Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ hakkında ’İnternet Andıcı’ soruşturması kapsamında iddianame hazırlanmasının ardından yazılı açıklama yapan avukat İlkay Sezer, "İddianame, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığımız başvurunun sonucu beklenmeden hazırlanmıştır" dedi.
Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer, yaptığı yazılı açıklamada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yaptıkları Anayasa’nın 148’inci maddesi gereği soruşturma dosyasının Özel Yetkili Savcılıktan istenmesi taleplerinin sonucu beklenmeden iddianamenin hazırlandığını ifade etti.
Sezer, açıklamasında, "06 Ocak 2012 tarihinde müvekkilimiz emekli Orgeneral İlker Başbuğ tutuklanmıştır. 12 Ocak 2012 tarihinde, Anayasa’nın 148’inci maddesi gereğince göreve ve tutuklama kararına itiraz edilmiştir. 17 Ocak 2012 tarihinde göreve ve tutuklama kararıma yapılan itiraz İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmiştir. 20 Ocak 2012 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat edilerek Türkiye’deki saygın ve değerli hukukçuların belirttiği şekilde telafisi mümkün olmayacak
zararlara meydan verilmemesi için, Anayasa’nın 148’inci maddesi gereğince soruşturma dosyasının derhal istenmesi talep edilmiştir. 26 Ocak 2012 günü saat 08.50’de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına (CMK m.250 ile Yetkili Birim) yazılı olarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat edildiği bildirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilecek karara kadar beklenmesi talep edilmiştir" ifadelerini kullandı.
02 Şubat 2012 günü öğle saatlerinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına ayrıca bir hukuki mütalaa sunulduğunu ifade eden Sezer, "Yukarıda belirtilen süreç devam ederken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının talebimize ilişkin kararı beklenmeden, 02 Şubat 2012 günü öğleden sonra, müvekkilim hakkında hazırlanan iddianamenin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildiği basından öğrenilmiştir. Bu iddianame, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesini müteakip tarafımıza verilecektir. 30
Aralık 2011 tarihinde mahkeme tarafından müvekkilimiz hakkında suç duyurusunda bulunulması, 05 Ocak 2012 tarihinde kısa bir süre içinde ifadeye çağırılması, iddianamenin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kararını açıklaması beklenmeksizin 02 Şubat 2012 tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesi dikkat çekicidir. Basına yansıdığı kadarıyla iddianamede yer alan suçlamalarla tutuklama kararında yer alan suçlamaların aynı olduğu anlaşılmaktadır. Suçlamalardan birisi ’silahlı terör örgütü
kurma veya yönetme’dir. 2 Anayasa’nın 117’nci maddesine göre genelkurmay başkanı Silahlı Kuvvetlerin Komutanı olup, savaşta başkomutanlık görevlerini cumhurbaşkanı namına yerine getirir. Bir kimseye aynı zamanda hem Türk Silahlı Kuvvetlerinin komutanı hem de silahlı terör örgütünün yöneticisi demenin, her şeyden önce Türk Silahlı Kuvvetlerine ve onun komutanına yöneltilebilecek en ağır suçlama olduğu kanaatindeyiz. Bu suçlamanın kişisel sınırda kaldığını iddia etmek de düşünülemez. Çünkü suçlamalar
müvekkilimizin yalnızca genelkurmay başkanlığı görev süresini kapsamaktadır" açıklamasını yaptı.
Avukat İlkay Sezer, diğer bir suçlamadan da bahsederek açıklamasını şu şekilde tamamladı:
"Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek suçlamasının temel dayanağının internet üzerinden hükümet aleyhine propaganda yapılması iddiası olduğu düşünülmektedir. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 29 Temmuz 2011 tarihinde kabul edilen iddianameye bakılırsa, daha önceki yıllarda işletilmeye başlanmış internet sitelerinin ilgili kanuna şekil ve teknik açıdan uyumlu olmadıkları için Şubat 2009 ayı içerisinde kapatılmış oldukları,
iddianame eklerinde bulunan tespit raporlarında ise 30 Ağustos 2008 tarihinden kapatıldıkları tarihe kadar da bu sitelerde güncelleme yapılmadığı görülür. Dolayısıyla Şubat 2009’dan 30 Ağustos 2010 tarihine kadar Genelkurmay Başkanlığının resmi internet sitesi hariç işletmekte olduğu herhangi bir site bulunmamaktadır. Kamuoyunun bilgi ve takdirine saygıyla sunulur."