldız Yerleşkesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe Avrasya Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yavuz Özoran ve Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu, Genel Sekreter Gülay Yeniçeri, KKTC Trabzon Başkonsolosu Zalihe Erden, DOKA Birim Başkanı Fikri Akkaya, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği etkinliğin açılışı tango gösterisi ile başladı. Etkinlikte kadın girişimcilerin hikayeleri ise dikkat çekti. Açılışta konuşan Avrasya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yavuz Özoran, “Global Girişimcilik Haftası çok önemli. Çünkü haftanın amacı genç kuşaklara girişimciliğin bir kariyer fırsatı olarak tanıtılması, benimsetilmesi, bu konuda bir farkındalık yapmaktır. Fakat 300’ün üstünde kamu kurum ve kuruluşlarıyla özel sektör bir arada olduğundan bu artık ekosisteminde ötesinde geniş bir iletişim platformu oluşturmuş durumda. Bizde Avrasya Üniversitesi olarak bu bağlamda öğrencilerimizi, öğretim üyeleri eşliğinde bu haftaya katlamaya davet ettik. Etkinliğimiz üç gün boyunca devam edecek. Ayrıca etkinliğimize katılımları ve konuşmaları ile destek verecek olan girişimcilerimize şimdiden teşekkür ediyorum’’ dedi.



“Trabzon’da Türkiye şampiyonu dansçılar yetiştirdik”


Trabzon’da tango ve diğer dans eğitimleri veren dans antrenörü Meltem Atagün, "Benim çocukluğumda Trabzon’da bir cemiyet hayatı vardı. Balolar düzenlenirdi, annem babam dans ederdi. Vals ve tango aslında benim çocukluğumda başlayan bir serüvendir. Üniversitede Latin dansları ile tanıştım. Birkaç yıl Latin danslarının her çeşidini yapmaya çalıştım. Sene sonlarında çok keyifli sunumlarımız oluyordu. Okul bittikten sonra ailem İstanbul’da olduğu için İstanbul’da devam ettim. Çocukluğumda gördüğüm tangoyla en son tanıştım. Bütün dansları denedikten sonra oldu. Sertifikalar aldım, eğitimlere devam ettim ve sonunda Trabzon’a döndüm. Bu arada kendi mesleğimi de yapmaya başladım. İnsan kaynakları uzmanı olarak İstanbul’da başladım ve sonra Trabzon’da devam ettim. Karşılaştığım Trabzon, benim çocukluğumda bıraktığım Trabzon değildi. Trabzon’a döndüğümde dansa dair bir çalışmanın olmadığını gördüm. Burada kendi mesleğimi yaparken çocuklar üzerinden kendi çocuğumla başlayarak, dansa dair bir şeyler anlatma çalıştım. Çok uzun bir vakit sonra ben bu işi Trabzon’da yapmaya karar verdim. Bana çok kızdılar, çok zor olur dediler. Ben her şeyden çok kendime çok güvendim. Önce dans sporuyla başladık. Çocuklar, gençler, yetişkinler yetiştirmeye başladık. Bir çift, yani iki öğrenciyle başlayan eğitimlerim bir yılın sonunda 98 çifte ulaştı. Yani federasyona kayıtlı 98 çift. Salsa da, tango da, Latin de yarışmacılar yetiştirdik. Önce yarı finaller, sonra finaller derken Türkiye şampiyonları yetiştirdik” şeklinde konuştu.



“Hem fındığımızı toplayacak, hem de üstüne para verecek gönüllüler bulduk”


Fındık Ocağı işletmesinin kurucularından girişimci Seyyare Sungur ise, “Fındık, temmuz sonu ağustosun başı gibi toplanıyor. Şimdi bizim arazilerimiz olduğu için ve fındık topladığımız için ve o fındığı işleyip ürün çıkardığımız için o serüveni çok iyi biliyoruz. Birçok Trabzonlu, Karadenizli öğrenciler fındık ayı geldiği zaman ya gitse gelmese, sıkıcı, ne yapacağız, köyde nasıl vakit geçireceğiz diyoruz, fındık toplamak istemiyoruz. Evet kabul ediyorum, ben de aynı sorunları yaşadım. Ama arkadaşlar fındık toplatmak için biz işçi arardık bulamazdık. Fındığı nasıl müşterilerimize toplatabiliriz diye düşündük. Kızlarla bir istişare yaptık. Dedik ki bir duyuru yapalım İnstagram’dan, diyelim ki biz fındığımızı toplayacak gönüllüler arıyoruz. Ama bunun için para vermeniz gerekir. Bunu sadece düşünmedik, bir de yaptık. Gelen bir sürü insan oldu. Şu gördüğünüz dört kız kardeş fındığı toplatarak para kazanan insanlardır’’ şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yurtta hava durumu Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın kuzeyi, İç Anadolu’nun güney ve doğusu, Doğu Akdeniz, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Antalya’nın iç kesimlerinin sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Sinop, Sivas, Kahramanmaraş ve Osmaniye çevreleri ile Adana’nın kuzey kesimlerinde yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı yurt genelinde mevsim normalleri civarında seyredecek. Rüzgar, genellikle kuzeyli, güney ve doğu kesimlerde güneyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, kuvvetli yağış beklenen yerlerde yağış anında yer yer kuvvetli olarak esecek. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde kuzey ve doğu ilçeleri sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı 21 İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, yerel sağanak yağışlı 16 İzmir: Az bulutlu, yer yer parçalı bulutlu 24 Adana: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların kuzey kesimlerinde kuvvetli olması bekleniyor) 28 Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinde iç kesimleri yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 26 Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 17 Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 17 Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 16 Diyarbakır: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 23
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”