GENEL - 07 Mart 2020 Cumartesi 19:13

Avrasya Üniversitesi’nden Köksal Toptan’a onursal doktora belgesi

A
A
A
Avrasya Üniversitesi’nden Köksal Toptan’a onursal doktora belgesi

Avrasya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ömer Yıldız’ın daveti, Diplomasi Kulübü’nün organizasyonu ile ‘’Yeni Dünya Düzeni ve Türkiye’’ konulu konferansı vermek için Trabzon’a gelen eski meclis başkanı ve Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Köksal Toptan’a Avrasya Üniversitesi’nde düzenlenen törenle onursal doktora belgesi takdim edildi.

Avrasya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ömer Yıldız’ın daveti, Diplomasi Kulübü’nün organizasyonu ile ‘’Yeni Dünya Düzeni ve Türkiye’’ konulu konferansı vermek için Trabzon’a gelen eski meclis başkanı ve Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Köksal Toptan’a Avrasya Üniversitesi’nde düzenlenen törenle onursal doktora belgesi takdim edildi.


Konferans öncesi Toptan’a Avrasya Üniversitesi Senatosu kararı ile Onursal Doktora Belgesi verildi. Toptan’a belgesi Avrasya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Ömer Yıldız ile Rektör Prof. Dr. Kenan


İnan tarafından takdim edildi.


Çok sayıda katılımın olduğu konferansın açılış konuşmasını yapan Avrasya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ömer Yıldız, Toptan’a katılımından dolayı teşekkür ederek “50 yıldan daha fazla devletin her kademesinde görev yapan bir kişinin huzurunda konuşmanın zorluğunu biliyorum. Kendisini Ankara’da makamında ziyaret ederek orada tanışma fırsatını buldum. Kendilerine öğrencilerimizle buluşturmak istediğimizi söylediğimizde hiç tereddüt etmeden ’Olur gelirim’ dedi. Hem şahsım hem üniversitem hem de öğrencilerim adına kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.


Daha sonra Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Özoran, Toptan’ın yaşamından kesitler sunarak biyografisi hakkında bilgi verdi. Özoran, Toptan’ın devlet adamlığındaki başarısından söz ederek kendisinden övgü ile bahsetti.


‘’Yeni Dünya Düzeni ve Türkiye’’ konulu konferansta konuşan Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Köksal Toptan, genç beyinlerin başka ülkelere hizmet etmek için ülkelerinden ayrıldıklarına dikkat çekerek buna engel olunması gerektiğine dikkat çekti. Toptan, "Son yıllarda bizim çocuklarımız üniversiteyi bitirir bitirmez göç ediyorlar. Özellikle bazı büyük önemli üniversitelerimizin öğrencilerini almak için İstanbul’da ofisler açtılar. Bu ofisler o okulların kendi kafalarına göre ihtiyaçlarını hissettiklerine göre seçtikleri okullardaki öğrencileri hemen mülakat yapıyorlar ve ülkelerine götürüyorlar. Bu ne oluyor, bizim insanımızın bin bir meşakkatle oğlunun yüksek öğrenim görmesi için çırpınan annenin maaşının büyük bir kısmını oğluna göndermek zorunda kalan babanın verdiği paralarla okuyan bu çocuklar bize hiçbir katkı sağlamadan çeşitli sebeplerle tercihlerle başka ülkelerin kalkınması için oralara gidiyorlar. İngiltere sadece bu öğrenci transferinden değil kendi dilini kendi yurdunda öğretmek için ayrıca para topluyor. İngiltere’nin yıllık gelirinin yaklaşık 30 milyar paund olduğu söyleniyor. Sırf bundan kendi dilini öğretmek için aldığı paralar. Başta ABD olmak üzere Kanada, Avusturalya, Almanya ve Hollanda bizim çocuklarımızı alıp götürüyor. Bizim buna engel olmamız lazım. Göç konusunu geçen haftaki yüksek istişare kurulu toplantısında sayın Cumhurbaşkanımıza da arz ettim. O konuda alınması gereken tedbirleri devlet olarak hepimizin almak zorunda olduğunu hissetmemiz lazım. Bizim bu çocuklar bu topraklara hizmet etmeliler” dedi.



"Suriye parçalandı ve 200 yıllık sıcak denizlere inme hayali bir altın tepsi içerisinde Rusya’ya sunuldu"


Konuşmasında dış siyasetten bahseden Toptan, Rusya ve ABD’yi eleştirerek ”Bana anlatabilir mi kimse ? Kırım’ı ilhak ediyor Rusya, Amerika’nın sesi çıkmıyor. Afganistan’ı Rusya işgal ediyor sonra Amerikalılar’a bırakıyor çekip gidiyor. Ukrayna’yı Rusya dizayn ediyor, Amerika’nın sesi çıkmıyor. Körfez savaşında, Irak savaşında Rusya’nın tepkisini gördünüz mü? Şimdi Suriye semalarında vızır vızır uçuyor orada bir Rus uçağı gördünüz mü? O koca dev donanma geldi Körfez’e de oradan iki tane top attı siz onu gördünüz mü? Yok. Obama bizim dostumuz idi. Türk ordusu niye Suriye’ye girmiyor diye şaşıyorum diyor böyle bir açıklaması var. Çünkü bizi oraya sokup Kürt gruplarla PYD ve PKK ile oralarda çatışma oluşturmak ve Suriye’de bir istikrarsızlık oluşturmak hesapları vardı. Türkiye iyi niyetle Suriye’de demokrasinin yerleşmesi, pekişmesi oradaki insan hakları ihlallerinin azaltılması niyetiyle o girişime destek oldu. Ama geldiğimiz noktada Suriye parçalandı ve Rusya’nın 200 yıllık hayali sıcak denizlere inme imkânı bir altın tepsi içerisinde Rusya’ya sunuldu. Amerika’nın buna bir itirazı yok mu? Yok niçin olsun ki. Amerika’da petrolün olduğu yerleri aldı. Daha önemlisi orada kurmayı düşündüğü bir devlet ile İsrail’i güvenceye aldı” diye konuştu.



"Türkiye acele ederek çabuk adım atmasaydı Libya’da bana göre itilaf şimdi bitmişti"


Türkiye’nin Libya politikasına değinen Toptan, “İş burada bitmiyor. Kuzey Afrika’da başta Libya olmak üzere istikrarsızlıklar oluşturuldu. Türkiye acele ederek çabuk adım atmasaydı Libya’da bana göre itilaf şimdi bitmişti. Ama Türkiye belki de 200 yıllık önemli bir karar vererek Libya’da hakkının olduğunu ilan etti. Belki önümüzdeki süreçte Amerika Türkiye’den istediğini bulamayacak ama Suriye’de kurduracağı bir devletle Irak’ta desteklediği bir başka devletle Türkiye’yi güneyden kuzeye doğru sıkıştırmaya çalışacaktır. Hedefte mutlaka Türkiye’nin bölünmesi var onu bilmemiz lazım. Ama Türkiye şimdiye kadar buna fırsat vermedi. Bundan sonrada vermez. Ama Türkiye gücünü, konumunu iyi kullanmalı. Bana sorarsanız eleştirilecek pek çok yön var ama temel olarak takip ettiği politika böyle bir oyunu engellemede başarılı bir noktaya gelmiştir. Ama burada sorun biter mi? Bitmez. Amerika bir taraftar Ortadoğu’daki, Kuzey Afrika’daki petrollerle ilgilenirken öteki taraftan petrol ve doğalgaz dağıtımının da kendi kontrolünde olmasını istiyor. O nedenle Orta Asya önemli. Orta Asya’daki egemenliği Çin’e bırakırsan Çin’in batılara kadar gelip bütün Avrupa’yı etkisi altına almasından korkuyorlar. Onun için Çin’in bir yerde durdurulması lazım mutlaka. Bana göre bundan sonra Amerika, İran ve Pakistan’la uğraşacaktır. Bu kadar büyük bir coğrafyayı tek devlet olarak yönetmek ve istediği gibi dizayn etmek kolay değil. Bence Amerika dönecek Ortadoğu’daki imkânları, Kuzey Afrika’daki imkânları, Akdeniz’deki imkânları bir kısmını Rusya, Türkiye ve Fransa’ya verecektir” ifadelerini kullandı.



"Bor madeni Türkiye’yi uçuracak"


Dünyada petrolün giderek azaldığını ve Bor madeninin bu anlamda daha çok önem arz ettiğini kaydeden Toptan, “Petrolün önemi giderek azalıyor, doğalgazın önemi giderek azalıyor. İki tane önemli madde önümüze çıkacaktır. Bunlardan biri sudur. Biliyorsunuz Türkiye su zengini değil ancak çok şükür fakir bir ülke de değil. Türkiye bir alanda rakipsizdir. O da bordur. Bor madeni en çok Türkiye’de çıkmaktadır. Petrolün, doğalgazın yerine borun geçeceği günler bana göre çok uzak değildir. Amerika borun çıkarılmasını ve kullanımını da Ortadoğu’daki petrol zengini ülkelerde yaptığı gibi o yer sahipleriyle ortaklaşa işletmek planlarını yapıyor olabilir diye düşünüyorum. Yani Türkiye’nin önünde belki elini hemen uzatacağı mesafede değil ama düşünebileceği hayal edebileceği değil düşünebileceği bir mesafede büyük bir zenginlik vardır” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Türk Eğitim-Sen üyesi eğitim çalışanları, kendilerine yönelik şiddete karşı protesto gerçekleştirdi Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Türk Eğitim-Sen) üyesi eğitim çalışanları, kendilerine yönelik şiddet olaylarına karşı protesto gerçekleştirerek, şiddetin önlenmesi için yasal düzenlemenin yer almadığı bir Öğretmenlik Meslek Kanunu hiçbir surette kabul etmeyeceklerini ifade etti. Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası üyesi eğitim çalışanları, İstanbul’da özel bir lisenin müdürü İbrahim Oktugan’ın, okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu yabancı uyruklu bir öğrencinin silahlı saldırısıyla öldürülmesini protesto etmek için Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya geldi. Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Haydar Urfalı, yaptığı açıklamada Oktugan’a Allah’tan rahmet, ailesine ve eğitim çalışanlarına başsağlığı dileyerek, "Okullarımızda öğretmene şiddet, mobbing, taciz, itibarsızlaştırma vakaları, ciddi önlemlerin, yasal düzenlemelerin ve esaslı politikaların hayata geçirilmemesi nedeniyle maalesef hat safhaya ulaşmıştır" dedi. "Okullarımızın tamamında kamera bulundurulması hayati bir zorunluluktur" "Çoğu okulumuzda güvenlik görevlisinin bulunmaması, güvenliğin sadece nöbetçi öğretmenler eliyle sağlanmaya çalışılması, kamera sisteminin olmaması, şiddet olaylarına zemin hazırlamaktadır" diye konuşan Urfalı, şunları aktardı: "Oysa her okulumuza güvenlik görevlisi alımı yapılması ve okullarımızın tamamında kamera bulundurulması hayati bir zorunluluktur. Millî Eğitim Bakanlığının bu konuda okullara bütçe tahsis etmesi, fedakarlıktan kaçınmaması çok önemlidir. Öte yandan Türk Eğitim-Sen olarak eğitimde şiddetin önlenmesi, etkili ve yaydırıcı tedbirler geliştirilmesi, eğitim çalışanlarının güvenli bir ortamda çalışmasını yasal koruma altına alınması amacıyla hem 2019 hem de 2023 yıllarında 2 kez kanun teklifi hazırlayarak milletvekilleri aracılığıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine ilettik. Kanun tekliflerimizde özellikle eğitim çalışanlarına yönelik şiddete asla hoşgörü gösterilmeyeceği, aksine şiddet suçlarının mutlaka cezalandırılacağı düşüncesinin yerleştirilmesi ve kamu sağlığını bozduğu için de ayrıca cezalandırılacağı düşüncesinin oluşturulmasının hükme bağlanmasını istedik." "Teklifimizin yasalaşması en büyük beklentimizdir" Özel eğitim kurumlarında çalışan eğitim çalışanlarının da görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılması gerektiğine işaret eden Urfalı, "Cezaların artırılması ve şikâyete bağlı kalmaksızın fail hattında kamu davası açılmasını talep ettik. Bu noktada tüm siyasi partilerimizin birlik içinde bu teklife destek vermesi ve teklifimizin yasalaşması en büyük beklentimizdir" dedi. Öğretmenlik Meslek Kanununda eğitim çalışanlarına yönelik şiddet ile ilgili bir yasal düzenlemenin yer alması için de büyük mücadele verdiklerini belirten Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Urfalı, eğitimde şiddetin önlenmesi için yasal düzenlemenin yer almadığı bir Öğretmenlik Meslek Kanunu hiçbir surette kabul etmeyeceklerini ifade etti. Basın açıklamasının ardından Türk Eğitim-Sen üyesi eğitim çalışanları, slogan atarak alandan ayrıldı.
Balıkesir Tayfun Canlı Altıeylül Belediyesi Başkan Yardımcısı oldu Edremit Belediyesi’nin başarılı Başkan Yardımcısı Tayfun Canlı Balıkesir’in en büyük ilçesi Altıeylül Belediyesine Koordinatör Başkan Yardımcısı oldu. Edremit’in tanıtımında ve devlet - siyaset - iktidar üçgeninde etkili diyaloglar kurarak ilçeye önemli katkılar sunan Başkan Yardımcısı Tayfun Canlı, sürpriz bir tercihle Altıeylül Belediyesi Başkanı Hakan Şehirli’nin yardımcısı oldu. Edremit’le gönül bağım kopmayacak Tayfun Canlı yaptığı açıklamada; ‘’Bir yanım Edremit’te kaldı. Edremit gibi büyük bir şehirde çok önemli deneyimler kazandım.’ diyerek, şöyle devam etti: ‘’Şimdi memleketim Balıkesir’de yeni bir sayfa açıyorum. Edremit’ten sonra Altıeylül’de hizmet etme imkanı bulmuş olacağım. Bizler yerel yöneticiler olarak bilgi ve tecrübemize nerede ihtiyaç varsa orada olmak durumundayız. Kuva-yi Milliye’nin temellerinin atıldığı Cumhuriyet kentimiz Edremit’te güzel hatıralar ve sağlam dostluklar biriktirdim. Bir yanım daima Edremit için çalışacak ve gönül bağımı asla koparmayacağım ” Başkanlara teşekkür etti Tayfun Canlı, birlikte çalıştığı Başkanlara da tek tek teşekkür etti! “Edremit’te birlikte çalıştığım Belediye Başkanlarım Kamil Saka’ya, Selman Hasan Arslan’a ve Edremit’te yeni dönemde kendisiyle birlikte çalışmam için ısrarcı olarak şahsımı onurlandıran Edremit Belediye Başkanımız Mehmet Ertaş’a teşekkür ederim. Yeni dönemde Altıeylül’de birlikte çalışacağımız, uzun yıllardır tanıdığım ve birlikte mücadele vermekten onur duyduğum değerli dostum ve ağabeyim Belediye Başkanım Hakan Şehirli ile mesai arkadaşlığı da beni mutlu edecek. Hakan Başkanımı kıramazdım. Balıkesir’in tamamına hizmete ve desteğe geldim.”
İzmir İzmir’de Skal Uluslararası Dünya Kongresi’nin tanıtım toplantısı yapıldı Turizm profesyonellerinin katılımıyla 16-21 Ekim’de İzmir’in ev sahipliğinde düzenlenecek Skal Uluslararası Dünya Kongresi’nin tanıtım toplantısı İZTO’da gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan İzmir Valisi Süleyman Elban, “Bizimle turizme başlamış ya da bizden sonra başlamış birçok şehir bizden daha fazla yol almış ama maalesef biz bu geldiğimiz istasyonda beklemeye devam ediyoruz, kabuğumuzu bir türlü kıramadık” dedi. “Turizmde bir noktaya gelip, o noktada bekliyoruz” 16-21 Ekim’de, turizm profesyonellerinin katılımıyla İzmir’in ev sahipliğinde düzenlenecek Skal Uluslararası Dünya Kongresi’nin tanıtım toplantısı, İzmir Ticaret Odası’nda (İZTO) gerçekleştirildi. Toplantıda, İzmir’in turizm potansiyelini anlatmaya gerek olmadığının altını çizere konuşmasına başlayan İzmir Valisi Süleyman Elban, “Biz şehir olarak turizmde bir noktaya gelip, o noktada bekliyoruz. Bizimle turizme başlamış ya da bizden sonra başlamış birçok şehir bizden daha fazla yol almış ama maalesef biz bu geldiğimiz istasyonda beklemeye devam ediyoruz, kabuğumuzu bir türlü kıramadık. Ancak şimdi bununla ilgili şehrimizde turizmle ilgili ciddi bir sıçrama yapmayla ilgili belli şartlar var. Bir kere şehrin bütün bileşenleri bu konuda hemfikir ve tüm sektöre de destek verme konusunda niyetini, fikrini ve tavrını net bir şekilde ortaya koydu. Bu önemli bir durum, tespit. İkincisi de son günlerin güncel tabiriyle ben bu kongreyi play-off maçına benzetiyorum. Eğer biz bu play-off’ta kazanırsak, başarı sağlarsak üst lige çıkacağız” dedi. Kentin turizm potansiyelinin yüzde 30 artması halinde İzmir’in bir üst lige çıkacağına vurgu yapan Elban, "Nasıl 2 hafta önce Göztepe’mizin çıkması konusunda hepimiz şehir olarak el birliği, yürek birliği yaptıysak ekim ayındaki kongrede de aynı şekilde o final maçında el birliği, gönül birliği yapmamız gerektiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Toplantıya katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay da düzenlenecek kongrenin İzmir için öneminin farkında olduklarını ve İzmir’in hak ettiği yerde olmasını istediklerini kaydetti. Tugay, kentin tarım ve ticaretin yanında turizm konusunda da sıçrama yaşaması gerektiğinin vurgusunu yaptı. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise toplantıdaki konuşmasında şu sözlere yer verdi: "Uluslararası bir turizm organizasyonunun dünya kongresini kentimizde düzenlemek büyük bir sorumluluğu da beraberinde getiriyor. Kongre kapsamında kentimize gelecek ziyaretçileri İzmir’den çok güzel hâtıralarla ve memnun ayrılmasının hepimizin çok önemli bir görevi olduğunu düşünüyorum.” Törene; İzmir İl Kültür Turizm Müdür Vekili Fahrettin Kerem Çevik, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, İzmir Skal Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Güner Güney ve turizm temsilcileri katıldı.