SAĞLIK - 30 Nisan 2025 Çarşamba 09:58

Yozgat’ta kene alarmı, uzmanı uyardı

A
A
A
Yozgat’ta kene alarmı, uzmanı uyardı

Yozgat ve çevresinde kene popülasyonu artış gösterirken, vatandaşlar kenelerin yoğunluğundan endişeli. Enfeksiyon Hastalıkları Hekimi Uz. Dr. Edip Bayrak ise, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına karşı tedbirli olunması çağrısında bulundu.


Yozgat’ın Araplı kasabasında hayvancılık ve tarımla uğraşan Lokman Atıl, bölgede bu yıl kene istilasının ciddi boyutlara ulaştığını belirterek, "Hayvancılık ve tarımla uğraşıyorum. Bu yıl aşırı derecede kene istilası var, aşırı derecede kene popülasyonu var. Bir yemek yeme saatinde yani 10-15 dakika içerisinde oturduğum yerde üzerimden 10-15 tane kene attığımı biliyorum. Bu durumdan çok rahatsızım, bu konuya el atılmasını istiyorum" dedi.


Sorgun’da yaşayan Tacettin Özdemir ise, "Boş zamanlarımızda bağ bahçe işleri ile uğraşıyoruz. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına neden olan keneler bölgemizde yoğun. Bunları önlemek için çalıştığımız alanlarda vücut yüzeylerimizi genelde kapalı tutuyoruz, çoraplarımızı paçamızın üzerine çekiyoruz, vücudumuza kenenin temas etmemesini sağlıyoruz. Bir de tavuk besliyoruz. Tavuklar keneleri yediği için güvenli ortam oluşuyor. Onun dışında her alanda, her ortamda yeşillikte kene çıkabiliyor. Geçen hafta bahçede uğraşırken kene tutması yaşadık, fark edemedik, evin içine girince gördük keneyi. O anda böyle bir durum yaşayan insanlar hemen keneyi tutup kendi çıkarmaya çalışmasın. Hemen sağlık kuruluşuna giderek doktor gözetiminde kenenin çıkarılmasını sağlamalı. Kendisi çıkardığı takdirde bayağı bir sorun yaşayacaktır. İnsanların böyle bir durumla karşılaştığında ne olursa olsun hemen bir sağlık kuruluşuna gitmesini tavsiye ediyoruz" ifadelerini kullandı.



Uzmanı uyardı


Enfeksiyon Hastalıkları Hekimi Uz. Dr. Edip Bayrak da sağlık personelinin ve vatandaşların kene konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Bahar aylarının kene faaliyetlerinin arttığı dönemler olduğuna dikkat çeken Dr. Bayrak, kene konusunda sağlık personeline verdiği konferanstan sonra şu bilgileri paylaştı:


"Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalığı, Yozgat’ta özellikle Akdağmadeni ve Çekerek ilçelerinde endemik olarak görülen bir hastalık. Şu an hastalığın başlangıcı olan mevsime girmiş bulunmaktayız. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, kanamalı viral bir hastalık olup, yüzde 7-8 oranında mortaliteye sahiptir. Yani 100 hastanın 7’sini, 8’ini kaybediyoruz her yıl. Yozgat’ta özellikle kırsalda yaşayan çiftçiler ve sağlık personeli bu riskle karşı karşıya. Bunun yanı sıra balık tutmak veya piknik yapmak için bu bölgelere giden vatandaşlarımız da dikkatli olmalı. Uzun çoraplar, beyaz veya açık renkli kıyafetler tercih edilmeli."


Hastalığın belirtilerine de değinen Dr. Bayrak, "Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı semptomları gribal enfeksiyon semptomları gibidir. Ateş, eklem ağrısı, kas ağrısı, vücutta döküntü, küçük kanamalar, diş eti kanaması, burun kanaması şeklinde kendini gösterir. Kene teması olduğu zaman o kenenin en kısa zamanda vücuttan uzaklaştırılması gerekiyor. Eğer uzaklaştıramazlarsa en kısa zamanda herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurup, o kenenin uzaklaştırılıp doktor takibine girmeleri gerekiyor" dedi.



Yozgat’ta kene alarmı, uzmanı uyardı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan yaylalarından köylere uzanan zorlu kış mesaisi Erzincan’da kış mevsiminin etkisini artırmasıyla birlikte, karla kaplanan köylerde besiciler zorlu şartlar altında hayvanlarının bakımını sürdürmeye devam ediyor. Yaz aylarında küçükbaş hayvanlarını yaylalarda otlatan besiciler, kar yağışının başlamasıyla birlikte köylerine dönerek kışlık besleme dönemine geçiyor. Kar kalınlığının yer yer metreleri bulduğu köylerde günün büyük bölümünü hayvanlara ayıran besiciler, yaz aylarında büyük emeklerle istifledikleri ot, yonca ve samanı kar tabakasının altından çıkarıyor. Zorlu koşullara rağmen besiciler, kızak ya da yük hayvanları yardımıyla taşıdıkları yemleri, ezdikleri kar örtüsünün üzerine sererek küçükbaş hayvanlarını besliyor. Hayvanların yeterli beslenmesi için bu zahmetli süreç günde 2 ila 3 kez tekrarlanıyor. Besiciler, yemden tasarruf sağlamak amacıyla zaman zaman koyun sürülerini karla kaplı arazilere çıkararak kuru ağaç dalları ve köklerle beslenmelerini sağlıyor. Soğuk hava, tipi ve kar yağışına rağmen hayvanların bakımını aksatmayan besiciler, gece gündüz demeden mesailerini sürdürüyor. Zor kış şartlarının hayvancılığı olumsuz etkilediğini belirten besiciler, bu dönemde hayvan sağlığının büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor. Erzincan’da karla kaplı köylerde devam eden bu zorlu mesai, besicilerin emek ve fedakârlıkla sürdürdüğü hayvancılık faaliyetlerinin en çarpıcı örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. İlkbahar aylarının ortalarına kadar devam eden kış mesaisi, bölge hayvancılığının ayakta kalmasında önemli rol oynuyor.
Manisa Genç kardeşlerden Sarıgöl ekonomisine 700 bin fidan hamlesi Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde genç girişimci kardeşler Aytaç ve Ahmet Ünlükoç, 25 farklı üzüm çeşidinde bu yıl 700 bin fidan üretim hedefiyle hem bölge tarımına hem de istihdama güçlü bir ekonomik katkı sağlıyor. Fidan üretiminde 2 bin 500 kişiye istihdam sağlandığı öğrenildi. Manisa’nın Sarıgöl ilçesine bağlı Ahmetağa Mahallesi’nde genç girişimci kardeşler Aytaç ve Ahmet Ünlükoç, bağ fidanı üretiminde önemli bir başarıya imza atıyor. Ünlükoç kardeşler, 2 dekarı sera olmak üzere toplam 28 dekar açık alanda; 300 bin açık köklü, 300 bin tüplü ve 100 bin aşılı olmak üzere bu yıl 700 bin adet üzüm fidanı üretmeyi hedefliyor. Geçtiğimiz yıl 140 bin adet fidan üretimi gerçekleştiren kardeşler, kısa sürede üretim kapasitelerini artırarak Sarıgöl ekonomisine ve bölge tarımına katkı sağlamayı amaçlıyor. "Hayalim her zaman kendi işimi kurmaktı" Üretici kardeşlerden 26 yaşındaki Aytaç Ünlükoç, üniversitede inşaat bölümünden mezun olduktan sonra yaklaşık 4 yıl çeşitli inşaat firmalarında ve farklı sektörlerde çalıştığını belirterek, "Hayalim her zaman kendi işimi kurmaktı. Abim Ahmet Ünlükoç ile düşüncemiz her zaman üretimden yana oldu. Bölgemizde bağcılık yaygın olduğu için girişimimiz bağ fidanı üretimi oldu. Geçen yıl ortalama 140 bin fidan ürettik. Bu yıl hedefimiz 700 bin fidan. Satışlarımızı ağırlıklı olarak Ege Bölgesi’ne, kısmen de Orta Karadeniz ve İç Anadolu bölgelerine yaptık. Hayalimiz birkaç yıl içinde yurt dışı pazarına ulaşmak" dedi. Son 5 ayda 2 bin 500 kişiye istihdam Üretim sürecine ilişkin bilgi veren Aytaç Ünlükoç, "Aralık ve ocak aylarında fidan çelik alımı yapıyoruz. Şubat ayında tüp (kese) dolumu, mart ve nisan aylarında ise aşı ve dikim işlemleri gerçekleştiriliyor. Yaklaşık 5 aylık bu yoğun üretim maratonunda toplam 2 bin 500 işçi çalıştırıyoruz" diye konuştu. Fidanlarla 25 farklı üzüm çeşidi üretiliyor Ünlükoç kardeşler; Sultaniye, K7, S1, Thomson, Mevlana, Superior, Crimson, Antep Karası, Red Globe, Alphonse, Michele Palieri, Cardinal, Şiraz, Merlot, Boğazkere, Öküzgözü başta olmak üzere toplam 25 farklı üzüm çeşidinin fidanını ürettiklerini, ayrıca talebe göre farklı üzüm çeşitlerinin de üretimini yaptıklarını ifade etti. "Vizyonumuz kaliteli ve güvenilir fidan üretimi" Kardeşlerden 29 yaşındaki Ziraat Mühendisi Ahmet Ünlükoç ise, "7 yıldır özel bir zirai ilaç firmasında Ege Bölgesi satış temsilcisi olarak çalışıyorum. Kardeşimle çıktığımız bu yolda vizyonumuz; kaliteli, sağlıklı ve güvenilir fidan üretimi yapmak. Hayal kurduk, düşündük ve hayata geçirdik. Uzun yıllardır pazarlama alanında çalışıyoruz. Doğru ve bilinçli üretim yaptığımız sürece pazarlamada sorun yaşayacağımızı düşünmüyoruz" dedi. İki mühendis kardeş, üzüm fidanının yanı sıra 20 bin adet zeytin fidanı ve çeşitli meyve fidanlarının da üretimini yaptıklarını, Türkiye’nin her yerine kargo ile fidan gönderdiklerini kaydetti.