YEREL HABERLER - 12 Şubat 2016 Cuma 15:40

Öğrenciler Eba İle Bilgiye Daha Hızlı Erişecek

A
A
A
Öğrenciler Eba İle Bilgiye Daha Hızlı Erişecek

Yozgat Milli Eğitim Müdürü Saim Kuş, Fatih projesi kapsamında hazırlanan Eğitim Bilişim Ağı (EBA) projesini basın mensuplarına tanıttı.
Halide Edip Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde düzenlenen EBA ve V- Sınıf Uygulamaları tanıtım toplantısında konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Saim Kuş, teknolojinin her geçen gün yenilendiğini ve yenilenen teknolojiden en iyi ve en verimli şekilde yararlanılması gerektiğini belirterek, “EBA projesiyle hem sınıf ortamında, hem sınıf dışında öğrencilerin eğitim hayatını zenginleştirmek ve ihtiyaçlarını güvenilir ortamlarda karşılamalarını sağlamak için Bakanlığımız FATİH Projesini ortaya koydu ve FATİH Projesi kapsamında EBA ve V-Sınıf uygulamalarını geliştirdi. Eğitim sistemimizi bugün yaşanan bu devrime entegre etmeye, bu devrimin olumsuz yönlerinden çocuklarımızı korumaya çalışıyoruz” dedi.
Proje kapsamında il genelinde, ilkokullara 865, ortaokullara bin 598, genel ortaöğretim kurumlarına 624, mesleki ve teknik eğitim kurumlarında 943, toplamda 4 bin 40 etkileşimli tahta kurulumunun yapıldığını hatırlatan Kuş, "Yine il genelinde, öğretmen ve öğrencilerimize, 8 bin 817 adet tablet bilgisayar dağıtılmış, okullarımıza 468 adet çok amaçlı yazıcı verilmiştir. Bununla beraber öğretmenlerimizin FATİH Projesine entegrasyonunu sağlamak amacıyla, il genelinde b 296 öğretmene FATİH Projesi Eğitimde Teknoloji Kullanımı Kursu verilmiştir” diye konuştu.
EBA projesiyle öğrenci ve öğretmenlerin bilgiye kısa sürede ulaşacağını, istediği bilgiyi bu sistemden öğrenebileceğini vurgulayan Kuş, EBA bir bilgisayar destekli eğitim platformudur. Bu yönüyle EBA eğitim içerikleriyle beraber, eğitimi zenginleştirmeyi, çocuklarımızın hem eğlenebileceği, hem öğrenebileceği güvenli bir liman olmayı amaçlamaktadır. EBA aynı zamanda sosyal bir platformdur. Bu yönüyle ise bilgiyi hem paylaşmayı, hem çoğaltmayı amaçlamaktadır. V-Sınıf ise tüm bunların, tablet bilgisayarlar ile, sınıf içerisinde uygulanmasını sağlayan bir platformdur” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Fatih Projesi Koordinatörü Mehmet Derviş Baran ve Gamze Mete, EBA ve V-Sınıf Uygulamaları hakkında geniş bilgi verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Oltu’da gastronomi zirvesi Erzurum’un Oltu, Olur, Narman ve Şenkaya ilçelerinin katılımıyla "İlçeler Gastronomi Envanteri Çalıştayı" gerçekleştirildi. Atatürk Üniversitesi Turizm Fakültesi ve Oltu Meslek Yüksekokulu işbirliğiyle Oltu Meslek Yüksekokulunda “İlçeler Gastronomi Envanteri Çalıştayı III (Oltu- Narman- Olur-Şenkaya)” çalıştayı düzenlendi. Çalıştay yoğun bir katılım ile gerçekleştirildi. Çalıştayda ilgili ilçelerde yer alan yöresel yemekler, yöresel ürünler, yenilebilir yabani bitkiler ve yenilebilir mantarlar, yerel üreticiler, çiftlikler, kadın üreticiler ve emekleri, ilçelerde üretilen tarım ve gıda ürünleri, ilçelere özgü unutulmuş ürünler, kaybolan değerler ve pazarlanabilir ürünler hakkında bilgiler dile getirildi. Katılımcıların görüş ve önerilerinin alınması ile çalıştay tamamlandı. Oltu Meslek Yüksek Okulunda gerçekleştirilen çalıştaya; Prof. Dr. Gökalp Nuri Selçuk ve Doç. Dr. Neslihan Serçeoğlu başkanlık etti. Düzenleme kurulunda ise; Doç. Dr. Fikret Doğru, Doç. Dr. Cihat Özdemir, Doç. Dr. Mehmet Sinan Başar, Doç. Dr. Nilgün Sanalan Bilici, Dr. Öğr. Üyesi Fatma Merve Kuşoğlu, Dr. Öğr. Üyesi Serap Açık, Arş. Gör. Kezban Selçuk Arş. Gör. İbrahim Güney, Arş. Gör. Dr. Yunus Zozik, Öğr. Gör. Efsun Ersoy, Öğr. Gör. Emrah Korkutan, Öğr. Gör. Ferdi Ayaz, Öğr. Gör. Filiz Koçak, Öğr. Gör. Hakan Has, Öğr. Gör. Kadir Okşaş, Öğr. Gör. Pınar Mezararkalı, Öğr. Gör. Sait Taşçı, Öğr. Gör. Yusuf Kalın ve Şehir Tanıtım uzmanı Canan Şimşek ile Oltu, Olur, Narman ve Şenkaya ilçelerinden vatandaşlar katıldı.
İstanbul Otizm ile ilgili doğru bilinen yanlışlar: “Bugün, Van Gogh ve Mozart’ın otizmli olduğu konuşuluyor” Altınbaş Üniversitesi Çarşamba Buluşmalarına katılan Tohum Otizm Vakfı Eğitim AR_GE Müdürü Dr. Nursinem Şirin, otizm ile ilgili doğru bilinen yanlışları anlattı; “Bugün, Van Gogh ve Mozart’ın otizmli oldukları konuşuluyor” dedi. Altınbaş Üniversitesi Çarşamba Buluşmaları sohbetinde, Tohum Otizm Vakfı’ndan Dr. Nursinem Şirin’i ağırlandı. Moderatörlüğünü Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Berna Ekal’ın yaptığı söyleşide, otizmin, “sosyal iletişim kurmakta zorluk” olarak tanımlandığını belirtildi. Dr. Nursinem Şirin, otizmlilerin duygusal algılarında farklılıklar olduğunu, buna rağmen öne çıkan bazı yetenekleri olabildiğini anlattı. Bugün bakıldığında Van Gogh ya da Mozart’ın otizmli bireyler olduklarının söylenebileceğini ifade eden Dr. Nursinem Şirin, otizmin Down sendromu gibi hamilelikte tespit edilemediğini, tanının ancak çocuk ve ergen psikiyatrisi tarafından konulabildiğini söyledi. Şirin, “2013 yılında otizmin tanılama ölçütleri değişti. Otizmli bireyler ihtiyaç duydukları destek seviyelerine göre, ‘desteğe ihtiyaç duyan, yoğun desteğe ihtiyaç duyan ve çok yoğun desteğe ihtiyaç duyan bireyler’ olarak 3 sınıfa ayrılıyor. Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre, her 36 çocuktan birine otizm tanısı konuyor. Bu rakamlara dayanarak, Türkiye’de de ortalama iki milyonun üzerinde otizmli birey olduğunu tahmin ediyoruz. Araştırma sayısı artıkça, tanı da daha hızlı ve erken dönemde konulabiliyor.” değerlendirmelerini yaptı. Şirin, erken, yoğun, sürekli ve bilimsel tekniklere dayalı bir eğitim ile otizmli bireylerin topluma kazandırılabileceklerini söyledi. Haftada en az 20, en fazla 30 saat bireysel eğitim ve öğretim verilmesi önerisinde bulundu. Şirin, otizmin temel belirtilerini 8 madde de sıraladı: - Göz temasının olmaması ya da sınırlı düzeyde olması, - İsmi söylendiğinde bakmama, - Parmak ile istediğini işaret edememe, - Yaşıtlarının oyunlarına ilgi duymama, - Sallanmak ve parmak ucunda yürüme gibi farklı davranışlar sergileme, - Dönen nesnelere karşı aşırı ilgi gösterme, - Takıntılı ve tekrarlayan davranışlar sergileme ve - Konuşmada akranlarına kıyasla gerilik yaşama. Konuşma geriliği ile gecikmiş konuşma arasındaki farka da değinen Şirin, tek başına konuşma geriliğinin otizm belirtisi olmadığını belirtti. “Otizm ile ilgili yanlış bilinenler” Otizm ile ilgili yanlış bilinenler hakkında bilgi veren Şirin, aralarında dâhi seviyesinde olanların da bulunduğunu ancak bütün otizmlilerin de üstün yetenekli olmadığını dile getirdi. Şirin, “En sık karşılaştığımız soru ekranın otizm yapıp yapmadığı. Doğrudan bir neden olduğunu söyleyemeyiz; fakat eğer birey otizmliyse ekrana yoğun maruz kalmanın otizm şiddetini artırdığı kesin. O nedenle ekran süresinin sınırlandırılmasını öneriyoruz” dedi. Kimler eğitim verebilir Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2022 verilerine göre, 41.472 otizmli öğrencinin okula gittiğini söyleyen Şirin, “Okullarda kaynaştırma programlarına dahil ediliyor bu çocuklar. Bazen diğer aileler, çocuklarıyla aynı sınıfta olmalarını istemeyebiliyor. Toplum ve okullarda da farkındalık oluşturulması önemli” diye konuştu. Dr. Nursinem Şirin, uluslararası alanda da meslek sahibi olmuş bireyleri çeşitli etkinliklerde görmenin ya da bir dönem yayınlanan otizmli bir doktoru konu eden “Mucize Doktor” gibi dizilerin toplumu olumlu etkilediğini belirtti. Şirin, otizmli bireylerin eğitiminin zor bir konu olduğunu vurgulayarak, “Bu alanda özel eğitim öğretmenleri ağırlıklı olarak görev yapıyor. Okul öncesi ve çocuk gelişimi eğitmenleri de görev alabiliyor. Ancak zihin, işitme gibi yetersizlikleri öğrenerek, mesleki donanımlarını geliştirmeleri gerekiyor. Uluslararası kaynaklardan da bolca beslenmeliler” önerilerinde bulundu. Tanı sürecinde aileler neler yaşıyor Tanı süreçlerinde ailelerin yaşadıklarına da değinen Şirin, otizmli çocukları olan ebeveynlerin, anne babalık rolüne ek olarak eğitmen ve savunucu rollerinin de olduğunu belirtti; “Bu çocuklar için örneğin taşınma, boşanma gibi değişikliklere karşı önceden hazırlamak gerekiyor. Anne babalar da bunlara bazen daha hızlı ya da yavaş adapte olabiliyor. Bu nedenle ailelerin güçlendirilmesi ve eğitilmesi için kitaplar yayınlıyor, platformlar hazırlıyoruz.” değerlendirmelerini yaptı. İş Koçu Destekli İstihdam Modeli nedir Otizm denince genellikle çocukların akla geldiğini belirten Şirin, “Oysa bu bireyler de büyüyor ve iş hayatına atılıyor. Çalışabiliyor ve âşık oluyorlar. Belirli alanlarda çok verimliler. Amacımız her otizmlinin bağımsız yaşaması ve çalışması. Maalesef büyük bir ön yargı var. İŞKUR’a kayıtlı sadece 100 otizmli var. Bu sayı çok az. Bunun için İş Koçu Destekli İstihdam Modeli üzerinde çalışıyoruz. İşyerlerinde bir iş koçu yetiştirmek istiyoruz. Vakıf’ta 3 ay boyunca eğitim veriyoruz adaylara. İş koçu işe başlıyor ve otizmli bireyler onların gözetiminde işe başlayabiliyor. İş yerlerinin bu bireylerin çalışabilmesi için de hazır olması gerekiyor. Çok sistemli ve iş odaklı olabiliyorlar. Otizmli bireyin işe başladığı ilaç kutulama firmasında hata payı oranın çok düşmesi çarpıcı.” diyerek sözlerini tamamladı.
İzmir Obezite bağırsak kanseri riskini artırıyor Tıbbi Onkolog Doç. Dr. Ahmet Özveren, obezite ve alkolün genç yetişkinler arasında bağırsak kanseri oranlarının artmasına neden olduğunu söyledi. Bu tespitin, önemli bir kanser dergisinde yer alan araştırma sonuçlarıyla ortaya koyulduğunu belirten Doç. Dr. Özveren, “Bu tespit Avrupa’da yapılmış olsa da sonuçları itibariyle toplumun uyarılması, aşırı kilo ve alkol tüketimine dikkat çekilmesi açısından önemli” dedi. Acıbadem Kent Onkoloji Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Özveren, tüm dünya onkologlarının önemli yayınlar arasında kabul ettiği, Annals of Oncology’de yayınlanan bir araştırma sonucunun bilgisini verdi. Çalışmanın 2024 yılı için Avrupa Birliği ülkelerinde ve Birleşik Krallık’ta kanserden ölüm oranlarını öngördüğünü ifade eden Doç. Dr. Ahmet Özveren, şunları söyledi: "Kanserden ölüm oranları Avrupa genelinde azalırken, özellikle genç yetişkinlerde kolorektal kanser sıklığında artış görülüyor. Aşırı kilo ve obezite, Avrupa Birliği (AB) ve Birleşik Krallık’ta 25- 49 yaş arası kişiler arasında görülen bağırsak kanserinden ölüm oranlarını artırıyor. Dergide yayınlanan çalışma, gençler arasında bağırsak kanseri ölüm oranlarındaki en büyük artışın İngiltere’de görüleceğini ve bu oranın 2018’e kıyasla 2024’te erkeklerde yüzde 26, kadınlarda ise yaklaşık yüzde 39 artacağını hesaplanıyor." Doç. Dr. Özveren, çalışmayı yapan Prof. La Vecchia’nın, gençler arasında bağırsak kanseri oranlarının artmasına katkıda bulunan temel faktörleri; aşırı kilo, obezite ve yüksek kan şekeri düzeyleri ve diyabet olarak sıraladığını kaydetti ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Ek nedenler arasında Orta ve Kuzey Avrupa ile Birleşik Krallık’ta zaman içinde aşırı alkol tüketimindeki artışlar ve fiziksel aktivitedeki azalmalar yer alıyor. Alkol tüketimine erken başlanması, bağırsak kanseriyle ilişkilendirilmiştir. Fransa ve İtalya gibi alkol tüketiminin azaldığı ülkelerde bu kanserden ölüm oranlarında bu kadar belirgin bir artış yaşanmamıştır. Erken başlangıçlı bağırsak kanseri, yaşlılarda teşhis edilen bağırsak kanserine kıyasla daha agresif olma eğilimindedir ve hayatta kalma oranları daha düşüktür. Çalışma yorumunda hükümetlere, bağırsak kanseri taramasının 45 yaşından başlayarak daha genç yaşlara kadar genişletilmesi önerilmiştir. Bu çalışma ve tespit AB ve Birleşik Krallık için yapılmış olsa da sonuçları itibariyle toplumun uyarılması, aşırı kilo ve alkol tüketimine dikkat çekilmesi açısından önemli."
Eskişehir Bininci açık kalp operasyonu başarıyla tamamlandı Eskişehir Şehir Hastanesi’nde başarıyla gerçekleştirilen bininci açık kalp ameliyatı hakkında konuşan Kalp ve Damar Cerrahisi Operatör Doktor Etem Yücekaya, “2019’dan bu yana yaptığımız bininci açık kalp ameliyatını başarıyla tamamladık” dedi. İç Anadolu Bölgesi’nde hasta yükünü sırtlayan Eskişehir Şehir Hastanesi, başarılı açık kalp ameliyatlarıyla dikkatleri çekiyor. 2019 yılında başlayan açık kalp ameliyatlarının geçtiğimiz gün binincisi gerçekleştirildi. Yaklaşık 15 yıldır kalp, şeker ve astım hastalıkları ile mücadele eden 61 yaşındaki Emine Yıldız, Eskişehir Şehir Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü doktorları tarafından ameliyata alındı. Başarılı şekilde açık kalp ameliyatı gerçekleştirilen Emine Yıldız, kısa sürede sağlığına kavuştu. “Dünya ortalamasında açık kalp ameliyatı yapıyoruz” Emine Yıldız’ın operasyonunu geçiren Operatör Doktor Etem Yücekaya, Eskişehir Şehir Hastanesi’nde dünya ortalamasıyla eşdeğer ameliyatlar yaptıklarını belirterek, “Burada toplanmamızın sebebi Emine Yıldız isimli hastamızı geçen hafta açık kalp ameliyatı yaptık. 2019 yılından beri açık kalp ameliyatları başarılı olarak sürdürülmekte olup, kendisi bininci hastamız olmaktadır. Özelliği oradan dolayı geliyor. Bizim hastanemizdeki açık kalp ameliyatları dünya ortalamalarıyla hemen hemen aynı oranda devam etmekte olup, başarı şansımız da aynı oranlardadır. Toplam 9 doktor olaraktan bu hizmeti vermekteyiz. Kalp cerrahisi gerçekten zor bir branş. İnsanlar çok büyük umutlarla geliyorlar ve hayatlarını size teslim ediyorlar ve bizim onu daha iyi bir şekilde geri iade etmemiz lazım. O yüzden büyük bir stres altındayız ama hastalar iyileştiği zaman çok aşırı derecede manevi doygunluk oluyor. Dolayısıyla yapılmaya değer bir meslek bence. Önümüzdeki aylarda branş olaraktan uzman doktor yetiştirmeye başlayacağız” dedi. “Ameliyatım güzel geçti, iyiyim” Geçirdiği operasyonun ardından Kalp ve Damar Cerrahisi servisinde kontrol altına alınan 61 yaşındaki Emine Yıldız, kendisini iyi hissettiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Allah’a çok şükür iyiyim. Ameliyat güzel geçti. Etem bey ve tüm doktorlarımızdan Allah razı olsun. İyi yani, çok memnunuz. Ben çok mutlu oldum. Onlara çok teşekkür ediyorum. Herkesle çok ilgileniyorlar. Arka tarafım çok ağrıyordu. Şekerim ve astımım var. 15 yıldır şeker hastasıyım. Ama şu an Allah’ıma binlerce şükürler olsun ki iyiyim. Allah doktorlarımızdan ve hemşirelerimizden razı olsun, onları çok seviyorum. Başarılar diliyorum hepsine.”