GÜNDEM - 02 Aralık 2025 Salı 18:39

İlim Yayma Cemiyeti 75 yaşında

A
A
A
İlim Yayma Cemiyeti 75 yaşında

İlim Yayma Cemiyeti’nin 75. kuruluş yılı münasebetiyle Van Şubesi tarafından program düzenlendi.


1951 yılında duyarlı ve idealist 68 kişilik bir grup tarafından kurulan Türkiye’nin en köklü sivil toplum kuruluşlarından İlim Yayma Cemiyeti’nin 75. kuruluş yılı münasebetiyle Van Şubesi tarafından program düzenlendi. Programa İlim Yayma Cemiyeti Van Şube Başkanı Avukat Zahir Soğanda, STK temsilcileri, cemiyetin üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.


Büyük bir ilgi gören programda konuşan Soğanda, "Cemiyet olarak din eğitiminin yeniden sistemin parçası olduğu yıllarda imam-hatipler açtık, Anadolu’nun yükseköğretimle buluştuğu dönemlerde yurtlarla öğrencilerimize barınma ve beslenme imkanı sunduk, hala sunmaya devam ediyoruz. 8 Ocak 1973’te kurduğumuz İlim Yayma Vakfı ile yüksek lisans ve doktora düzeyindeki akademik çalışmalara ve akademisyenlere destek verdik, vermeye devam ediyoruz. Bugün 186 şube, 158 yurt ve 112 eğitim merkeziyle Türkiye’nin dört bir yanında binlerce gence hizmet vermeye gayret ediyoruz. Bu vesileyle eğitim görmek için Anadolu’dan ülkemizin her bir tarafına yayılan evlatlarımız arasında büyük bir sosyal ağ ve güçlü bir gönül bağı kurduk" dedi.


Soğanda, "Tüm çalışmalarımızda şu üç ilkeye sadık kaldık. Doğru işi tespit etmek. Doğru yöntemi seçmek ve doğru işte sebat etmek. Bugün, İlim Yayma çatısı; cemiyet, vakıf, şube ve gönüllüleriyle ilmin, irfanın ve hizmetin birleştiği büyük bir ekosistem oluşturmuştur" diye konuştu.


Eğitim İşlerinden Sorumlu Şube Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Abdulhadi Timurtaş ise, "Yüce Allah insanoğlunu yaratırken kendisine iki görev verdi: Yaratıcısı olan Allah’a hakkıyla ibadet etmek. Yeryüzünü imar etmek. Allah’a hakkıyla ibadet edebilmek için iman gerekir. İman takvayı gerektirir. Takva da ahlakı gerektirir. Ahlak da eğitimle hasıl olur. Yeryüzünü imar edebilmek için insanın onu tüm düzen ve kanunlarıyla tanıması gerekir. Bu da bilgi ve tecrübeyi gerekli kılar. İşte bu vazifeleri yerine getirmek için Allah, insanlara rehberlik edecek Peygamberler göndermiştir. Alimler de Peygamberlerin varisleridir. Onlar da rehberdir. Bundandır ki Müslümanlar ilme önem vermiş ve alim yetiştirmeyi en önemli vazifelerinin başına almıştır. İlim Yayma Cemiyeti de 1951 yılında duyarlı bazı Müslümanlar tarafından kurulduğundan beri bu vazifeyi gerçekleştirecek nesiller yetiştirmeye çalışan bir kurumdur" dedi.


Van YYÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zihni Merey ise, "Türkiye’nin en köklü ilim ve irfan kuruluşlarından İlim Yayma Cemiyeti’nin 75 yıllık serüveninin yalnızca bir kurumun değil, bir medeniyetin ilimle kurduğu bağdır. Kurulduğu tarihten bu yana Cemiyet her daim "İlmin İzinde, İnsanlığın Hizmetinde" olmuştur. İlmi insanlığın faydasına dönüştürme misyonunu kararlılıkla sürdürmektedir" dedi.


Kurulduğu günden bugüne taşıdığı misyonla ülkeye birçok açıdan katkısı olduğunu belirten Prof. Dr. Merey, "İnsan yetiştirme açısından, ilmi insanlığın faydasına dönüştürme misyonu kapsamında, İlim Yayma Cemiyeti iyi insan iyi vatandaş olmanın ötesinde Kâmil insan yetiştirme kaygısını taşımıştır. İlim Yayma Cemiyeti hem yurt içinde hem yurt dışında topluma hizmet uygulamaları kapsamında toplumsal sorumluluk projeleri gerçekleştirerek güvene dayalı bir toplumun oluşmasında etkili rol oynamıştır. Sosyal tarihi açısından, kuruluşundan bu yana ülkemizde meydana gelen, sosyal gelişmeleri çok iyi okumuştur. Bütün sosyal gelişmelerde toplumda kamu yararı gözeterek toplumun sosyal gelişimine katkısı olmuştur. Siyasi tarihi açısından, cemiyetin kurucuları ve çalışanları, Türkiye’nin bölgesel ve küresel alanda söz sahibi bir ülke olmasına katkıda bulunmuşlardır. Sosyal devlet alanında, imkân ve fırsat eşitliği kapsamında Maddi imkansızlıklardan dolayı okuyamayan yoksul ve kimsesiz öğrencilere sağlanan yurt ve burs imkanlarıyla okumalarını sağlayarak toplumda sosyal devlet olgusunun kökleşmesinde katkıda bulunmuşlardır. Eğitim alanında, o gün gönüllülerin desteğiyle atılan bu adım bugün milyonlarca gencin hayatına dokunan bir eğitim seferberliğine dönüşmüştür. Kültürel miras alanında, Türkiye’deki ilim geleneğinin harcı olmuştur. Bu mirasın geleceğe taşınmasında önemli adımlar atılmıştır. Türkiye’nin entelektüel kimliğini oluşturma çabalarında önemli bir rol üstlenmişlerdir" şeklinde konuştu.


Ardından Türk Tasavvuf Musikisi Meşk Topluğu tarafından ilahiler okundu ve katılımcılara çiğ köfte ikram edildi.



İlim Yayma Cemiyeti 75 yaşında

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’da yıl boyu süren ‘Forex’ operasyonları 174 şüpheliye uzandı: 84 tutuklu Ankara’da 2025 yılı boyunca yürütülen ‘Almanak Operasyonu’ 174 şüpheliye kadar ulaştı. Operasyonlarda 84 kişi tutuklandı. Gölbaşı Başsavcılığı ve Ankara Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından yıl boyu süren ‘Almanak Operasyonu’ kapsamında içlerinde İstanbul, İzmir, Mersin, Antalya, Diyarbakır, Adana ve Urfa’nın da bulunduğu Ankara merkezli 18 ilde operasyon yapıldı. Sözde ‘Forex’ hesapları açtırarak yasadışı işlem yapan toplam şüpheli sayısı 174 iken 98 şüpheli mahkemeye sevk edildi. 98 şüpheliden 84’ü ise çıkartıldıkları mahkemece tutuklandı. Kurdukları internet siteleri, oluşturdukları uygulamalar üzerinden sözde ‘Forex’ hesapları açtırarak yüksek kazançlı yatırım vaat ettiği iddia edilen şahıslar, üçüncü şahıslara para karşılığı şirket kurdurdu. Açılan her şirket başına şahıslara haksız kazançtan pay verildi. Şirketler adına açılan hesaplardaki paralar; farklı hesaplara, soğuk cüzdanlara, Kripto hesaplara ve coin hesaplara gönderildi. Bankalardan ve ATM’lerden para çekme görüntüleri dosyaya delil olarak girdi ve bu sayede hesapçılar da tespit edildi. ‘Servet Stratejileri’ adı altında kurulan grup üzerinden sözde yurt dışı piyasalarında alım satım yaptıklarını söyleyen şahıslar, kendini yatırım danışmanı olarak tanıtan şahısların ikna için her türlü yöntemi denediği öğrenildi. Gerektiğinde küçük geri ödemeler yapan şahıslar, kazanç adı altında yatırımcıları yatırıma daha çok teşvik etti. Çağrı merkezi de kuran şahıslar, kadın yatırım danışmanlarına ikna diyalogları ezberlettirdi. Şüphelenerek parasını geri isteyen mağdurlara ‘vergi stopaj’ adı altında parayı ödemeleri kaydıyla iade edebileceklerini söyleyen şüpheliler, mağdurları tekrar dolandırdı. Şahıslar, parası olmayanları ise kredi çektirmek suretiyle daha da zarara soktu. Mağdurları ikna etmek için kullandıkları cümleler ve reklam kampanyaları polis dinlemelerine yansıdı. Cümleler ve reklam kampanyaları arasında; ‘zirve üstüne zirve’, ‘size her gün 2 katı kazandıramayız ama size ücretsiz danışmanlık verebiliriz’, ‘bakiye büyük olursa kazanç da büyük olur’, ‘tek tıkla kazan hem de online’ ve ‘para mühendisleri ile dev yatırım maksimum kazanç’ ifadeleri yer aldı. Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı ile koordineli yürütülen Ankara Asayiş Şube Dolandırıcılık Büro’nun çalışmasında; 40 müştekiyi yatırım vaadiyle dolandıran, şirket hesaplarına para gönderilmesini sağlayarak 35 milyon lira haksız kazanç elde ettiği tespit edilen sahte ‘Forex’ çetesine dinleme yapıldı. Soruşturma kapsamında Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Raporu alındı. Rapora göre, dolandırıcılık suçunda kullanıldığı anlaşılan 117 hesap tespit edildi. Hesaplarda yaklaşık 8 milyar lira hareket/hacim olduğu görüldü. Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı ile Ankara Asayiş Şube Dolandırıcılık Büro’nun ‘Forex’ vurgununa yönelik çalışmaları devam edecek.
Erzincan 24 Erzincanspor’dan Olağanüstü Genel Kurul kararı 24 Erzincanspor Yönetim Kurulu, kulübün içinde bulunduğu zorlu süreç nedeniyle seçimli olağanüstü genel kurul kararı aldığını duyurdu. Yapılan açıklamada, kulübün bugünlere gelmesi için büyük fedakârlıklar yapıldığı vurgulanırken, mevcut yükün artık birkaç kişinin omzunda taşınamayacak kadar ağırlaştığı ifade edildi. Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bu şehirde bir sevda var. Zorlukta kaçmayan, yük ağırlaştığında omuz veren, rengine kara değse de pes etmeyen bir sevda. Erzincanspor’un yaşaması için imkânlarımızı zorladık; evimizden, işimizden, zamanımızdan eksilterek bu armaya sahip çıktık. Aylar boyunca kulübümüzün geleceği için çalmadığımız kapı kalmadı. Çünkü Erzincanspor, bu şehir için yalnızca bir futbol kulübü değil; birliktir, onurdur, umuttur." Kulübün sahipsiz kalmaması ve Erzincan’ın spor geleceğinin karanlığa sürüklenmemesi için olağanüstü kongre kararı alındığı belirtilen açıklamada, bunun bir "kaçış" ya da "vazgeçiş" olmadığı özellikle vurgulandı: "Bu karar, Erzincanspor’un önünü açma ve kulübü daha güçlü yarınlara teslim etme iradesidir. Bugüne kadar makam için değil, yalnızca Erzincanspor yaşasın diye mücadele ettik. Evimizin bereketinden eksiltip kulübün bereketine kattık. Bir otobüsün mazotunda, bir futbolcunun maaşında, sahipsiz bırakılan gecelerde ‘Bu şehir bu kadar mı yalnız?’ diye içimiz sızladı. Ama biliyoruz ki Erzincanspor düşerse sadece bir takım değil, bir şehrin umudu yara alır." Yönetim, tüm Erzincanlılara çağrıda bulundu: "Bu şehrin gerçek sahipleri, bu armaya gönül verenler, ‘Ben de taşın altına elimi koyarım’ diyen herkes bu emanete sahip çıkmalıdır. Erzincanspor; bir kişinin, bir grubun değil, 7’den 70’e tüm Erzincan’ın takımıdır." Açıklama, kulübün geleceğine ilişkin umut mesajıyla son buldu: "Bu bir veda değildir. Bu, Erzincanspor’a yeni bir sayfa açma cesaretidir. Yorgunuz, kırgınız ama hâlâ umutluyuz. Bir sevda gerçekten bir şehre aitse terk edilmez; yalnız bırakılsa bile vazgeçilmez. Erzincanspor’un geleceği, Erzincan’ın geleceğidir."