YEREL HABERLER - 11 Şubat 2014 Salı 13:53

Ak Parti Tuşba Belediye Başkan Adayı Özgökçe Basın Mensuplarıyla Bir Araya Geldi

A
A
A
Ak Parti Tuşba Belediye Başkan Adayı Özgökçe Basın Mensuplarıyla Bir Araya Geldi

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Tuşba Belediye Başkan Adayı Doç. Dr. Fevzi Özgökçe, düzenlediği basın toplantısında, “Tuşba’da bütün iyiliklerin ve güzelliklerin anahtarı olacağız” dedi.
Bir otelde düzenlenen kahvaltılı basın toplantısında gazetecilerle bir araya gelen Özgökçe, meydanın önemine değindi. Medya mensuplarının iyi ve kötü haberleri yansıtmaması durumunda insanların bundan habersiz kalacağını belirten Özgökçe, ilde görev yapan ulusal ve yerel basın mensuplarına çalışmalarından ve halkı bilgilendirmelerinden dolayı teşekkür etti. Konuşmasında aday adaylığı sürecine değinen Özgökçe, 14 kişi ile yola çıktıklarını hatırlatarak her bir adaya adayının büyük şehri yönetebilecek kabiliyet ve şahsiyette olduğunu vurguladı. Müracaatlarının tamamlanmasından sonra düzenlenen bir toplantıda birbirlerine söz verdiklerini anımsatan Özgökçe, “Bir kişi şahsi çıkarlar peşinde değilse, aday olduğu takımının başarısını istiyorsa, sanki kendisi aday olmuş gibi canla başla çalışmaya söz verdik. Bu günde bunun için buradayız. 14 aday adayımızda bugün sanki kendisi adaymış gibi canla başla çalışıyor. Birlik ve beraberlik amacı memlekette kendi partimizin kazanması ise kimse nefsi işlere giremez. Önceki dönem milletvekili aday adayıydım. Orada yer alamadım, ancak küsmedim. Ben de bağımsız aday olabilirdim, çevrem de vardı. Ancak nasip kısmet diyerek, adaymış gibi çalıştık” dedi.
Partide kimsenin şahsi ve kişisel bir beklentisinin olmadığına dikkat çeken Özgökçe, “Tüm aday adaylarımız adeta birer Fevzi Özgökçe. 14 kişi aynı sesi ve nefesi paylaşıyoruz. Seçimleri aldığımızda da bu arkadaşlarımızla hep birlikte görevimizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Belediye olarak her zaman güzel haberler üreteceklerini dile getiren Özgökçe, “Kimseyi ötelemeden herkesle barışık kardeşçe ve muhabbetle sarıp hizmet edeceğiz. Hizmetlerin 100 kalemi projelendirilip hazır hale getirildi. Sosyal belediyecilik hizmeti olarak bu hizmetlerimizi halkımızla buluşturacağız. Biz geçmişle ilgilenmeyeceğiz. Yapılması gereken hizmetler nelerdir; bunların peşinde olacağız. Bizi ilgilendiren yapmamız gereken hizmetler olacak. Tuşba’da bütün iyiliklerin ve güzelliklerin anahtarı olacağız. Kötülük, çirkinlik ve göze hoş gelmeyen şeylerin de kilidi olacağız” şeklinde konuştu.
Seçim sürecinde tüm partilerle diyalog içerisinde olacaklarını ve bu sürecin kendileri için yarış içerisinde geçeceğini vurgulayan Özgökçe, “Kim halka kendisini iyi bir şekilde anlatırsa, halkımız da puanını, notunu ona göre verecek ve hizmet edeceğine inandığını seçecek. 30 Mart’a kadar kimse ile çekişmeye girmeye ne karakterimiz, ne de toplumun değerleri buna müsaade eder. Bu şekilde yaklaşan tüm dostlarımızla yarış yapacağız” dedi.
Tuşba’yı tüm ülkeye ve dünyaya tanıtacak projelerinin olduğunu da ekleyen Özgökçe şöyle konuştu:
“Tuşba demek; Urartuların başkenti demek. Tuşba demek; dünyada en fazla güneşin aldığı bir yer demek. O Halde güneşin her alanından istifade etmek gerekmez mi? Dünyaya Tuşba’yı güneş ile anlatacağız. Güneş enerjisi ile aydınlanma, ısıtma ve faaliyetlerde bunu kullanma projemiz var. Bu proje dahilinde köylerimizde güneş tarlaları kuracağız. Köylerimizin en önemli sorunu elektrik enerjisi. Tuşba’ da bu işin startını vereceğiz. Bunu projelendirmek için her zaman belediye olarak öncülük yapacağız. Üretilen enerji her yer, fosil kaynaklı yakıtlardan kurtulacak, Tuşba’yı Tuşba yapan en büyük değer enerji olacak. İnsanlarımız bir yandan kendi ihtiyacı olan enerjiyi üretirken aynı zamanda bunu satacak. Fatura ödemek yerine, fatura tahsil edecektir. Bu duygu ve düşüncelerle bizleri yalnız bırakmayan tüm aday adayları arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”
Toplantıda bulunan Tuşba aday adayları da kısa bir konuşma yaparak , 2014 seçimlerinde Başkan adayı Özgökçe ile birlikte çalışacaklarını ve parti menfaatlerinin her zaman önde geldiğini söylediler.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 13’üncü Çalışma Meclisi’nin kapanış toplantısı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapıldı "Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" temasıyla düzenlenen 13. Çalışma Meclisi’nin kapanış toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda yapıldı. "Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" temasıyla düzenlenen 13’üncü Çalışma Meclisi, 29-30 Nisan tarihlerinde gerçekleşti. 4 oturumda düzenlenen Çalışma Meclisi’nde “Çalışma Hayatında İnsana Yakışır İş, Yeşil ve Dijital Dönüşümün İşgücü Piyasasına Etkileri ve Adil Geçiş, Sendikal Örgütlenmede Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Toplu Pazarlık Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Yolları” başlıkları ele alındı. İki gün boyunca devam eden programda, işçi, kamu görevlileri ve işveren sendika konfederasyonlarının başkanları, oda ve borsa birliklerinin başkanları, sivil toplum kuruluşlularının başkanları ile akademisyenlerin katılımıyla çalışma hayatına ilişkin istişarelerde ve çözüm önerilerinde bulunuldu. İkinci gününde de devam eden program, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle düzenlenen yemekle sona erdi. Burada konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, çalışma hayatında; sosyal diyalog mekanizmalarının etkin bir biçimde işletilmesinin Bakanlık açısından çok önemli ve faydalı gördüklerine vurgu yaparak, “Geçtiğimiz yıl içerisinde çalışma hayatında katılımcı sosyal diyalog anlayışının en önemli temsil mekanizmalarından olan; Üçlü Danışma Kurulu’nu, Kamu Personeli Danışma Kurulu’nu ve Ortak Paylaşım Platformu’nu gerçekleştirdik. Çalışma Meclisi ise bu platformlar arasında, en kapsamlı ve en kritik öneme sahip istişare mekanizmalarından biridir. Bu çerçevede; ilgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, işçi, işveren, ve kamu görevlileri sendikaları/konfederasyonları, akademisyenler, iş dünyası, uluslararası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan geniş katılımlı yapısı ile; Çalışma Meclisi toplantılarımızı, sosyal diyalogun hayata geçirilmesi vizyonuyla gerçekleştirmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. “İşçi, işveren ve kamu ilişkilerinin düzenlenmesi noktasında; ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi, çalışma meclislerinin en önemli hedefleridir” Işıkhan, Türkiye Yüzyılı’nın ilk Çalışma Meclisi olan bu seneki programın ‘Türkiye Yüzyılı’nda Çalışma Hayatı: Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği’ temasıyla gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarına dikkati çekerek, “İşçi, işveren ve kamu ilişkilerinin düzenlenmesi noktasında; ortak işbirliği alanının oluşturulması, mevcut durum hakkındaki değerlendirmelerin yapılması, sorunların karşılıklı olarak, tartışılarak, ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi, Çalışma Meclislerinin en önemli hedefleridir. Dün ve bugün gerçekleştirilen toplantı ve panellerimiz ile çalışma hayatına dair güncel konular yanında, geleceğe dair fırsatlar ve zorluklarla ilgili istişarelerde bulunduk. İki gün boyunca gerçekleştirilen panelde; çalışma hayatının geleceği, insana yakışır iş, ikiz dönüşüm ve adil geçiş konuları yanında; sendikal örgütlenmede ve toplu pazarlık süreçlerinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerini kapsamlı olarak ele aldık” diye konuştu. “Temel hedefimiz, refahtan herkesin pay alabildiği, insanı merkeze alarak büyüyen bir Türkiye’dir” Bakanlıkların, sosyal tarafların, sivil toplum kuruluşlarının ve uluslararası kuruluşların temsilcileri ile akademisyenlerin katkıları doğrultusunda etkin ve verimli bir Çalışma Meclisi toplantısını gerçekleştirdiklerini aktaran Bakan Işıkhan, şu ifadelere yer verdi: “Temel hedefimiz, sadece üreterek büyüyen ve istihdamı arttıran bir Türkiye değil; aynı zamanda; ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ temel değeriyle; refahtan herkesin pay alabildiği, hakkın ve adaletin korunduğu, insanı merkeze alarak büyüyen bir Türkiye’dir. Bu noktada; Çalışma Meclisi gibi çözüm odaklı platformlar; çalışma hayatının hem yapısal hem de fonksiyonel sorunlarının çözüme kavuşturulabilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu meclisin çıktıları, özellikle; kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücret, çalışma koşulları, iş sağlığı ve güvenliği gibi çalışma hayatının öncelikli sorun alanlarının kalıcı olarak çözüme kavuşturulması için bizlere, geleceğe ait önemli fırsatlar sunacaktır.” “Emeğe ve onun müdafaasına verdiğimiz değerin en net kanıtı yarın kutlayacağımız 1 Mayıs Emek Ve Dayanışma Günü’dür” Işıkhan, Türkiye’nin 21 yılda sosyal güvenlikten sendikal örgütlenmeye kadar çalışma hayatını ilgilendiren her alanda çok büyük mesafeler kat edildiğini belirterek, “Geçmişte; hak ettiği ilgiyi göremeyen sendikacılık ile işçi, memur ve işveren ilişkilerini düzenleyen sosyal diyalog mekanizmaları son 21 yılda etkin bir şekilde işletilmiştir. Özellikle; örgütlü emek mücadelesinin kendine en rahat yaşam alanı bulduğu dönem, hükümetlerimiz, dönemidir. Çünkü; emek ve alın teri bizim hem maddi hem de manevi dünyamızda derin karşılıkları olan kavramlardır. Emeğe ve onun müdafaasına verdiğimiz değerin en net kanıtı yarın kutlayacağımız 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’dür. Daha önce kanlı olaylarla anılan ve toplumda büyük endişelere yol açan 1 Mayıs; Başbakanlığı döneminde; Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 2009 yılında resmi tatil ilan edilmiştir. 1 Mayıs resmi tatil yapıldıktan sonra hem kutlamalar tüm Türkiye’ye yayılmış; hem de toplumun tüm kesimlerince kutlanmaya başlanmıştır” dedi. Işıkhan, Türkiye’nin her yerinde 1 Mayıs’ın barışçıl gösterilerle, anlamına uygun olarak kutlandığını söyleyerek, “Daha önce belli başlı marjinal gruplar tarafından sahip çıkılan 1 Mayıs; günümüz itibariyle tüm emekçilerimize bir bayram olarak teslim edilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; işçimizin, memurumuzun ve tüm emekçilerimizin hakkının korunması, her zaman öncelikli meselemiz olmaya devam edecektir” değerlendirmesinde bulundu. Programda Jandarma Genel Komutanlığı’nda temizlik işçisi olarak çalışan evli ve iki çocuk sahibi Saadet Tom da bir konuşma yaptı. Tom, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayarak, “Bugün burada, 2018 yılında taşeron işçi olarak çalışırken kadroya geçirilmiş bir kardeşiniz olarak bulunuyorum. Hepiniz çok iyi biliyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanımız bizlere kadro verdi. Emekçiler olarak istediğimiz hastanelere gidemediğimiz günlerden, SSK hastanelerinde ilaç kuyruklarında beklemekten bugün istediğimiz hastanelerde muayene olacak bir sosyal güvenlik sistemine sayenizde sahip olduk. Çocuklarının ve ailesinin geleceği adına büyük kaygılar içerisinde evine helal lokma götürebilmenin telaşı içerisinde olan biz emekçiler olarak sizlere teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Bursa Ormanlık alanda gezintiye çıkan 3 genç mahsur kaldı, ekipler seferber oldu Bursa’nın Orhangazi ilçesinde dağlık arazide gezintiye çıkan ve dere kenarında mahsur kalan 3 genç, ekiplerin yaklaşık 3 saatlik çalışmasıyla kurtarıldı. Olay, Orhangazi’ye bağlı Sölöz mahallesi ile Bayırköy yolu üzerinde dağlık bir bölgenin içinde yer alan vadide meydana geldi. Alınan bilgilere göre, motosikletler ile Sölöz köyüne gelen Beyzanur A., Ali K., Ahmet Arda Ş. isimli 3 genç, yanlarına hiçbir koruyucu ve güvenlik malzemesi almadan yaya olarak ormanlık alanda gezintiye çıktı. Geldikleri yerden yaklaşık 1 kilometre uzaklaşan ve orman içindeki vadide yollarını kaybeden 3 genç, 112’den yardım istedi. Gençlerin bulunduğu bölgeye ihbar üzerine ilk olarak Orhangazi İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri sonrasında ise çok sayıda AFAD, JAK ve itfaiye personeli sevk edildi. Sölöz Mahallesi ile Bayırköy Mahallesi arasındaki yol üzerinden başlatılan çalışmayla ekipler yaklaşık 500 metre mesafeden aşağı indi. Yoğun akan bir derenin karşı tarafından yerleri tespit edilen 3 genç, ilk olarak derenin karşı tarafına alındı ve sonrasında ekiplerinde yardımı ile yukarı çıkarıldı. 3 saatlik bir çalışma ile mahsur kaldıkları yerden alınan ve sağlık durumları iyi olduğu öğrenilen gençler daha sonra yol üzerinde hazır bekletilen sağlık ekipleri tarafından tedbir amacıyla Orhangazi Devlet Hastanesine kaldırıldı.