SAĞLIK - 21 Ağustos 2022 Pazar 12:36

Bıçaklanarak öldürülen veteriner, mezarı başında anıldı

A
A
A
Bıçaklanarak öldürülen veteriner, mezarı başında anıldı

Yozgat’ın Sorgun ilçesinde, mezbahada çıkan bıçaklı kavgada hayatını kaybeden veteriner hekim Volkan Lale, mezarı başında anıldı.

Yozgat’ın Sorgun ilçesinde, mezbahada çıkan bıçaklı kavgada hayatını kaybeden veteriner hekim Volkan Lale, mezarı başında anıldı.


Sorgun ilçesinde Nisan ayında mezbahada görev yaptığı sırada çıkan bıçaklı kavgada hayatını kaybeden veteriner hekim Volkan Lale, Mehmetbeyli köy mezarlığındaki kabri başında dualarla anıldı. Etkinliğe Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Haluk Aşkaroğlu, Yozgat Veteriner Hekimler Odası Başkanı Faruk Anteplioğlu ile veteriner hekim Volkan Lale’nin ailesi katıldı.


Anma etkinliğinin ardından konuşan Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, veteriner hekim Volkan Lale’ye rahmet, ailesine de sabır diledi. Eroğlu, Lale’nin 25 Nisan 2022 tarihinde görevi sırasında vahşi bir saldırı sonucu hayatını kaybettiğini söyleyerek, “Veteriner hekimi meslektaşlarımız özellikle halkın sağlığını korumak, vatandaşlarımızın sağlıklı gıda kullanmasını ve tüketmesini sağlamak amacıyla cansiperane hizmet vermeye devam ediyor. Ancak 7/24 hizmetlerine devam eden tüm meslektaşlarımıza yönelik fiili ve sözlü saldırılar şiddet sürüyor. Biz bu olayların her seferinde görev şehidimiz Volkan Lale’nin şehadeti üzerine son bulmasını temenni ediyoruz” dedi.


Eroğlu son olarak Türk Veteriner Hekimleri Birliği ve Yozgat Veteriner Hekimleri Odası işbirliğiyle Türkiye genelinde veteriner hekim Volkan Lale’nin ailesi ve çocuklarının eğitim masrafları için yardım kampanyası düzenlediklerini de söyledi.


Mezarlıktaki anma programının ardından Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu ve beraberindekiler, veteriner hekim Volkan Lale’nin baba ocağını da ziyaret etti. Burada Kuran-ı Kerim okunup dua edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Büyükler Grekoromen Güreş ve Kadınlar Türkiye Şampiyonası sona erdi Gaziantep’te Şahinbey Spor Salonu’nda düzenlenen Büyükler Grekoromen ve Kadınlar Türkiye Güreş Şampiyonası’nın son günü tamamlandı. Final müsabakalarının ardından sıkletlerde dereceye giren sporcular belli oldu, kupalar sahiplerini buldu. Grekoromen stilde, Ankara ASKİ 179 puanla birinci olurken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi 151 puanla ikinci, Kayseri Şeker ise 120 puanla üçüncü oldu. Kadınlarda, Ankara ASKİ 160 puanla birinci olurken, Yalova Termal 149 puanla ikinci, İstanbul Büyükşehir Belediyesi 138 puanla üçüncü sırada yer aldı. Grekoromen stil sonuçları 55kg 1. Muhammet Emin Çakır (İzmir Büyükşehir Belediyesi) 2. Ömer Faruk Tok (Ankara TEİAŞ) 3. Adem Burak Uzun (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) 3. Ömer Halis Recep (Konya Büyükşehir Belediyesi) 63kg 1. Enes Başar (Ankara ASKİ) 2. Hakan Kızılaslan (Kayseri Şeker) 3. Veysel Sarıkurt(Ankara TEİAŞ) 3. Servet Angı (Kayseri Şeker) 72kg 1. Muhammed Ali Göçmen (Ankara ASKİ) 2. Cengiz Arslan (Ankara Keçiören) 3. Furkan Yıldız (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) 3. Selçuk Can (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) 82kg 1. Yüksel Sarıçicek (Ankara ASKİ) 2. İsmail Gün (Ankara ASKİ) 3. Ömer Can Doğan (Ankara ASKİ) 3. Veli Yılmaz (Ankara TEİAŞ) Kadınlar sonuçları 53kg 1. Zeynep Yetgil (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) 2. Sümeyye Zeybek (Antalya ATS) 3. Fatma Yılmaz (Afyon Sinanpaşa) 3. Remziye Karadağ (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) 57kg 1. Elvira Süleyman (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) 2. Emine Çakmak (Yalova Termal) 3. Eda Tekin Uysal (Ankara ASKİ) 3. Nazar Kaya (Ankara ASKİ) 62kg 1. Sevim Akbaş (Trabzon Büyükşehir Belediyesi) 2. Cansu Aksoy (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) 3. Özlem Çelikaslan (Edirne Serhatşehri) 3. Gülsüm Bingöl (Ankara ASKİ) 68kg 1. Ayşe Erkan (Yalova Termal) 2. Güler Yağmur Türkoğlu (Samsun Tekke) 3. Elif Şevval Kurt (Trabzon Büyükşehir Belediyesi) 3. Beyzanur Erduman (Yozgat İl Özel İdaresi) 76kg 1. Elmira Yasin (Erzincan İl Özel İdaresi) 2. Mehtap Gültekin Hatioğlu (Trabzon Büyükşehir Belediyesi) 3. Ayşegül Özbege (Ankara ASKİ) 3. Bükrenaz Sert (İstanbul Büyükşehir Belediyesi)
Kocaeli Kocaeli’deki fabrika yangınında ölenlerin yakınlarından SGK önünde açıklama Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde 7 kişinin hayatını kaybettiği parfüm dolum tesisindeki yangına ilişkin müşteki avukatı ve ölenlerin yakınları, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Mimar Sinan Mahallesi’ndeki tesiste 8 Kasım’da çıkan yangında Şengül Yılmaz (55), Tuğba Taşdemir (18), Nisa Taşdemir (17), Cansu Esatoğlu (16), Esma Gikan ve Hanım Gülek (52) olay yerinde hayatını kaybetmiş, ağır yaralanan vardiya amiri Tuncay Yıldız ise tedavi gördüğü hastanede 15 Kasım’da yaşamını yitirmişti. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 11 şüpheliden, aralarında tesis sahibi Kurtuluş Oransal ve oğlunun da bulunduğu 7’si tutuklanmış, 4’ü ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Ayrıca Dilovası Belediyesi Başkan Yardımcısı Necati Temiz, Zabıta Müdürü Nizamettin Balcı ile zabıta memurları Cengiz Taşdemir, Tekin İlaslan ve Ömer Kocabay; SGK Kocaeli İl Müdürü, Müdür Yardımcısı, Gebze Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü, Çalışma ve İş Kurumu Kocaeli İl Müdürü, İŞKUR Dilovası Hizmet Merkezi Müdürü, İŞKUR CİMER’den Sorumlu Şube Müdürü ile 1 personel açığa alınmıştı. Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulunan fabrika sahibi Oransal ise 30 Kasım’da geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmişti. Avukat ve ailelerden açıklama Yangında hayatını kaybedenlerin yakınları ve ailenin avukatı Mürsel Ünder, SGK Kocaeli İl Müdürlüğü binasına gelerek yetkililerle görüştü, ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Avukat Mürsel Ünder, dilekçelerinde belirttikleri talepleri yetkililere sözlü olarak da ilettiklerini belirterek, şunları kaydetti: "34 gün önce çocuklar ve kadınlar vahşice katledildi. Bir şehrin meydanında, ana caddesinde kaçak çalıştırılan bir iş yerinde katledildi. Tüm kamu kurumlarının gözleri önünde katledildi. Biz bu kamu kurumlarının genel olarak sorumsuzluğunun olduğunu, denetimlerle ilgili çok büyük eksiklikler olduğunu, bunların memleketimizin genel bir sorunu olduğunu biliyoruz. Dilovası’nda yaşanan, çok vahşi ve korkunç bir durum. Çocuk işçilerin, göçmen işçilerin çalıştırıldığı ve sigortasız çalışmanın ana prensibi olduğu bir iş yeri olarak yıllarca işletilmiş. Alışveriş merkezlerinde pahalı parfüm şişelerini doldurabilmek için üç kuruş paraya çalıştırılan insanlar katledildi." "Takipçisi olacağız" Olayda birçok kurum ve kişinin sorumluluğu olduğunu aktaran Ünder, "Gün gün, kapı kapı aşındırarak, uzun yıllar da sürse, ne kadar bizi uğraştırsa da hepimiz bir araya geldik ve kenetlendik. Bunun hesabını soracağız ve sorumluların takipçisi olacağız" dedi. "Bizi daha derin üzüntüye ve kaygıya sürükleyen bir konuşma oldu" Kurum yetkilileriyle yaptıkları görüşmeye ilişkin de bilgi veren Ünder, şöyle devam etti: "Görüştüğümüz kişilerle ilgili açıkçası çok talihsiz bir konuşma oldu. Bizi rahatlatmak yerine daha da derin üzüntüye ve kaygıya sürükleyen bir konuşma oldu. Söylenilen, ’soruşturma devam ediyor ve soruşturma devam ettiği için biz şu an beyanda bulunmamız mümkün değil’ oldu. 4 yıldır neden denetime gitmediniz? 4 yıldır burada sigortasız çalıştırılan insanlar var, çocuklar var. Bunları neden görmediniz? Bir tane boyacıya gücünüz yetiyor, el arabasıyla meyve-sebze satan kişiye gücünüz yetiyor. Garibanın birisine ya da esnafa sigorta cezalarını kat kar yağdırıyorsunuz ama burada bir binada işçi katliamı gerçekleşmiş, hiçbir şey yapmamışsınız. 4 yıl boyunca görmemişsiniz. Herkes körleri ve sağırları oynuyor, biz körlerin ve sağırların oynamasına izin vermeyeceğiz." "Bütün Türkiye arkamızda" Yangında ölen Cansu Esatoğlu’nun babası İbrahim Esatoğlu da olayın üzerinden 34 gün geçtiğini hatırlatarak, "Kamu görevlileri ve kamu kurumları hakkında dosya henüz oluşturulmamış. Biz de karar aldık ve ilgili bütün kurumları tek tek gideceğiz, kendimiz bilgi alacağız. Hepsine gideceğiz. Biz yalnız değiliz. Barolar, meslek grupları var. Bütün Türkiye arkamızda. Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Ucu kime dokunursa dokunsun. Asıl mücadelemiz bundan sonra başlıyor, işin peşindeyiz" ifadelerini kullandı. "34 gündür hiçbir yerden cevap alamıyoruz" Şengül Yılmaz’ın kız kardeşi Emine Bulut ise, "Ablamı acı bir olayla kaybettim. 34 gündür hiçbir yerden cevap alamıyoruz. Herkes kenara çekilmiş. Lütfen adalet yerini bulsun, ablamın ve ölenlerin hakkı yerde kalmasın. Kimin vebali varsa herkes cezasını çeksin" diye konuştu. Engin Aras da iş yerindeki ihmallere dikkati çekerek, "Bu işletme baştan sona suçlu. Yıkılma kararı verilmiş, yıkmamışlar. Buna nasıl ruhsat verilmiş, ben anlayamıyorum. Canlarımız gitti, bu işin peşini bırakmayacağız" dedi.
Şanlıurfa Şanlıurfa’da doğa tutkunları tarihi Germuş Kilisesi için yürüdü Şanlıurfa’da doğa tutukunları, Göbeklitepe’ye yaklaşık 5 kilometre mesafedeki Ermeni kültürüne ait tarihi Germuş Kilisesi’nin korunması ve onarılması için farkındalık yürüyüşü gerçekleştirdi. Kentte kamp ve dağcılık da yapan 45 kişilik grup yer yer sisli ve soğuk havaya rağmen sabah 09.30’da bir araya geldi. Yaklaşık 13 kilometrelik zorlu parkuru 6 saatin ardından saat 15.30’da tamamlayan grup, ilk olarak Haliliye ilçesine bağlı Dağyanı kırsal Mahallesindeki tarihi Germuş Kilisesini ziyaret etti. Kilise çevresinde sembolik bir "can kalkanı" oluşturan yürüyüşçüler, "Germuş’u koruyalım, Germuş’u yaşatalım" sloganlarıyla tarihi yapıya dikkat çekti. Zorlu parkuru başarıyla tamamlayan doğaseverler, etkinliği geleneksel Urfa halayıyla sonlandırdı. Soğuk havaya rağmen etkinlikte neşeli anlar yaşandı. Katılımcılar, hem Urfa’nın doğal güzelliklerini keşfetmenin hem de tarihi Germuş Kilisesine dikkat çekmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Düzenlenen yürüyüşün amacı ilgili açıklamada bulunan Türkiye Dağcılık Federasyonu Şanlıurfa İl Temsilcisi İbrahim Halil Parmaksız, "Germuş Kilisesi biraz terk edilmiş bir durumdadır. Biz oranın tekrar restore edilip turizme kazandırılmasını istiyoruz. Bugün bunun için bir etkinlik yaptık. Umarım büyüklerimize mesajımız iletilir" dedi. Yürüyüşe katılan Peyruze Olcay, "Kilise çok bakımsız, tarihimize sahip çıkmamız gerekiyor. Buraya bir tabela yapılsa, etrafı temizlense, belki restore edilse dışardan da çok daha fazla ziyaretçi gelir. Çok eski bir kilise ama bilinmediği için kimse gelmiyor. Şu anda da kapıları kapalı. Bir yetkili de yoktu en azından kapıda bir yetkili olsa kapıları açsa, içeriyi tanıtsa turizm açısından çok faydalı olur" şeklinde konuştu. Farkındalık oluşturmak adına düzenlenen etkinliğe katıldığını belirten Münevver Merve Taşçı, "Bir farkındalık oluşturmak adına doğa yürüyüşü düzenledik. Burası mükemmel bir yer. Ben yetkilileri burayı restore etmeye davet ediyorum" dedi. Ayşe Demirel Uyandı ise "Maalesef duvarlarının tahrip edildiğini gördük, duvarların çizildiğini gördük, hiç güzel bakılmamış. Tarihimize gerçekten sahip çıkmıyoruz. Bazı kısımlarına beton dahi atılmıştı. Restore edilmesini isteriz" ifadelerini kullandı. Tarihi Germuş Kilisesi Haliliye ilçesi Dağeteği kırsal Mahallesinde bulunan kilisenin, 19. yüzyılın başlarında inşa edildiği tahmin ediliyor. Taş mimarisiyle bölgenin önemli yapılarından biri olan kilise 1900’lü yılların ilk çeyreğine kadar Ortodoks Ermenileri tarafından ibadethane olarak kullanıldı. Uzun süre kullanılmayan kilisenin 1881 yılında Hagop Ardvisyan tarafından restore edildiği belirtildi.
Ankara Pul Müzesinde "PTT 185 Yaşında Pul Sergisi" Posta ve Telgraf Teşkilatı (PTT) ve Türkiye Filateli Dernekleri Federasyonu iş birliğiyle "PTT 185 Yaşında Pul Sergisi" açıldı. PTT ve Türkiye Filateli Dernekleri Federasyonu iş birliğiyle hazırlanan ‘PTT 185 Yaşında Pul Sergisi’nin açılışı PTT Pul Müzesi’nde gerçekleştirildi. Sergi, 19 Aralık’a kadar misafirlerine ev sahipliği yapacak. Sergide, milli ve uluslararası yarışmalarda altın madalya kazanmış ve filatelistler tarafından yıllarca uğraşılarak hazırlanan koleksiyonlar yer aldı. Serginin açılışına PTT AŞ Genel Müdürü Dr. Hakan Gülten, Türkiye Filateli Dernekleri Federasyonu Başkanı Ziya Ağaoğulları ve davetliler katıldı. "Koleksiyonlarını vatandaşlarımızla buluşturmanın memnuniyetini yaşıyoruz" Sergide konuşan PTT AŞ Genel Müdürü Dr. Hakan Gülten, "Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminden günümüze kadar uzanan süreçte tedavüle sunulmuş binlerce pulun yer aldığı müzemizde sergimiz aracılığıyla milli ve uluslararası yarışmalarla altın madalyaya layık görülmüş ve filatelistlerimizin yıllarca uğraşarak hazırladıkları değerli koleksiyonlarını vatandaşlarımızla buluşturmanın memnuniyetini yaşıyoruz" dedi. "Pullar bir ülkenin tarihini, doğasını ve değerlerini anlatan sessiz birer elçidir" İlk posta okullarının filateli birikinin temel taşı olduğunu söyleyen Gülten, "Şüphesiz her pul içinde bulunduğu dönemi betimleyen bir sanat eseri, her koleksiyon ise bir milletin geçmişini ve kültürel birikimini gözler önüne seren kıymetli bir belgedir. Pullar bir ülkenin tarihini, doğasını ve değerlerini anlatan sessiz birer elçidir. PTT ailesi olarak bizler de hem yurt içinde hem de uluslararası alanda milyonlarca insana ulaşan geniş hizmet yelpazemiz içerisinde tarihimize, kültürümüze ve değerlerimize sahip çıkmaya devam ediyoruz. Filateli hizmetlerimiz de bu noktada PTT’mizin kurumsal hafızasını, milli kimliğini ve kültürel misyonunu en güçlü şekilde yansıtan alanların başında yer alıyoruz" ifadelerini kullandı. "PTT’nin 185 yılı geçmişinde biriktiren bir ruhu var" Filatelistlerin PTT ve Posta idarelerinin özünü ve ruhunu oluşturduğunu ifade eden Gülten, "Sadece yaptığımız dağıtım işlemleri, mektupların dağıtımı ve devlet hizmetlerinden araçlara ulaştırmak değil. Bu şirketin bir ruhu var. 185 yıldır yaşayan, gelişen ve 185 yılı da geçmişinde biriktiren bir ruhu var. Bu ruhun da tamamını, özünü filatelisler oluşturuyor. Ve filatelistlerle tanıştıkça ve vakit geçirdikçe her seferinde daha iyi anlıyorum ki bu şirketin ruhunda ve özünde çok naif, emanetçi, güvenilir insanlar var. Bu sadece bir hobi kültürü değil. Bu bir sanat ve ülkenin değerlerine değer vermektir" diye konuştu.