EĞİTİM - 04 Kasım 2025 Salı 21:36

Uşak Üniversitesi’nde Akademik Yükselme ve Cübbe Giyme Töreni gerçekleşti

A
A
A
Uşak Üniversitesi’nde Akademik Yükselme ve Cübbe Giyme Töreni gerçekleşti

Uşak Üniversitesi 2025-2026 Akademik Yükselme ve Cübbe Giyme Töreni, 4 Kasım 2025 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Törene Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Savaş, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Kenan Taş, Prof. Dr. Lütfi Özav ve Prof. Dr. Osman Birgin, Genel Sekreter Bülent Şahin, fakülte dekanları, enstitü ve yüksekokul müdürleri, akademik ve idari personel katıldı.


Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş’ın konuşmasıyla başladı. Prof. Dr. Savaş, akademik yükselmenin yalnızca bir unvan değişikliği değil, yılların emeğini, azmini ve kararlılığını temsil ettiğini belirterek, "Bugün cübbelerini giyen her bir hocamız, bilimin ışığını hem öğrencilerine hem de topluma taşımaktadır. Hepiniz Uşak Üniversitesinin bilgi üreten, sorgulayan ve geleceğe yön veren vizyonunun birer temsilcilerisiniz." dedi.


Rektör Savaş, 2018 yılından bu yana Uşak Üniversitesinin "Aklın ve bilimin ışığında yeni nesil üniversite" vizyonuyla önemli mesafeler kat ettiğini vurguladı. Akademik kadrodaki artışı da paylaşan Prof. Dr. Savaş, "2017’de 691 olan akademik personel sayımızı 2025’te 915’e ulaştırdık. Sadece sayısal değil, niteliksel olarak da büyüdük. Öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayımızı 45’ten 26’ya düşürerek daha etkileşimli, daha kaliteli bir eğitim ortamı sağladık." ifadelerini kullandı.


Uşak Üniversitesinin, araştırma ve yayın performansını her yıl artırdığını belirten Rektör Savaş, üniversitenin beşinci kez Times Higher Education (THE) Dünya Üniversite Sıralamaları listesinde yer aldığını, URAP Türkiye Sıralamasında 8 basamak birden yükselerek 98. sıraya, QS Avrupa Sıralamasında ise 72 Türk üniversitesi arasında yer aldığını kaydetti.


Uşak Üniversitesi akademisyenlerinin uluslararası arenada da dikkat çekici başarılar elde ettiğini belirten Savaş, Stanford Üniversitesi verilerine göre hazırlanan ‘Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları Listesinde’ her yıl olduğu gibi bu yıl da 5 akademisyenin (kendisi de dahil) yer aldığını hatırlattı.


Uşak Üniversitesinin uluslararası ağlarını güçlendirmek için yoğun çaba gösterdiklerini dile getiren Rektör Savaş, "2018’de 10 olan ikili iş birliği sayımızı 92’ye, Erasmus anlaşmalarımızı 67’den 402’ye çıkardık. 2018’de 10 olan gelen öğrenci sayımız bugün 85’e yükselirken, giden öğrenci sayımız 500’e ulaştı. Her akademisyenimizin ve öğrencimizin uluslararası deneyim kazanması için çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz." dedi.


Bölgesel Kalkınma Odaklı bir üniversite olan Uşak Üniversitesi’nin Deri, Tekstil ve Seramik (DTS) Tasarım Uygulama ve Araştırma Merkezini kurarak yerli ve milli tasarımlarla uluslararası başarılara imza attığına da dikkat çeken Prof. Dr. Savaş, "Üniversite-sanayi iş birliklerini güçlendirmek, bölge ekonomisine katma değer sağlamak amacıyla kurduğumuz DTS Tasarım Merkezimiz, bugün geldiği noktada hem ulusal hem de uluslararası düzeyde örnek bir model haline gelmiştir. Üretimden tasarıma, markalaşmadan ihracata kadar birçok alanda sanayicimize destek veriyoruz. Bu çalışmalarımız, hem bölgesel kalkınma hedeflerimize hem de Türkiye Yüzyılı vizyonuna doğrudan katkı sağlamaktadır." dedi.


Kalite süreçlerine de değinen Prof. Dr. Savaş, Uşak Üniversitesinin Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından 5 yıllık tam akreditasyon aldığını belirterek, "Bugün itibarıyla 25 programımız çeşitli kuruluşlardan akredite edildi, 19 programımızın süreci devam ediyor. Kalite yolculuğumuzun yeni başarıları da beraberinde getireceğine yürekten inanıyorum." dedi.


Rektör Savaş konuşmasında "Bilimsel başarı yalnızca bireysel çabanın değil, ekip ruhunun, dayanışmanın ve kurumsal kültürün ürünüdür. Unvanlar, hedefe ulaşmanın sonu değil; yeni başlangıçların habercisidir. Çünkü biz biliyoruz ki, bilim unvan için değil, insanlık için yapılır’’ ifadelerini kullandı.


Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş konuşmasını, "Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında Uşak Üniversitesinin bilimde, sanatta ve teknolojide daha büyük başarılara imza atacağına yürekten inanıyorum. Bu duygu ve düşüncelerle akademik yükselme gösteren tüm akademisyenlerimizi bir kez daha kutluyor, başarılarının devamını diliyorum." sözleriyle tamamladı.


Konuşmanın ardından, akademik unvanı yükselen 18 profesöre, 35 doçente ve 53 doktor öğretim üyesine cübbeleri giydirilerek beratları takdim edildi.


Tören, günün anısına toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.



Uşak Üniversitesi’nde Akademik Yükselme ve Cübbe Giyme Töreni gerçekleşti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Soğuk hava astım ataklarını tetikliyor Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Faysal Baysal, basit bir üst solunum yolu enfeksiyonunun astım hastalarında daha ağır seyredebildiğini, astım hastalarının soğuk havalarda kendilerini korumalarının büyük önem taşıdığını söyledi. Kış aylarında grip ve soğuk algınlığı gibi enfeksiyonların yaygınlaşması ve ev içi alerjenlerin çoğalması; astım hastalarında atakların daha sık ve şiddetli görülmesine neden olabiliyor. Medline Adana Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Faysal Baysal, bu dönemde basit bir nezlenin bile astımı tetikleyebileceğini belirterek hastaların üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı dikkatli olmaları uyarısında bulundu. Ülkemizde 4 milyon astım hastası bulunuyor Astımın hava yollarının iltihaplanmasıyla seyreden kronik bir solunum yolu hastalığı olarak tanımlandığına değinen Uzm. Dr. Baysal, "Ülkemizde ise yaklaşık 4 milyon astım hastası bulunduğu tahmin ediliyor. Soğuk havaların etkisini gösterdiği kış aylarında, astım hastalarının daha dikkatli olması gerekiyor. Çünkü soğuk ve kuru hava, astım hastalarında hava yollarını tahriş ederek nefes darlığı, öksürük ve hırıltı gibi belirtileri tetikleyebiliyor. Soğuk hava solunduğunda bronşlar refleks olarak daralıyor. Bu durum, astımlı bireylerde atakların ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Özellikle sabah erken saatlerde ve akşam saatlerinde dışarı çıkıldığında soğuk havanın etkisi belirgin şekilde hissediliyor. Ani ısı değişimleri de astım ataklarına kapı aralayan önemli faktörler arasında yer alıyor" diye konuştu. Solunum yolu enfeksiyonları risk oluşturuyor Kış aylarında artan grip ve soğuk algınlığı gibi solunum yolu enfeksiyonlarının da astımı olumsuz etkileyen bir diğer önemli neden olduğunu kaydeden Baysal, "Basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu bile astım hastalarında daha ağır seyredebiliyor ve ataklara yol açabiliyor. Ayrıca kışın kapalı alanlarda daha fazla vakit geçirilmesi, ev tozu akarları, sigara dumanı ve hava kirliliği gibi tetikleyicilere maruziyeti artırarak astım krizlerini tetikleyebiliyor. Astım hastalarının soğuk havalarda kendilerini korumaları büyük önem taşıyor. Dışarı çıkarken ağız ve burnu atkı ya da maske ile kapatmak, soğuk havanın doğrudan solunum yollarına ulaşmasını engelliyor. Doktor tarafından önerilen koruyucu astım ilaçlarının düzenli şekilde kullanılması atak riskini önemli ölçüde azaltırken grip ve zatürre aşıları da uygun hastalarda fayda sağlıyor" dedi. Uzm. Dr. Baysal, astım ataklarından korunmak için şu önerileri sıraladı: "Grip veya nezle olmuşsanız, zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna veya doktora başvurarak tedavinizi olun. Çevrenizde üst solunum yolları enfeksiyonuna yakalanmış hasta biri varsa kendinizi korumak için çaba sarf edin, gerekir ise maske takın. Hava kirliliğinin yoğun olduğu yerlerde bulunmamaya özen gösterin, korunmak için maske kullanın. Kışa girerken doktorunuza danışmak şartı ile grip ve zatürre aşılarını ihmal etmeyin. Sigara içiyorsanız bırakmak için çabalayın. Ayrıca sigara içilen ortamlardan da kaçının. Bol miktarda su için. Ellerinizi sık-sık yıkayın, dengeli beslenin ve düzenli uyuyun."
İzmir İzmir’deki ilaçlama faciasında yeni gelişme İzmir’in Konak ilçesinde geçtiğimiz yıl bir apartmanın ilaçlanması sonrası 1 yaşındaki Altay Toprak Kınalı bebeğin ölümü ve 3 kişinin zehirlenmesiyle ilgili yürütülen soruşturmada kritik bir gelişme yaşandı. Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporlar sonrası yeniden gözaltına alınan ziraat mühendisi ve yardımcısı, ’kimyasal silah kullanarak kasten öldürme’ suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. 11 Kasım 2024 tarihinde Kahramanlar Mahallesi’ndeki bir apartmanda tahtakurusu istilasına karşı yapılan ilaçlama, facia ile sonuçlanmıştı. İlaçlamanın ardından 3’üncü katta yaşayan Altay Toprak Kınalı bebek hayatını kaybetmiş, bina sakinlerinden 3 kişi ise hastanelik olmuştu. Olay sonrası adli kontrol şartıyla serbest bırakılan şüpheliler hakkında, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu 1. ve 5. İhtisas Kurullarından beklenen raporlar dosyaya sunuldu. Raporlarda ölüm ve zehirlenmelerin kullanılan ağır kimyasal ilaçla doğrudan bağlantılı olduğunun tespit edilmesi üzerine, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmanın derinleştirilmesi talimatını verdi. Serbest bırakılan şüpheliler yeniden tutuklandı Savcılık, 11 Aralık 2025 tarihinde ilaçlamayı gerçekleştiren ziraat mühendisi ve ona yardım eden kişi hakkında yeniden gözaltı kararı çıkardı. Polis ekipleri tarafından yakalanan 2 şüpheli, ’olası kast’ vurgusuyla İzmir 4. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Mahkeme, delil durumu ve suçun ağırlığını dikkate alarak her 2 şüphelinin de tutuklanmasına karar verdi. Müebbet hapis istemiyle iddianame hazırlandı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, raporların hemen ardından iddianameyi tamamlayarak İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Savcılık, kullanılan ilacı ’kimyasal silah’ olarak nitelendirerek şüpheliler hakkında, ’kimyasal silah kullanarak kasten öldürme’ ve ’silahla kasten yaralama’ suçlarından ayrı ayrı müebbet hapis cezası talebinde bulundu. Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.
Sivas Sivas’ın silüetini yeniledi, şehrin her yerinden görülebiliyor Sivas’ta şehir merkezinde inşa edilen Merkez Camisi bitme noktasına geldi. 4 minareli büyük cami şehrin her yerinden görülebilirken Sivas’ın silüetini yeniledi. Sivas’ta şehir merkezinde yapımına 2020 yılında başlanılan Merkez Camisi hayırseverlerin destekleriyle bitme noktasına geldi. 17 bin metrekare alanda inşa edilen 4 minareli caminin dış işlemleri büyük oranda bitti. İçerisindeki işlemler ve çevre düzenleme çalışmaları süren caminin hayırseverlerin devam eden destekleriyle kısa sürede tamamlanması hedefleniyor. Şehir meydanıyla bitişik inşa edilen caminin kapalı alanında 2 bin 400 kişi aynı anda namaz kılabilecek. Gece aydınlatmaları da tamamlanan cami şehrin her noktasından rahatlıkla görülebiliyor. Cami henüz hizmete açılamasa da tamamlanma aşamasındaki dış yapısı ile şehrin silüetinde yerini aldı. Kaya Erdoğan yapımı devam eden caminin Sivas’ın gurur duyacağı bir eser olduğunu belirtip, "Sivas için güzel bir iş, gayet güzel, her taraftan gözüküyor. Çok muazzam. Hem turizm açısından hem diğer konularda Sivas’ın bir gururu oldu. Camiyi takdir ediyoruz, emeği geçenlere, elini taşın altına koyanlara teşekkür ediyorum" dedi. Kadir Küpeli ise artık Sivas’ın da 4 minareli bir camisi olduğunu ifade edip, "Bütün şehirlerde dört minareli cami var, bizim de oldu. Şehrimizin bir simgesi haline gelecek ve geldi de. Yapılan her şey güzeldir, eleştiri olmasın. Çok güzel bir şey, her taraftan görülüyor. Kardeşler Tepesi’nden de görülüyor, Merakum’dan da görülüyor. Şehrimizin imajı oldu, çok güzel bir şey. İstanbul’un Fatih Camisi varsa Sivas’ın da Merkez Camisi var" şeklinde konuştu. Orhan Kaya ise camiyle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Memlekete, millete hayırlı olsun. Cemaati bol olsun. Süslü camilerin önemi yok, önemli olan kaliteli, samimi mümin kulların içinde saf tutması."