ÇEVRE - 12 Kasım 2025 Çarşamba 09:49

Dağ keçileri sonbahara renk kattı: Tunceli’de görsel şölen

A
A
A
Dağ keçileri sonbahara renk kattı: Tunceli’de görsel şölen

Koruma altındaki dağ keçileri, Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde sürüler halinde dolaşarak vatandaşların ilgisini çekiyor. Sararan yapraklar arasında özgürce gezen keçiler, hem ilçe halkının sevgisiyle korunuyor hem de ziyaretçilere görsel şölen sunuyor.


Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde nesli koruma altında olan dağ keçileri, ilçe merkezinde sürüler halinde görülüyor. Neredeyse her sokak başında karşılaşma ihtimalinin bulunduğu keçiler, zaman zaman evlerin önüne kadar geliyor, hatta trafikte bile kendilerini gösteriyor. İnsanlardan kaçmayan ve adeta evcil bir misafir gibi davranan dağ keçileri, tarih ve doğanın iç içe olduğu Çemişgezek’in simgeleri arasında yer alıyor. Özellikle Tağar Çayı Vadisi’nde, sararan sonbahar yaprakları arasında özgürce dolaşan dağ keçileri, kartpostallık görüntüler oluşturuyor. İlçeyi ziyaret edenler bu doğal manzarayı ilgiyle izlerken, ilçe halkı da keçilere büyük bir sevgi ve özenle yaklaşıyor.


Elazığ’dan ailesiyle dağ keçilerini görmek için gelen 11 yaşındaki Seyit Han Akkılıç, "Keçileri görmek çok güzel bir şey. Görünce çok mutlu oldum ve heyecan duydum. Dağ keçileri ile aramızda yarım metre bile mesafe yok. Onları görünce çok heyecanlandım. Doğanın bu gibi güzellikleri beni çok heyecanlandırıyor ve mutlu ediyor. 11 yaşıma girince bende bir fotoğraf tutkusu oluşmaya başladı. Geyikleri yakından görmek, hayvanları yakından görmek, doğayı yakından görmek beni mutlu etti. Herkesin görmesi gereken bir şey bu aslında. Elazığ’dan Çemişgezek ilçesine geldim. Dağ keçilerini bu kadar yakından göreceğimi tahmin etmemiştim. Doğanın bu gibi güzelliklerini herkesin görmesi lazım ve korunması lazım" dedi.


Yöre sakinlerinden Abdulkadir Aladağ ise "Dağ keçileri Çemişgezek’te çok fazla bulunmakta. Hatta o kadar çoklar ki ana yolda bile görmek mümkün. Buraya gelip insanlar bazen dağ keçilerini görmek için ziyaret bile ediyorlar. Tabii sonbahar mevsimindeyiz. Sonbaharın yaprakları arasında dağ keçilerini görüyoruz. Dağ keçileri sonbahara renk katıyor. Sonbaharda dağ keçilerine renk atıyor. Bu da Çemişgezek’in güzelliklerinden bir tanesi. Dağ keçileri çoğunlukla Tağar Vadisi’nde bulunuyor. Tabii insanlardan da kaçmıyorlar ve gruplar halinde dolaşıyorlar. Dağ keçilerini görmek için çok uzaklara gitmeye gerek yok. Hemen ilçe merkezine gelip burada dağ keçilerini görebilirsiniz. Tağar Vadisi’nde hatta bazen bir adım kadar uzağınızda dağ keçilerini görebiliyorsunuz" şeklinde konuştu.



Dağ keçileri sonbahara renk kattı: Tunceli’de görsel şölen

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Güllü’nün kızı annesi öldürme suçlamasıyla tutuklandı Yalova’daki evinin terasının penceresinden düşen Güllü’nün ölümüyle ilgili soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan sanatçının kızı Tuğyan Ülkem kasten öldürme suçlamasıyla tutuklandı. Sultan Nur Ulu’ya ise ev hapsi verildi.26 Eylül 2025 tarihinde Yalova’nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi üzerindeki apartmanın 5’inci katındaki kapalı terasta ünlü şarkıcı Güllü (52), kızı ve arkadaşıyla eğlendiği sırada pencereden düşerek hayatını kaybetmişti. Güllü’nün ölümüyle ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde, fiziki ve teknik takibe alınan ve olay sırasında evde bulunan Tuğyan Ülkem Gülter, arkadaşı Sultan Nur Ulu ile 2 kişi iddiaya göre, valizlerini hazırlayıp yurtdışına kaçmak için hazırlanırken İstanbul’da gözaltına alındı. Soruşturma çerçevesinde ayrıca Sultan Nur Ulu’nun babası ise Kocaeli’nin Gebze ilçesinde gözaltına alınmıştı.Kasten öldürme suçu şüphesiyle gözaltına alınan Tuğyan Ülkem Gülter tutuklanma, arkadaşı Sultan Nur Uluysa adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edilirken diğer 3 şüpheli ise serbest bırakıldı. Mahkeme Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter’i tasarlanarak kasten öldürme suçundan tutukladı. Sultan Nur Ulu ise ev hapsi verildi.Arkadaşı cinayeti itiraf ettiÖte yandan Sultan Nur Ulu, verdiği ifadede Tuğyan Gülter’in annesini öldürdüğünü itiraf etti. Ulu’nun ifadesinde, "Güllü abla yüz cama dönük haldeydi. O esnada dizlerinden az yukarı kısmına sarılarak itti" dedi.
Hatay Sorunları son bulsun diye başladığı alkol 5 yılda hayatını karattı, şimdiyse gençlerden tek isteği alkol tüketmemeleri Hatay’da sorunları son bulsun diye alkole başlayan ve 5 yılda tükettiği alkol nedeniyle bağımlı olan Emrah Köygülü, annesi Semire Köygülü’yle birlikte tedavi olup iyileşmek istiyor. Alkol tüketerek hayatını karartan Köygülü, gençlere alkol kullanmamalarını tavsiye ediyor. Asrın felaketinden önce 40 yaşındaki Emrah Köygülü ile 70 yaşındaki annesi Semire Köygülü, Antakya ilçesi Bağrıyanık Mahallesi’nde ikamet ediyordu. Deprem sonrası annesiyle birlikte geçici şekilde yaşamını sürdüren Emrah Köygülü’nün hayatını karartan 5 yıl önce başladığı alkol oldu. Sorunlarını unutmak için alkole başlayan ve zamanla bağımlı hale gelen Köygülü, ‘Günde ne kadar elime alkol geçerse kullanıyorum’ diyerek bağımlılık seviyesini dile getirdi. Alkolle birlikte psikolojik olarak da zor günler geçiren Köygülü, tedavi olarak yeniden yaşama tutunmak için destek bekliyor. Alkol tüketmenin verdiği zararların hepsini yaşadığını ifade eden Köygülü, alkolün hiçbir faydası olmadığını ve bu yüzden gençlerin kesinlikle alkol tüketmemeleri gerektiğini söyledi. "Alkolün hiçbir faydası yok ve gençlerin alkol kullanmamalarını tavsiye ederim" Yetkililerden alkol bağımlılığından kurtulmak için destek bekleyen Emrah Köygülü, "Depremden önce Bağrıyanık Mahallesi’nde oturuyordum. Ben 40 yaşındayım annemde 70 yaşında, ikimizinde psikolojik sorunları var. Bir işte çalışmıyorum. Ablam İsviçre’de yaşıyor. O bize para gönderiyor. Bizim psikolojik sıkıntılarımız var ve onları atlatmak istiyoruz. İçimdeki sıkıntılar anlatılamayacak kadar var. Köprübaşında bir kafede yarı zamanlı çalışıyordum. Benim 5 yıl önce başlayan alkol bağımlılığım var. 5 yıldır yüksek derece alkol kullanmaya başladım. Günde ne kadar elime alkol geçerse kullanıyorum. Alkol kullandığımda: sabah uyandığımda ağız kuruluğu, sinüzit ve psikolojik sıkıntılara neden oluyor. Psikolojik sorunlarımı götürecek diye içmiştim. Alkol önce bir zevkle başladı ama şimdi zevk vermiyor, su gibi ihtiyaca döndü. Alkolün gerçekten zararlarını tattım. Alkol kullanmasaydım yine bu duruma düşerdim. Bende tembellik var, azim yok. Aileden gelen zayıflığım var. Alkol alacak parayı: annemden, yurtdışındaki ablamdan ve eş dosttan alıyorum. Günde 2 ila 3 şişe kullanıyorum. Annem ve benim psikolojik sorunlarımızı çözülmesini istiyoruz. Yetkililerin yardımıyla alkol bağımlılığından kurtulmak ve tedavi olmak istiyorum. Güzel bir yaşam ve sıkıntılardan kurtulmak istiyorum. Gençlerin alkol kullanmamalarını tavsiye ederim. Alkolün hiçbir faydası yok. Yetkililerimizden bu konuda yardımcı olmalarını bekliyorum" ifadelerini kullandı.
Kars Kars’tan Küba’ya uzanan aşk hikayesi: Kübalı gelinler Kars’a renk kattı Karslı 2 kardeşin, dünyanın öbür ucundan, Küba’dan kendilerine hayat arkadaşı getirmesi Kars’ta büyük bir sevinç ve merak uyandırdı. Yöresel kültürlerin harmanlandığı bu sıra dışı evlilikler, Kars’ın çok kültürlü yapısına yepyeni ve sıcak bir hava kattı. Kars’ın Akyaka ilçesinden olan Soner ve Caner Budak kardeşler, çalışmak için gittikleri Küba’da hayatlarının aşkını buldu. Küba’nın sıcakkanlı insanları ve canlı kültürüyle tanışan Karslı gençler, gönüllerini Kübalı Daniela Elena Calzada Pedraja ve Daymara Ricardo Lpez’e kaptırdı. Ailelerini ikna etme süreci ve kültür farklılıklarına rağmen, aşklarının gücü sınırları aşmalarını sağladı. Karslı kardeşler, Kübalı sevgililerinin ailelerini de ikna ederek evlenme kararı aldılar. Gençler ailelerinin de desteğiyle Kars’ta görkemli bir düğün yaparak evlendiler. Gençlerinin düğündeki danslarına sevenleri de alkışlar destek verdi. Küba’ya gittiklerinde böyle bir düşüncesi olmadığını ifade eden Caner Budak, "Küba’ya gittiğimizde böyle bir düşüncemiz aslında yoktu. Yaşım itibariyle ailem bana sürekli evlen evlen diye baskı da yapıyordu. Eşimle de tanışınca aradığım kişiyi bulmuş oldum aslında, bu kararı öyle vermiş oldum. Ruh eşimi bulmuş oldum. İlk olarak anneme söyledim. Babamın da sonra haberi oldu. Babam zaten olaya çok sıcak baktı. Çok mutlu oldular" dedi. Mayıs ayında iş için Küba’ya gittiği belirten Soner Budak, "İş için Mayıs ayında Küba’ya gittik. Oradan iş teklifi geldi bize, biz de bu teklifi değerlendirdik. Küba’da 1 hafta sonra eşimle tanıştım. Kahve içmeye 1 kafeye girdik. O gün orada tanıştım. Devamında annesiyle tanıştım. Annesi çok sıcakkanlı birisiydi. Beni aralarında görmekten mutluluk duyduklarını söylediler. Süreç bu şekilde ilerledi ve biz de kendi ailelerimizle bunları tanıştırdık. Her şey güzel geçti. Biz de bunu evliliğe taşıdık" diye konuştu. "Küba sıcağı Kars kışına karıştı" Öte yandan, Küba’nın tropikal ikliminden gelerek Kars’ın meşhur çetin kış şartlarına uyum sağlamaya çalışan genç gelinler, şimdiden Karslıların gönlünü fethetti. Küba’nın neşeli müziklerini ve danslarını Kars’a taşıyan gelinler, kısa sürede yöre halkının sevgilisi oldu. Özellikle komşular ve akrabalar, yeni gelinlere Kars mutfağını ve geleneklerini öğretmek için adeta yarışıyor. "Kültürler arası köprü" Bu evlilikler, sadece 2 insanı değil, 2 farklı kültürü de bir araya getirdi. Kars’ın meşhur kaz eti, hangel ve kaşarı, Küba’nın egzotik meyveleri ve romu ile aynı sofrada buluştu. Karslılar, Kübalı gelinlerin enerjisine hayran kalırken, gelinler de Kars’ın doğal güzellikleri ve misafirperverliğinden çok etkilendiklerini dile getiriyorlar. Karslı 2 kardeşin Küba’dan getirdiği gelinler, Kars’ın neşesi oldu ve bölgeye adeta bir ’aşk rüzgarı’ estirdi. Mutlu çiftlerin bundan sonraki hayatlarının Kars’ta geçeceği ve yöreye daha çok renk katacağı şimdiden belli oldu.