GENEL - 03 Ocak 2020 Cuma 10:32

Türk Veteriner Hekimleri Birliği, hayvancılıkla ilgili sorunları ele aldı

A
A
A
Türk Veteriner Hekimleri Birliği, hayvancılıkla ilgili sorunları ele aldı

Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, Van’ın gerek küçükbaş gerekse büyükbaş hayvancılık bakımından Türkiye’nin stratejik illerinden birisi olduğunu söyledi.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, Van’ın gerek küçükbaş gerekse büyükbaş hayvancılık bakımından Türkiye’nin stratejik illerinden birisi olduğunu söyledi.


Van’da düzenledikleri toplantıda kentteki hayvancılık sorunlarını ele aldı.


Elite World Van Hotelde düzenlenen toplantıya Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, Genel Sekreter H. Haluk Aşkaroğlu, Van Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Genel Sekreteri Doç. Dr. Cumali Özkan ile Van, Hakkari ve Bitlis illerindeki veteriner hekimler katıldı. Toplantıyla ilgili açıklamada bulunan Başkan Ali Eroğlu, Van’a ziyaretlerinin iki amacının olduğunu ifade ederek, “Bölgede veteriner fakültelerinin açılması, açılırken hangi kriterlere dikkat edilmesi ya da açıldıktan sonra eğitim öğretime başlaması için minimum kriterleri dekanlarımızla birlikte belirleyerek, hazırlanacak raporları Yüksek Öğretim Kuruluna arz edeceğiz. Bunun yanında hayvancılığın bölgesel anlamda ilimize dönük problemlerini, genel anlamda ise hayvancılığın önündeki sorunları, çözümü noktası, genel anlamda hayvan sağlığı, hayvan hastalıkları, refahı, çevre sağlığı, gıda güvenliği, veteriner halk sağlığı gibi veteriner hekimliği ilgilendiren konularda görüş alışverişinde bulunacağız. Aynı zamanda gerek kamuda gerekse serbest olarak mesleğini icra eden arkadaşlarımızın sahada karşılaşmış oldukları mesleki sorunları ve bunların çözüm noktalarını tartışacağız” dedi.


Van’dan önce 30 ili ziyaret ettiklerini ve gittikleri illerde bu konuları değerlendirdiklerini aktaran Eroğlu, “Kasım ayında sonra eren bir tarım şurası oldu. Bu tarım şurasında alınan kararlar var. Cumhurbaşkanımızın 21 Kasım’da deklare ettiği 61 maddelik bir sonuç raporu var. Bizde Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak son yapılan tarım şurasında mesleğimiz itibariyle hayvancılıkla ilgili kısımlarında yer aldık. Oradaki sonuç raporunu burada değerlendireceğiz” ifadelerini kullandı.


Van’ın gerek küçükbaş gerekse büyükbaş hayvancılık bakımından Türkiye’nin stratejik illerinden birisi olduğunu vurgulayan Eroğlu, “İlimizdeki bu potansiyeli çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Aynı zamanda Van ilimiz, sınıra yakın bir il olması nedeniyle buna bağlı hayvan hareketleri, hayvan hastalıkları ve gıda güvenliği konularında da yine önemli illerimizden bir tanesi. Bunları da bu toplantıda Van’a dönük olarak değerlendireceğiz. Ben bu anlamda toplantımızın ilimize, bölgemize ve ülkemize hayırlara vesile olmasını diliyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sosyal korumaya 4 trilyon 964 milyar 532 milyon TL harcandı Sosyal koruma harcaması 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 84,1 artış göstererek 4 trilyon 964 milyar 532 milyon TL oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Sosyal Koruma İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, sosyal koruma harcaması 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 84,1 artış göstererek 4 trilyon 964 milyar 532 milyon TL oldu. Bu harcamanın yüzde 98,2’sini 4 trilyon 875 milyar 751 milyon TL ile sosyal koruma yardımları oluşturdu. Sosyal koruma yardımlarında ise en büyük harcama 2 trilyon 276 milyar 594 milyon TL ile emekli/yaşlılara yapılan harcamalar oldu. Bunu 1 trilyon 528 milyar 756 milyon TL ile hastalık/sağlık bakımı harcamaları takip etti. GSYH’nin yüzde 11,1’ini sosyal koruma harcamaları oluşturdu Sosyal koruma harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) içindeki payı 2024 yılında yüzde 11,1 oldu. Sosyal koruma yardımlarının GSYH içindeki payı ise yüzde 10,9 olarak gerçekleşti. Risk/ihtiyaç grupları bazında bakıldığında, emekli/yaşlılara yapılan harcamaların yüzde 5,1 ile en büyük paya sahip olduğu görüldü. Bunu, yüzde 3,4 ile hastalık/sağlık bakımı harcamaları ve yüzde 1,1 ile dul/yetim harcamaları takip etti. Sosyal koruma yardımlarının yüzde 11,3’ü şartlı olarak verildi Şartlı yardımlar içinde en büyük payı yüzde 51,2 ile aile/çocuk yardımları oluşturdu. Bunu yüzde 19,3 ile engelli/malul yardımları ve yüzde 12,3 ile hastalık/sağlık bakımı yardımları takip etti. Sosyal koruma yardımlarının yüzde 62,5’i nakdi olarak verildi Nakdi yardımlarda en büyük payı yüzde 74,2 ile emekli/yaşlılara yapılan yardımlar oluşturdu. Bunu yüzde 16,1 ile dul/yetim yardımları ve yüzde 4,1 ile aile/çocuk yardımları takip etti. Sosyal koruma gelirlerinin yüzde 41,8’ini devlet katkıları oluşturdu Sosyal koruma gelirlerinin yüzde 41,8’ini devlet katkıları, yüzde 29,4’ünü işveren sosyal katkıları ve yüzde 21,6’sını koruma kapsamındaki bireyler tarafından yapılan sosyal katkılar oluşturdu. Sosyal koruma kapsamında maaş alan kişi sayısı 17 milyon 477 bin kişi oldu Ülkemizde sosyal koruma kapsamında emekli/yaşlı, dul/yetim ve engelli/malul maaşı alan kişi sayısı 2023 yılında 16 milyon 893 bin iken, yüzde 3,5 artarak 2024 yılında 17 milyon 477 bin kişiye yükseldi. Sosyal koruma kapsamında maaş yardımı sayısı 2023 yılında 17 milyon 719 bin iken, 2024 yılında 18 milyon 344 bine yükseldi.
Hatay Yuvasına kavuşan depremzede vatandaş, "Bakanımız Murat Kurum gibi şantiye şefine can kurban" Hatay’da depremin yaralarının sarılmasıyla sıcak yuvasına kavuşan afetzede Mustafa Karadeniz, DEM Partili milletvekilinin ‘şantiye şefi’ söyleminde bulunduğu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’dan övgülerle bahsederek artçı depremlerde TOKİ konutlarının etkilenmediğini söyledi. TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerde DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a hitaben ‘şantiye şefi’ ifadelerini kullanmıştı. DEM Partili Koçyiğit’in söylemlerine karşı Bakan Kurum, "Umarım bir gün deprem bölgesine gidip ülkenizin bu gururuna ortak olursunuz. 11 ili ayağa kaldırmak, deprem bölgesini bitirmek, şantiye şefliğiyse evet, şantiye şefliği yapmak bizim için büyük bir gururdur. Deprem bölgesinin şantiye şefiyim" diyerek cevap vermişti. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgedeki ihya ve inşa sürecinin başında yer alan Bakan Kurum’a destek Hatay’da yuvasına kavuşan Mustafa Karadeniz’den destek geldi. Depremim arından afetzede vatandaşların yuvalarına kavuşmaları için gece gündüz mesai veren Bakan Kurum’a teşekkür eden Mustafa Karadeniz, "Ben depremde Akhisar Mahallesi’nde oturuyordum. Depremden sonra çadırda; çocuklarım ve torunlarımla beraber yağmurun altında kaldık. Ondan sonra konteyner kentte taşındık. Konteyner da 2,5 yıl kaldık. Konteyner da kış ayları çok zor geçti ama yine de devletimizden Allah razı olsun. Şimdi ise Dikmece TOKİ konutların yaşıyorum, evlerimiz süper olmuş. Bakan Murat Kurum; insan evladıdır ve gerçekten büyük bir insandır. Bakanımızda büyüklük yok. Bu adam bakan ama inan ki en fakir adamla birlikte yemek yer. O kadar ki uygun ve iyi birisi. Murat Kurum’dan Allah razı olsun. Murat Kurum gibi böyle bir bakan kimse gelemez. Bakanımız Murat Kurum gibi şantiye şefine can kurban. Bakan Murat Kurum’un içinde vicdanı ve insanlığı var. Her tarafı gezip görmüş birisi. Bu adamın hiçbir ayrımı yok. Fakir, zengin, köle, paşa gibi ayrım yapmıyor. Herkesi birinci sınıf vatandaş saymış. Onun için Bakan Murat Kurum; hem şantiye şefi olabilir, hem işçide olabilir hem de bakan da olur. Geçen seferki depremi hissettik ama evler sağlamdı. Sallandık ama evler yerinde kıpırdamadı" dedi.
Samsun Kahverengi kokarca kışlak mücadelesi sürüyor Samsun’un Çarşamba ilçesinde, tarımsal üretimde ciddi verim ve kalite kayıplarına yol açan kahverengi kokarcaya karşı kışlak mücadelesi aralıksız devam ediyor. Kahverengi kokarca; başta fındık olmak üzere elma, armut, kivi, şeftali, ceviz, Trabzon hurması, mısır, fasulye, domates, biber, patlıcan, incir, çeltik ve soya fasulyesi gibi birçok ekonomik değeri yüksek üründe risk oluşturuyor. Zararlının, yaşam döngüsü gereği hava sıcaklıkları 15–16 derecenin altına düştüğünde ev, ahır, samanlık, depo ve çatı araları gibi alanlara yönelerek kışlama eğilimi göstermesi nedeniyle, il genelinde tespit edilen kışlaklarda yoğun bir mücadele yürütülüyor. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, kışlak mücadelesinde önceliğin mekanik mücadele olduğuna dikkat çekerek, zararlının toplanıp imha edilmesinin esas alınması gerektiğini vurguladı. Ulaşılamayan alanlarda ve zararlının toplu halde bulunduğu yerlerde ise yalnızca Sağlık Bakanlığı tarafından kahverengi kokarcaya karşı ruhsatlandırılmış biyosidal ürünlerin, profesyonel uygulayıcılar tarafından kullanılması gerektiğini belirten Yılmaz, kışlak mücadelesinde bitki koruma ürünlerinin kesinlikle kullanılmaması gerektiğinin altını çizdi. Bu kapsamda Çarşamba ilçesi Karaağaç Mahallesi’nde gerekli koruyucu tedbirler alınarak, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından temin edilen biyosidal ürünlerle kışlak mücadelesi gerçekleştirildi. Çalışmalar, "Kahverengi Kokarca Teknik Ekipleri"nin gözetiminde yürütüldü. İlçede devam eden çalışmalar kapsamında bugüne kadar toplam 4 bin 569 yapıda kahverengi kokarcaya karşı kışlak mücadelesi yapıldığı bildirildi. Çarşamba genelinde mücadelenin, zararlının yayılımını önlemek amacıyla planlı şekilde sürdürüleceği ifade edildi. Yapılan çalışmalara Samsun Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Yakup Yüzbaşı, Çarşamba İlçe Tarım ve Orman Müdürü İrfan Öztürk, Ziraat Odası Başkanı Muammer Aydemir, İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü teknik personeli, mahalle muhtarı ve üreticiler katıldı.