YEREL HABERLER - 08 Mart 2012 Perşembe 16:56

OSMAN TUTKUN, TTK`NIN KADIN ÇALIŞANLARINA KARANFİL DAĞITTI

A
A
A
OSMAN TUTKUN, TTK`NIN KADIN ÇALIŞANLARINA KARANFİL DAĞITTI

GMİS Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, TTK Üzülmez Müessesesi’nde kadın çalışanlara karanfil dağıttı.
Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, 8 Mart Dünya Emekçiler Günü dolayısıyla Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Üzülmez Müessesesinde kadın çalışanlarına karanfil dağıttı. GMİS Üzülmez Şube Yöneticileriyle birlikte kadın çalışanları tek tek ziyaret eden Tutkun, “8 Mart’ın anlamı büyük. Bugün, dünya emekçik kadınlarının sembolü bir gündür. Yoksa, dünyanın en kutsal varlıkları kadınları anmak için böylesine dek bir güne sığdırmak kimsenin haddine değil. 8 Mart, sömürüye karşı, köleliğe karşı verilen bir mücadeleyi, hak alımı için verilen bir mücadeleyi anlatıyor. Bugün özellikle geri kalmış ülkelerde ve özellikle ülkemizde de kadın hakları sürekli geriye götürülmek isteniyor. Kadınlarımız; işyerlerinde, evinde baskılara, tacizlere, işkencelere maruz kalıyor. Bugün mevcut iktidar yaptığı kanunlar ve uygulamalarla kadınlarımızı eve hapsetmeye çalışıyor. Son günlerde ülkemiz gündeminde en fazla konuşulan, dikkat çeken bir konu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Alt Komisyonunda görüşülen 4+4+4 eğitim sistemi de, kadına karşı yapılan baskıcı politikaların bir göstergesidir. Bizler; büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkemiz kadınlarına, dünya kadınlarından çok önce vermiş olduğu haklardan taviz vermeden bu hakları daha ileriye taşımanın mücadelesini vermek zorundayız ve bu mücadeleye tüm kadınlarımızın kendi haklarını kazanmada öncü olmalarını bekliyoruz” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Tutuklu sanık Ayhan Bora Kaplan: “Bana ‘bakanlarla, bürokratlarla ilgili ifade ver’ dediler vermedim” Suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Ayhan Bora Kaplan ile suç örgütü şüphelisi 20’si tutuklu 61 sanığın yargılanmasına devam edildi. Tutuklu yargılanan Ayhan Bora Kaplan, "Bir vatandaşa devletin memurlarının kumpas kurmaması gerekir. Bana ‘bakanlarla, bürokratlarla ilgili ifade ver’ dediler vermedim” dedi. Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan’ın da aralarında bulunduğu 20’si tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşma başlamadan önce avukatları Bora Kaplan’a firari gizli tanık Serdar Sertçelik’in İletişim Tespit Tutanağı (Tape) kaydını dinletti. Edinilen bilgiye göre kayıtta, Sertçelik’le görüşmeler yapan, tutuklanan emniyet müdürü Şevket Demircan’ın Mahkeme Başkanı’na ilişkin ifadelerinin olduğu öğrenildi. "Terörist kadar kıymetimiz yok" Ardından mahkeme başkanından söz isteyen sanık Cemil Kumaşçıoğlu, "Hücrede kalıyorum. Televizyon istiyoruz vermiyorlar. Abdullah Öcalan’a bile televizyon verdiler, bize vermiyorlar. Terörist kadar kıymetimiz yok. Psikolojim bozuldu” dedi. “Paraları bölüştüklerine kadar biliyorum ama gündem olmasın” Tutuklu sanık Muhammed Kaplan, “Bu işler olmadan önce ben herkesin ismini vermiştim. Şimdi hepsi gözaltında. Daha çok şey biliyorum paraları nasıl bölüştüklerine kadar ama gündem olmasın” ifadelerine yer verdi. “Bana ‘bakanlarla, bürokratlarla ilgili ifade ver’ dediler vermedim” Mahkeme heyetinden söz isteyen tutuklu sanık Ayhan Bora Kaplan, "Bir vatandaşa devletin memurlarının kumpas kurmaması gerekir. Bana ‘bakanlarla, bürokratlarla ilgili ifade ver’ dediler vermedim. Bu bir kumpastır. Bunların başında bir savcı vardır. Mazlumların ahını aldılar. Allahtan korkmuyorlar. Kuldan utanmıyorlar” diye konuştu. Sanık avukatları gizli tanık beyanlarının dosya kapsamı dışına alınmasını ve "Ü5W1G8K6L3"in mahkeme salonuna getirilerek dinlenilmesini talep etti. Mahkeme başkanı taleplere ilişkin ara karar kurmak üzere duruşmaya ara verdi. Daha sonra mütalaasını açıklayan Cumhuriyet savcısı, gizli tanık Ü5 ve M7’nin beyanlarının dosyadan çıkarılması şeklindeki talepler ile bir kısım kolluk görevlilerinin dinlenilmesi taleplerinin reddini istedi. Ara kararı açıklayan mahkeme başkanı da, gizli tanık M7’nin ifadelerinin dosyadan çıkarılması yönündeki talep ile gizli tanık Ü5’in yeniden dinlenilmesi yönündeki talebin reddedildiğini bildirdi. Haklarında soruşturma yürütülen Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polislerin tanık olarak dinlenilmesi şeklindeki talep ile Ayhan Bora Kaplan davasının soruşturma aşamasında operasyon yapan kolluk görevlilerinin tanık olarak dinlenilmesi şeklindeki talepler de, yargılamanın esasına katkı sağlamayacağı gerekçesiyle reddedildi. Verilen 1 saatlik aranın ardından mahkeme başkanı tanık dinleneceğini bildirdi. Mahfuz Tatar cinayeti çerçevesinde mahkemece dinlenen M.A. olaya ilişkin şu ifadelere yer verdi: “Olay günü çok büyük bir tartışma oldu. Öldürülen kişi çok alkollüydü, küfürler etti. Küfürleri eden Mahfuz Tatar’dı, kavganın sebebi içeri alınmamasıydı. Kapıda bekleyen otoparkçılar çok uyardı, küfür etme dediler. Ayhan Bora’yı biz bilmeyiz. Orada ona benzeyen birini çok kısa bir süre gördüm. Oradaki otoparkçılar bile o kadar küfre rağmen bir şey yapmadılar. İki bayan arkadaşım daha vardı, yanımızda vurulunca hemen kaçtık.” Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşma salonuna katılan tanık C.K., Murat Yanar’ın vurulma olayı hakkında bilgi sahibi olduğunu belirtti. Murat Yanar’ı Serdar Sertçelik’in vurduğunu söyleyen C.K., tüm konuşmalara şahit olduğunu iddia etti. “Murat Yanar’ı, Bora Kaplan vurdurmuştur” Yaşanan olayda Serdar Sertçelik’in, Murat Yanar’ı tek başına vuramayacağını söyleyen tanık, “Abisi Ayhan Bora Kaplan yaptırmıştır. Diğer olaylara hakim değilim sadece duyumlarım var. Muhammed Kaplan’ın da Cevheri Güven isimli yurtdışında bulunan gazeteciyle mesajlaştığını gördüm. Ses kayıtları ve somut deliller var kimseye güvenemediğim için veremedim” diye konuştu. Duruşma müşteki ve tanık beyanların ardından yarın devam edilmek üzere ertelendi.
Kastamonu Tuvalette doğurduğu bebeği çöpe atmıştı, hakim karşısındaki ifadesi kan dondurdu Kastamonu’da tuvalette doğum yaptıktan sonra yeni doğmuş bebeğini çöp poşetine sarıp çöp konteynerinin yanına bırakan genç kadının yargılanmasına başlandı. Duruşmada kendisini savunan kadın, "Çocuğumu ölü doğdu sandım. Doğduğunda 10 dakika başında bekledim. Hiç hareket etmedi. Çocuğu çöp poşetine koydum ve babama verdim. Babama, ’evde çöpler var’ diyerek, bunları çöpe at dedim, o da gidip çöpe attı” dedi. Olay, 2 Kasım 2023 tarihinde Kastamonu il merkezi Kuzeykent Mahallesi’nde Karadut Sokak üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, vatandaşlar tarafından çöp konteynerinin yanında çöp poşetine sarılı vaziyette bebek bulundu. Sağlık ekipleri tarafından Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ilk müdahalesinin ardından yeni doğan bebek hayata döndürüldü. Olayın ardından Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışmalar neticesinde, çöpte bulunan bebeğin annesinin Cansu Ç. olduğu tespit edildi. Ailesinden habersiz tuvalette doğum yaptığı belirlenen Cansu Ç. tutuklandı. Tedavi altına alınan bebeğin ise Ankara’daki tedavisinin ardından sağlığına kavuştuğu öğrenildi. Yargılanmaya başlandı Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde, Cansu Ç. (18) hakkında “kendini savunamayacak yakın akrabayı öldürme” suçlamasıyla açılan dava görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığı ile katılan Cansu Ç. savunma yaptı. “Babam zihinsel engelli, çocuğu çöp poşetine koydum ve ona verdim" Hamile olduğunu ailesinden sakladığını belirten Cansu Ç., “Çocuğum ölü doğdu sandım. Doğduğunda 10 dakika başında bekledim. Hiç hareket etmedi. Hamile olduğumu ailem fark etmedi. Karnım çok az şişmişti. Tuvalette doğum yaptım. Benim adet dönemlerim ağrılı geçiyordu, bu sebeple doğum yaparken bağırmadım. Babam zihinsel engelli, çocuğu çöp poşetine koydum ve ona verdim. Poşetin ağzı açıktı, babam dışarı çıkınca poşetin ağzını kapatmış olabilir. Doğum yaparken üstüm kan oldu. Üzerimi çıkartıp çocuğu da üzerimdeki kıyafetlere sardım ve babama verdim. Baba, ’evde çöpler vardı’ diyerek, bunları çöpe at dedim, o da gidip çöpe attı” dedi. “İnternetten doğum videoları izledim, tek başıma doğum yaptım” İnternetten doğum videoları izleyerek doğum yaptığını kaydeden sanık, "Canlı doğsaydı, aileme söyleyecektim. Annem doğan çocuğu görseydi, o sırada bir şey yapacaklarını sandım. O sırada Ercan ile nişanlıydım. Fakat çocuk Kenan’dandı. Kenan’ı arayıp düşük yaptığımı söyledim. Çocuğun doğduğunu söylemedim. Bana baskı yapıp hakaret ediyordu. Ben, Kenan ile tanıştığımda daha 14 yaşındaydım. Çocuğu aldırmak istedi. Ben izin vermedim. Ercan ile hemen evlenip çocuğumu sağlıklı bir şekilde büyütmek istedim. Dışarıdan yargılanmak istiyorum. Tahliyemi istiyorum. Her şey için çok pişmanım. Çocuğumu çok seviyorum. Onu görmek istiyorum” diye konuştu. “Bana çocuğun düştüğünü söyledi” Duruşmada tanık olarak dinlenen çocuğun babası Kenan G. (40) ise, “Azdavay’da 2022 yılında tanıştık. Geçen yıl Nisan ayının başında Cansu’nun hamile olduğunu öğrendim. Cansu bana adet olamadığını söyledi. Ben de eczaneye gidip doğum testi aldım ve hamile olduğunu öğrendik. Geçen yıl Temmuz ayında bir kavga sonucu ben cezaevine girdim. 2 ay cezaevinde kaldım. Sonra çocuğun düştüğünü söyledi. Ondan sonra bir daha da görüşmemiz olmadı. Bana,’ sen olmasan da ben bu çocuğu büyütürüm’ dedi. Cansu’nun bilinçli bir şekilde çocuğu çöpe bıraktığını düşünmüyorum. Ailesinden korkmuş olabilir, bana çocuğun ölü doğduğunu ve panikle çöpe attığını söyledi” şeklinde konuştu. “Genellikle Cansu bol giyiniyordu, hamileliği belli olmuyordu” Cansu Ç.’nin eski nişanlısı olan ve duruşmada tanık olarak dinlenen Ercan K. de, “Geçen yıl Nisan ayında nişanlandık. O tarihte Cansu Ç. hamileymiş. Benim, doğum aşamasından haberim olmadı. Genellikle bol kıyafetler giyiyordu, hamileliği belli olmuyordu. Ben Allah’ın emriyle gidip istettim. Başka biriyle ilişkisi olduğunu bilseydim istetmezdim. Düğünümüzü erkene çekmek için aileleri ikna etmeye çalışıyordum. Benim Cansu’nun hamileliğinden ya da çocuktan hiç haberim olmadı” dedi. Duruşmada Cansu Ç.’nin annesi Halime Ç. ise tanıklıktan çekildi. Mahkeme heyeti, Cansu Ç.’nin tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Çorum Sanat Sokağı cazibe merkezi haline getirilecek Çorum Belediyesi, Sanat Sokağı cazibe merkezi haline getirilecek. Çorum Belediyesi, sanatsal kültürel etkinlik ve aktiviteler ile sokağın ziyaretçilerin ilgi odağı haline getirilmesi için Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’na (DOKAP) sunulan ve kabul edilen “Çorum Sanat Sokağı Altyapı İyileştirme Projesi” için hibe protokolü imzalandı. Velipaşa Hanı’nda düzenlenen protokol törenine Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, DOKAP Başkanı Hakan Gültekin, Belediye Başkan Yardımcıları, DOKAP yöneticileri ve davetliler katıldı. Şehre yeni bir çekim noktası ve turizm güzergahı kazandırmak adına Sanat sokağı için hazırladıkları toplam 4.3 milyon liralık projeye 2 milyon 898 bin TL’lik hibe alacaklarını söyleyen Belediye Başkanı Aşgın, proje sayesinde bugüne kadar atıl kalan sokağın cazibesinin artırılacağını vurguladı. Proje sayesinde Çorum’da sanata yönelik farkındalığın ve çevresel-kentsel kalitenin artırılmasının yanında yapılacak sanatsal kültürel etkinlik ve aktiviteler ile sokağın ziyaretçilerin ilgi odağı haline getirilmesinin, amaçlandığına dikkat çeken Aşgın, bu kapsamda Sanat Sokağı’nın zemin iyileştirmeleri, ahşap pergolalar yapılması, ferforje girişlerin yapılması, su ve ısı yalıtımların yapılması, iç ve dış sokak aydınlatmaların yapılması ile sanatsal ve kültürel etkinlik aktivite alanlarının oluşturulmasının hedeflendiğini bildirdi. Çorum Belediyesi’nin turizm alanında vizyonunun herkes tarafından bilindiğinin altını çizen Aşgın, “Kentimize yeni bir cazibe merkezi daha kazandıracak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Kadim Çorum’u tekrar ihya etmek bizim temel perspektifimizdir. Bunu adım adım uygulamaya devam ediyoruz. Bir çok alanda şehrin kültürel ve tarihi dokusunu ayağa kaldırıyoruz. Bu yapılanların hiçbiri 5 yıl önce konuşulmuyordu. Bugüne kadar buna büyük katkı sağlayan DOKAP Başkanı Hakan Gültekin başta olmak üzere çalışma arkadaşlarına ve Belediye Strateji Geliştirme Müdürlüğü çalışanlarımıza teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (DOKAP) Başkanı Hakan Gültekin de, Başkan Aşgın’ın değişen gelişen Çorum’a yaptığı dokunuşların kendileri için de kıymetli ve önemli olduğunu açıkladı. Çorum’un tarihi dokusunun ayağa kaldırılması, geçmişine ve tarihe sahip çıkılmasının önemine vurgu yapan Gültekin; tarih ve turizmin kendileri için vazgeçilmez olduğunun altını çizdi. Konuşmaların ardından Başkan Aşgın ve DOKAP Başkanı Gültekin, “Çorum Sanat Sokağı Altyapı İyileştirme Projesi” için hibe protokolünü imzaladı.