ASAYİŞ - 13 Temmuz 2020 Pazartesi 16:16

Trabzon’da doktora yangın tüpüyle saldıran şahsın yargılanmasına başlandı

A
A
A
Trabzon’da doktora yangın tüpüyle saldıran şahsın yargılanmasına başlandı

Trabzon’da geçtiğimiz Nisan ayında hastanede kanser tedavisi gören babasının vefatının ardından çıkan tartışmada elindeki oksijen tüpü ile doktor ve sağlık personellerine saldırdığı iddiasıyla gözaltına alınan ve elektronik kelepçe takılarak konutu terk etmeme cezası uygulanan şahsın yargılanmasına başlandı.

Trabzon’da geçtiğimiz Nisan ayında hastanede kanser tedavisi gören babasının vefatının ardından çıkan tartışmada elindeki oksijen tüpü ile doktor ve sağlık personellerine saldırdığı iddiasıyla gözaltına alınan ve elektronik kelepçe takılarak konutu terk etmeme cezası uygulanan şahsın yargılanmasına başlandı. Davanın ilk duruşmasında cumhuriyet savcısı cezanın artırılmasını talep etti.


Trabzon 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına Doktor Esra Ersöz Ergenç, hastane personeli, sanık İhsan A. (35), iki tarafın yakınları ile avukatları katıldı. Duruşmada S.A. tanık olarak dinlendi. Duruşmada cumhuriyet savcısı, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 35. maddesine göre suçun “ağırlaşmış yaralama” üzerinden görülerek cezada artırıma gidilmesini talep etti. Cumhuriyet savcısının ceza alt sınırının yukarı çekilmesini talep etmesiyle alt sınırı 1 yıl olan ceza için yangın tüpünün silah gibi kullanılmasıyla İhsan A.’nın 4 buçuk yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabileceği belirtildi.


Mahkeme heyeti, taraf ve avukatları ile tanıkların dinlenmesinin ardından duruşmaya ara verdi. Verilen aranın ardından mahkeme başkanı, İhsan A.’ya uygulanan ve “ev hapsi” olarak bilinen CMK’da “konutu terk etmemek” olarak yer alan adli kontrol koruma tedbiri uygulamasının devam etmesine karar vererek, duruşmayı 9 Eylül tarihine erteledi.


Trabzon’un Ortahisar ilçesinde 26 Nisan’da Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesinde akciğer kanseri tedavisi gören ve yeni tip korona virüs (Kovid-19) şüphesiyle hastanedeki izole alanda tutulan Tahsin A.’nın (65) hayatını kaybetmesinin ardından oğulları ve yakınları sinir krizi geçirmişti. İhsan A. (35), babasının vefatı sonrası iddiaya göre Doktor Esra Ersöz Ergenç (35) ve güvenlik görevlilerine eline aldığı oksijen tüpünü göstererek hakarette bulunmuş ve tehdit etmişti. İhsan A., olay sonrası şikayet üzerinde adliyeye çıkartılmış ancak serbest bırakılmıştı. Duruma sosyal medya hesabından tepki gösteren Doktor Esra Ersöz Ergenç’in paylaşımları ve olayın basına yansımasının ardından İhsan A., Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığının kararıyla hastane kameralarının incelenmesinin ardından tekrar gözaltına alınmış ve mahkemece hakkında “ev hapsi” cezası verilmişti. Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameye göre sanık, “silahla kasten yaralama, tehdit ve kamu malına zarar verme” suçlarından yargılanıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Vali Çiftçi’den 1 Mayıs mesajı Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, 1 Mayıs Emek Ve Dayanışma Günü vesilesiyle bir mesaj yayınladı. Vali Çiftçi, mesajında emeğiyle varlık bulan, maddi ve manevi değer üreten, alın teri döken ve helal kazanç peşinde koşan tüm çalışanların "1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü"nü kutladığını ifade ederek, “Hayatın dengesi olarak sayabileceğimiz emek; alın teri döken, helal kazanç ile hem kendi geçimini sağlayan hem de milletimizin kalkınması ve refahı için çalışan emekçi kardeşlerimizin temel hayat prensibini oluşturmaktadır. Çünkü bizim inancımızda ve medeniyetimizde çalışmak; bir işe emek vermek, müstesna bir yere sahiptir. Zahmet çekmenin rahmete işaret olduğuna inanılarak, "Emek olmadan yemek olmaz." anlayışıyla hareket edilir. Nitekim Peygamber Efendimiz (S.A.S.) "Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir kazanç yememiştir." buyurmaktadır. Bu anlayışla bizler de çalışanlarımızın mutluluğunu, ülkemizin müreffeh geleceğini aydınlatan bir meşale olarak görüyoruz. Devlet olarak çalışanlarımızın ve işçi kardeşlerimizin emeklerinin karşılığını tam almaları, çalışma şartlarının daha da iyileştirilmesi, hak ettikleri yaşam standardına kavuşmaları, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için var gücümüzle çalışıyoruz. Üreten elleri ve çalışkan yürekleriyle milletimiz ve devletimiz için çok büyük bir değere sahip olan emekçi kardeşlerimiz, dayanışmanın ve birlikte çalışmanın timsalidir. Çalışanlarımızın fedakârlıklarıyla maden ocaklarından atölyelere, tarlalardan fabrikalara, kooperatiflere kadar icra edilen her faaliyette el emeği, göz nuru, alın teri ile hizmet ederek Türkiye’mizin ekonomik alanda büyümesine katkı sağlamaktadır. Daha müreffeh bir ülke olma yolunda işçinin alın teri kurumadan hakkını veren, işçi kardeşlerimizin özverili çalışmalarını takdir eden, çalışanlarının sorunlarını dile getirmesini sağlayan ve bu sorunların çözümüne ışık tutarak İşçi-işveren kaynaşmasına vesile olan işverenlere de ihtiyacımız olduğunun bilincindeyiz. Hakkaniyetli bir çalışma ortamı sunarak çalışanlarının emeğini karşılıksız bırakmayan işverenlerimizin artması temennisiyle devletimiz, helal kazanç politikasıyla sermayesini yöneten işverenlerimizi de göz ardı etmemekte, çeşitli desteklerle onlara kol kanat germektedir. "Ekmeği, öğrendim, sonra ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini, sonra da ekmeği hakça bölüşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim." diyen Hz. Mevlana’nın anlayışıyla bir araya gelerek iş bölümüne bağlı olarak çalışıp, refah ve bolluğumuzun artmasına vesile olan tüm emekçi kardeşlerimiz, üretimin en önemli unsurudur. Tüm dünyada işçi ve emekçiler tarafından kutlanan 1 Mayıs’ın birlik ve beraberliğimizi pekiştirmesini, hakkaniyetli bir çalışma ortamına vesile olmasını ve kardeşçe uzak bir bayram havasında geçmesini temenni ediyorum. Bu vesileyle tüm emekçi kardeşlerimize aileleriyle birlikte sağlıklı, huzurlu, mutlu bir yaşam diliyor, çalışma hayatlarında başarılar niyaz ediyorum.” dedi.
Van Van’da 1 ton 800 kilo kaçak avlanılan inci kefali ele geçirildi Van’ın Muradiye ilçesinde jandarma ekiplerinin çalışması sonucu 1 ton 800 kilo inci kefali ele geçirildi. Van Gölü’nde yaşayan endemik tür olan ve üreme dönemine girmesi nedeniyle avlanması yasak olan inci kefali balığını korumak için çalışmalar devam ediyor. Kontrol çalışmaları çerçevesinde Muradiye İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, dün gece ilçenin Yalındüz bölgesinde yapılan çalışmalar sonucunda 1 tonu canlı, olmak üzere 10 çuval içine konulmuş yaklaşık 800 kilo ölü inci kefali balığı ele geçirildi. Canlı balıklar tekrar dereye bırakırken, el konulan ölü balıklar imha edilmek üzere Muradiye İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Olayla ilgili 1 kişiye 67 bin 558 TL para cezası uygulanırken, kaçakçılıkta kullanılan kamyonet ise 15 gün trafikten men edildi. "İnci kefallerinin tarihte olmadığı kadar bizim yardımımıza ihtiyacı var" Konuyla ilgili açıklamaya yapan Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, "İnci kefali Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı sularından üremek için tatlı sulara göç ediyor. Nu göç sırasında inci kefalleri, martılarla, yılanlarla ve bir çok canlıya mücadele ediyor. Akıntıyı yeniyor fakat, inci kefalleri yenemediği tek canlı oda insanoğlu. Üremek için derelere giren balıklar, maalesef kaçak avcıların hedefi oluyor. Bu sebepten dolayı Van İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, 7/24 dere kenarında üreme döneminde nöbet tutuyor. Jandarma ekipleri, bu akşam da yine kaçak avcılığı önlemiş oldu. Yaklaşık 1 ton canlı balığı kurtarıp tekrar suya bırakırken, kaçak avlanmış balıklar da el koydu. Bu aslında bize şunu gösteriyor. Koruma çalışmaları varsa balığın geleceği var. Şayet koruma çalışmaları sekteye uğrarsa maalesef inci kefalinin geleceğinden bahsetmemiz mümkün değil. Ümit ediyoruz ki bu koruma çalışmaları önümüzdeki günlerde de hız kesmeden devam eder. Çünkü inci kefallerinin tarihte olmadığı kadar bizim yardımımıza ihtiyacı var. Bu sebepten dolayı Muradiye İlçe Jandarma Komutanlığı ile Muradiye İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerine teşekkür ediyoruz" dedi.
Muğla Kuraklık il kriz merkezi toplandı Küresel iklim değişikliği ile birlikte kuraklık ihtimaline karşı durum değerlendirmesi yapılarak gerekli tedbirlerin alınması ve eylem planı oluşturulması amacıyla Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan başkanlığında, tarımsal kuraklık il kriz merkezi toplantısı yapıldı. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen toplantıya il komitesini oluşturan kurum temsilcilerinin yanı sıra İlçe ve şube müdürleri katılım sağladı. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Meteoroloji ve DSİ’den uzmanların sunum yaptığı toplantıda, Muğla il genelindeki su kaynaklarının durumu, kuraklığa yönelik çalışmalar ve öneriler ile meteorolojik veriler ele alındı. Toplantıda konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, sürdürülebilir tarımsal su kullanımının planlanması ile ilgili proje ve çalışmalar hakkında bilgi verdi. ‘Kırsal Kalkınma Ekonomik Yatırımlarının Desteklenmesi’ Projesi kapsamında Bakanlık tarafından üreticilere modern sulama, bireysel sulama ve yağmur hasadı için yüzde 50 hibe desteği sağlandığını hatırlatan Saylak, su konusunda herkesin duyarlı olması gerektiğini vurguladı. Tarımsal üretim planlamasını suyu merkeze alarak yapmak gerektiğini ve bunun milli bir duruş olduğunu kaydeden Barış Saylak, “Bu, hepimiz için tarihi bir sorumluluktur. Bugün en büyük zenginliğimiz olan yeşili ve maviyi çocuklarımıza ulaştırmak zorundayız. Biz üretim aşamasında bitkilerin su ihtiyacı durumunu değerlendirerek, üreticilerimize bu konuda bilgi veriyoruz. Tarımda su merkezli üretim planlamasının önemini anlatıyoruz” dedi. Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan da konuşmasında bir damla suyun ve bir karış toprağın bile önemli olduğuna vurgu yaparak, su kaynaklarının doğru ve etkin yönetimi konusunda herkesin üstüne düşen görevi yapmasının bugüne ve geleceğe hizmet olduğunu söyledi. Soykan, toplantının Muğla’ya ve ülkemize hayırlı olmasını diledi.