GENEL - 24 Kasım 2022 Perşembe 08:54

Prof. Dr. Yusuf Bayrak: "İzmit ile Düzce arasında çok yakın zamanda büyük bir deprem beklemek doğru değil"

A
A
A
Prof. Dr. Yusuf Bayrak: "İzmit ile Düzce arasında çok yakın zamanda büyük bir deprem beklemek doğru değil"

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Sismoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Sismoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yusuf Bayrak, Düzce’de önceki gün yaşanan 5.9’luk depremde 1999 Düzce depreminde 5-6 kilometrelik kırılmayan kısmın kırıldığını ve enerji boşalımı yaşandığını belirterek "Kalan enerji ise artçı şoklarla boşalacak. Yani bu artçı şoklar büyüklüğü ve sayısı zamanla azalarak birkaç ay içerisinde fay dengeye oturacaktır. Bundan sonra bu bölgede Kuzey Anadolu fayının İzmit ile Düzce arasında çok yakın zamanda büyük bir deprem beklemek doğru değil" dedi.


Düzce’de önceki gün sabaha karşı yaşanan 5.9’luk deprem Ankara ve İstanbul başta olmak üzere bir çok ilde hissedilirken, konuyla ilgili uzmanlardan açıklamalar da peş peşe geldi. Depremin hemen ardından yakın zamanda aynı bölgede büyük bir deprem yaşanacağını iddia eden uzmanlara karşılık yaşanan depremle enerji boşalımı olduğu ve çok yakın zamanda deprem beklemenin doğru olmadığı belirtildi.



"Beklenen bir Marmara depremi olacaktır ama ne zaman olacağını tahmin etmek, zaman vermek doğru değil"


Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan KTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Sismoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yusuf Bayrak, “Gölyaka civarındaki fayın 1999 Düzce depreminde 5-6 kilometrelik kırılmayan kısmı kırıldı. Yani oradaki enerji tamamen boşalmış oldu bundan sonra bu bölgede Kuzey Anadolu fayının İzmit ile Düzce arasında çok yakın zamanda büyük bir deprem beklemek doğru değil. Kırılmayan kısım, İzmit’in batısında Marmara Denizi içinde kırılmayan kısım var. Dolayısıyla orada bir enerji birikimi stres birikimi var. Dolayısıyla bundan sonra bölgedeki depremi Marmara’nın içinde beklemek daha doğru. Beklenen bir Marmara depremi olacaktır ama ne zaman olacağını tahmin etmek, zaman vermek doğru değil. Sağlıklı bir zaman vermek imkânsız. Bu depremin Türkiye’deki diğer fayları tetikleme ihtimali yoktur, bu bağımsız bir fay. Dolayısıyla burası kırılmıştır, buradaki enerji boşalımı meydana gelmiştir. Kalan enerji ise artçı şoklarla boşalacak. Yani bu artçı şoklar büyüklüğü ve sayısı zamanla azalarak birkaç ay içerisinde fay dengeye oturacaktır. Karadeniz’i veya başka fayları tetikleme imkânı yoktur. Karadeniz’de oluşan depremler Karadeniz’in içinde ve karada küçük büyük faylar var. Buralar zaman zaman küçük depremler 4’den daha küçük depremler meydana gelmektedir. Dolayısıyla bunlar yıkıcı değil tehlike potansiyeli de yoktur” diye konuştu.



"Marmara’da meydana gelebilecek depremin şiddeti tahminime göre 7’den daha büyük bir deprem olacak"


Türkiye’nin deprem kuşağı üzerinde olduğunu, Anadolu’da çok sayıda küçük ve büyük fay hatları olduğuna dikkat çeken Bayrak, “Türkiye,Alp-Himalaya kuşağı dediğimiz aktif bir deprem kuşağı üzerindedir. Ülkede büyüklü küçüklü çok sayıda faylar var. Dolayısıyla aktif bir deprem bölgesinde yaşıyoruz, depremler her zaman ülkemizde olacaktır. Bu depremleri tahmin etme yerine bu depremlerden ders çıkartıp daha iyi bir yapılaşma şehirleri daha iyi yerlere kurmalıyız. Kentsel dönüşüm iyi bir şekilde takip edilip yapılmalı. Özellikle İstanbul için çok büyük bir yıkım ve zarar olmaması için dönüşümün sağlıklı ve hızlı bir şekilde yapılması gerektiğini düşünüyorum. Yani İstanbul’da mutlaka bir deprem olacaktır. Ancak 10 sene sonra mı olur? 20 sene sonra mı olur? Bunu beklemek yerine şehrimizi, İstanbul’u ülkemizdeki diğer şehirleri depreme hazırlıklı hale getirmemiz gerekir. M. Dolayısıyla 1999 İzmit veya Düzce depremlerine yakın daha büyük bir deprem meydana gelebilecektir. Yani 7 ile 8 arasında bir deprem beklemek bu bölgede mantıklıdır” ifadelerini kullandı.



"Karadeniz’de Batum’dan Romanya açıklarına kadar denizde kıyıya paralel bir fay hattı var"


Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki deprem tehlikesi ve bölgedeki fayların izlenmesi ile ilgili olarak ise Prof. Dr. Yusuf Bayrak, "Biz Kandilli ile birlikte Doğu Karadeniz’de 4 tane deprem istasyonu kurduk. Bunlardan biri Trabzon’da, bir tanesi Bayburt’ta, bir tanesi Rize’de birisi de Giresun’da. Bu bölgeyi izlemeye devam ediyoruz. Yeni bir proje yazdık onun sonucunu bekliyoruz. Deprem istasyonlarının sayısını artırıp bölgeyi daha detaylı çalışıp fayları gözlemlemek istiyoruz. Dolayısıyla projemizin kabul edilmesini ve desteklenmesini bekliyoruz. Bundan sonra Karadeniz için daha iyi şeyler söyleyebileceğiz. 1968 yılında Bartın Depremini meydana getiren bir fay. Dolayısıyla buradaki deprem 6.8 büyüklüğü bu depreme kadar Bartın aynı Trabzon gibi diğer Karadeniz illeri gibi dördüncü ve beşinci derece bir ildi. Ancak bu depremden sonra birinci derece deprem bölgesine alındı. Ayrıca bu yapı önceki yıllarda Batum açıklarında da 6 civarında bir deprem meydana getirmişti. Dolayısıyla batma-dalma zonu iyice takip edilmesi gerekiyor. Buradaki hareket hızı çok düşük yani yıllık 1-2 milimetre kadar. Dolayısıyla burada büyük depremler oluşma periyodu belki de bin yıl, beş yüz yıl civarında olabilecektir. Kısa bir sürede burada deprem olacak ya da olmayacak demek zor. Dolayısıyla bunları gözlemleyip sonuca varmak daha sağlıklı sonuçları verecektir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Trendyol Süper Lig: Fenerbahçe: 3 - Konyaspor: 0 (İlk yarı) Trendyol Süper Lig’in 16. haftasında Fenerbahçe, sahasında Konyaspor’la karşılaşıyor. Müsabakanın ilk yarısı sarı-lacivertlilerin 3-0’lık üstünlüğüyle sonuçlandı. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 7. dakikada Kerem Aktürkoğlu’nun pasında ceza sahası girişinde topla buluşan Talisca’nın içeri girdikten sonra karşı karşıya pozisyonda vuruşunda kaleci Bahadır gole izin vermedi. 12. dakikada Kerem’in sol taraftan ortasında top ceza sahasında savunmadan sekerek sağ çaprazdaki Asensio’nun önünde kaldı. Bu oyuncunun sol ayağıyla plase vuruşunda kaleci Bahadır, uzak köşeye yönelen meşin yuvarlağı çeldi. 24. dakikada Jhon Duran, ceza sahası içi sol çaprazdan Uğurcan Yazğılı’nın müdahalesiyle yerde kaldı. Hakem Ozan Ergün, VAR’dan gelen uyarı sonrası pozsiyonu izledi ve penaltı kararı verdi. 28. dakikada penaltı vuruşunu kullanmak üzere topun başına geçen Talisca, meşin yuvarlağı sağ alt köşeden filelerle buluşturdu. 1-0 30. dakikada Archie Brown’un sol taraftan ortasında herkesi aşan topu Asensio, sağ taraftan tekrardan içeriye ortaladı. Alverez’in dokunduğu meşin yuvarlak, Mert Müldür’ün vuruşunda savunmada Calusic’e de çarparak ağlara gitti. 2-0 37. dakikada Asensio’nun pasında topla buluşan Talisca’nın ceza sahası dışı sağ çaprazdan sol ayağıyla set vuruşunda meşin yuvarlak uzak köşeden filelerle buluştu. 3-0 44. dakikada Ederson’un uzun degajında topa yönelen Kerem Aktürkoğlu’nun kaleci Bahadır’ı çalımladıktan sonra sağ çaprazdan vuruşunda savunmada Uğurcan son anda meşin yuvarlağın ağlara gitmesini engelledi. 45+3. dakikada Asansio’nun sağ çaprazdan kullandığı serbest vuruşta meşin yuvarlak uzak direğe çarptıktan sonra Konyaspor savunması tarafından uzaklaştırıldı. Hakemler: Ozan Ergün, Ceyhun Sesigüzel, Anıl Usta Fenerbahçe: Ederson, Mert Müldür, Milan Skriniar, Jayden Oosterwolde, Archie Brown, Edson Alvarez, Fred, Marco Asensio, Anderson Talisca, Kerem Aktürkoğlu, Jhon Duran Yedekler: İrfan Can Eğribayat, Tarık Çetin, Yiğit Efe Demir, Levent Mercan, Kamil Efe Üregen, İsmail Yüksek, Bartuğ Elmaz, Sebastian Szymanski, Oğuz Aydın, Haydar Karataş Teknik Direktör: Domenico Tedesco Konyaspor: Bahadır Güngördü, Yhoan Andzouana, Uğurcan Yazğılı, Josip Calusic, Guilherme, Jin-Ho Jo, Enis Bardhi, Melih İbrahimoğlu, Morten Bjorlo, Jackson Muleka, Umut Nayir Yedekler: Deniz Ertaş, Yasir Subaşı, Tunahan Taşçı, Pedrinho, Marius Stefanescu, Marko Jevtovic, Melih Bostan, İsmail Esat Buğa, Utku Eriş, Kaan Akyazı Teknik Direktör: Çağdaş Atan Goller: Anderson Talisca (dk. 28 pen. ve dk. 37), Mert Müldür (dk. 30) (Fenerbahçe) Sarı kartlar: Fred, Kerem Aktürkoğlu (Fenerbahçe), Jin-Ho Jo (Konyaspor)
Ankara Yargılanan eski DHMİ Daire Başkanı Acar: "Hiç kimse benim DHMİ ile olan bağımı kopartamayacak" Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) eski daire başkanı Mehmet Cemil Acar, ‘rüşvet’ ve ‘yolsuzluk’ suçlaması ile yargılandığı davada, "Alt düzeydeki birkaç bürokratın adeta intikam alırcasına hareket etmesi sonucu bu dava açıldı. Hiç kimse benim DHMİ ile olan bağımı kopartamayacak" dedi. Ankara 89. Asliye Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya tutuklu sanık Mehmet Cemil Acar bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu. Sanık Acar’ın eski eşi tutuksuz sanık Çağla Acar ise duruşmaya katılmadı. Mahkeme hakimi, dava dosyasına gelen evrakı okumasının ardından sanık Acar’a söz verdi. Sanık Acar, "Hiçbir çekincem olmadan 20 yıllık banka hesaplarımın incelemesini istedim. 28 yıl boyunca onur ve şerefimle devlete hizmet ettim, birçok projede görev aldım. Hakkımda en ufak bir soruşturma olmadı. Ben emekli olduktan sonra bu soruşturma yapıldı. Alt düzeydeki birkaç bürokratın adeta intikam alırcasına hareket etmesi sonucu bu dava açıldı. Hiç kimse benim DHMİ ile olan bağımı kopartamayacak. Babamın fabrikası yüzünden bana bir linç yürütülüyor. Şerefim, haysiyetim zan altında bırakıldı" dedi. Avukat ve sanık beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Mehmet Cemil Acar’ın tutukluluk halinin devamına, Acar’ın eski eşi Çağla Acar hakkındaki mevcut adli kontrolün ise devamına hükmetti. Mahkeme, bir sonraki duruşmayı 12 Ocak 2026 tarihine erteledi. Olayın geçmişi Eski DHMİ Daire Başkanı Mehmet Cemil Acar’ın evinde yapılan aramada Acar’a ait kasada 26 kilogram külçe altın, 1 milyon 320 bin dolar ve 121 bin euro bulunmuştu. Soruşturma sürecinde Acar’ın bürokratken çok sayıda gayrimenkul edindiği de Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından tespit edilmişti.