YEREL HABERLER - 23 Ekim 2016 Pazar 17:29

BEÜ Çaycuma Sivil Havacılık Yüksekokulu öğrenci almaya hazırlanıyor

A
A
A
BEÜ Çaycuma Sivil Havacılık Yüksekokulu öğrenci almaya hazırlanıyor

Bülent Ecevit Üniversitesi Çaycuma Sivil Havacılık Yüksekokulu 2017-2018 Akademik yılında öğrenci almaya hazırlanıyor.
9 Mart 2015 tarih ve 29290 sayılı resmi gazetede yayımlanan 2015/7322 sayılı karar ile kurulan Bülent Ecevit Üniversitesi Çaycuma Sivil Havacılık Yüksekokulu 2017-2018 Akademik yılında öğrenci alımına hazırlanıyor. Bülent Ecevit Üniversitesi Çaycuma yerleşkesinde yer alan Sivil Havacılık Yüksekokulu bünyesinde Pilotaj, Hava Trafik Kontrol, Uçak Gövde Motor, Uçak Elektrik Elektronik ve Havacılık Yönetimi olmak üzere beş adet bölüm bulunuyor.
Konu ile ilgili açıklama yapan Yüksekokul Müdürü Doç. Dr. Umut Güneş Sefercik, “Yüksekokulumuz gelişmiş teknolojileri rahatlıkla kullanabilen, bilgi ve çözüm üreten donanımlı elemanlar yetiştirmeyi kendine misyon edinmiş, modern fiziki ve güçlü akademik altyapısı bulunan, yüksek kalitede eğitim-öğretim sunan, gelişmiş teknolojiler üzerine araştırmalar yapan, kaliteli projeleri ile teknoloji üreten, uluslararası düzeyde kendini ispatlamış saygın bir yükseköğretim kurumu olma vizyonu ile yola çıkmıştır. Akademik altyapı çalışmaları çerçevesinde, ilk olarak öğrenci alımını hedeflediğimiz Havacılık Yönetimi Bölümüne öğretim elemanımızın istihdamı sağlanmış, diğer öğretim elemanlarımızın da tamamlanması konusunda çalışmalar sürdürülmektedir. Sivil Havacılık Yüksek Okulu binası, derslikleri ve laboratuvarlarının fiziki altyapısı tamamlanmış olup laboratuvar altyapısı oluşturulmaya başlanmış ve yıl sonuna kadar tamamlanması planlanmaktadır. Ayrıca Yüksekokul bünyesinde halihazırda farklı ebatlarda üç adet uçak motoru ve bir adet model uçak temin etmiş bulunuyoruz. Sivil Havacılık Yüksekokulunun eksikliklerinin hızla tamamlanması için bizleri sürekli teşvik eden ve destekleyen Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Mahmut Özer’e şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Çaycuma kampüsünün son yıllarda önemli bir dönüşüme sahne olduğuna vurguda bulunan Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer şunları söyledi: “Bildiğiniz gibi 11 ayrı kampüsümüzde yatırımlarımız ve büyüme hızla devam etmektedir. Çaycuma kampüsünde bir taraftan yeni bölümleri açarak öğrenci sayısını artırırken diğer taraftan yeni eğitim binalarını, çok sayıda laboratuvarı, Hikmet Odabaş çalışma salonunu, kütüphaneyi hızla hizmete aldık. Öğrencilerimizin ve personelimizin kampüs içerisinde nitelikli zaman geçirmelerine imkan veren çevre düzenlemeleri ve peyzaj çalışmalarını tamamladık. Kampüsteki en büyük kapasiteli binayı bu yıl bakımdan geçirdik. İnşallah önümüzdeki yıl diğer binaların tamamını da bakımdan geçireceğiz. Mevcut çok amaçlı kapalı spor salonuna ilave olarak yeni açık spor tesislerini, futbol sahasını kampüsümüze kazandırdık. Yeni yaptırdığımız tenis kortunu da bu hafta hizmete sunacağız. Çaycuma kampüsümüzde kurmuş olduğumuz Sivil Havacılık Yüksekokuluna önümüzdeki akademik yılda öğrenci alabilmek için çalışmalarımız da bütün hızla devam etmektedir. Bu süreçlerde sürekli desteklerini gördüğümüz başta Zonguldak Valisi Sayın Ali Kaban olmak üzere, Çaycuma Kaymakamı Serkan Keçeli’ye, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı’ya, Yurtbay Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Yurtbay’a, Av. Ali Osman Odabaşına, Çaycuma Yükseköğrenim Kurumlarını Destekleme Derneği Başkanı Hayri Kandemir’e şükranlarımı sunuyorum. Bu süreçleri başarıyla yürüten Çaycuma Sivil Havacılık Yüksekokulu Müdürü Sayın Umut Güneş Sefercik’i ve Çaycuma MYO Müdürü Sayın Hikmet Yazıcı’yı da başarılı çalışmalarından dolayı kutluyorum."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Tunç: "Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur" AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, yaşanan su kesintisiyle ilgili olarak, "ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" dedi. Gün boyu süren geniş çaplı su kesintisi sebebiyle siyasi isimler Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü’ne tepki göstermeye devam ediyor. Son olarak ise AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, sosyal medya hesabından konuyla ilgili bir açıklamada bulundu. Başkan Tunç’un açıklamasında, "ESKİ tarafından yapılan açıklamada, Tepebaşı İlçesi’nin bazı mahallelerinde 00.00-08.00 saatleri arasında planlı su kesintisi uygulanacağı duyurulmuştu. Ancak bugün gelinen noktada, Tepebaşı İlçesi’nin tamamında hâlâ su yoktur. Bu tablo, planlama eksikliğini ve ciddi bir yönetim beceriksizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Planlı olduğu söylenen bir çalışmanın saatleri belli olmasına rağmen, ne süreye uyulmuş ne de vatandaşlara doğru ve zamanında bilgi verilmiştir. Tepebaşı’nda yaşayan on binlerce vatandaş, sabah saatlerinden bu yana en temel ihtiyaçlarına dahi ulaşamamaktadır. Hijyen, sağlık ve günlük yaşam tamamen aksatılmıştır. Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur. Vatandaşlar açıklama değil bahane değil, çözüm beklemektedir. ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" ifadeleri yer aldı.
İstanbul Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan ve adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı. Saran evinde bulunan ve ilk testte uyuşturucu olduğuna dair sonuç çıkan maddelere ilişkin soruya ilişkin savunmasında, "Bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ‘uyuşturucu madde temin etme, uyuşturucu madde kullanma ve uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırma’ suçlarından ifadeye çağrılan Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılması talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Saran, hakimlik tarafından yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Öte yandan, soruşturma kapsamında Ela Rümeysa Cebeci’nin de ek ifadesine başvuruldu. Cebeci ardından tutuklu bulunduğu Ceza İnfaz Kurumu’na geri gönderildi. "Sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım" Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Saran ifadesinde, "Ela Rümeysa ile tahmini olarak 3 sene önce bana mesaj atmasından dolayı tanışmıştık. Bu vesile ile konuşmaya başladık" dedi. Saran’a savcılıkta, spiker Ela Rümeysa Cebeci’ye, "Sende var mı ondan? Pazar sabahtan teyitleşelim olma ihtimali yüzde 70. Assos’a gideceğim birazdan geç dönmem herhalde, tamam? Konuşuruz hadi bay bay" şeklinde mesaj attığı, Cebeci’nin ise "Ben Escobar mıyım nereden bulayım sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım haberleşiriz" şeklinde cevap verdiği konuşma soruldu. Saran konuşmaya ilişkin, "Mesaj içerikleri doğrudur. Ancak tarihleri noktasında yanlışlık olabilir. Bu yazışmalar yaklaşık 17-18 ay önceki yazışmalardır. Mesaj içerikleri daha önceki izlediğim filmden dolayı kendi aramızda yaptığımız espridir. Benim uyuşturucu yetiştirme ile uzaktan yakından hiçbir alakam olamaz. İzlediğimiz filmin konusu ile ilgili olduğu için kendi aramızda yaptığımız bir espridir. Bu mesajlaşmalar da şaka amaçlıdır" dedi. "Acayip rahatlatıyor müthiş bir şeymiş o" Saran’ın Ela Rümeysa Cebeci’ye gönderdiği bir başka mesaj da savcılık ifadesi esnasında soruldu. Mesajda Saran’ın "Gel git Ela nasılsın? dediği, ses dosyası çözümünde ise "Kızım laf dinlemiyorsun ki yavaş yavaş diyorum, böyle apsesif insanlar gibi böyle şey yapıyorsun. Bi ayarında bırak. Her şeyi abartıyorsun ya, neyse Habertürk’te bir sürü insanı işten çıkarıyorlarmış, doğru mu ha? Bir de baskı yapıyorlar galiba" dediği Ela Rümeysa Cebeci’nin ise cevap olarak ses dosyası çözümünde "Ama var ya ne HD rüyalar gördüm ve böyle düşüncesizce uyudum, acayip rahatlatıyor. Müthiş bir şeymiş o. Bahçeden topla getir bana bir dahakine. Evet evet çok kelle alıyorlar. İnsanları spikerleri falan çıkarma değil kafaları koparıyorlar. Bakalım neler olup bitecek bekleyip göreceğiz ama bir dizayn var. Lütfen sen de Kenan Bey ile aranı düzelt. Bu benim için çok önemli bir şey, çok mutlu olurum bunu yaparsan" dediği konuşma içeriği soruldu. "Hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur" Saran bu konuşmalara ilişkin ifadesinde, "O akşam içtiğimiz şaraptan bahsediyorum. Ben akşam puro içtim. Ela da vozol sigara içti. O akşam şarabı da çok fazla içti. Bir şişeden ben yarım kadeh içtim. Geri kalanını da Ela içti. Ben Kenan Tekdağ’ın kötü kalpli ve tehlikeli bir insan olduğunu bildiğim için Ela Rümeysa TV 100 kanalından Show TV’ye geçerken kendisini uyardım. Kenan’ın kötü kalpli tehlikeli ve karanlık ilişkileri olduğunu söyledim. Ondan dolayı Kenan Tekdağ ile ilgili mesajlar atmış olabilir. ‘müthiş bir şeymiş o bahçeden topla getir bana bir dahakine’ mesajında ise yine aynı şekilde izlediğimiz bir filmdeki repliklerden kaynaklı kendi aramızda metafor şeklinde geliştirdiğimiz bir espridir. Benim kesinlikle böyle bir şeyle alakam olamaz. Hatta Ela Rümeysa’ya en son birkaç hafta önce ilk gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra geçmiş olsun mesajı da attım. Kendisi de bana ‘inan ben böyle bir şey yapmadım’ tarzında cevap vermişti. Birlikte uyuşturucu madde içmiş olsaydık bana böyle bir cevap vermezdi. Ben de ona ‘sana inanmak istiyorum’ şeklinde cevap vermiştim. Benim bu hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur. Sadece benim kanser olduğum dönemde, annem ile babamın son hastalık ve ölüm süreçlerinde, Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde ve iftiraya uğradığım süreçte pek çok kişi tarafından tarafıma organik sakinleştiriciler verilmişti. Ben de bunları hatırladığım kadarıyla kullandım. Bunların içerisinde de uyuşturucu etken maddesi olduğunu düşünmüyorum. İstanbul’daki evimde misafir odası olarak kullanılan odada cam kavanozun içerisinde kızımın muhtelif ilaçları vardı. Büyük ihtimal camdaki kalıntılar bu ilaçların tozlardır. Zaten inceleme sonucunda anlaşılacaktır. Assos’taki evimde yapılan aramada çıkan maddelere ilişkin olarak, o evde çalışan hizmetliyi aradım. Bunlar ne diye sordum. Asos‘taki evimde tahmini 20 gün önce kadın basketbol takımını ağırlamıştım. Bahçeye çok fazla sinek gelmişti. Bu sinekleri uzaklaştırmak için lavanta veya türevi şeklinde yaprakları evde çalışan hizmetli yaktığını söylemişti. Daha sonra mangal yaptıktan sonra da arılar geldi. Arıları uzaklaştırmak için yine evde çalışan hizmetli kahve yakmış. Ele geçirilen maddeler de kahve, lavanta ve adaçayı yakılması sonucu kalıntılardır. Maddeler üzerinde yapılan ilk testte uyuşturucu madde olduğuna dair sonuç çıkması sorusuna ilişkin savunmam ise bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Melike İnal