EKONOMİ - 02 Eylül 2025 Salı 09:10

Ormanların arasında bin 500 metrelik rakımda Yaban Mersini bahçesi kurdu

A
A
A
Ormanların arasında bin 500 metrelik rakımda Yaban Mersini bahçesi kurdu

Trabzon’un Maçka ilçesinde yaşayan emekli öğretmen Necmettin Şahinler, geleneksel tarımın dışında alternatif bir üretim modeli olan yaban mersini meyvesini dağ başındaki bahçesinde kurarak bölgeye örnek oluyor. Yörede "Ligarba" adıyla bilinen yaban mersinini bin 500 metre rakımlı arazisinde yetiştiren Şahinler, en büyük sıkıntısının bahçesine dadanan ayılar olduğunu söylüyor.


Doğal olarak yetişen yaban mersini (Ligarba), artık profesyonel bir tarım ürünü olarak değerlendirilirken Trabzon’un Maçka ilçesi Ormanüstü Mahallesi Taşoluğu mevkiinde yaban mersini bahçesi kuran Şahinler, bu meyvenin bölgeye değer katacağına inanarak kolları sıvadı.



"Katma değeri yüksek bir ürün aradım"


Emekli olduktan sonra yaban mersini meyvesini bir 500 rakımlı bahçesinde kurduğunu belirten Şahinler, "Buranın rakımı yaklaşık bin 500 metre. Eskiden bu bölgede hayvancılık ve yaylacılık yaygındı, ama artık bunlar neredeyse tamamen yok oldu. Ben de düşündüm: Geleneksel tarımın dışında, katma değeri yüksek bir ürün yetiştirebilir miyim? Emekli olduktan sonra bu iş benim uğraş alanım oldu. İlk etapta 200 fidan diktim. Arazide herhangi bir işlem yapmadan, çayır içine doğrudan ektim. O dönem çalıştığım için yeterince ilgilenemedim ama emekli olunca geliştirmeye başladım. Gıda mühendisi olan oğlum da bu süreçte bana çok yardımcı oldu. Onun desteğiyle devlet destekli bir proje hazırladık. Proje kapsamında 2 bin fidan aldık, bunların bin 700’ünü diktik. Ancak fidanların bir kısmı kalitesizdi, gelişemediler. Her yıl yaklaşık 200-250 fidan takviyesi yaparak şu anda bin 750 fidana ulaştık" dedi.



Yüksek rakımlı yerde farklı oluyor


Yüksek rakımlı yerde yaban mersini aromasının daha yoğun olduğunu kaydeden Şahinler, "Sahil kesimlerine göre yüksek rakımda aroması daha yoğun ve kaliteli oluyor. Biz tamamen organik üretim yapıyoruz, suni gübre hiç kullanmıyoruz. Damlama sulama sistemimiz de var. Çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. Henüz üretimimiz sınırlı, elimizde talebi karşılayacak kadar ürün yok. Bu yıl tahminen 600 kilo civarında ürün almayı bekliyoruz. Geçen yıl 300-350 kilo ürün elde etmiştik, bu yıl don olayı verimi biraz düşürdü. Bu işe başlamak isteyen herkese yardımcı olmak istiyorum. Dikimden projeye kadar edindiğim tecrübeleri paylaşmak, insanlara yol göstermek istiyorum. Çevremdeki bazı kişilere fidan verdim, onlar da diktiler. Yaban mersininin yaygınlaşması için uğraşıyorum" ifadelerini kullandı.



Bir çok hastalığa iyi geliyor


Yaban mersinin bir çok hastalığa iyi geldiğini ifade eden Şahinler, "Özellikle bağırsak ve göz hastalıklarına iyi geldiği biliniyor. Kaliteli bir ürün; ilaç sanayiinde ve pastacılıkta çokça kullanılıyor. Toprakla uğraşmak kadar dinlendirici ve keyif verici bir şey yok. 26 yıl öğretmenlik yaptım, öğrenciler yetiştirdim. Şimdi de doğayla iç içe bin 750 ’öğrencim’ var" dedi.



En büyük tehdit: Ayılar


Yaban mersininin en büyük düşmanı ayılar olduğunu kaydeden Şahinler, "Yaban mersininin en büyük düşmanı ayılar. Burası onların doğal yaşam alanı olduğu için bölgede çok sayıda ayı var. Bu nedenle çit sistemi kurduk. Elektrik olmadığı için güneş enerjisi kullanıyoruz, bu da işi biraz daha zorlaştırıyor. Ayıları sık sık görüyoruz, eğer onlara zarar vermezseniz onlar da size dokunmaz. Ama bahçeye girdiklerinde dalları kırarak büyük zarar veriyorlar. Kuşlar da meyvelere zarar veriyor" şeklinde konuştu.



Bu yıl ilk ürünler toplanacak


Oğlu Önder Şahinler ise bu yıl ilk ürünü alacaklarını belirterek "Babam burada çiftçilik yapıyor, ben ise uluslararası bir şirkette yönetici olarak çalışıyorum. Bu iş, babamın sosyal sorumluluk projesi diyebiliriz. Bölgeye değer katabilecek alternatif ürünlerin ne olabileceğini araştırırken ortaya çıktı. Deneme bahçesi olarak başladık, şimdi gelişiyor. Yaklaşık beş yıldır bu işle uğraşıyoruz. İnsanlara da örnek olmaya çalışıyoruz. Bu yıl ilk kez ciddi anlamda ürün alacağız. Bu ürünler, yaptığımız işin bir göstergesi olacak. Umarım bölgedeki insanlar da örnek alır ve yeni bahçeler kurarlar" dedi.


"Karadeniz çok verimli bir bölge" diyen Şahinler "4,5 yıl İsviçre’de yaşadım, orada meyveciliğin ne kadar profesyonel yapıldığını gördüm. Burada daha gidecek çok yolumuz var. Ama aynı zamanda büyük bir potansiyelimiz ve kazanç imkânımız da var. Atıl durumdaki arazileri değerlendirmemiz, bu coğrafyaya uygun ürünler seçmemiz gerekiyor. Ürün seçimi çok önemli. Yaban mersini, bu bölgeye en uygun ve avantajlı ürünlerden biri. Zaten burada doğal olarak yetişen, halk arasında Ligarba olarak bilinen bir bitki. Devletin de destek verdiği bir ürün. Alt yapısı tamamlandıktan sonra çok büyük bir zahmeti de yok" şeklinde konuştu.



Ormanların arasında bin 500 metrelik rakımda Yaban Mersini bahçesi kurdu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.