GENEL - 16 Kasım 2019 Cumartesi 18:52

Elektrik ve Elektronik Mühendisi Şahinoğlu: “Kış ayında elektrik kullanıcıları can ve mal güvenliğini risk altına”

A
A
A
Elektrik ve Elektronik Mühendisi Şahinoğlu: “Kış ayında elektrik kullanıcıları can ve mal güvenliğini risk altına”

Elektrik ve Elektronik Mühendisi Cemal Şahinoğlu, havaların soğuması ile birlikte elektrik kullanımı yaz aylarına göre yüzde 40 artış gösterdiğini ifade ederek, “Elektrik tüketiminde ki bu artış, voltaj dalgalanmalarını, aşırı gerilim sorunlarını ve elektrikli eşyalarda arızalanmaları da beraberinde getiriyor” dedi.

Elektrik ve Elektronik Mühendisi Cemal Şahinoğlu, havaların soğuması ile birlikte elektrik kullanımı yaz aylarına göre yüzde 40 artış gösterdiğini ifade ederek, “Elektrik tüketiminde ki bu artış, voltaj dalgalanmalarını, aşırı gerilim sorunlarını ve elektrikli eşyalarda arızalanmaları da beraberinde getiriyor” dedi.


Havaların soğuması ile birlikte elektrik kullanımı yaz aylarına göre yüzde 40 artış gösteriyor. Elektrik tüketiminde ki bu artış, voltaj dalgalanmalarını, aşırı gerilim sorunlarını ve elektrikli eşyalarda arızalanmaları da beraberinde getiriyor. Kış aylarında en çok tehlike ısıtıcı cihazlardan kaynaklanırken, en çok arıza ise kombilerde yaşanıyor ve tamiri 30 günü bulabiliyor.



“Kış ayında elektrik kullanıcıları can ve mal güvenliğini risk altına”


Kış aylarında elektrik yükünün arttığına dikkat çeken Elektrik ve Elektronik Mühendisi Cemal Şahinoğlu, “Şebeke voltajı 220 volt olarak tanımlansa da aslında çeşitli sebeplerle bu gerilim artabildiğini görüyoruz. Yani şehir şebekesinden her zaman düzenli olarak 220 voltluk gerilim alınamayabiliyor. Fırtınalı havalarda, elektrik direklerinin yıkılıp tellerin kopması, zarar görmesi, trafoya veya yakınlardaki bir elektrik kaynağına yıldırım düşmesi gibi olaylarla birlikte, sanayi bölgelerinde bulunan makinelerin çektiği yüksek akım ve kış aylarında ki elektrik yükünün artması şebeke enerjisinde aşırı gerilime sebep olur. Bu da elektrik kullanıcılara çeşitli arızalar olarak geri döner. Yaşanan arızaların oluşma biçimine bakıldığında ise; transformatörlerin aşırı yüklenme sonucu arızalanması ya da patlaması, elektrik gerilim dağıtım şebekelerinde ark, iletken kopmaları, irtibat noktalarında klemens arızaları, iletkenlerin aşırı yük sonucu yanması ve etki altında kaldığı, bu nedenle elektrik kullanıcılarının can ve mal güvenliğini risk altına soktuğu görülmektedir. Çünkü bu gibi arızaların sonucunda bazen elektrik kaynaklı yangınlarla karşılaşılması muhtemel hale geliyor” dedi.



“Kombiler’e dikkat


Soğukların kendisini hissettirmesiyle birlikte kombilerin kesintisiz ve sağlıklı çalışmasının önemine vurgu yapan Şahinoğlu, ”Kombinin ısı seviyesi ve elektronik ayarları kombi kartı olarak bilinen ana karttan düzenlenir. Bu parça için bir anlamda kombinin beynidir de diyebiliriz. Diğer bütün elektronik kartlarda olduğu gibi, voltaj dalgalanması olarak bilinen aşırı gerilimden dolayı infilak eder. Dolayısıyla kombi kartı adı verilen ana kartta görülen yanmalar ciddi problemlere yol açabilir. Diğer yandan, kombi kartlarının tamiri 30 gün kadar sürebilmektedir ve firmalar kart değişimini garanti kapsamına almamaktadır. Kullanıcılar kış aylarında kombilerinin kesintisiz ve sağlıklı çalışabilmesi için mutlaka “Elektrik İç Tesisleri Proje Yönetmeliği’nde de zorunlu olan aşırı gerilim sönümleyici kullanmaları gerekiyor. Bu sayede hem elektrikli eşyalar korunmuş olur ve elektrik kaynaklı yangınların çıkması da engellenmiş olur” diye konuştu.



“Aşırı gerilim sönümleyici nedir?”


Elektriğin olduğu her yerde gerilim yükselmesi riskinin olduğunu söyleyen Şahinoğlu, “Nitekim elektrik, yüzeylere temas ettikçe yükselen ve şiddetini arttıran bir özelliğe sahiptir. Dolayısıyla, binaların elektrik tesisatı prosedüre uygun bir biçimde yapılmış olsa bile, aşırı gerilim riski her zaman bulunuyor. Bundan korunmak ve zararlarını önlemek için ise binalara aşırı gerilim koruması olarak bilinen sistemleri entegre etmek gerekiyor. Aşırı gerilim sönümleyici cihazlar, ani voltaj dalgalanması, aşırı gerilim, yıldırım düşmesi ve trafo patlaması gibi durumlarda yapılarda ki elektrik tesisatlarında ve bağlı bulunan elektrikli eşyalarda koruma sağlıyor. 3 Aralık 2003 tarihinde 25305 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik İç Tesisleri Proje Hazırlama Yönetmeliği’ne göre aşırı gerilim sönümleyici kullanılması zorunludur” İfadelerini kullandı.



“Elektrikli ısıtıcılara dikkat”


Ekim ve Kasım aylarından sonra kış mevsiminin gelmesinden dolayı elektrik tüketiminin aşırı artış gösterdiğini belirten Şahinoğlu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Kış aylarında aşırı elektrik kullanımından dolayı kesintiler olabilir ve fatura da bu durumda aşırı yüksek bir fiyatla vatandaşlarımızın karşısına çıkabilir. Genellikle bölgemizde ki insanlar elektrikli ısıtıcıları aşırı kullanıyor, kalorifer peteği, elektrikli ısıtıcı ve benzeri ısıtıcıların çektiği elektrik akımı fazla olduğu için, hem evde tehlike oluşturur, hem de Elektrik faturası yüksek oluyor. Elektrikli ısıtıcı cihazlarımızı kullandığımız zaman, sağ tarafında ayar düğmesi vardır, otomatik ayara verdiğimiz zaman, ortam ısısına göre kapanır ve açılır, bu tehlikeyi düşürür ve elektrik faturasına da yansır. Elektrikli sobalar aşırı ısındığı zaman içinde bulunan bağlantı kabloları yangına sebep olur.”



“Şarj aletleri tehlike saçıyor”


Cep telefonuna ait şarj cihazlarıyla ilgili konuşan Şahinoğlu, şarj aletlerinin tehlike saçtığını söyledi. Telefon şarj edildikten hemen sonra cihazın prizden çekilmesi gerektiğine dikkat çeken Şahinoğlu, “Şarj makinaları tehlike oluşturuyor. Bir evde beş kişi varsa o beş kişinin şarj aleti var. Bu şarj aletleri, telefon şarj edildikten sonra prizlerden çekilmiyor 24 saat takılı bir şekilde öyle kalıyor. Telefon bağlı olmasa bile beş şarj aletinin ayda yaktığı elektrik 15 lira civarında. Yaktığı elektrik yine bir tarafa hafif bir elektrik yükselmesinde patlama, yanma gibi durumlar söz konusu ve buda can kaybına neden olabilir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çankırı Turistik Tuz Ekspresi yolcuları Çankırı’ya hayran kaldı Çankırı’da 1934 yılındaki Tenezzüh Treni’nin 90 yıl sonraki devamı niteliğinde olarak başlatılan “Turistik Tuz Ekspresi” ile Çankırı’yı ziyaret eden günübirlik turistler, şehre hayran kaldı. Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, turistik tuz ekspresine yönelik gösterilen yoğun talebin kendilerini çok memnun ettiğini söyledi. Çankırı’da 1934 yılında başlatılan ve 4 yıl sefer düzenledikten sonra kaldırılan “Tenezzüh (Gezinti) Treni” seferleri, Çankırı Valiliği koordinasyonunda Çankırı Belediyesi, TCDD, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA), Çankırı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Çankırı Konfederasyonu ve TÜRSAB Orta Anadolu Bölge Temsil Kuruluna bağlı seyahat acentelerinin iş birliğiyle “Turistik Tuz Ekspresi” olarak 90 yılın ardından yeniden başlatıldı. Çankırı Milletvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu’nun işaretiyle Ankara Garı’ndan saat 07.50’de hareket eden ilk “Turistik Tuz Ekspresi”, 3 saatlik bir yolculuğun ardından Çankırı’ya ulaştı. “Turistik Tuz Ekspresi” yolcuları, "kaya tuzunun başkenti" olarak nitelendirilen Çankırı’da, büyüleyici yer altı tuz şehrini ziyaret etti. 250 yolcunun bulunduğu trende seyahat edenler, dünyanın en büyük tuz mağarası olması özelliğini taşıyan ve yerin 150 metre altında bulunan, Türkiye’nin endüstriyel mirasları arasındaki yer altı tuz şehrini gezdi. Yer altı tuz şehrine hayran kalan turistik tren ekspresi yolcuları, daha sonra Çankırı’nın önemli tarihi eserleri arasında yer alan tıbbın ve eczacılığın sembollerinin doğduğu mekan olan Taş Mescit ve Çankırı Mevlevihanesi, Buğday Pazarı Medresesi, Çivitçioğlu Medresesi, Sultan Süleyman Camii (Ulu Cami) ile tarihi Çankırı sokaklarında zamanda tarihi bir yolculuk yapma fırsatı buldu. Şehrin ilgi çekici mekanlarından olan Ferit Akalın Radyo ve İletişim Müzesinde iletişim tarihini keşfeden ziyaretçiler, 8 milyon yıllık fosillere ev sahipliği yapan Çankırı Müzesini ve imece kültürünün sergilendiği Tarihi Çamaşırhane Müzesini de gezdi. Çankırı’nın coğrafi işaretli geleneksel lezzetlerini de deneyimleme imkanı bulan ziyaretçiler, Yöresel Mutfak ve Kültür Evi’nde Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar ile bir araya geldi. Vali Taşolur ile bir süre sohbet eden ziyaretçiler, Çankırı gezisini tamamladıktan sonra Çankırı Tren Garı’ndan saat 19.40’da Ankara’ya dönüş yapmak üzere hareket etti. İlk seferinde yoğun talep gören Turistik Tuz Ekspresi, Ankara-Çankırı-Ankara güzergahında 25 Mayıs, 1 Haziran ve 8 Haziran tarihlerinde günübirlik olarak ziyaret gerçekleştirebilecek. "İkinci tren seferinde de yüzde 80 doluluğa ulaşmış bulunuyoruz” Düzenlenen turdan duyduğu memnuniyeti dile getiren Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, “Turistik Tuz Ekspresinin yolcularını ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Herkes adına bu projenin hayata geçirilmesinden dolayı teşekkür ediyorum. Ben, 12 yıl Ankara’da yaşamış birisi olarak hep günübirlik Safranbolu’ya, Beypazarı’na ve Amasya’ya geçerek kendi adıma bunu turist olarak yaşamıştım. Bundan sonra Çankırı’nın, Ankaralıların iç turizmi olarak günübirlik ziyaret edebilecekleri bir merkez olabileceğini gördükten sonra bu anlamda hep beraber çalışmalara başladık. Bugün de bunun ilk meyvesini topluyoruz. İnşallah bundan sonrası için özellikle Ankara’da yaşayan misafirlerimiz için Çankırı’nın güzel bir turizm merkezi olmasını ümit ediyoruz” dedi. "İlk trenimiz tamamen doldu, ikinci trenimizde yüzde 80 doluluğa ulaştı" Çankırı Valiliği olarak Ankara’dan Çankırı’ya 4 sefer yapılması üzerine turistik tuz treni seferi planladıklarını belirten Vali Taşolar, “Bu seferler birer hafta ara ile Cumartesi günleri olacak. İlk trenimiz tamamen doldu, ikinci trenimizde yüzde 80 doluluğa ulaştı. Diğer tren seferlerinde de doluluk oranına ulaşacağımıza inanıyorum. Seferlerin duyurulmasında da basının bizlere desteği oldu. Ümit ediyoruz ki Çankırı, iç turizm anlamında hak ettiği yerlere gelecektir” diye konuştu. “Hititlerden günümüze kadar gelen yer altı tuz mağarasının turizme açılmasından mutluluk duydum” Ankara’dan Çankırı’yı gezmek için gelen Şirin Doğan ise, “Turistik trenle geldik. Çankırı’nın tarihi ve turistik yerlerinin tanıtılması için iyi bir fırsat olmuş. Aslında geç kalınmış bir proje. İnşallah bundan sonrası için Çankırı’nın gelişmesine ivme kazandıracaktır. Şehir de çok güzel, çok beğendim, tuz mağarasını da çok beğendim. Hititlerden bu yana bir mağaranın turizme açılmasını destekliyorum. Tuz mağarasının ambiyansı çok güzel, verilen bilgiler oldukça faydalı, hem sağlık hem kültür turizmi açısından oldukça verimli buldum” şeklinde konuştu. Ziyaretçilerden Ahmet Mahmut Şen de, “Bu bir gezinti treniydi. Ankara’dan Çankırı’ya 90 yıl sonra aynı tren ile yolculuk yaparak Çankırı’yı keşfetmek güzeldi. Çankırı’nın güzelliklerini tüm Türkiye’ye tanıtmamız gerekiyor. Öncelikle en yakınımızdaki başkent Ankara’ya tanıtmamız lazım. Ben bu kadar büyük ve devasa bir tuz mağarası olduğunu tahmin etmiyordum. Devasa kamyonların buradan geçebileceğini gördüm. Hititler döneminden itibaren kullanılan bir tuz mağarası olduğundan bahsettiler. Şu anda yerin 150 metre altındayız. Dünyanın en büyük tuz mağarasının içerisinde bulunuyoruz. Heyecanlanmamak elde değil gerçekten” şeklinde konuştu.