Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kürşad Arat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrıları sonucu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının başlattığı ‘Çalışma Hayatında Milli Seferberlik’ Programı kapsamında Uşak’ta bir dizi ziyarette bulundu.
Beraberindeki heyet ile Uşak Karma Organize Sanayi Bölgesindeki bir fabrikada incelemelerde bulunan Arat, Şubat ayı başında açıklanan istihdama teşvik paketi hakkında bilgiler verdi, teşvikin işsizliği tek rakamlı sayılara indireceğini iddia eden Arat Türkiye’deki göçmenlerin işsizliğe olumsuz bir katkısı olmadığını, hele Uşak’ta bundan hiç söz edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanın başlattığı milli seferberlik kapsamında 6 Ocak’tan itibaren Türkiye’nin 81 ilini ziyaret ettiklerini vurgulayan Arat; " Bu ziyaretler kapsamında 81 ilin tamamına ilişkin ziyaretlerimiz tamamlanmış ikinci tur ziyaretlere başlanılmıştır. Bu kapsamda da dün Kütahya’da temaslarda bulunduktan sonra bugün de Uşak’a geldik Uşak’ta İŞKUR ve SGK müdürlerimizle bir değerlendirme yaptık, oradan vilayet geçtik, burada sayın vali ile istihdam seferberliği hakkındaki değerlendirmelerimizi yaptıktan sonra da organize sanayide işyeri ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. Bu seferberlik kapsamındaki ziyaretlerin temel amacı işyerlerimizi ziyaret ederek paydaşlarımızı işverenlerimizi ziyaret ederek birinci ağızdan hem istihdam seferberliğini anlatmak hem de bu süreçte karşı karşıya kanılan sorunlarla konusunda bilgi sahibi olmak. " dedi.
İşsizlik oranlarının son aylarda artış kaydetmesi üzerine Ocak ayından itibaren milli seferberlik başlatıldığını hatırlatan Arat konuşmasının devamında şunları söyledi; "Şubat ayı başında itibaren ise istihdama teşvik verecek bir paket açıklanmış bulunmaktadır. Bu kapsamda 1 milyon 500 bin yeni istihdama katılacak kişiye bir destek vermeyi taahhüt etmiştir. Bu destele bir asgari ücretli çalışanın işverene maliyetinin 2 bin 177 lira olduğunu düşünürsek bunun 773 lirasını devletin üstlenmesi söz konusudur, bu 773 liranın dağılımına bakacak olursak bu da işçi işveren sigorta primleri, işsizlik sigorta primleri ve devlete ödenmiş bulunan vergileri içermektedir. Yani Aralık’ta çalıştırdığı istihdam ettiği işçi sayısının üzerine eklediği bir kişi için maliyetin 773 lirasını devlet üstlenmiş olacaktır.2017 yılı Aralık ayına kadar geçerli olacak bir teşviktir. Önemli bir teşvik olduğunu düşünüyoruz, istihdam piyasasını hareketlendirmesini ve işsizlik oranlarını kademeli olarak aşağıya çekmesini bekliyoruz.
Bunun haricinde gene İŞKUR’un aktif işgücü programlarından olan işbaşı eğitim programları kapsamında da bir 500 binlik bir rakam tespit edilmiştir. Bu da geçen senelerle karşılaştırdığımızda yüksek bir rakamdır. Bu kapsamda da bu kişilere 3’er aylık işbaşı eğitim programları başlatılması söz konusu olacaktır. İki rakamı birlikte değerlendirdiğimizde 2 milyona yakın bir kişiyi istihdama sokacak bir teşvikten bahsediyoruz. Bu teşvikin de işsizlik oranlarını en son Aralık 2016 itibariyle yüzde 12.7 rakamına gelmiş olan işsizlik oranını tekrar tek haneli seviyelere düşürmesini öngörüyoruz. İlk rakamlar umut verici, rakamlar istihdama üç dört ay geriden gelmesiyle birlikte bir öncü gösterge olarak değerlendirdiğimiz sigorta giriş çıkış oranlarına baktığımızda net istihdamda artış sağladığını görmekteyiz. Uşak’ta da müdürlerimizin bize verdiği rakamlara göre 3 bin 500’e yakın bir artış söz konusu. "
Uşak ve bu bölgenin diğer bölgelerden farklı olarak Türkiye’den daha düşük bir işsizlik oranına sahip olduğu bilgisini veren Arat;" Buralarda bu teşviklerin olmadığı bir ortamda bile işverenlerin çalışacak işçi bulma konusunda sıkıntı duyduklarını görüyoruz. Türkiye ile kıyasladığımızda yarı yarıya da olsa işsizlik oranı Uşak’ta da bulunmakta, ihtiyaçların ve becerilerin eşleşmesi noktasında bazı sıkıntılar yaşamaktayız ama bu teşvikler konusunda da işverenlerimizi hem bilgilendirme hem de bu süreç içerisinde teşvikleri nasıl şekillendirebiliriz konusunda istişarelerde bulunmak için geliyoruz. Sağ olsunlar bizi burada çok güzel ağırladılar." dedi.
Türkiye’de 3 milyona yakın Suriyeli ve Suriyeli olmayan geçici koruma altındaki vatandaşlar olduğuna değinen Arat konuyla ilgili olarak şunları söyledi; "Türkiye’deki açık kapı politikası çerçevesinde ülkemize gelmelerine insanı nedenlerden dolayı izin verdik. Buraya giren nüfusun yaklaşık yüzde 90’ı da şehirlerimizde yaşıyor. Biz Avrupa’dan daha farklı olarak onları kamplarda yaşamaya mahkum etmeden şehirlere yerleşmelerine izin vermiş durumdayız. Hukuki olarak da onların çalışmalarının önündeki engelleri kaldırdık, yani çalışma izni konusunu bir hukuki dayanağa da bağlamış olduk. Şimdi Suriyeliler meselesini yerel istihdam piyasasına darbe vuruyor şeklinde değerlendirmemek lazım. Kanuni düzenlemeye göre Suriyeli kardeşlerimizin çalışma şartlarının Türklerle aynı olması lazım. Nasıl bir Türk asgari ücretin altında bir maaş alamıyorsa Suriyeli çalıştırıldığında da yine asgari ücretin altında bir maaş almaması lazım. Bu anlamda eğer bir fiyat avantajı, maliyet avantajı yaratıyorsa burada bir kayıt dışılık söz konusudur. Bu zaten gayri kanuni bir durumdur. Bunların tabi istihdam piyasasına entegrasyonun tamamıyla söz konusu olması ne yazık ki mümkün değil, çünkü Avrupa’daki gibi 50 binli 100 binli rakamlardan değil Türkiye’de 3 milyon kişiden bahsediyoruz, aslında gerçekçi olduğumuzda tamamının istihdam piyasasına entegre olması söz konusu değil. Ama düşünüldüğü kadar da istihdam piyasasını olumsuz etkilemediklerini görüyoruz. Kayıt dışı çalışma gibi bazı merdiven altı üretimlerde kullanılması ki bunlar gayri kanunidir olmaması gerekir ama bunu bir şehirde istihdamı olumsuz etkiliyor gibi değerlendirmemiz gerekiyor, Uşak özelinde düşündüğümüzde hiç değerlendirmemiz gerekir. Zaten hali hazırda işverenler çalıştıracak işçi bulamıyoruz diyorlar. Yani ’Çalışmaya hazırım ama iş bulamıyorum Suriyeliler bizden iş aldı’ gibi bir şikayet en azından Uşak özelinde söz konusu olmadığını düşünüyoruz."
