SAĞLIK - 02 Temmuz 2025 Çarşamba 12:30

Lokman Hekim Van, Glomus tümörü hastalarının umudu olmaya devam ediyor

A
A
A
Lokman Hekim Van, Glomus tümörü hastalarının umudu olmaya devam ediyor

Lokman Hekim Van Hastanesi, yaptığı yüzlerce başarılı ameliyat ile Türkiye’nin yanı sıra yurt dışındaki glomus tümörü hastalarının da umudu haline geldi.


Lokman Hekim Van Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halil Başel, yaptığı 350’ye yakın glomus tümörü ameliyatı ile büyük bir başarıya imza attı. Yaptığı glomus tümörü ameliyatı ile dünyada ilk sırada yer alan Prof. Dr. Halil Başel, Van’ı glomus tümörü merkezi haline getirdi. Türkiye’nin 81 ilinin yanı sıra dünyadan birçok hastayı kabul eden Başel, "Glomus tümörü, eğitim dönemimizde hiç görmediğimiz bir hastalık. Ben ne pratisyen hekimliğimde, ne ihtisas döneminde ne de uzmanlığımın ilk beş yılında bu hastalığı hiç görmedim. Özellikle sağlıktaki gelişmelere paralel olarak bizim bu hastalığı daha çok görmemizi sağladı. 34 yıllık meslek hayatımda 350’ye yakın vaka gördüm. Benim hocam rahmetli Cevat Yakut 45 yıllık meslek hayatında sadece 9 vaka görmüş ve bunu da yayınlamışlar. Eskiden bu kadar az gözüküyordu" dedi.



"Hastaların 200’e yakını il dışından geldi"


Hastalarının sadece Van ve çevresinden oluşmadığını aktaran Başel, "Türkiye’nin her yerinden hasta geldiği gibi yurt dışından da hasta geliyor artık. İngiltere’den, Almanya’dan, Bosna Hersek’ten, Etiyopya’dan, Irak ve İran’dan hastalarım geldi. Yaptığımız 350 vakanın 200’e yakını il dışından gelen hastalar. Sadece geçen ay 10 tane il dışından gelen hastam oldu. istanbul’dan, Bursa’dan, İzmir’den hasta neden gelir? Normal bir ameliyat için arayışa girmezsiniz. Tabi orada hekimler "masada kalır, felç olur" gibi riskleri anlatınca hasta, hastalığın ciddiyetini anlıyor ve bir arayışa giriyor. Bu arayıştan sonra kim güvence verirse, hangi hekim aklına yatarsa oraya gidiyor. Biz birçok insanla görüşüyoruz ama bunların yarısını Van’a getirebiliyoruz. Çünkü insanlar, "madem bu ameliyatı bu kadar başarılı yapılıyorsa, bu doktorun Van’da ne işi var" diyerek genelde tam tersi olmasını bekliyor. Burada önemli olan bu tür ameliyatlarda hastane donanımının yanı sıra yapan hekimin tecrübesi önemlidir. Hastalarda tecrübemize güvenerek geliyorlar" ifadelerini kullandı.


Glomus tümörünün iyi huylu bir tümör olduğunu ifade eden Dr. Başel, "Biz şu ana kadar hiç kötü huylu tümöre denk gelmedik. Tümörü çıkardıktan sonra nüksetme şansı var ama vücudun başka yerine yayılma şansı yok. Boyunda 4 farklı yere yerleşebiliyor. Aynı hastada iki farklı tümör gelişebiliyor. Tümörü çıkardığımız zaman da hastalık düzelmiş oluyor. Yani nüksetme şansı çok ender. 350’ye yakın hastanın sadece 5-6’sında nüksetti. Son zamanlarda tümörün nüksetmemesi için ameliyat sırasında bir ilaçta kullanıyoruz" diye konuştu.



"Erken tanı çok önemli"


Glomus tümöründe en önemli olan şeyin erken tanı olduğuna vurgu yapan Dr. Başel, "Van’daki hastalara çok erken tanı koyuyoruz. Çünkü Van’da glomus tümörü ile ilgili hem farkındalık oluştu hem de bütün hekim arkadaşlar bu konuda duyarlı. Küçük tümörleri hep Van ve çevresinden yapıyoruz. Ancak il dışından gelen hastalarımız çok gecikmiş hastalar. Bu hastaların ameliyatı da çok zor oluyor hatta bir kısmının ameliyat şansı kalmıyor. Çünkü tümör çok büyük ve beyin tabanına yaklaşınca onları çıkaramıyoruz. Böyle sıkıntılar yaşadığımız hastalar çok oluyor. Bu noktada erken tanı çok önemli. Erken tanıda biz hastaya komplikasyondan bile bahsetmiyoruz. Ama 6 -7 santim ve damarı çevreleyen tümörler çok komplike vakalar. Bunların bir sürü yan etkileri var. Tümörün çıkarılmama durumu var. Şahdamarının veya oradaki dokuların etkilenme şansı çok yüksek. İl dışında gelen 200’e yakın hastamızın çoğu ilerlemiş hastalar. Bir çok hekim dokunmak istememiş. Birçok hekim masada kalır diye ameliyat etmemiş. İl dışından gelen hastalar, "Masada kalabilir, tümörü çıkarmayabilir, felç olabilir" denilerek geliyor bize. Allah’a şükür bugüne kadar masada kalan hastamız olmadı" dedi.



"Türkiye’nin en iyi üniversitelerinde masadan kaldırılan hastaları ameliyat ettik"


Boyun bölgesinin çok zorlanıldığı bir bölge olduğuna dikkat çeken Başel, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Adrenalin alışkanlık yapıyor. Bu tür vakaları yaptıkça vücut adrenaline alıştığı için sürekli böyle zor vakaları yapmak istiyor. Ben bazen eskiye yönelik baktığımda; "Bu ameliyata nasıl cesaret etmişim" dediğim de oluyor. Öyle hastalarımız da oldu. İki kez Türkiye’nin en iyi üniversitelerinde masada kaldırılan hastayı ameliyat ettik. Tabi o ameliyatları etmenin şöyle bir zorluğu da var. Başka yer de masada kalır denilen bir hastayı ameliyat ettiğinizde, bir de bunu Van’da yaptığınızda, bir komplikasyon gelişse hasta şunu söyleyecek. Ankara, İstanbul’da hekimler böyle olacağını biliyordu ama bu doktor sırf kendini tatmin etmek için ameliyata aldı ve bizim hastamıza zarar verdi. Biz bu düşünceyi hissederek ameliyata giriyoruz ve bu da bizde ciddi bir baskı oluşturuyor. Büyük şehirde olsak, onun rahatlığını bizde taşıyacağız. Çünkü Ankara’da, İstanbul’da bir hastanın başına bir problem geldiğinde şöyle düşünüyor. "Ya zaten Türkiye’nin en iyi yerleri buralar. Yapılacak şeyi yaptık" ama Van’da olduğu zaman, "Keşke bunu yaptırmasaydık" diye akıllarına geldiği oluyor. Bu da bizim için bir baskı oluşturuyor."



"Glomus tümürü yüksek rakımlarda çok gözüküyor"


Glomus tümörünün en çok Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde görüldüğünün altını çizen Başel, "Bu hastalık, özelliğinden kaynaklı olarak yüksek rakımlarda çok gözüküyor. Türkiye’nin en yüksek yaşanılan yerleşim bölgeler Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleridir. Van, Hakkari, Şırnak. Bitlis, Muş ve Ağrı’da rakım yüksek. Bizim bölgemiz bu hastalığın sık görüldüğü bir bölge. Türkiye’deki ortalamaya göre hastaların büyük bir kısmı bu bölgeden çıkıyor. Bu hastaların il dışına gitmelerini kurtarıyoruz. Çünkü çok vaka yapınca insana özgüven de geliyor. Küçük tümörlerde sanki basit bir ameliyat yapıyormuş gibi konuşuyoruz. Şu anda iki tane 1 santim yakaladığımız tümör var bunlarda hiç riskten bile bahsetmedim" ifadelerine yer verdi.



"Van glomus tümöründe merkez olsun"


Konuşmasında Van’ın glomus tümörü merkezi haline gelmesini istediklerini aktaran Dr. Başel, "Biz şahdamarını sadece tümör için yapmıyoruz. Karotis tıkanmalarında da cerrahi çok yapıyoruz. Şahdamarı ameliyatı bizim branş olarak yaptığımız bir ameliyat. Bunun ikisi birleşince istiyoruz ki Van bu konuda merkez olsun. Zaten hasta burada çok. Türkiye’nin herhangi bir ilinde birkaç tane tümör çıkıyor. Bir hekimin bu birkaç tümör için hastayı riske atmasının bir anlamı yok. Çünkü bu ameliyatı, çok yapan hekimin yapması lazım. İstiyoruz ki bu hastalar mağdur olmasın. Biz burada her türlü imkanı hastalarımıza sunuyoruz. Sonuçlarımız da çok iyi. Nasıl İstanbul saç ekiminde dünyanın merkezi ise glomus tümöründe de biz Van merkez olsun istiyoruz" diye konuştu.


Konuşmasında glomus tümörü ile ilgili hastalara tavsiyelerde de bulunan Başel, "Lütfen beklemeyin. Bekleyince bu hastalık düzelmiyor, daha da komplike hale geliyor. İğneyle bu hastalardan biopsi alınmasın. Bunun yanında son dönemde emboliazasyon yapıyorlar. Bu emboliasyon yapılmasına rağmen tümör yine büyüyor ve bu da hastalara zarar veriyor. Bir de hiç ameliyat şansı denemeden hastalar direk radyoterapiye gönderiliyor. Tümör, radyoterapi gördükten sonra ameliyat şansı da kalmıyor. Bunlara dikkat edilmesi gerekiyor. Bunun en iyi tedavisi cerrahidir. Ancak eğer cerrahi yapılamıyorsa diğer tedaviler sonra denenmeli" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.
Bursa Bursa’da geniş çaplı asayiş uygulaması Bursa’da polis ekiplerince gerçekleştirilen asayiş ve kumar uygulamalarında 1 aranan şahıs yakalanırken, kumar oynatılan iş yerine adli işlem yapıldı. Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü koordinesinde Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde geniş çaplı asayiş uygulaması gerçekleştirildi. Yapılan sabit asayiş uygulamasında 182 araç kontrol edilirken, 254 şahsın sorgulaması yapıldı. Uygulamada 1 aranan şahıs yakalandı. Osmangazi ilçesi Emek bölgesinde 5 ayrı noktada yapılan sabit asayiş uygulamasında ise 78 araç kontrol edilirken, 214 şahıs sorgulandı. Ahlak Büro Amirliği koordinesinde Osmangazi, Nilüfer ve Yıldırım ilçelerinde yapılan kumar uygulamasında 10 iş yeri denetlendi. Denetimlerde 1 iş yerinde kumar oynandığı tespit edilerek iş yeri sorumlusu hakkında "Kumar Oynamak İçin Yer ve İmkan Sağlamak" suçundan adli işlem yapıldı. Kumar oynayan şahıslara idari yaptırım uygulandı. Ayrıca 1 iş yerinde 4207 Sayılı Kanuna muhalefet, 2 iş yerinin ruhsatsız olduğu tespit edildi. Ruhsatsız iş yerlerinden biri zabıta ekiplerince mühürlendi. Uygulamada 225 şahsın UYAP sorgulaması yapıldı. Ahlak Büro Amirliği koordinesinde Osmangazi ilçesinde yapılan umuma açık iş yeri uygulamasında ise 149 şahsın sorgulaması yapılırken, denetlenen 5 iş yerinden 2’sinde çalışan toplam 3 şahsın SGK kaydının olmadığı tespit edildi. Polis ekiplerinin kent genelindeki asayiş uygulamalarının kararlılıkla sürdürüleceği bildirildi.