YEREL HABERLER - 06 Ocak 2012 Cuma 10:29

VELAYET DAVASINDA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET ARTI 50 YIL

A
A
A
VELAYET DAVASINDA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET ARTI 50 YIL

Aydın’ın Çine ilçesinde çocuğunun velayeti nedeniyle tartıştığı eski eşi ile eski kayınpederi ve kayınvalidesini öldüren sanık, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Sanığa ayrıca 50 yıl ağır hapis cezası verildi.
Çine’de 06 Nisan 2010 tarihinde meydana gelen olayda, anaokullunda hizmetli olarak çalışan Erkan Çiçek (37), mahkeme tarafından velayeti annesine verilen 3 yaşındaki oğulları Kenan’ı eski eşi ve ailesinin yaşadığı Çatak köyünden kaçırarak, Çine merkez Soğancılar Mahallesi’ndeki evine getirmişti. Bunun üzerine eski eş Aysın Uslu (27), Çine Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmuştu. Savcılıkta karşılaşan çiftin arasında adliye çıkışında tartışma yaşanmıştı. Arabasında taşıdığı pompalı tüfekle Aysun Uslu’yu sokak ortasında öldüren Çiçek, daha sonra eski kayınvalidesi Aysel Uslu ve kayınpederi Refik Uslu’yu da başlarına ateş ederek öldürmüştü. Çiçek, olayın ardından yakındaki polis karakoluna giderek teslim olmuştu.
Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davada 1,5 yıl aradan sonra karar çıktı. Tutuklu sanık Erkan Çiçek ile mağdurların avukatlarının katıldığı duruşmada, hakim, sanığın akıl sağlığının yerinde olduğuna dair adli tıp kurumu raporunu okudu. Kararı okumadan önce kendisine hakim tarafından son sözü sorulan Çiçek’e “Çok pişmanım” dedi. Çiçek “Tasarlayarak kasten adam öldürmek” suçlarından eski eşi Aysun Uslu’yu öldürdüğü için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Çiçek’e kayınvalidesi Aysel Uslu ve kayınpederi Refik Uslu’yu öldürmekten dolayı 25’er yıldan toplam 50 yıl ağır hapis cezası verildi. Dava, temyiz yolları açık olmak üzere sona erdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’un merkezi konumuna diş hastanesi taşındı Biruni Üniversitesi Diş Hastanesi, İstanbul’un merkezi konumunda bulunan Cevizlibağ’daki yeni binasına taşındı. İstanbul’un Zeytinburnu ilçesinde bulunan Biruni Üniversitesi Diş Hastanesi, altyapısını ve teknolojisini yenileyerek Cevizlibağ’daki yeni binasına taşındı. 5 bin metrekare kapalı alanda, 3 kat üzerine kurulu olan diş hastanesi, 140 ünit kapasitesi ve 2 ameliyathanesiyle hizmete başladı. Biruni Üniversitesi Kampüsü içinde yer alan Diş Hekimliği Fakültesi ile birlikte, Diş Hekimliğinin 8 Ana Bilim Dalı olan; Ağız Diş ve Çene Radyolojisi, Ağız Diş ve Çene Cerrahisi, Protetik Diş Tedavisi, Restoratif Diş Tedavisi, Çocuk Diş Hekimliği, Endodonti, Periodontoloji ve Ortodonti branşlarında hizmet veriyor. “Hastalarımızın ağız ve diş sağlığı hizmetlerine erişimi çok daha kolay” Biruni Üniversitesi Diş Hastanesi Genel Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Pınar Kılıç Aksu, “Hastanemizin yeni konumuyla beraber, artık hastalarımızın ağız ve diş sağlığı hizmetlerine erişimi çok daha kolay. Cevizlibağ metrobüs ve tramvay durakları çok yakınımızda, dolayısı ile İstanbul’un hemen her ilçesinden ve semtinden rahatça ulaşılabilir durumdayız. Ayrıca kendi aracı ile gelmek isteyen hastalarımız için E5’in yanında olmamız ve vale hizmetimizin olması da büyük kolaylık sağlıyor” dedi. “Gençlerimiz, pratisyen ve uzman diş hekimleri olarak topluma kazandırılmaktadır” Üniversite hastanesi olmanın sorumluluğundan söz eden Kılıç Aksu, “Hastanemizde 3. basamak sağlık hizmeti sunulmakta olup, bilimsel çalışmaların yanı sıra hastalarımızın ihtiyaç duyabileceği ağız ve diş sağlığı ile ilgili tüm tedaviler, akademik kadromuz ve deneyimli hekimlerimiz ile hasta güvenliği ve mahremiyeti göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. Gelen hastalarımız ilk muayenesi yapıldıktan sonra, tedavi ihtiyaçlarına göre ilgili bölüme yönlendirilmekte, her bölümde o bölümün uzmanı olan hekimlerimiz tarafından tedavi edilmektedir. Ayrıca tüm branşlarda stajyer öğrenci eğitimi ve uzmanlık/doktora eğitimleri, alanında uzman ve uzun yıllar deneyimi olan öğretim üyelerimiz tarafından verilmekte, yetiştirilen gençlerimiz toplumumuza pratisyen ve uzman diş hekimleri olarak kazandırılmaktadır” diye konuştu. “Tedavilerimiz güvenli, konforlu ve hızlı bir şekilde tamamlanıyor” Hastanenin dünyadaki son teknolojik donanımlara sahip olduğunu kaydeden Kılıç Aksu, “Dijital diş hekimliğinden de yararlanarak sıklıkla, ağız diş ve çene ameliyatları, özellikli implant uygulamaları, sabit, hareketli ve hibrid protez uygulamaları, restoratif diş tedavileri ve estetik uygulamalar ile sabit ve hareketli ortodontik tedaviler yapılmakta, gerekli durumlarda lokal anestezi dışında, ameliyathanelerimizde sedasyon ya da genel anestezi altında, hem yetişkin hem de çocuk hastalarımızın tedavileri güvenli, konforlu ve hızlı bir şekilde tamamlanmaktadır” ifadelerini kullandı.
İzmir Medicana İzmir’de ‘Gastrointestinal Sistem Kanserlerinde Tedavi’ sempozyumu düzenlendi Medicana Onkoloji Grubu Toplantıları kapsamında Medicana İzmir Hastanesi’nde “Gastrointestinal Sistem Kanserlerinde Tedavi” sempozyumu gerçekleştirildi. Sempozyumda konuşan Medicana Sağlık Grubu Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Lütfiye Demir, dünyada sık görülen kanser türlerinden biri olan sindirim sistemi kanserlerinin tedavisinde yeni gelişmeler olduğunu, bu güncel gelişmeleri paylaşmak için Türkiye’nin dört bir yanından, bu alandaki farklı branşlardan önemli isimlerin bu sempozyumda bir araya geldiğini söyledi. Sindirim sistemi anlamına gelen ‘gastrointestinal sistem kanserleri’ alanında çalışan Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen onkoloji ve cerrahi uzmanı hekimler, Medicana International İzmir Hastanesi’nde düzenlenen ‘Gastrointestinal Sistem Kanserleri Sempozyumu’nda biraraya geldi. Toplantının açılışında konuşan Genel Müdür Dr. Ulvi Ünal, onkoloji alanında güçlü bir ekiple önemli bir merkez durumunda olduklarını belirterek, bu alanda yapılacak bilimsel toplantılara ev sahibi yaptıklarını ve bu toplantıların devamının geleceğini söyledi. “Her 6 ölümden biri kansere bağlı” Prof. Dr. Mustafa Oktay Tarhan ve Prof. Dr. Deniz Yalman moderatörlüğünde gerçekleştirilen, ‘özofagus ve mide kanserlerinde tedavi’ oturumunda ilk olarak Uzm. Dr. Murat Keser söz aldı. Özofagus ve mide kanserlerinde etyoloji, risk faktörler, ve prevansiyon alanına yönelik bilgilendirmelerde bulunan Keser, her 6 ölümden biri ve bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölümlerden birinin kansere bağlı olduğunu vurguladı. 2050 yılında tahmini olarak en az 35 milyon yeni tanının olacağını söyleyen Keser, erkeklerde prostat kanseri, kadınlarda ise meme kanserinin ön planda olduğunu, özofagus kanserinin de en sık görülen 11’inci kanser olarak yer aldığını söyledi. SCC etnoloji ve risk faktörlerinin neler olduğunu anlatan Keser, alkol ve tütün kullanımının majör risk faktörleri arasında görüldüğünü, onun dışında herediter faktörler, yüksek sıcaklıkta gıda, kötü ahız hijyeni, özofagus hastalıkları, gastrektomi hastalıklarının risk faktöründe bulunduğunu ifade etti. Mide kanseri hakkında da bilgilendirme yapan Uzm. Dr. Murat Keser, her yıl bir milyona yakın vakanın çıktığını ve 600 binin üzerinde ölüme sebebiyet verdiğini kaydetti. Keser ayrıca düzenli egzersizin birçoğunun kanser tipinde koruyucu olduğunu da belirtti. Özofagus ve mide kanseri konuşuldu Oturumun ikinci konuşmacısı olan Prof. Dr. Sinan Ersin de ‘özofagus ile mide kanserlerinde cerrahi prensipler’ konusu üzerine bilgilendirmelerde bulundu. D0 rezeksiyonun kanser rezeksiyonuna uygun olmadığını söyleyen Prof. Dr. Ersin, “Erken mide kanserinde özellikle mukozaya sınırlı tümör olduğunda, günümüzde endoskopik yöntemler de kullanılabiliyor. Örneğin evre 1’de iri diferansiye ve bir buçuk santimden küçükse, buna T1, D ise rezeksiyon yapılması gerekiyor. T2 ve T4 arası tümör söz konusuysa, D2 diseksiyon yapmamız öneriliyor” ifadelerine yer verdi. “En çok kullanılan ‘siewert’ sınıflandırması” Mide kanseri tedavisine yönelik de bilgiler aktaran Ersin, ameliyat modelinin bir sınıflandırmaya göre yapıldığını, bu alanda en çok kullanılan sınıflandırmanın ‘siewert sınıflandırması’ olduğunu anlattı. Sempozyumun yarın gerçekleştirilecek ikinci oturumunda ise, ‘kolorektal kanserler’, ‘metastatik hastalıkta tedavi’ ve ‘peritoneal karsinomatozda sitoredüktif cerrahi-hipec ve moleküler bazlı tedaviler’ konuları ele alınacak.