SAĞLIK - 04 Aralık 2025 Perşembe 09:11

Van Yanık Merkezinden 2025 raporu: 9 bin 500 hasta başvurdu

A
A
A
Van Yanık Merkezinden 2025 raporu: 9 bin 500 hasta başvurdu

Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık Merkezine 2025 yılı içerisinde 9 bin 500 hasta başvurdu.


Doğu Anadolu Bölgesi’nde yaklaşık 3 milyon hastaya hizmet veren SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi, donanımlı Yanık Merkezi ile de ön plana çıkıyor. Bu yıl 9 bin 500 hastanın başvurduğu merkezde yıl boyunca 702 hasta yatarak tedavi edilirken, bu hastaların 191’i çevre illerden sevkle kabul edildi. Ayrıca Kuzey Irak’tan gelen 2 hasta da merkezde yatırılarak tedavi edildikten sonra ülkelerine taburcu edildi.


2008 yılında yanık ünitesi olarak kurulan ve 2022’de yanık merkezi olarak tescillenen birim, hem Van hem de bölge halkına hizmet veriyor. Yoğun hasta popülasyonuna sahip merkez, 2024 yılında da 9 bin 870 poliklinik başvurusu almıştı.


"Yanıklar hem fiziksel hem de psikolojik açıdan ağır bir travmadır"


İHA muhabirine konuşan Yanık Merkezi Sorumlusu Op. Dr. Ali Rıza Karayıl, yanık merkezinin oldukça yoğun bir hasta popülasyonuna sahip olduğunu belirtti. Yanığın hem fiziksel hem de psikolojik açıdan ağır bir travma olduğunu ifade eden Karayıl, "Yeni yıl, yeni bir umut demek. Hastalarımız için de şifayla geçecek bir yıl diliyoruz. 2024 yılı boyunca polikliniğimize 9 bin 870 hasta başvururken, 2025 yılının bugüne kadarki döneminde ise 9 bin 500 ayaktan hasta başvurusu gerçekleşmiştir. Bu hastalardan 702’si yatarak tedavi edilmiş, yatış yapılan hastaların 191’i çevre illerden sevkle kabul edilmiştir. Ayrıca Kuzey Irak’tan gelen 2 hastayı da merkezimizde yatırarak takip ve tedavi ettik, iyileşmelerinin ardından ülkelerine taburcu ettik. Deri bütünlüğünün bozulduğu yanıklarda hastalar enfeksiyona açık hale gelir. Isı kaybı, sıvı kaybı ve çeşitli enfeksiyonlara yatkınlık nedeniyle maalesef kaybettiğimiz hastalarımız olabiliyor. Bu nedenle enfeksiyonlarla mücadele bizim için hayati öneme sahip" dedi.


"Başvuruların önemli bir kısmını önlenebilir kazalar oluşturuyor"


Yanık tedavisinin yalnızca yaranın iyileştirilmesinden ibaret olmadığını dile getiren Karayıl, "Aynı zamanda hastayı korumayı da amaçlıyoruz. Bu noktada tecrübeleriyle büyük emek veren ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Maalesef özellikle ev kazaları nedeniyle çok sayıda yanık vakasıyla karşılaşıyoruz. Müreffeh ülkelere kıyasla sıcak su, alev veya elektrik yanıklarına bağlı ev kazaları bizde daha yüksek oranlarda görülüyor. Gelen başvuruların önemli bir kısmını bu önlenebilir kazalar oluşturuyor. Ancak kalabalık aile yapısı ve küçük yaşam alanları gibi sebeplerle bu tür kazalar kaçınılmaz hale gelebiliyor. Her ne kadar yanık alanına yapılan müdahaleler izleri en aza indirmeyi amaçlasa da, hocalarımızın da bize öğrettiği gibi ‘Yanığın en iyi tedavisi, yanığı önlemektir.’ Bu nedenle koruyucu tedbirler almak son derece önemlidir" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Kamyonetin çarptığı 5 yaşındaki engelli çocuk ağır yaralandı, kazada kusurlu bulundu Adana’da yolun karşısına geçerken kamyonetin çarptığı 5 yaşındaki engelli çocuğun hayati tehlikesi devam ederken, kaza tutanağında küçük çocuğun kusurlu olduğu ortaya çıktı. Kaza anının kameraya yansıdığı olayla ilgili rapora itiraz eden acılı anne, "Kontrollü geçilmesi gereken bir yerde kamyonet oğluma çarpıp gitti. ‘Kasaya çarptım sandım’ diyerek beyan vermiş. Bizim oğlumuz nasıl kusurlu olur" dedi. Kaza, geçtiğimiz salı günü sabah saatlerinde Yüreğir ilçesi Doğankent Mahallesi Karataş Bulvarı’nda meydana geldi. Ailesinin yanından ayrılan 5 yaşındaki Batuhan Şahanalan, yolun karşısına geçerken C.K.’nin kullandığı 01 AOY 087 plakalı kamyonet çarptı. Çarpmanın etkisiyle metrelerce savrulan çocuk ağır yaralandı. İhbar üzerine kaza yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri tarafından ambulansla hastaneye kaldırılan çocuğun hayati tehlikesi sürerken, kaza anı bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Gözaltına alınan sürücü ise ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Batuhan kusurlu bulundu Öte yandan kazayla ilgili jandarmanın incelemesi tamamlandı. Kaza raporunda, "Bu kazanın oluşumunda sürücü C.K.’nin herhangi bir kusurunun olmadığı, yaya Batuhan Şahanalan’ın 2918 sayılı KTK’nın 68/1b maddesini (Yayaların karşı tarafa geçmek için taşıt yolunun yaya ve okul geçidi veya kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerini kullanmaları) ihlal ettiği, kaza yeri incelemesi ve kazayı gören kamera görüntülerinin incelenmesi sonucu görüş ve kanaatine varılmıştır" ifadelerine yer verildi. Aile, avukatları aracılığıyla rapora itiraz etti. "Oğlum burada yaşam mücadelesi veriyor" Acılı anne Leyla Şahanalan, oğlunun kusurlu olmasına anlam veremediklerini belirterek, "Kaza tutanağı benim elime yeni geçti. Burada sürücü kusurlu olduğu halde benim oğlum yüzde 100 kusurlu sayılmış. Fakat orada kontrollü kırmızı yanıyordu. 10 metre gerisinde yaya geçidi vardı. Kontrollü kırmızı yandığı halde ve sürücü hız sınırını aştığı halde benim oğlum burada suçlu görülmüş. Oğlum burada yaşam mücadelesi veriyor" ifadelerini kullandı. "Hız sınırının çok üstünde, çocuğu fark etmiyor" Sürücünün oğluna çarptıktan sonra yaklaşık 20-30 metre sürüklediğini ve sürücünün 100 metre ilerideki akaryakıt istasyonunda durduğunu anlatan Şahanalan, "Sürücü oğluma çarptıktan sonra onu sürüklüyor ve ileride petrol istasyonundakiler önüne geçince duruyor. Oğluma çarptığının bile farkında değil. ‘Kasaya çarptım sandım’ demiş. Hız sınırının çok üstünde, çocuğu fark etmiyor. O derece bir hız yapıyor. Ben bu raporu kabul etmiyorum. Oğlumun hayati tehlikesi sürüyor ve doktorlar ’Beklemekten başka bir şey yok’ diyor" diye konuştu.
İstanbul Beyoğlu’nda bir kişi boynuna tasma taktığı kadını dolaştırmıştı: Olaya ilişkin dava açıldı Beyoğlu’nda bir kişinin boynuna kemer geçirdiği kadını "Miyavla", "Kadınlar balmumu gibidir. Onları nasıl eğitirsen öyle olur" sözleriyle cadde üzerinde elleri ve dizleri üzerinde yürüttüğü olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede 2 şüphelinin de 7’şer yıl 10’ar aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. İstanbul Beyoğlu’nda 29 Ekim’de sosyal medyada ortaya çıkan videoda bir kişinin, kadının boğazına kemeri tasma şeklinde geçirdiği ve "Miyavla", "Kadınlar balmumu gibidir. Onları nasıl eğitirsen öyle olur", "Kadınlar her zaman itaat eder’’ gibi sözler söyleyerek cadde üzerinde ilerledikleri olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şahısların Uras U. ve Nurgül B. olduklarının tespit edildiği belirtilirken 2 şahıs da iddianamede ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. Fiziksel ve psikolojik şiddet niteliğinde olduğu belirtildi Hazırlanan iddianamede, şüpheli Uras U.’nun cadde üzerinde fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiği diğer şüpheli Nurgül B.’nin boğazına kemeri tasma şeklinde geçirdiği ve "Miyavla", "Kadınlar balmumu gibidir. Onları nasıl eğitirsen öyle olur", "Kadınlar her zaman itaat eder gel bakiyim" şeklinde sözler söylediği belirtildi. İddianamede, söz konusu videonun şüpheli Uras U. tarafından sosyal medyada paylaşıldığı, şüphelilerin birlikte kurguladıkları senaryo gereği şüpheli Uras U.’nun diğer şüphelinin boğazına kemer geçirmesi, kemeri çekiştirerek elleri ve dizleri üzerinde yürümesini istemesinin fiziksel ve psikolojik şiddet niteliğinde olduğu hususunda tereddüt bulunmadığı kaydedildi. İddianamede, söz konusu videonun halkın bir kesimi olan kadınlara karşı bu şekilde fiziksel ve psikolojik şiddet içerikli eylemlerde bulunulması gerektiği yönünde kanaat oluşturma amacı taşıdığı, video kaydının yapıldığı aleni nitelikteki yer, eylemin gerçekleşme şekli, söz konusu videonun herkese açık sosyal medya hesabından paylaşılmış olması, görüntülenme sayıları dikkate alındığında eylemin aşağılama ve saygısızlığın ötesinde halkın bir kesimine karşı şiddete teşvik etmeye, düşmanca tavırlar gösterilmesini sağlamaya ve bu tür tavırları pekiştirmeye yönelik olduğu aktarıldı. ‘’Mizah amaçlı yapılan bir video, kadınları aşağılama kastım yoktur’’ Söz konusu eylemin kadına karşı şiddete ilişkin olduğunun ifade edildiği iddianamede, kamu barışını ve düzenini bozmaya elverişle olduğu, paylaşımın alıntılanarak da paylaşımlar yapılması dolayısıyla kamu güvenliği açısından açık ve yakın tehlikenin ortaya çıktığı belirtildi. Şüpheli Uras U.’nun ifadesine yer verilen iddianamede, videonun arkadaşları arasında paylaşıldığını, mizah amaçlı yapılan bir video olduğunu ve kadınları aşağılama kastının olmadığını söylediği aktarıldı. ‘’Kedilerime mama alabilmek için teklifi kabul ettim, amaç takipçi sayısını arttırmaktı’’ Diğer şüpheli Nurgül B. ise ifadesinde, 3 ay önce Uras U. ile tanıştıklarını, şüphelinin kendisini sosyal medya fenomeni olarak tanıttığını ve videolarında oynaması için kendisine teklif ettiğini belirterek, ‘’Kedilerime mama alabilmek için teklifi kabul ettim. Videonun çekilmesinin amacı takipçi sayısını arttırmaktı. Suç işleme kastım yoktur’’ ifadelerini kullandı. 7’şer yıl 10’ar aya kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede şüpheliler Uras U. ve Nurgül B.’nin zincirleme şekilde ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek’ suçundan 1’er yıl 10’ar aydan 7’şer yıl 10’ar aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelilerin yargılanmasına İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.